28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

gr nasıl yarasa gündü/leri tutunursa ağae kabuklanna Omrümce ccnneti aradım. Burdaymış bir /amanlar Sadece kadınların dııdaklarında, vc aşktan sımsıkı tenlerinin yuvarlaklığında rastladım ona. Omrümce özlemini cektim özgürliığün. Sonutıda bııldum ona ula^manınyoıunu lşte ölüm! Bugün, artık yaşlı bir adamım ben kirpiklerimin arasından bazen geçip giden bir kaılın yüzünün sıcaklığıyla Kaynar kanım. Utanarak bakarım ardından Ingiliz kraliçesini hatırlarım. Onun yüzü var saygıdeğer krallığın Her pulu üstünde. God save the Queen! Hay aksi şeytan, sırasım ıydı bugün, sahi yağmur yağıyor Hyde Park'a Mermi fabrikası, Havaya uçtuğunda tşçilerin paralanmış gövdelerinden Kül yığınları birikti sokaklarda... Nereye bakıyordunuz da insanlar Umutsuzluktan başka bir ş,ey göremediniz. Kuşlar ürkmüş Damları terk ederken çaresiz Siz daha da çaresizdiniz Kanatlarınız yoktıı üstelik Nereye gideceğinizi de bilemedini/. O yüzden telaş ediyorum bugün sarı posta kutuları daha boşaltılmadan yetişmeliyim Birincisi boştu tkincisi alacakaranlıkta gözümden kaçtı üçüncüsündeyse bir yazı ancak kıyamet günü boşaltılacak Bu kadar bekleyemem En iyisi ırmağa güvenmek O daha hızlı götürür mektubu geçen yıl yapışkan kavak ağaçlarının kadın saçı gibi koktuğunda birlikte gezdiğimiz kıyıdaki dalgalara attım bile mektubu Hazırlayan: Cevat Çapan Jaroslav Seifert / Şiirler/Çeviren: Işık Tabar Gençer 'Nereye bakıyordunuz da insanlar Umutsuzluktan başka bir şey. Jaroslav Seifert 23 Eylül 1901'de Prag'da doğdu. Genç yaşında sanatçı ve entelektüel çevrenin içine giren Seifert, sosyalist likirleri benimsedi ve Komünist Parti üyesi oldu. Ancak, Stalin döneminde partiden aynldı. Uzıın zanıan çeşitli gazetelerde çalıştı. Savaştan sonra ise sadece serbest olarak gazetecilik yaptı. Seifert'in düz yazılannın yanı sıra otuzu aşkın şiir kitabı yayımlanmıştır. Ülkesindeki, Sanatçılar Birligi'nin kurucularından ve Poetizm akımının öncülerindendir. 1984te Nlobcl Edebiyat Odülü'nü aldığında, ödül konıitesi onu, ö/gürlüğiin, yaşama ve yaratma sevincinin temsilcisi olarak nitelendirmişti. 1986'da Prag'da ölen Seifert, anılarını topladığı kitabında şöyle diyor: "Daha 11 yaşındaydım.. O zaman bana büyüyünce ne olacaksın diye sordular, Ben, 'Şair diyc cevap verdim. Bu konuşmayı duyan annem 'Aman Allahım!' diye haykırdı. Onlar hararetle beni ikna etmeye çalışıyorlardı: 'Hiçbir şeye yaramaz evladım. Bugün artık kimse şiir okumuyor. En iyisi sen daha pratik şeyler düşün.' Ancak, ben hiç pratik şeyler düşünmek istemiyordum." PICCADILLY ŞEMSÎYESt Sevda meselesini halledemeyen varksa içinizde, bence hava hoş, âşık olabilir Ingiliz kraliçesine. Neden olmasın! Onun yüzü var saygıdcğer krallığın her pulu üstiinde. Ama davet etmeye kalkar da beklerse onu I Jyde Park'ta, kara sular inse de ayağına boşuna bekler. Varsa aklı, kendini kandırmayı bilmeli. Hay aksi şeytan, sırası mıydı bugün, sahi yağmur yağıyor Fiyde Park a. Oğlum Ingiltere'den dönerken Londra Piccadilly'den bir şemsiye almış bana. Gcreğinde başımın üstiinde rengi kapkara ama, kendime ait kiiçiik bir gökyüzüm olsun diye. Gergin tellcrinden şemsiyemin akar Allah'ın rahmcti elektrik gibi (1978) Taroslav Seifert VELTRUSTAKİ PARK • Kadın parmaklığı rahatça açıp içeri girdiğinde Adam şaşkın: îçeri girme Korkuyorum, gözlerinden korkuyorum. Kadın gülümsedi auam da mutluydu. Bir süre sonra kadın "Ben gidiyorum" dedi Ağlayarak yalvardı adam "Gitme" diye Ama gitti kadın • Mutluluktan kim söz edebilir Mutluluk yoktur ki Bütün insanlar mutsuzdur Ama kimileri hiç söz etmezler bundan Girişte bir araba duruyor atları koşulmuş Vc şair yola çıkıyor Ondan geriye kıyı ve ırmak •lye ve karga dolu yaşlı ağaçlar kalıyor. karj, bir de her şeyden habersiz kafası kopmuş bir sfenks oysa biliyornuış gibi davranıyor Yalnız ırmaktaki suyun belki rüzgârın da vardır belleği Ve onlar hep geriye döndükleri icjn hiıznü dağıtmanın sırrını bilebilirler () sırrı bir de bize sövleseler. C U M H U B İ Y E T KİTAP SAYI 3 3 4 Yağmur yağmadığında da açıyorum şemsiycyi, çantamdaki Slıakespeare sonelerinin üzerine bir (,'ardak gibi Gün olur, aydınlıktan bile korkanm ben. Güzelliğiyle her şeye hâkim olan evren beni sonsuzluğuyla korkutur. Sonsuzluk nasıl da ölüm uykLisuna benzer. Cîeceleri ise o, aytlınlıgıyla bizi kandıran binlerce yıldızm boşlıığu ve soiukluğuyla dikilir karşımıza. Veııiıs aılını vertlikleri yok ırniı1 () en korkutu'iı i^te. SAYFA 14 Orada hâlâ kaynayan kayalar var, ve dev gibi dalgaları denizin, dağlar gibi, şaha kalkar ve yağmur yerine sıcak kükürt yağar. 1 lep sordıık cehennem nerde diye, Orada iijte! Peki, ne yapabilir narin bir «jcmsiye evrene kariji! Ustclik tajjinııyorum artık onu. Ellerim dopdolıı (,'ünkii, yaşayabilnıek icın tııtunmalıvını sıkı sıkı dunvama
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear