Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
uyumaz mısıni2?" sorusunun karşılığı olaha fazla çalışıyorsunuz saruyorum".. rak da "bir iki saat uyur, beş altı saat çalıOlaylar gerçekten çok komik. Örneğin şırım; sonra gene uyunım, gene çalışırım. Urfa'da hastaneler adam almıyor. Neden? Çok çalışmam lazım ki benden sonra geleÇünkü adamlar yazları damda yattıkları cek insanlara bir şeyler bırakabileyim diiçin damdan düşüyorlar. yor. Var mı Türkiye'de böyle bir sanatçı. Stzın "Çarşaf aöneminde Aziz Nesin ve Işte böyle Henry Moore olunuyor. Şunu da ÇetınAltan'la bir Edirne yolculuğunuz vareklemem gerekiyor: Benim çalışmam anordır. Edirne Genelevisatıltğa çtkartltyor... mal değil gayet normaldir. Hem de Dünya Kadınlar Yılı'nda. Peki karikatürcüler mikomik, PalyaçoSizin oraya, olaya biraz da mızahı yanınlarmt? dan bakmak için gitmis olmanız bile satt Karikatürcüler daha komik. Çünkü stn durdurulmasına neden olmuştu değil onlara o canlılığı veren karikatüristfer. Kimi? tabımda öyle karikatürler var ki palyaçolar Hayır, sauş ertelendi. Ama biz yine de onu düşünemezler belki de. satılacak yeri gördük, yazdık, çizdik; mah Biraz da dergidliğinizden bahsedelim. kemeye verildık ve sonunda beraat ettik. 1950'li yıllarda önce "Taş"ı yayımlaPeki genelev kamulaştırılacak mrydı, dım, sonra "TaşKarikatür"ü Dhan Selözellestirilecek miydi? Ekonomiden sorumBöyle bir unvan bana birkaç numara çuk'la yayımladık. Daha sonra da "Çarşaf lu bakammız özelîeştirmelerden para kazan büyük gelir. ve"Çivi dergilerini yönettim. Sonra dasımaya, daha doğrusu para sağlamaya çaltst Peki siz kaç numara giyiyorsunuz? kılıp Diraktım. Çünkü karikatürcülerle beyorya, buralardan dapara sağlayabilirlermi Lodoslarda birkaç numara büyür ayakraber olmak, onlarla uğraşmak zor bir 15. acaba? lartrn. Çünkü ortalık tımarhaneye dönüyor. Oralara girmeyelim bence... •Sizi en çok etkileyen usta Cemal Nadir Klasik birsoru. Neden ya da nereden kaYukartda karikatür için "bir çizgi ekono miydi? rikatür? misfdir, tantmlamast yaptınız Bu nedenle Cemal Nadir sadece beni değil, benim Ben ailemin en küçüğüyüm. Bir ablam karikatürle siir ve hatta ktsa öykü arastnda kuşağımın tüm çizerlerini etkilemiştir. Ben üç ağabeyim var. Bunların ikisi vefat etti, bir bağ kurabilir miyiz? Cemal Nadir'le 1943 yılında tanıştım. ikısi nayatta. Ben ikiüç yaşındaydım, eviBen şiiri çok severim. Bu yüzden de ka" Amcabey" dergisini yayımlıyordu. Şimdi mize bütün mizah dergileri alınırdı. Ağarikatürün içinde şiirsel bir anlayış, şiirsel bir kendi adını ta|iyan, o zamanki Acı Musluk beylerim de Galatasarav Lisesi'ne gktikleduvgu sezinlemek isteyen bir insanım. O Sokağı'nagittım. tdarehanesiorasıydı. Ürri için Fransrzca mizah dergileri de eksik olbakundan karikatürlerimde karikatürün kerek karıkatürlerimi verdim. Çok saygı mazdı evimizden. Ağabeylerim bunlan çedaima o yönüne bakanm. Karikatürümü