Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Ben genç bir kadınken Ben eenç bir kadınken eskiden tsrail e gelmeden Hiç aklımdan geçmezdi Yurduma bağlılığımı gösteren Duygular Düşünceler Öneriler yayacağım Şu gökkubbenin altında Olkemin yararına! Hayfa'da hava sıcak Tel Aviv'de de öyle Belki de bir dansöz olurdum ben Aklım şu ölümlü ve saygın Bedenimi terk etmeden Ya uykuya dalardım Ya da başka bir askerle Başka bir güclü Golda'yla Işbirlifii yapardım! Ah, şimdi ağlarını ben Böyle bir fırsat bir daha elime geçer mi diye! (Vatikan'da Paskalya) Söylenenlere göre Prens Hamlet Söylenenlere göre, Prens Hamlet bir ada bul muş güneyde Uzanmış yatıyormuş orada sıcak kumların üze rinde Yanında dilberler dilberi bir kız ve eli ü dilberin belinde, öyle sessiz, kendi halinde; İç çekerek karşılık veriyor söyleşisinde ve abar tılı Bir el işaretiyle çilekeş Kuzey ülkelerini gösteri yor. Onları hiç tanımıyorum, diyor, pek de sevdiğim söylenemcz. Sonra yeniden kendini güzelliklerc kaptırıp gidiyor. Söylenenlere göre, Kral Lear de yeniden dengesine kavuşmuş O korkunç olaylardan sonra, ders veriyormuş şirndi Unlü bir üniversitede. Binlerce öğrenci giriyormuş Her dönem Cordelin konulu dersine. Dönem sonunda da öğrencileri dışarı çıkarıp Bulutları gösteriyor, onu görüyorsunuz, değil mi,. diyormuş! Oğrenciler de gözyaşlarını tutamayıp Ağlıyor, a^lıyorlarmış, Lcar de avunuyormuş böylece. Ey Kral, emekliye ayrılıp biranı iç artık. Sen de ey Prens, terk et o güzel adanı Ve güzel Ophelia'yla tacını giy bahtsız Dani marka'nın. (Düzeltilmiş Shakespeare) Neden hiç aklımdan çıkmasın Danimarka Neden hiç aklımdan çıkmasın Danimarka Ben bütün mutlulukları bu kıyıda bulmu^kenP Norveç o dondurucu yağmurlarıyla Babam ölüm düşcğinde kıvranırken Bir yanda sahte annemle a^ığıHayır, hayır, bitti artık bütün bunlar! Şu göğün masmavi saydamlığı Yayılmışken geceye kendiliğinden Nerdeyse öleceğim duydufium mutluluktan Aşkla, aşkın olanca atılganlığıyla Memeler, dudaklar, gözler, bacaklar, kollar Bütün duyıılarımı pelteles,tirmişken Neden dönecekmi^im Danimarka'nın Yağmuruna karına? Söyleyin dönmeyeceğimi! Söyleyin ve bunu durmadan yineleyin. Gel tatlım, öp benı yirmi ya^ın baharında. Zavallı Ophelia öldü, artık toprak altında; Bız de evlendik işte, gelınım tatlı Belinda, Adadığımız meltemler. Kumlar, köpükler arasında. (Düzeltilmiş Shakespeare) C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 451 Kenneth Koch / Oyunlardan Şarkılar/ Çeviren: Cevat Çapan 11 Ve o fakipin kalbine biraz da mufluluk baöısla" Kcnncth Koch, Frank O'Hara vc John Ashbcry gibi "New York Okulu" şairlerinden. 1925'te Ohio'da, Cincinatti'de doğmuş. Harvard'da ve Columbia Ünivcrsitcsi'ndc okumuş. II. Dünya Savaşi'nda üç yıl ÂBD'nin Büyük Okyanus'taki birliklerinde görev yapmış. Savaş sonrası Paris'e giden Koch, Fransız edebiyatıyla ilgilenmiş, özclliklc uc Prevert'in şiirlcrinc büyuic hayranlık duymuş. Aşağıdaki şiirler onun kendine özgü mizahını yansıtan oyunlarının şarkı bölümleridir. Bu heykeli böyle soylu gösteren Bu heykeli böyle soylu gösteren Yüzun ust bölümüne Aöırlık verilmesidir. Alt bölümüne degil. Örneğin o şehvetli ağız Nerdeyse hiç önemsenmemiştir. Oysa gözlerle burun Iler ikisi de yüzün 'düşünsel parçaları'Ne kadar yakın olsalar da O hayvansı ve öpüşlere açık Mikrop saçan ağıza, Daha belirgindirlcr. Gene de, ey Yunani Güzel, bcncc Senınle ben, basın Mımari yapısından ya da alnın Yumuşak eğimli yamacından Nefes almıyoru/. Ağzımızdan Soluyomz biz. Işte bu yüzden soluksuz kaldım ben! Sensin benim ilacım! Ya ölüm ya sen! Senin ağzın istedığim, senin soıuğun Bana can veren! (Yaz Tatili) Bir zamanlar Papa'ydı bu dans eden adam Bir zamanlar Papa'ydı bu dans eden adam Önderi bütiin I Lıristiyanların Partöneri ise Israil'in Cumhurbaşkanı. Bunlar, çevrelerinde toplananlar, Pek önemli kişiler değildi onlar. "Pius!" diye bağırıyorlar, "Haydi, Golda'yla Lir dans daha!" Dans eden bir adam Papa, Golda da dans eden bir kadın. Bütün bıldığımiz de Bütun bılmemiz gereken de bu Onlar hakkında. (Vatikan'da Paskalya) SAYFA 18