Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
0 K U R L A R A "Masallara geniş bir perspcktif dururken, çok. dar bir açıdan bakmak, halk kültürlcrinin bu zengin kaynag'ına haksızlık olur ve onu yeterince değerlendirememe tehlikesini de beraberinde getirir. Oysa bir ülkenin masallannda, o ülkenin insanının psikolojik, sosyolojik, ekonomik, etik göstergeleri, değerleri, kısaca yaşam serüveni gizlidir. Aynca bir insana*kendi anadilinin, konuşma dilinin bütün inceliklerini masallardan daha iyi ne öğretebilir ki? Tüm bunlann üstünde de özellikle okumayazma oranı düşük dışa kapalı toplumlarda masallar başltbaştna bir halk eg'itimi aracıdır. Masal analannın, başına toplanan insanlara anlattıg'ı masallardaki olayları, snrunları ve çözümleri, dinleyenler kendi' yaşamlanyla özdeslestirip, gereken kıssadan hisseyi çıkarırlar ve oradan daha bir mutlu, dingin ve doygun ayrılırlar. Çünkü kendileri gibi sorunları olan yoksul, zavalh ama haklı, iyi kalpli masal kahramanları pek çok acılar çekmiş, ama sonunda hak ettikleri mutlu sona ulasmtslardır" diyor çağdas masal anamız Muhsine Helimoğlu Yavuz. Masalları değerlerdirmeye çalıştık bu sayımızda. Bol kitaplı günler!... TURHANGÜNAY Böyle Buyurun Gaz'a Bayanlar Baylar Tadeusz Borowski, "Auschwitz Toplama Kampı"nda, "insanlığın çarmıha gerildiği" yerde kalan milyonlarca insandan biri. "Sevda ve Hasrct Türküleri"ni sürdürmüş orada. Sağ kalabilmiş. Kalan ömründe insanlığın "vicdanının gözü" olmuş. Kampta yaşadıklarına yazdıklarıyla "tanıklık" etmiş. ONER YAGCI adcusz Borowski"nin Ukrayna ovalannın çocuğu olduğunu ve Şitomir kasabacığında 12 Kasım 1922'de doğmuş olduğunu öğreniyoruz. "Atila Türk"ün, "Siyah Süt" adlı yazısından. "Tadeusz Borowski", "Atila Türk" ve "Siyah Süt" de nereden çıktı diyeceksiniz. Öyle uzun bir öykü ki birkaç sayfada anlatmanın olanağı yok. En iyisi çok kısa aktarayım da ayrıntılarını merak edenler Böyle Buyurun Gaz'a Bayanlar Baylar'ı alıp okusunlar ve bu ilginç öyküsünün tamamını öğrensinler. Tadeusz Borowski, "Auschvvitz Toplama Kampı"nda, "insanlığın çarmıha gerildiği" yerde kalan milyonlarca insandan biri. "Sevda ve Hasret Türküleri"ni sürdürmüş orada. Sağ kalabilmiş. Kalan ömründe insanlığın "vicdanının gözü" olmuş. Kampta yaşadıklarına yazdıklarıyla "tanıklık" etmiş. "Taşlaşan Dünya" demiş yazdıklarına. Dünyanın umursamazlığına kahretmiş ve protesto etmek için "intinarı yakışıklılaştırmış". Borowski'nin yazdıkları Mete Tunçay'ın çevirisiyle Böyle Buyurun Gaz'a Bayanlar Baylar adında bir dosya olup kitaplaşsın di• yıllar öncesinin yayıncısı Atila Türk'e tcse im İi edilıniş. Buraya kadar bir ilginçlik yok. Yabancı dil bilen bir aydın hoşuna giden ve ülkesindeki insanların da okumasını istediği bir kitabı çevirip yayınevine verebilir, yayıncı da dosyayı okuyup yayımlamaya karar verir, doğaldır. Bundan sonrası ise hiç doğal değil. Yayıncı Atila Türk, "Çevirinin Başına Gelenler" başlıklı 13 sayfalık önsözünde, üniversiteden hocası olan Mete Tunçay'm bu çevirisinin de 12 Mart döneminde cvini basan polislcr tarafından alınıp çuvallara doldurulan kitapların arasında uçup gittiğini söyleyip öyküyü sürdürüyor. 20 yıldan fazla zaman geçmiştir aradan ve bir gün kapıyı çalan bir konuk, elinde o dosya ile çıkagelir. " Vicdan Baba'dır bu konuk. Bir mucizedir yaşanan. Tck örnek olan çeviriyi polise kaptırdığı ve hocasının emeğini "gaspettirdiği" için eziklik duyan Atila Türk, ne yapacağını, ne edeceğini bilemez. Çok sevinir, ama sevinmekle kalmaz, özetledığim önsözü yazmakla, dosyayı Mete Tıınçay'a iletmekle de yetinmez. Bir vicdan borcu Kabııl ettiği için Nazi Toplama Kamplarının taıihini, Auschwitz ve edebiyatını, larının tukcnıncdığı bir gcrçeklik daha var. Bu gerçekliğin ışığında Böyle Buyurun Gaz'a Bayanlar Baylar'ın ülkemiz insanları için önemli bir kitap olduğunu düşünüyorum. Bir milyon insanın yok edildiğigerçeğinin unut turulmak istendiği bir dünyanın Türkiyesi'nde Sıvas topluöıdürümünün de aynı unutulma tehlikesini yaşadığını biliyoruz. însanlık düşmanı bir ideolojinin yansımaları olan bu gerçeklikleri bilincimize ve duyarlılığımıza alma görevi ve sorumluluğunu hiç ama hiç unutmamak zorundayız. Nazi ordulan Folonya'yı işgal edince "şair" Borowski Varşova Yeraltı Direnişçileri arasındadır. 1943'te Gestapo tarafından yakalanır ve Auschwitz'e gönderilir. Orada, "Çevrendeki her şeye dikkatli bak ve gücünü koru. Çünkü yaşayanlara bu aldatmaca ve alayları anlatmanın ölüler adına konuşmanın bize düşeceği bir gün gelebilir" diye düşünür. Bu zor görevi seçer, yaşadıklarını yazar. Olüme giden insanların son anlarına kadar aldatıTdığı, kamyonlarla sürekli insan sevkiyatının yapıldığı, günde virmi bin kişinin zehirli gazla öldürüldüğü, krematoryumlaıda yakıldığı, cldcn hiçbir şeyin gelmediği dehşet koşullarında, kurtufma umutlarını hiç tüketmez Borovvski. " Ağaçlar kadar duyarsısız biz, taşlar kadar. Ağaçlar kesilirken, taşlar parçalanırken nasıl hiçbir şey duymuyorlarsa biz de öylece kalıyoruz" diyen bir tepkisizliğc ve insanlık yitimine uğrayan insanlarla doludur Auschwitz. Auschwitz'den Borowski'ye kalan kamp gerçekliğini, kamp dehşetiyle ilgili uyarılarını, endişelerini, önsezilerini yazmaktır. C) da, şiirleriyle ve Böyle Buyurun Gaz'a Bayanlar Baylar ile kamp gerçekliğini ağıtlaştırarak yazmıştır. Bu ağıtlar, öyküleştirilrniş Auschwitz anılarıdır ve duyarlı okuyucuların bilinçlerine katılmak için okunmayı bekliyor. • Böyle Buyurun Gaz'a Bayanlar Baylar/ Tadeusz Rornwski/ Türkçcsi Mete Tıınçay/ Göçebe Yayınlan/ 248 s. Öyküleştirilrniş Auschıvitz anılan nüler adma konuşmak Tadeusz Borowski Örnek aydın davramşı Imtiyaz Sahibk Berin Nadi Basan ve Yayarv. Yenl Cün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.