05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

{ şansı var. Bu ise, bu "efendilerin" efendiliklerinden uzaklaşıp müşteriye dönüşmelerine yol açabilir. Üstelik ounların zevkleri, istekleri de farkJı ise sanatçı için bir seçme olanağı da doğabilir... Ozetle tek alıcının hakimiyetinden uzaklaşılmış olur. Böyle bir ycni "cfendi" bir nıodcrn yapıt ısmarlarkcn, bir başkası klasik operaJarın tenısil ediltnesine destek olabiliyor. Bunun bir özgürlük getirebildiğini düşünüyorum... Cıilbert Kaplan Mahler'le uğraşıyor 5'inci senfonisinin 4'üncü bölümünün kaç dakikada çalınması gerektiği konusunda bir tartışmayı alevlendiriyor, Rockafcller tlhan Usınanbaşa burs veriyor, Tanglewood'a gitmesini sağlıyor ve rahmetli Nejat Eczacıbaşı da Istanbul Festivali'ni oluştu1 ruyor. Bu çeşitlilik, ııygun bir kurumsal yapılanmayla birlikre olduğunda sanat alanında olumlu adınıların attlmasına ciddi katkı yapan bir unsur. Ancak bu yapının kendiliginden olacağını beklememek gerekir. Bir süre önce Sayın Ali Artun bana bir kitap hediye etti. Majory Jacobsen'in Art and Business, (Thamcs and Hudson, London, 1993.) adlı kitabı. Bu kitapta üzerinde durulan iki konu ilgimi çckti. Bunlardan ilki, şirketlerin sanat konusunda karar alabifmek için uzmanlardan sistcmatik bir bütünlük içinde yararlanmalarının kaçınılmazlığı. Ikincisi ise, şiıket yöneticilerine dünyanın bütünsel olarak kavranabileceği bilincinin verilmesi. Bu, sanatı iş yaşamının bir parçası halinc getirebildiği icin önemli... Başka bir deyişle, yukarıdaki görece özgür ortamın oluşabilmesi, iş dunyasının sanatı ciddiye alacak biçimde eğitilmesi ve buna göre organize olmasıyla bağıntılı... Daha somuta indirgersem, sanatın gelişimine katkıda bulunmak için destek vercbilecek durumda olanların çok ince zevklere ulaşmış olmaları zorunlu değil. Sanata dcğcr vcrmclcri yctcrli. Zira uygun bir organizasyon yapisı içinde her zaman bir sanat yapıtını deg'crlcndirmedc yardımcı olacak uzmana saygın bir yer bulıınabilir. Iştc bu noktada devletin önemi ortaya çıkıyor. Devlet, Fransa'da olduöu gibi bir kültür bakanlığı ya da ABD'de olduğu üzere farklı kurumları yetkilendirerek sanat faaliyetlerini özendirebilir, iş dunyasının ilgisini bu konuya çekebilir. Demokratik mekanizmanın, görece iyi işledigi koşullarda, yani hoşgörünün toplumsal bir erdem olarak kabul edilmesi durumunda, bunun başarıh olabildigi sanatçıya görece daha özgür ve saygın bir konum sağlanabildigini Avrupa ve Amerika'daki deneyimlerin doğruladıöını sanıyorum.N Zira Krich Korngold'un yanı sıra Eduar Varese, Karlheinz Stockhausen, tlhan Mimaroğlu, ohn Cage, Pierre Boulez, lannis Xena;is gibi bcstecilerin çalışmaları devam ediyor, yeni yapıtlar ortaya koyabiliyorlar... Kitapta bu sene vefat eden Toru Takemitsıı'dan ya da başka bir Japon bestecisinden söz edilmiyor. Bunu yadırgadığımı itiraf edeyim. İki nedenle... Ilki ben Takemitsu'nun müziğini seviyorum. Ikincisi ise bana Japonya, biraz gözden ırak olsa bilc, Batı müziği alanında bir merkez gibi geliyor. Bu ülkede XIX. yüzyıl sonlarından bu