duyduğum bir insandı. Baktı, bir daha bakvirip birbirlerine anlatırlardı. Giderek kade böyle kurarım. Böyle bir pencereden tı, sırtımı sıvazladı ve "Siz bana her hafta rikatürle yatıp karikatürle kalkmaya başlabakanm karikatüre. Şiirle karikatür arasınkarikatür getiriır" dedi. Aramızda çok büdım. Bizim aılede de kimsenin efi çizgiye da bir bağlantı vardır elbette. Olavı rafine yük yaş farkı vardı; ben ondört yaşındayyatkın değil. Cetvelle bile çizgi çizemezler. bir açıdan vermek için de bu gerekli. dım, Cemal Nadir kırk üç yagınaaydı. BaOradan başladı benim çizerlığım. Neden Peki sıze " çizginin şairi" diyebilir mı na "Siz" diye hitap etmişti. Çok kibar bir ben de çizmeyeyim diye düşündüğümü hainsandı. Ölünceye kadar her hafta karikayiz?" tırlıyorum. Dört yaşındayken bana sorarlarmış "ne olacaksın?" diye, "karikatürcü olacağım" dermişim. Hernalde çizerliğim oralardan başladı. Karikatürcü olduğum için çok mutluyum. Hani sorarlar: "Dunyayabir daha gelsen ne olursun?"diye; Yüz kere yeniden gelsem dünyaya, yüz kere karikatürcü olurum. "Güle Güle htanbul"da ömeklerini bol bol görüyoruzj çok kuvvetli bir deseniniz var. Bir karikatürcüye böyle soru sorulmaz çünkü karikatür bir stil. bir btçemdir ama içine hiç mizah koymadan htanbul'u salt aesen çalısmalartyla yeniden çizmeyi düsünür müsünüz? "Güle Güle IstanbuTdaki çizgiler aslında karikatür değil. Onlar resimkarikatür karışımı çizgiler, illüstrasyon. Tomi Ungerer'in bir kitabtm görmüştük geçtiğimiz yıllarda. lnamlmaz derecede deforme edilmıs çizgilerle karikatür çizen Ungerer, çok ciadi bicimde, karakalemle, mürekkeple ve hatta baylarında sulu boya kullanarak desenlerçizmij. Karikatürlerine bakanlar belki de Ungerer'in deseninin çok zayı/olduğunu düsünebilırler. Ama gerisinde çok sağfam bir desen var Ungerer'in. Karikatür yapmanın bence Dİrinci koşulu şu; deseninizin çok iyi olması ve resmi çok iyi bilmeniz. Resmi çok iyi bilmezseniz neresini deforme edebileceğinizi bisındaki fol, arlekino, joker'e uzanan bir lemezsiniz.Ama biliyorsanız bunu kâğıt ENIS BATUR silsilede, zincirin her haJkasının ayn bir üzerine dökebilirsiniz. Yani bir çizgi ekoönemi ve anlamı vardır: Shakespeare'den nomisine gidebilirsiniz. Tomi Ungerer'in Osmanlı şenliklerine uzanan geniş yelpaze desenleri de böyle desenler iste. Ungerer ünümüzün önde gelen ruhbilimcibize bunu gösteriyor. saruyorum kanserden öldü. ölmeden bir lerinden biri, kültür tarihi üzerine Gene de, palyaçonun, binbir nüansı süre önce îskoçva'ya yerleşti. Amacı lskoçbiribirinden önemli araştırmaların bünyesinde barındıran toplam bir duruşu ya'yı çizmekti. Işte çizerlik bu. Bir yeri, bir yazan Starobinski, "Sanatçının Bir Soytarı olduğunu kesinlemek güç değil: Herkesin şeyi çizmek istiyorsunuz ve gidip orada yaOlarak Portresi" başhklı kitabında, çafidaş bildiği, tanıdığı bir duygu paradoksu bu: sanatçılar ve edebiyat adamları için Sırk'in şıyorsunuz. Evet insanlar bu işte usta olCoşkunun içinde bekleyen gam, gülmenin bir ana mekân oluşuna dikkat çeker. mak için işte böyle yaşıyorlar. yanıbaşındaki kanlı gözsuyu. Gerçekten de, Sirk, modern yaratıcının Karikatürcü yaşamtn içindeki komiklik gözünde Dünya'nın topu topu bir hali saSemih Balcıoğlu'nun palyaçolan, işte bu leri çızerek yaştyor, doğal olarak. Budurum yılagelmistir. Kimbaud dan Blok'a ve Rilgüçlü geleneğin temsilcileri olarak karşıda karikatürcünün ilk yapmast gereken şey, ke'ye şairlerde; Rouault'dan Leger'ye ve mıza çıkıyor. Günümüzde yaşadıkları çevbu desen çizgisini geliştirmesi ve karikatür Picasso'ya ressamlarda; Schönberg in besrelerinden belli. Birkaç bin yudır burada çizgisine ulaşmak içtn de bu desen çizgtsınt telerinde, beckett'in oyunlarında, Chapoldukları bakışlanndan. O bakışlara, tanıkomikleştirmesi gerekiyor demek ki... yan bilir, Balcıoğlu'nun gözünden âşinaylin'in fılmlerinde bir metafizik dublör olaÖrneğin îstanbul dıyorsunuz. tstanbul dık: Gülmeye ve yanmaya hazır bir ısık rak palyaço başrolü sık sık üstlenmiştir. öyle bir şey ki, zaten içine komiklik koymumerkezi. Tıpkı Picasso'da, Klee'de olduğu Palyaço'nun kİmlik, kişilik, imge, simge yorsunuz, ne görürseniz onu çiziyorsunuz. gibi yanardöner bir dünyaya tutup götürükategorilerinde ayn ayn güçlü yer tutuşuÇünkü herşey o kadar komik haıe gelmişyor bizi usta: Orada yumuşak bir siDe, her nun gerekçesine yaklasmanın sağlam bir ki. Sayın Bulent Ecevit bir gün bana şöyle desen. yolu, onu soyağacındaki akraba figürlere demişti: "Ben karikatürcüler için çok üzübağlamaktan, böylece tarihsel çözümlemeSemih Balcıoğlu'nun "kırmızı top"u, lüyorum Semih Bey. Olaylar o kadar komik sine başvurmaktan geçiyor. Bizim kültürüunutulmuş bir asal organ gibi, gelip durki Türkiye'de. Siz buna Komik unsuru namüzdeki deli, delişmen delibozuktan curmadan bizi içinde yaşadığımız sirkte dürsıl katacaksınız, şaşıyorum. Herhalde yacunabaz, hokkabaz, soytarı; Batı dünyatükleyecek. • bancı meslektaşlarınızdan beş altı kat da Balcıoğlu'nun Palyaçoları G tür götürdüm kendisine. Cumhuriyet gazetesine geçtikten sonra da devam etti bu ziyaretlerim. Beni odasına alır uzun uzun konuşurdu. Çok şey öğrendim Cemal Nadir'den; biraz önce sorduğunuz sorunun bir karşdığı olarak, çok çauşmayı da. Çok çalışan bir insandı. Gününü öyle planlamıştı ki, birçok işe birden yetisiyordu ve yaptığı işlerin hiçbiri de kötü değiJdi. Ne yazık ki uzun yaşamadı.Bir çok ilk'e imza atmış bir insandı. Yaşasaydı bir misli daha büyük olurdu. Ve Türk karikatürü kendisinden çok şey kazandığı gibi, çok da karikatürcü kazanırdı. Ve şu durumundan çok daha iyi bir yerde olurdu karikatürümüz. Bir insan bile neler kazandınyor bizlere, inanılmaz bir şey bu..tlk karikatürüm " Akbaba"da yayımlandı. Şimdi yaşamayan ağabeyim Şahap Balcıoğlu^Akbaba'nın açtığı bir yanşmaya katılmam