05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

0 K U R LA R A 79 yıllık bir yerel gazetemizin öyküsü: Çağının Tanıgı Yeni Adana "Bilici olmak, görülmezi gören olmak gcrekir diyorum. Tüm duyulan uzun süre, sonsuzca ve bilinçle bozup değiştirerek kendini bilici, görülmezi gören kılar ozan. Sevginin, aanın, algınlığın bütün biçimlerini bozup de$iştirmekle kendini bilici kılar; tüm ağulan kendi arar, onları kendinde tüketir ve bunlann ancak özünü alıkor. Dille anlatılmaz bir kıyınçtır ki bu, burada ozanın artık büyük bir inanca, tam insanüstü bir güce gereksinimi vardır, bu acıda ozan ayrıca herkes arasında büyük hasta, büyük cani, büyük lanetli olur, ve de yüce bilgin! (...) Demek ozan gerçekten ateş hırsızıdır." diyen ünlü Fransız ozanı Arthur Rimbaud'nun yaşamı da şiirleri kadar ilginç. Neler yapmamış ki Rimbaud; 1871 Paris Komünü'ne katılmış ve komünü sonuna kadar desteklemiş. Fransa dışında birçok ülkede para kazanmak için satıcılık yapmış. Bu maceranın sonunda da dizinde bir kanser uruyla ülkesine dönmüs. Önce bacağı kesilmiş, dinmeyen acılannı aıaltmak için uyuşturucu kullanmaya başlamış, 1891 yılında da ölmüş. Otuz yedi yıllık yaşamı sonrasında ardında bıraktığı şiirlerle de dünya şiirini en çok etkileyen bir ozan olarak günümüze kadar gelmiş. Bu ilginç ozanı, ütkemizde bir Rimbaud uzmanı olarak tanınan Erdoğ,an Alkan, ozanı yaşaaığı ycrlerde dolasarak anlattı. Bol kitaplı günler!... TURHAN GÜNAY 'Yeni Adana' konuş!... İlk sayısı 25 Aralık 1918'ck yayımlanan 'Yeni Adana" bu yıl 79. yaşını kutluyor. Cîazctcnin okurlarına armağan olarak vcrdiği "Çağının Tanıgı Yeni Adana" adlı kitapçıktan Demirtaş Ceyhun'un yazısını sunuyoruz sizlere. öyle midir ama? Bilindiği gibi, 30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros ateşkes anlaşması (mütarekesi) üzerine Başbakan tzzet Paşa, Yıldırım Orduları Grup Komutanı General Limon Van Sanders'i dcrhal Istanbul'a çağırarak, yerine Mustafa Kemal'i atamıştır. Komutanlık o tarihte Adana'dadır ve Mustafa Kemal acele Adana'ya gelerek 31 Ekim 1918 günü görevi devralmıştır. Ve ilginçtir, goreve baslar basjamaz, anlaşmanın, gerek askerin hemen terhis edilerck silahlarının, gerekse Toros tüncllerinin işgal kuvvetlerinc tcslimi konusundaki maddelcrine derhal itiraz etmiş ve bir telgraf çekerck, bu maddelerin yeniden gözden geçirilmcsini istemiştir. Bunları yaparken de, gene çok ilginçtir, yaklaşan işgal kuvvetlerine karşı gerekirse fiili bir direniş için bir vandan Ceyhan Nehri kıyısında birtakım nazırlıklara girişmiş, ötc yandan da Adana'nın ileri gelenlcriyle 'Milli Mücadele' konusunda görüşmelere başlamıştır. Ne varki, bu girişimlerınden hoşlanmayan hükümet, bu kez Yıldırım Orduları Grup Komutanlığfnı dağıtarak 11 Kasım 1918 günü Mustafa Kemal'in görevine son vermiş ve tstanbul'a çağırmıştır. Görüldüğü gibi, Mustafa Kemal, Adana'da topıı tonu 1 1 gün kalabilmi^tır ancak. Ama, kendisının de 15 Mart 1923'te Adana'ya yeniden gclişinde, "Bende bu vakayiın ilk hissi teşebbüsü bu memlekette, bu güzel Adana'da doğmuştur" diyerek belirttiği gibi, Milli Mücadele'yi Samsun'a ayak basmasından tam altı, aıtıbuçuk ay önce Adana'da başlatmayı düşündüğünden de, galiba kuşku duyabilmek bile olanaksız olsa gerektir. Ne ki, Adana'nın ileri gelenlerinden beklediği destcği bulamadıg'ı için mi Istanbul'a donmek zorunda kalmıştır acaba, kım bilir?.. Lakin, cşraf bclki Mustafa Kemal'in bckIedifii yürekliliği gösterememiştir, ama ne mutlu Adanalılara ki, Milli Mücadeleyi ilk kez bir genç Adanalı, Adana'da başlatmıştır gene de niç kuşku yok ki... Düşünsenize... Mustafa Kemal'in Adana'dan ayrılmasından topu topu birbuçuk ay sonra (44 gün sonra), nenüz 26 yaşındaki bir delikanlı, Ahmet