$. oceneivayın Yönetmeni: Orhan Erinc cenel Yayın Koordinatörü: Hikmet Çetinkaya Yazıisleri Müdürleri: Ibrahim Yıldız. DinçTayanç . sorumlu Müdür: Flkret llklz o Yayın Yönetmeni: Turhan Cünay o CrafIk Yönetmen: Dilek llkorur o Reklam. Medya C Auschvvlttz. i944.Açıkhavada ceset yakılıyor. Clzll çekllmlş bir fotoğraf. KİTAP SAYI 399 faşizmi, I'ürkiye ile ilgisini, Tadeusz Borovvski'yi, Mete Tunçay'ın emeğini içeren "Siyah Süt" başlıklı uzunca (64 sayta) ve enles bir de deneme yazar. Atila Türk'ün bu çevirinin ilginç serüveniyle ilgili önsözü ve Nazi Toplama Kamplarıvla ilgili "Siyah Süt" denemesi bence başlı başına bir yapıt. Ama bu yapıtı ilginç kılan başka özellikler de var. Birincisi 16 sayfalık "albüm", "Borowski albümü" ve Nazi Toplama Kamplarından fotoğraflar; ikincisi de Mete Tunçay'ın örnek aydın davranışını kanıtlayan notu: " Bu çeviri metni yayımlanmak üzereyken, Borowski'nin öykülerinin Sayın Zeyyat Selimoğlu tarafından Almanca çevirileri csas alınarak 1981 yılında Yazko Yayınlan arasında Taşlaşan Dünya adı altında Türkçeye aktarılmış bulunduğunu öğrendim. Arkadaşım Atila Türk yurtdışında yaşadığı için, onun bu çevirinin varlığından haberi olmamış. Bcn bilmeliydim ama bcnim de dikkatimden kaçmış..." diyen Tunçay, aslı Lehçeolan çevirilerin tngilizceedisyonundan yapıldığını ve Taşlaşan Dünya'daki öykülerle bu çevirideki öykülerin bir kısmının farklı, bir kısmının ortak olduğunu belirterek, "Bu durumu okuyuculara belirtmeyi dürüstlük açısından gerekli gördüm" diye ekliyor. Böyle Buyurun Gaz'a Bayanlar Baylar'ı dosya halinde okuyunca Taşlaşan Dünya'yı anımsayıp yayıncıyı uyardığım için, kitapların adlarını ya da kapaklarını değiştirerek yeni kitap gibi sunan yayıncılara, yazarlara, çevirmenlerc bolca rasladığımız koşullarda Tunçay'ın bu anlamlı tavrını saygıyla karşılaşmamız gerektiğini belirtmemin zorunlu bir görevim olduğunu sanıyorum. Böylece kitabın 100 sayfalık bölümünü bitirip 148 sayfalık asıl öykülere geliyoruz. Böyle Buyurun Gaz'a Bayanlar Baylar'da on iki öykü yer alıyor. Oykü mü? ()yküleştirilmiş Nazi kampı gerçekliği desek daha doğru söylemiş oluruz. Her ne kadar, Atila Türk'ün, "Zamanc dünyasında ne edebivatının, ne yazarının, ne de eserinin Nobel komitelerince bile pazarlanmadığı bir dönemde" diyerek umutsuzluğunu söylediği bir gcrçeklik varsa da, (ki bu gerçeklik Borovski'ye intiharı seçtirmiştir) yaşamdan sorumluluk duyan, yaşamı savunan insanların ülkemizde hâlâ soy Toplama Kampı Edeblyat Crubu: Soldan. sağa Tanusz Nel Sledleckl, Borovvskl ve T.B. Krystyn 01szevvski, 1946. Asagıda, Annesl ve kardeşl İle, 1946 CUMHURİYET SAYFA 3