için cesaretlendirdi beni. Karikatürüm vayımlanınca da bu dergiden bes tane aldığımı haorlıyorum. Sürekli ona bakıyordum. Gece uyanıyorum açıp karikatürüme bakıyorum. Çok heyecanlanmıştım. Bir arkadaşımın babası Babacan" adında bir dergi yayımlıyordu. Elimdeki bir karikatürümü aldı ve o dergide kapak olarak kullandı. Bir hafta sonra da muhasebeye uğramamı söyledi. Gittim, elime bir zarf verdiler. Kapağın parasıydı. Yine çok heyecanlanmıştım. Oturacaktım oturamadım. Çıktım. Bir şıracıya girip zarfı açtım. Dört tane kâğıt elli kurusIuk var içinde. Karikatürden aldığım ÜK para budur. Şimdiki aklım olsaydı onları çerçeveletir bir yere asardım. Kaçytlıbu? 1944. Bir yıl amatör çalışrnışım demek ki. O zamanm parastyîa bir karikatürcüye verilen oldukça yüksek bir ücretgaliba... Evet. Bundan sonra da birkaç dergiden daha karikatür istediler. O zaman çok fazla karikatürcü de yok ortalıkta. Ve böylece profesyonel oldum. Burhan Cahit Morkaya 1947'de Cemal Nadir'in ölümünden sonra "Köroğlu"nun kapaklarını bana çizdirmeye başladı. Cemal Nadir Cumhuriyet'e geçtikten sonra da "Akşam" gazetesinde gunlük karikatürler çizmeye başlamıştım. Yani on yedi yaşımdan ben gunlük gazeteye karikatür çiziyorum. Hem okuyor nem çalışıyordum ve çok voruluyordum. Bu nederue artık geriye bakmak istemiyorum. O halde ileriye bakaUm. "Ne olacak bu karikatürümüzün hali"? Karikatürümüzü ayakta tutan arkadaşlara tanrı uzun ömür versin. Bu arkadaşlanmız karikatürümüzü iyi bir yere getirdiler. Ama karikatürümüz dışardaki yüzünü kaybetti. Yakın bir dönemde dışarıya gitmiştik Semih Poroy ve Kamil Masaracı ile... Karikatürümüze gösterilen ilgiyi gördüler. Bu ilgiyi yine yakalanz inşallah. Eskiden karikatürcülerimiz uluslararası yartsmalarda sürekli ödüller kazanırlardt. Son yıllarda pek sesimiz çtkmaz oldu. Neden dersiniz? Ödüllere belli yaşlarda katılınır genellikle. Insan ödüllere katılır, ama öncelikle işini yapması gerekir. Elli kuşağı karikatürcülerin çoğu bu yarışmalara katıldılar, çok da ödül aldılar. Ama sonradan gelen Gırgır karikatürcüleri bu ödüllere katılmadıTar, neden bilmiyorum. Bu ödüllere katılmak gerek. Bu bir tramplene benzer. Buradan nrlargidersiniz. Ama maalesef katdınmıyor artık yanşmalara. Hoviv, hâlâ katdıyor yanşmalara. Uluslararası yarışma çok önemli. Ben bugün Rus karikatürünü, Polonya karikatürünü yanşmalardan izliyorum. Eskiden beri az sayıda yartşma vardı ve ö'zenlt programları olurdu. Giderek çoSaldı bu yansmalar ve neredeyse atomize oldular ve etkiîeri de kayboldu sanki... Evet. Ydlar önce Montreal'de bir yans ma vardı. Çok da önemli bir yanşmaydı. Sponsoru da Coca Cola idi. Firma sonra buradan elini çekti. Çekince yarışma da bitti. Yugoslavya'da birkaç yanşma vardı. Yugoslavya parçalandı bu yanşmalar da bitti. Sayın Semih Balctoğlu, zaman aytrtp bizimle görüştüğünüz için çok teşekkür ederiz.» SAYFA 5 CUMHURİYET KİTAP SAYI 409