Remzi Bey, gene aynı yaştaki arkadaşı Avni Doğan ile Lirlikte, 20 Arahk 1918'de Adana'yı işgal eden Fransızlara karşı, 25 Aralık 1918'de ilk kurşunu sıkmışlar, ilk Kuvayı Milliye gazetemiz olan Adana'yı çıkarmışlardır, Mustafa Kemal'den aldıkları esinlc... Yeni Adana, Cumhuriyet tarihinin gerçek tanığıdır yani, iyi kulak vermek gerek Konuş Yeni Adana, konuş! . • DEMİRTAŞ CEYHUN uşkusuz, taııh açısından tanıklığın (hcle hde yazılı tanıklığın) önemini yadsıyabilmek, clbctte olanaksızdır. Ama bütun tanıklara güvenilebilir mi? Hcle helc tarih açısından... Asla. Çünkü biliyorsunuz, günümüze ulaşmış yazılı tanıklıkların çoğu, daha düne dek krallar, sultanlar, şahlar, führerlcr, başbuğlar tarafından saraylarındaki memurlara yazdırtılmış mctinlcrdir genellikle. Osmanlılar, bu memurlara vakanüvis demektedirlcr. Farsça bir sözcük olan 'vakanüvis'ün anlamı da, 'yaşanılan olayları yazmakla görevli resmi devlet tarihçesi' demektir zaten. Gene bilindiği gibi, Osmanlı İmparatorluğu'nda taa XIX. yüzyılın ikinci yarısına kadar kalcmiye sınıfı denilen bütün memurlar (bürokratlar) medreselerden yetişmiştir. Çünkü, başka okul yoktur. Ancak medreseler de hemen belirtelim ki, bugünkü anlamda, devlet tarafından kurulmuş, devletin denetim ve kontrolünde resmi okullar değildir kesinlikle. Cami avlularındaki bu mcdreselerin arasında bir öğretim izlencesi birliğinin varlığından söz edebilrnek de olanaksızdır bu nedenle. Bütün öğrctim üyelcri, cami hocaları ve din adamlarıdır. Dolayısıyla bu medreselerde sadece din dersleri verilmekte ve Islamiyet öğretilmektedir. Üstelik sadece \ lanefi mczhcbinin tslamiyet anlayışı oğrctilmektedir. ()smanlı tarini bile okutulmamaktadır ydni. Farih olarak peygamberlerle ilgili söylcnccler, kıssalar, hisseler, menkıbcler aktarılmakta ve sadece lslam tarihinden, gene kıssalı hisscli birtakım bilgiler vcrılmcktcdir. Vakanüvisler de bu mcdreselerden ye tis,mişjerdir ve çarcsız, olaylara hep bu açı dan bakmışlardır doğal olarak. K Osmanlı taııhı bıle, ancdk ladını (laik) eğitim vcren Rüştiye, tdadi gibi okulların açılmasından sonra, XIX. yüzyılın üçüncü ceyıeginden itibaren okutulmaya başlanmıştır. Ne var ki, medreseli vakanüvıslerin notlarına dayanılarak yazılmış bu Osmanlı tarihlerinin güvenirliliği de, oldukça su götürse gerektır doörusu. C)rneğın, Namık Kemarin 'Osmanlı larihı' için bile Niya/.i Berkes; "Namık Kemal'in Osmanlı tarihı anlayışı 'dcvri istila' (yükselme devri) ilc sınırlı kalmıştır. Gümbürtülü scizlerle heyecanlı yaznıaya cğilimı olan Namık Kemal XVII. yüzyıldan sonraki çöküş donemmi ıncclcmcyi çekicı bulmamıştır" diye yazmaktadır. Yani, II. Abdülhamıt'ten ıtiba ren, bu vakanuvislerin notlarına dayanıla rak ya/dınlmış ve okullarımızda hâlâ okutulan tarih kitaplarının sil başlan gozden geçirilmesinde galiba gerçekten de zorunluluk vardır. Lakin, Yeni Adana'nın tarıhe tamklığı Yeni Adana'nın tarihe tamklığı ıl Adana " ^' sgfpğ "Ca/eteniı« 1965 Dunf, bBasın '^ZZ,\ ' Toprak Reformunun gerçekleşmesi Uatürk'ün en değerii vasiytilerinden ^..^..t^». tınj üvenlik sağlayıcı etlerin snldınsmı tle tel'in ederiz» llhin ItnimHaüpıtn 8 Main Uhıü belgeu yok Dergide yer alan Tan oral'ın karlkatürlerden biri (Yanda) 18521853te Taşköpruden Adana'nın görunusü (Lahgluvanın bir gravuru) altta Imtlyaz Sahibi: Berin Nadi < Basan ve Yayan: Yeni Cün > HaberAjansı Basın ve Yayıncılık A.ş. o Genel Yayın Yönetmeni. Orhan Erinç Genel Yayın Koordinatöru: Hikmet Çetlnkaya OYazıisleri Müdürleri: Ibrahim Yıldız (Sorumlu) , Dinç Tayanç o Yayın Yönetmeni: Turhan Cünay o Graf ik Yönetmen: Dilek llkorur O Reklam: Medya C CUMHURİYET KİTAP SAYI 365 AIMNA KBBABl i SAYFA 3
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear