28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Orada "Sözcüklerin dili olsaydı söylemeleri gerekirdi,.." öyle degil mi, Federico? sen gördün mü uzaktan belirdiklerini? şıngırdayan üzengilcriyle geccde kıvılcımlar saçan kara atları tıpkı moraran bir kokuyu salıvermek için onlara bastığında yıldızların şangırdadıgı gibi, yazgının gizli işareti miydi bu KÖylcrin karayürekli sevinci içindcnasıldı o uizeler? açın pancıırları, saksılar koyun balkonlarla pencerelere ve şarkılar söyleyin bana, ah, portakal kokuyor güntanıısal bu özgürlük ve ne tatlı bu ses! a da tam bahçenin arkasında, ırmak boyunda ir atlının bıçağıyla ayı suyundan soyduğu yerde (nem de ay kızoğlan kız değilken), o zaman biliyor muydun bıınu? Cordoba'da mı, yoo, Granada'da mıydı? hani bahçelerde nir Arap dinginliği ve her palmiye bir dcrintürkü gibi kanın kıvnmlı gecesinde derinleşirDİliyor muydun mezar kazmaya götürülürken gri ve bulanık gun ağarırken kendinin ve cesedinin yatacağını kalçalarının ortasında bir kurşun deliğineden? tıpkı gelecek gibi kusurlu, sen, insan olmanın o karanlık şaşkınlığı ve beccriksizliğiyle sözcüklerin saydam bir çan dudaklarını titretirken defterin üzerindeki parmaklarına dcgin kâğıt solgun bir çöl ve nir dudak olup parmak kemiklerin bir dil ararkensen ki tanımıştın kıırumuş elinin ve kuruntulu sakalının arkasına gizlenen saldırganını, insanı aşagılayan insanı tanımış olan senkoklayıp seni bulmaya çalışan yazgını da tanımış olmalısın, çılgın, paltosu içinde titreyen unutkan karikatür, kıstırılmış, bitlenmiş, bir sığır kamyonunda yoldan çıkmış ölüler arasındadönülmez bir ucunda Sibirya'nın, aklını kaçırmış. kutsal soytansı bir esir kampınınOsip, o şairkişi degil de, yalnızca çürümüş bir yıöın vahşi bir havvan izi karda zamanda bir tökezleme mırıldanılan mırıltılar rüzgârda rüzgâra donuşenncdcn ? öyleyse tek yol senin yolun mu F lanshan? Soğuk Da^'da fırça ve bulutla gözyaşından inciler ve donmuş, adımlarla yazdıgın dizcleri haykıran keşış Yazgı'nın ve Neden'in geçip giderken nasıl ki yaşayan her şeyin ölmesi yaşayıp ölmesi vc yanılgının eksiksiz gerçeğinden doğması gerekirse, senin de hiçbir zaman varolmuş olmaman gerek tigi gibi? öyle ı bu iş böyle mi, siz ey inıgelcmin gölgeleri, bilgili kalbin hayaletleri? açın o örümcck agıyla kilittenmış kapıları, bir yana itin ışıöın payandalarımbakın, portakal kokuyor dışarda gece, kulak verin, lüzgâr uyakları var oıda, dü^Ier var geride kalanların seslerı tepelere tırmanmak istiyorum sarısabır çiçcklerinın gezegenlere kızıl yem yaktı^ı, karıncaların bir gelinin çevresinde SAYFA 14 CUMHURİYET KİTAP SAYI 412 Hazırlayctn: Cevaff Çapan Breyten Breytenbach/ Şiirler/ Çeviren: Cevat Çapan 11 Mırıldamlan mırıltılar rüzgârda püzgâra dönüşen" Bir işçinin oölu olan Breyten Breytenbach Güney Afrika'da Cape Town batısındaki Bonnievaıe köyünde doğdu. Cape Town Üniversitesi'ne bağfı Michaelis Güzel Sanatlar Okulu'nda rcsim öğrencisi oldu. Bu okulu bitirmeden Paris'e gitti ve bir yandan resim çalışmalarını sürdürürkcn bir yandan da edebiyatla uğraştı. Bir arkadaşının Güncy Afrika'ya götürdüğü şiirleri orada 1964'te yayımlanınca büyük ilgi gördü. Şiir yazmayı sürdüren Breytenbach, kazandığı ödülleri almak için yurduna dönmek istediği zaman Vietnamlı bir kızla evlendiği için kendisine giriş izni verilmedi. lrk ayrımcılığına karşı Paris'teki bir örgüte girerek ülkesinin ırkçı tutumuna karşı mücadcleye girişti. Daha sonra gizli bir görevle yurduna dönduğü zaman tutuklanarak yargılandı ve 9 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 1982 ydında özgürlüğüne kavuştuğu zaman dünyaca tanınmış ateşli bir insan hakları savunucusuydu. Çağrışıma dayanan rahat bir anlatımı olan Breytenbach'ın şiirleri Arrikaans diline büyük bir canlılık kazandırdı. ve sen, Osip?
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear