Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
K İ T A P Ö D İ İ L L Ü B U L M A C A İLKER MUMCUO&U Önce aşağıda tanımlan verilen iıd/.cüklcri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecekbiçimde yazın. Sonra çizgilerin altların daki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktann. (Kara kareler ikı sozcük arasını gosterir. Bir satınn sonunda kara kare yoksa, bu, sözcüğün aktaki satırın başına ADI, SOYADI:. sarktı$ını göstc ADRESİ: rir). Bulmuca tamamlanınca, sorulan tanımların karşıhğl olan sözcüklerin ılk harfleri yukandan aşağıya dogru birşairin adınıoluşturacak;bulmacakarelerindeysc, bir şimnden alıntı ortaya çıkacaktır. Tanımlar ve sözcükleriniz: A. "Halk ŞiirindeBaşkaldın", "Özkaynaklarına GöreAlevilik" ve "Alcviler Nc Yapmalı?" adlı yapıtlan olan yazar vc gazeteci. 51 48 79 75 55 17 76 9 2 58 Eray Canberk'in yeni şiirleri Bpular Eray Canberk kendi şiiri etrafında, kendini dana çok bularak, hoş bir geziyi gerçekleştiriyor. Ve bu tavrın altında da gittikçc daha bir duru, daha bir anlaşılır, az kclimcylc çok şey anlatma ardında bir anlayışın ağırlıkla ycr aldığı görülüyor. Hani dcrler ya, insan olgunlaştıkça ustalaşır, ustalaştıkça kısa şiir yazar. Ya da kısa ş,iir olgunluk, ustalık işidir. Bana göre de böyle şiirler Ebrular. METİN CENGİZ 71 10 26 25 24 14 42 3 J. Değerli bir taş. 21 61 44 67 K. "Boğaziçi ... Mmgır" (Salâh Birsel'in bir olayanı kitabı). 27 28 15 20 81 22 bir yenisini okumadan edemiyor. Ve bir bakıyorsunuz ki not bile alamadan bitmiş kitap. Oyle akıcı, bir solukta okunabiliyor. "her an biryürekte iki can besliyordu / kjsaca bir sevda öykiisü" Bu dizeler kitaptaki 43 nolu ebru şiir. Sanki sarı ile morun halka halka birbirine girdiği bir şiir. Tutku ile hüznün sarmaşdolaş rengiyle bir an karşılaşmamak elde değil. Ama, hepsi bu kadar. Uzun süreli değil bu duygu. 42 nolu ebruya bakalım bir de: "oturdu da bir akşamüstü / içersi duman dışarsı duman / bir kahvede / içinden geçenleri kendinc anlattı". Bu şiir de grinin çeşitli tonlanyla doluyor içimize. Şiirin arka planında akıp duran bir hüzün basıyor yüreği. Sonra geçip gidiyorsunuz bir başka şiire. Eray Canberk, kitabının sonundaki ekte, etkilere açık olduğunu söylüyor, sanırım bu bütün şairlerin gerçeğidir. Ancak Ebrular'a baktığımızda, şairin söylcdigi gibi etkilenmediğini görüyoruz. Sanırız, alıntıların sebcbini açıklamaktan çok, kendinde görülen ve önceki siirlerinde kendini açığa vuran etkileri açıklamak için not düşmüş şair. Ancak Ebrular'da hiçbir şairden hiçbir etki yok, sezilmiyor. Şair, alıntılar yapsa da bu şiirlerde Joömdan doğruya kendisi (daha çok kendisi bile d|il) de|il). Şairin bütün şiirlerindeki anlatımcı tavra da değinmek gerekiyor sanırım. Şairin dile gösterdiği özen ve şiir bilgisi, şu son dönemlerde nirçok şairin birçok şiirinde olduğu gibi anlatımın şiiri boğmasını engclliyor. Anlatım hafif ve gerisinde şiirin. C)ykü, şiirde olması gerektigi gibi. Şiirle dengeli. Imgcye bu yüzden olacak belki fazla yaslanmıyor. Çağrışıma da. Veöykülemenin, anlatımın Eray Canberk'in şiirinde temel taşları oluşturduğunu söyleyebiliriz. Sonuç olarak, geldiği yerden bakıldığında, Eray Canberk'in kendi şiiri etrafinda, kendini daha çok bularak, hoş bir geziyi gercekleştirdiğini görüyoruz. Ve DU tavnn aîtında da gittikçe daha bir duru, laüna ardında bir anlayışın ağırlıkla yer aldığını görüyoruz. Hani derler ya, insan olgunlaştıkça ustalaşır, ustalaştıkça kısa şiir yazar. Ya da kısa şiir olgunluk, ustalık işidir. Bana göre de böyle şiirler Ebrular. Kimi renklere çok yakın. • Ebrular / Eray Canberk / Oglak Yayınalık / 116 s. SAYFA 19 32 62 53 33 34 52 E 8. Değerli kâğıtların basılmaları ya da zımbalanmaları strasında oluşan hatalar. 60 31 72 4 C Yakınlarda yicirdiğimiz ünlü seramik sanatçısı. 63 65 39 50 74 23 82 37 13 40 80 D. "Can ..." (müntehirşair). 35 73 41 77 E. "Günler kısaldı,... ibtiyarladı/ Bir bir hatırlamakıa gc(,cn sonbaharları." (Yahya Kemal Beyatlı). 5 46 11 64 78 16 30 60 12 7 F. Giysi vc çamaşır dikilen işyeri. 49 19 43 59 68 56 42 54 G. James Joyce'un tanmmış yapnı. 8 29 57 18 36 6 1 H. 'Takat Hacı Ilhaıni efendiyle kızını cn çok çekemeyenler bile onların vakur bir vaziyet aldıklarını, hcr ne olursa olsun, elc güne ... vcrmediklerini itırafa mecbuı oldulai". * (H.E.Adıvar). 45 66 38 70 I. Yıllarca Cumhuriyet Gazetesi'nde karikatürleri ycr alan, son dönem de sokak dergisi olan Hiç'te yapıtlan yayımlanan, değerli karikatür sanatçısı. 887. saymın çözüıtıü: A. Sırdan Payı, B. Ekografi, C. Yalvaç Ural, D. Rilke, E. Anna Karenina, F. Nehr Akıyordu, G. Şakayık, II tmUc,, I. tlle, J. Rumi "C/28" ve "L/55" harfleri ipucu olarak verilmıştir. Şiir: "Ah, kimselerin vakti yok Durup irıce ^eyleri anlamaya Kalın fuçalarınt kullanarak geçiyorlar" 387. sayımızdan kitap kazananlar: htanbul'dan. Nergis Döşemeciler, Macit Toktan, Ankara'dan: Lütfiyc Aydın, Mehmet Onat, Ayşe Çifçi, Enıinc Nazarı Akçelik, Sevil Sayıt, 1 lakan Tekinalp, Ülker Kalfa, Mehmet Akçay, Denizli'den: Kemalettin Acar, Onur Gün, Samsutı'dan. Gürol Göl, Cengiz Tarhan, Zonguldak'tan. Bengi Bengi, Konya'dan Mustafa Dinçer, Çanakkale'detf Emine Erten, Kayseri'den: Sevgi Karataş, Buna'dan: Miraç Duygu Dikbaş, Eskişehir'den. Nurdan Taşatan, Antakya'dan Ali Hacıoğullan, Baltkesir'den Sabriye Zümrüt, Tekirdağ'dan: Yusuf Gündeş, Aydtn'dan: Hüseyin Sulu, Muğla'dan: Türkün Hasbay. ray Canberk (1940), kısa süren öğrctmenlik hayatından ve bir sürcyayınevlerinde çalıştıktan sonra ha yatını yazı ve çevirmenlik ile kazandıAa zanıyor. Şürlerinden çok yaptığı şiir çevirileriyle tanınan ve Fransızcadan dilimize birçok yapıt kazandıran şair, yazınımızın mııtfağında biiyüdü, bu mutfakta sorun larla yüzyüze geldi, yaşadı. Ama şiirde kendini nep geride tuttu. Alçakgönüllü bir tavırla, bir duruşla sessizce ördü kozasını. Bugün geriye baktığımızda bu tavırlarının şiir yaratımına da sindiğini görüyoruz. Kırılgan, aşırı titiz vedikkatli. Ve bu tavırlarla oluşturduğu şiir sürecinde, nerdeyse her on yıla sığan bir şiir kitabı yaratımı: Kuytu Sular (1969), Yiireğin Burkulduğu Zaman (1983), Eskimiş Yalnızlığa (Biitün Şiirleri, eklerle, 1992) ve Ebrular (1997). Şiir üzerine düşüncelerini de bir kitap halinde toplayan (Şiir ve Şair Üzerine Aykırı Düsünceler, 1992, Sarmal Yayınları) şairin Kbrular'a kadar ya/dığı şiirler hakKinda şunlar söylenebilir: NecatigiJ tavrını daha bir duygulu, inee duyarlıklarla, yapıtlarda alttan alta dolaşan bir hüzünlc işlcdi şiirlcrindc. "Ben" doğrudan girdi şiire. Necatigü'in kendini genelleştinnesi onda kendini sakınma olarak görüldii. Ben şiirde hem söylemi belirledi (ince duyarlıklar ardında) ncmscssizliğcbüründü. Böyle plunca fısıldayan, aşırı i(,li şiirler çıktı. Ofke bile hüzne büriindü. Kendinden, kendi yaşamışlığından ve kendini gö/Jemlemekten yola <,ıkan şairin şiirleri de kendi kişiliğiyle örtüştü. Ardında koştuğu şiirin ağır biiyüsüyle, sarıp sarmalayan bir saygıyla (şiire) devindi şiiri. Sessiz, çelcbi, tartışmaktan, polcrnikten kaçınan, duygulu kişiliğiyle tanıdığımız Eray C^anberk şiiri için şunlar da söylenmelj: Duru, bildirisi açık, içli, içten. Sessizce okunmaya yatkın, gürültüye oldukça uzak sözcükler sanki böyle bir hava yaratmak için seçilmişler. Asıl da bütün rırtınasını buğulu bir sessizlik, sisli bir gürültü, sıkıntılı bir uğultu içinde yaşaması şiirlerin. Ebrular ise benim tanıdığım şairin kişiliğine daha uygun. Kendi nitelemesiyle şiire daha yakîn bir söylemlc örülmüş, insanda bir anlık duygulu bir dalgalanma yaratan, köklü sarsıntılardan uzak duran...I laiku tarzına verilmiş yerli bir isimle yazılmış şiirler. Eski şiirlerindeki humor, Ebrular'da içten içe, belli belirsiz, kimi zaman da şiirde dana bir duyumsanır şekilde devam ediyor. Adeta gülümsüyor bu tavır denebilir. Ve yine nasıl aktığı belli olmayan bir hüzün uolaşıyor dizeler arasında. İnsan durup şöyle bir düşüniip daha bir anlaşdır, az kelimeyle çok şey an CUMHURİYET KİTAP SAYI 399