Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Kapak konusunun devamı.. neyi saptıyor, neler öneriyor? Ben içerik bağlamında olsun, biçim ve biçem bağlamında olsun bir tek şiiri yazan bir şair değilim. Yaşamın değişen gerçekliğini saptayıp içeriğe ait olan biçimi buluyorum. I'oplumsal gerçeklikle yazınsal gerçekliğin örtüşmesine özen gösteriyorum. Birebir bir örtüşme değil bu. Anmet Ada'nın kendine özgü biçemiyle, imgeleriyle örülen bir örtüşme. Bu bağlamda, doğrudan bir önerme içermez. Bireyin yaşam içindeki durumu sorunsal edindiği tragedyalar aslında önerilerdir. Küçük Bir Anmalık'ın ilk bölümünü oluşturan Cemal Süreya, Metin Altıok, Behçet Aysan'a anmalık şiirleri böyle şiirlerdir. Istanbul adlı şiirinde Cemal Süreya ve Üvercınka anıltrken, Eski Bir Fatoğrafta Metin'de Metin Altıok, Sarı Mıztka'da Behçet Aysan, Metin Altıok ve Astm Bezirci ile hirlikte giriyorlar fotoğrafa. Sorunsal edindiğin tragedyalar bir öneri içeriyor. Öyle değil mi? • Güncel'in tuzağına düşmeden, gerçekliği yazınsal gerçekliğe dönüştürme çabası içinde oldum adını andığım şiirlerde. Cemal Süreya scvgisi çağcıl şiirin çok önemli bir ustası olmasına dayanıyor. Borçlu olduğum sairlerden biri. "Şairin hayatı şiire danil" der Cemal Süreya. Benim şiir anlayışım vc söylemlerimle özdeşlik taşıyor. Metin Altıok anmalığı, onun tpek ve Kılabtan adlı kitabının arka kapağında yer alan fotoğrafının yeniden üretimi. Yaşamının ayrıntıları, şiirinin ipek dili bu şiire de sindi sanırım. 1993'te, Sıvas'ta yakılan Metin Altıok ile Behçet Aysan Türkçe'nin iyi şairleriydiler. Asım Bezirci ustanın, sosyalist kültürün oluşması için bilimsel düzlemdeki yazı vc çevirileri unutulabilir mi? Benim bireysel yaşantımdan süzülen değerlerle onları sorunsal edinmem doğaldı. Kendi şiir söylemim içinde eriyen bir sorunsal bir öneri de içerir. Küçük Bir Anmalık'takı şiirlerinin bir başka belırleyeni de tanıklıklar Tarihe tanıklık ediyor.sunuz. Sıvas vahşeti tarihtir. Akan kan tarihtır. Gece ın/azları tarihtir. Revnaklı şarkılar ve Sahibınin Sesi plaklar tarihtir. Tarih ve kültür bir arada bazı şıırlerde. Sabah vardıyasına bisikletle giden işçi tarihtir. Kızılay'daki çiçekçı ile Suzan Yakar tarihtir. Vivaldi ile Serkis; gündelik yaşamın kuşları, çiçekleri, çocuklart tarihtir. Kısaca, şiirlerimiz gündelik yaşamın buğusunu taşıyor. Acı çeken bir yurt. Nastl bir ycryüzünde yaşadtğımız taşıyor şiirleraen. Gündelik yaşamın tarihi diyebilir miyiz? Elbctte. Ama bireyin tarihi de var. Kent yaşamı içindeki bireyin yaşamı. İlk dera, içinde yaşadığım Kayseri kenti bütün ağırhğıyla şiirterime girdi. Surları, saat kulesi, selçuki çeşmeleri, Emirgan parkı, Onay sineması. Çın çın ıssızhğı doğanın. Kaya kiliselcriyle Kapadokya. Bireyin yaşamındaki incelikler. Üzüm bağları, kale önüne son üzümlerini