yana canlı bir Batı müziği yaşamı var. Bugün isimlerini dünya ölçüsünde duyurmuş Toshiro Mayuzumi, Maki Ishii, Yuji Takahashi, Takashi Yoshirnatsu gibi besteciler, senfoni orkestraları, dünyaca ünlü müzik eğitimi veren kuruluşları var. Dolayısıyla, Japonya Batı müziğindeki konumu açısından, söz gelimi Korc'den farklı bir üfke. Koreli büyük besteci Isiang Yun da dünya ölçüsünde tanınıyor. Ama, Korc'deki Batı türü müzik ortamının dünya ölçüsünde merkez oluşturdugu söylenemez. Kuşkusuz benim Japonya hakkında böyle düşünmem yazarı bağlamaz. Zaten amacım yazarın niçin benim sevdi£im bestecileri kitaba almadığını sorgulamak dcğil. Sormak istcdiğim, Batı mü ziğinin gelişimini zaman içinde inceleycn bir çahşmanın Avrupa'yı merkez almasının yöntemsel açıdan bir soruna yol açıp açmadığı. Kitabı okuduğum sıralarda sayın Ali Artun, KopenhagCharleottenborg'da 18 Şubat16 Mart 1995 tarihlcri arasında açılan ve onbir Türk ressamın yapıtlarından oluşan serginin kataloguna yazdığı metni" ve tngilizce'sini göndermişti. Söz konusu yazıda, Avrupa'nın başka toplumların sanatına duyduöu ilginin, sanatın tarihsel evriminin izleri olarak baktığı, "diğcr"den hareketle "kcndi"n\ tanımladığı fikri üzerinde duruluyor. Böylece yaratılan ikili (binary) sistem içinde uygar, tarihsel vc akıcı olan (Avrupa küftürü) olmayandan ayırd edilmiş oluyor. AJmaşık yaklaşıın ne olabilir? Sayın Artun'a göre tüm sanatsal deneyimleri karşılıklı etkileşim içinde evriliyor olarak görmek. Bu bakış açısı içinde "ben" ve "benim iitekim"\x\ birbirlerini paylajmij bir Jcncyim olarak değerlendirmesi söz konusu." Müzikte bu bakış açısı bizi nereye götürebilir? "Kendini bilme" sınırını geçmek üzere oldugumun farkındayım. Ama yine de düşündüğümü aktarmak istiyorum. îçinde oldugumuz yüzyılm başında Amerika Birleşik Devletleri'ni Avrupa sanatı için bir malzeme (sözgelimi Dvorak'ın yapıtlarında) ve Avrupa'yı izleyen yaratıcılardan (sözgelimi Edvvard MacDovvcll) ibaıct "diğer" olarak gören bir yaklaşımla yazılmış bir kitap büyük bir eleştiri toplamazdı. Oysa bugün, ABD'yi ihmal cdcrck Batı müzigi tarihi ni yazmak herhalde düşünülemez. Çünkü ABD'li müzikçiler, örnef*in John Cage, Avrupa'daki müzik oluşumunu etkiIemekte ve dofiallıkla orada olup biten lerdcn dc etkilcnmekte, Paylü)/l»/tj bir deneyim sözkonusu. Ama bu olgu birdenbire, söz gelimi Amcrikan askerlerinin Normandiya'da Avrupa toprağına ayak basması ile olmuş değil. Tam tcrsine, zaman içinde, başta ticaret olmak üzere Amerikalı ve Avrupalılar'ın birbirlerivle çeşitli ortamlarda temas etnıeleri ve birbirferinin deneyimlerini ögrenmeleri sonucunda ortaya çıkan bir sonuç. Şimdi ABD'yi ihmal ederek Avrupa'yı merkez alan kitabın yüzyıl başından bu yana her yıl yeni basısının yapıldığtnı düşünelim. Bu durumda araua bir yerde kitap, bir önceki basısı ile çelişen bir çözümleme yapmak zorunda kalacaktı. Bu sonucun AvrupaABD dışında diöer ül kelere de genellcştirilcbileceğini düşündüğüm için Japonya örneğinden söz ettim. Ancak iki noktaya değinmem gerek. Bir kere, derin müzik bifgisi olan