getiren köylüler. Gül üzümü, dirmit, buludu. Kayseri'nin yalanlara akan çarşıları, bedestenleri, kale kapılarıyla bir kcnt. Nereye gitsem peşimi bırakmayan bir kent. Sokak satıcıIarı, boyacı çocukları ve varoşlarıyla bir pencere açıyorum kente. Bir başka pencere daha açıyorum: kışı, güzü ve yazıyla Kayseri. Balkondan, postane önündeki jeton satan çocukları, telefon kulübelerini görüyorum. Masamda Nezval'in şiirleri, kulağımda Seher Sokağı ile Roza Kskenazi'nin sesi. Hayallerim olmasa, ütopyam olmasa zor yaşarım bu kentte. Siirsel pratifcin içinde bir dızi şiir yazdın ablan için. Neydi bu abla sevgisi? O şiirlerin oluşumunu konuşahm mı? SAYFA 4 *" Yaşamın estetize edilmiş şiiriya da... AhmetAda Benim hiç ablam olmadı. Keşke bir ablam olsaydı. Zaman zaman böyle düŞÜnüyorum: Belki ablam olsaydı bu şiirleri bu derece sahici kılamazdım. Ablasızlık ya da abla özlemi onları yapay olmaktan kurtardı. ilk abla şiirim Aşk Her Yerde'dir. Ablaları Boğulan Çocuklara Şiir. Onu, Ablaları Kaybolan Çocuklara Şiir izledi. Şiir severler onu çok sevdi. Sonra ablaıar için bir dizi gazel yazdım. Taş Plak Gazelleri'nde yer alıyorlar. Mübadele sırasında sürgünü yaşayan Küçük Asya Rumları'nın, bozgun solgunu o ablalann şiirleri.. 1964 sürgünü ablalar. Sınırdışı edilen ablalar.. Sevgili Hüseyin, bir telefon konuşmamızda, Taş Plak Gazelleri'nin son şiiri Ablam için Gazeli çok sevdiğini söylemiştin. Umarım bu açıklamalarım o büyüyü bozmaz. Şiir ve tarih. Şiriin yararına işleyen, tarihin zorbalıklarını insani duyarlıkla bezeyen bir çabaydı benimkisi. Şiir dilinin ritmik birimleri ve imgeferiyle bir şey söylemeye, göstermeye çalıştım. Biçımın icerığe ait olduğunu söylemiştin. Brecht'yen bir görüş bu. Ama öte yandan biçımin her türlüsünü dentyorsun. Gazel, düzyazı, şiir, uzun şiirler... Çelişik bir durum değil mı bu? Yaşam bazen o kadar Karmaşık, bazen o Kadar yalın ki. Şair de, bu karmaşık ile yalınlık içinde içeriğe ilişkin bir Dİçimi arar. Daha da önemlisi insanı bütünleyen gerçeklikleri biçimlendirebilmek içeriöe ilişkin bir şeydir. Sağcı korsan da solcu korsan da, yaşamın karmaşıklığı içinde insani bütünleyen gerçeklikleri göremiyor. Klişe ve sloganlar, görmesini engelleyen bir duvar oluşturuyor. Ben, gerçekçiliğe bağlı bir şairim. Çağdaş ve çağcıl gerçekçiliğin karşılaştığı güçlükleri ve saldırıları ancak yeni şiirlerle aşabilecefiime inanıyorum. "Otuz Kuş", "Gül Koparıyoruz", "Kalinka" adlı uzun şiirlerimde, yaşamın gündelik akışı ve karmaşıklığı içinden gerçeklikleri, insanın varoluş gerçekliklerini aktardım. Yaşamı şiirle yüzleştirdim. Benim gerçekçilik anlayışım "dünyanın değişmesine yardım eden" bir gcrçekçiliktir. Düzyazısal şiırlerınde düşünccden çok duyarlıklar öne çıkıyor. Onlar da lırik şiirler şiirsel siireğin sonuna cklenen Aşk gerçeğinin şiire garip bir biçimde girişi gözleniyor düzyazısal şiirlerde. Gerçeklikle neyi eşitlemeye çalışıyorsun? Düzyazısal şiirlerde içerik ile fonetiği eşitlemeye çalışıyorum. Dize yapısı ile cümle yapısını. Sözdizimi ile semantiği eşitlemeye çalışıyorum. Insan âşık olunca düşünceden çok duyarlığın egemenliği altındadır. Kuçük, sessiz çıghklar... Çağdaş ve yeni.. Şiir dışına çıkmadan şiir yazılabileceğinin tanıtı olacak bu kitap. Bazı şairler bazı şiirlerıyle öne çıkıyor. Sizin öyle şiirleriniz var mı? Her şairin 'herkesin beğendiği şiirleri' var elbette. Asmaaltı Çayevi, Acıyla Akran, Avlu, Sevda Dizeleri, Şehnaz Longa, Istanbul, Günyenisi Küçük Kız, Ablaları Kaybolan Çocuklara Şiir, Itri'ye Gazel, Ablam İçin Gazel, Yağmur Yağardı da Şemsiyesi Olmazdı, Dolambaç adlı şiirlerim şiirseverlerin beğendikleri şiirler oldular. Ama ben imgenin zorluğundan gelen kapalı şiirlerimi de seviyorum. Kolay şiirden yana değilim. Şiirin açık ya da kapalı olması o kadar da önemli değil benim için. Şiir olması önemli. Çünkü, kimine kapalı gelen şiir şaire göre açık ya da bir başkasına göre de kapalı gelebilir. Bana gelince, açık olana, açık şiire götüren imgeci şiirden yanayım. Aşıksam, aşk şiirleri yazıyorsam, o şiirlerin bulaşıcılığından yanayım. Kısaca, şiirin iyiliklerinden yanayım. Bu, intiharların ve sömürünün olmadığı iyi bir dünya özlemimden kavnaklanıyor. Derin bir insancıllıkla yüklü bir şiir.. Küçük Bir Anmalık'ta yaşamın verilerınden çıktşını yaptyorsun. Şiirimizin büyük deneyımlerinden, birikiminden payını alan bir şiir kuruyorsun. tkincı Yeni şiiri senin şiirine bir çeşit iç ekonomi sağlamış. Ncdersin? • Imgeyi yanımsıra götüren bir şiir kuruyorum. Imge, şiirime dirim sağlıyor. Ama özen gösterdiğim bir nokta var. Şiirimi imgeye boğufmadan yalınlığa, sadeliğe ulaştırmak. Ikinci Yeni şiiri şiirimizin büyük bir deneyimi. Dize ve sözdizimi anlayışım, dize ile imgeyi iç içe örtüşcn bir konuma getirme anlayışım Ikinci Yeni'yle gelişti. Dize'nin işlevini ya da işlevsizliğini Ikinci Yeni'üen öğrendim. imgenin insana özgü' bir şey olduğunu Küçük Bir Anmahk'ta daha çok göreceksin. Yaşanan hayatı daha fazla görmek isteyen bir şiiri de... Sevgili Ahmet Ada, bu söyleşıye nokta koymak oldukça zor. En tyisi Küçük Bir Anmalık'ın ilk şiirinin ilk dizesi ile son şiirinin son dizesinı aktararak bitirelim: Gül mevsimi, bir kıyı kahvesinde Yüziinü gizliyor akasya dalının gölgesi • Vakit Yok AHMLT ADA Taş Plak Gazelleri AHMET ADA Küçük Bir Anma\\U Ahmet Ada/Şiır/ Hera Yayınlan/ llazıran 1996/ 77 s Vakit Yok Hüzünlenmeye/ Ahmet Ada/ Broy Yayınlan/ 78 i Ask Her Yerde/ Ahmet Ada/ Broy Yayınlan/ 77 s Günyenisi Lirikler/ Ahmet Ada/ Broy Yayınlan/ 77 s. Yitik Anka/ Ahmet Ada/ Broy Yayınlan/ / ]24 s Taş Plak Gazelleri/ Ahmet Ada/ Broy Yayınlan/ 112 s. CUMHURİYET KİTAP SAYI 361