Hintli arkadaşım Prof. Jamshed Ghandhi'ye bu konuyu açtığımda bana "Bu görüşe [paylastlnıış deneyitn} katılıyoruın. Ancak bu yaklaiimın benımscnmemesınin en az yanılmaya yol açaaığı sanat dalı yıne dc Batt müziğjdir." demişti. Ikinci olarak hangi ülkelerin müzik yaşamının, böyle bir kitap içinde, payldşıhnış dcneyım olarak degerlcndiriımcsinin anlamlı olaca^ı da ayrı bir çalışma konusu olması gerekir. Çünkü karşılıklı ctkileşimin varlıği ile önemli iki ayrı sorundur." Başlıktaki sorunun yanıtı "Çünkü dünyadukı ilctışım kanalları bana ABD habktnda Yunanntan'la karşıLntırılmayacak kadar çok bilvı taştr da ondan'dn. Sanırım bizlerin, dolayısıyla Türkiye'nin, bunu değiştirecck gücü yok, ama kendi olanaklanmızı kullanarak ve fırsatlan değerlendircrck komşularımızı daha iyi tanıyabiliriz, tanımalıyız. Benmerkezciliğe kapılmaksızın, bilgi aktanmında Türki ye'yi merkez alarak... Yunanistan hakkında nc bildi^imizi düşündüm bir an için... Neden Yunanistan diye sorarsanız en iyi bildigimiz komşu ülke yine orası da ondan... Irak, Suriye ve hatta Iran dedigimizde bilgi birikimimiz çok daha az... Ermenistan'ı hiç saymıyorum! Bazı Yunan büyüklerini tanıyoruz, Koskotas ve Lianni gibi!!! Lianni ile kocasının maccralarını da biliyoruz. Ama yakınlarda vefat eden Yunanistan'ın eski başbakanlarından Andreas Papandreaıı'nun önemli 1bir iktisatçı oldu^unu anımsamıyoruz." (îerçi üstat da bunun anımsanmanıası için elinden geleni yapmıştı. tktisat kuramında akılcılık belitinin geçerliliği konusunda ilk sınamalardan birisini yapan bu insan siyasal yaşamını, Konstantinos Kavafis'in çok sevdiğim Barbarlan Bcklerken adlı şiirindeki bunak kent yöneticileri gibi, ülkesinde düzcnin, barbarların gennesi olasılığı üzerine kurulması geleneğine kaptırarak gcçirdi. Oysa Kavafis şiirindc barbarların o kentin yaşamı açısından önemine ilişkin kuşkusunu çok önceden belirtmişti bile: Mçin Komşumuz Yunanlstan bana ABO'den daha uzaktır? llhan usmanbaş 21 Müzik evreninde Japonya Handel'ln Jullus Sezar operasının başiık sayfası. yımlandı. Bu bestecilerin müziklerine gelince, çoğumuz için şarkılarıyla temsil edilen Teodorakis ve ondan daha şanssız olduğu için "Pire Çocukları" şarkısına indirgenmiş Hajidakis'dcn ibaret. Her ne kadar son zamanlarda Teodorakis in iki yapıtının CD'Icrini (Canto General ve Canto Olimpico) bazı müzik dükkânlarında gördüysem de, yaygın bir biçimde tanındıklarını sanmıyorum. Zaman tçinde Müzik dc lannis Xenakis'e yer verilmiş. Çağdaş müzik konusunda bu kadar biıgili ve geçmişte bu denli güzel radyo programları yapmış bir yazardan zatcn tcrsinin bcklenmesi söz konusu olamaz... Dogrusu Manolis Kalomiris'c niçin yer verilmedi diye dert ettiğimi de söyleyemem. Yunanistan'ın müzik yaşamına katkıları açısından bu ülke için önemli bir müzikçi imiş."' Ama aldığım CD'lerdc yer alan yapıtları bana geçmişte kalmış bir besteci izlenimini verdi.' Ama Nikos Skalkottas için farklı düşünüyorum. Ona mutlaka yer verilmeliydi. Onunla tanışıklıöım çocukluguÇünkü karanltk bastı barbarlar hâlâ gö ma gidiyor. Ankara Radyosu'nda gece onbirde klasik müzik programında ararünmedi. da bir spiker şöyle duyururdu, büyük Sınır boylarından gelenlcrin dediğine olasılıkla arşivdeki tek Skalkottas plagıbakılırsa nı: "Şimdi Dimitri Mitropulos yönetiminbarbar marbar yokmu^ ortalıkta. dcki Netv York Filarmoni OrkestraPcki, şinıdı halımiz n'olacak barbarlar sı'ndan Nikos Skalkottas'un 6 Yunan Datnını dinleyeceksiniz." dinler ve çok uz hoşlamrdım. Yıllar gcçti, Skalkottas un Onlar bir tür çb'zümdü bizinı için. Scnoenberg'le çalışmış, ilginç yapıtları (Çeviren Erdal Alova) olan2' ama ülkesinde Dİle ölümünden sonra takdir edilmeye başlanmış önemli Erdal Alova & Barış Pirhasan: Konsbir besteci ve çocukluğumda dinlediğim tantinos Kavafis; Biitün Şiirlerinden yapıtın aslında 36 Yunan Dansından2' Seçmeler, Kavram Yayınları, Istanbul, seçrnelcr olduğunu öğreninceye kadar... 1995, s. 47'" Türkiye'deki popüler konumu nedeniyle bile olsa Teodorakis'in de klasik Böyle olunca biz de Yunanlımüzik bestecisi olma yönünün tanıtılmalar'ı Avrupa'nın doğusunda barsı hoş olabilirdi... Kcndi hcsabıma bir tabarlan bckleyip, bunun önemine rafa bırakılacak kadar önemsiz bir besteAvrupa'yı inandırmaya çalışan inci olmadığırn düşünüyorum. san topluluğu diye tanıyoruz. Uzak komşuluk da devam edip gidiyor... Ben Mülkiye'de öğrenciyken, llhan Usmanbaş, SBF Basın Yayın Yüksek Yukarıdaki alıntı ve dipnottan Okulu'nda müzik tarihi dersi verirdi. anlaşılacaöı üzere, bir demet ayDoğrusu işi zordu... Bir kere öğrenciledının katkılarıyla, Yunan şiirini rin çoğu için müzik tarihi, baştan savıloldukça iyi tanıyoruz. Yunan roması gereken, bir ana yoldan sapma idi. manları da Türkçe'yc çevrildi. Severek dinleyen peK azdı. Ikincisi, Ancak, yanılmıyorsam çağdaş derslik pek de müzik dinlemeye uygun Yunanistan'ın diğer yönleri tıakdcğildi. Hcm küçüktü ve hcm de sokakında pek fazla araştırma yok ğın gürültüsü hiç eksik olmazdı; Hele Türkçe de... Cebeci pazarının oldu^ıı günlcr. Üstelik Yunanistan'da klasik müziğin hocaya tahsis cdilmiş bir pikap bile yokgelişmesine ilişkin bir şeyler öğtu. Biz kendi aramızda bir müzik kulübü renmek isterseniz birkaç yayın kurmuştuk. Kötü de olsa bir taşınabilir bulmak olanaklı. Yunan bestecipikabımız vardı. tlhan Usmanbaş her zaleri hakkında tlhan Mimarogmanki o kibar ve alçakgönüllü tavrıyla lu'nun kitabında 2kısa, ancak özlü, pikabı ders sırasında öuünç alıp alamabir paragraf var. " Burada lannis yacağını sOrmuştu... Hocaya mancup olXenakis (ayrıca s. 19Vte elektromamak için müzik kulübünde o saatte nik müzik bağlamında dej*inipikap nöbcti koymuştuk... yor), Manolis Kalomiris, Nikos Skalkottas, Manos Hajidakis ve Kendi çabalarıyla adını uluslararası Mikis Teodorakis kısaca ele ali ortamda en çok duyuran bu bcstecimizi nıp değcrlendirilmiş. Teodoragözüm aradı. Michael Kennedy'nin The kis'in anılarınırı ilk cildi ve ayrıca Oxford Dictionary of Music (Ncw Edibir kitabı Türkçe'ye çevrilip yation, Oxk>rd University Press, Oxford, UMHURİYET KİTAP SAYI 343 SAYFA S J
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear