Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
r kiide one çıkarılan. vanlış zanıanda yanlış kişiyc "çiirük elmaları" satmanın bir başkasının cla öliinıünc neden olabileeeğiılir. Çünkü aslolan antıesi ölcn adamııı rıılı lıalidir. Onun bu ruh halini düşüncrck olaya yaklaştıgınıızda adamın davranışl.ı rı yerindedir. Ozyalçıner'in Panayır'da böylesi farklı konular ekseninde ele aldıgı hcr öykü, adcta bir öncckinin dcvamı gibidir. Bu öykülcrdc ölümün veriliş biçimi kimi öykülerde ölenlerin yakınlarının dilıylc, ki mî öykülcrdc yazarm dışardan, gözlemlc ıi olarak sunulur (Uğultu adlı öyküdc oldııg'u gibi). Burada hcmcn şunu belirrıııck istiyorum; ölümü, şiirde bu dcnli çarpıcı işleycn Turgut Uyar'ın Olü Yıka yıcılar şiiri, Panayır'ı okuduöum süre içersindc sürckli okumamı böldü. Bu bölünmeyi daha çık Ozyalçıncr'in Ta§ adlı öyküsünii okurken yaşadım. Panayır'ı okuvanlardan, Turgut uyar'ın Ölü Yıkayıcılar şiirini dc oKumalannı istiyorum. Ayrıca, Panayır'ı bir tck temayla sınırlamak gcrekir; bu tenıanın bütünlcyicileri, okuru farklı zaman ve mckânlann tablolarına sürüklüyor. Kitapta korkunç bir tanıklık var, bir şclırin yitip giden dcğerleıi vc giderck dcvleşen çirKİn yüzii, kısaca 50li yıllarda yaşanan "hızlı" değişiın... Belki de şehrin kaybolan karakterinin sonucuydu, Özyalçıncr'i bir sonraki kitabında daha farklı bir tcma üzcrinden öykülcriııi yazmaya iten nedenler... lkinci kitap, Sur'da "uygarlığm vurdumduymaz gözleri"nden daha bir rahatsız olmuş yazarın övkiileriyle karşılaşınz. Oylc ki, bu gözlerle hcr ycrdc, hcr an karşılaşabilmektc vc onların yalan bakışları karşısında (bcncc) kendine daha fazla kapanmakta, hatta resimlerdc bilc kendini aramaktadır. Caddeleri aydınlatan magaza ışıkları, siislü vitrinlcr, tramvayla rın ycrini doldurmaya aday görünen tıkabasa dolu otobüslcr... Uygarlık. Yalanla gelen, manipülasyonla gelen... Bu noktada, ikinci kitabın ilk öyküsii "adam konuşacak", aslında bütün bir kitabın anahtarı gibidir. Bir bölüınünü aşağıda verccegim bu öykü, yazarın gözüylc bir şehrin analizidir. Zaten kitabın ortak teması, insanın devlestirdiği şehirdc yine insanın kayboldugudur, giderek kendine yabancılaştıgıdır. Yanı sıra, "adam konuşacak"ta olduöu gibi "îki Kapı Arasında" adlı öyküde de, neredeyse aynı adamın konuşmasını bir otobüste vc şehrin dışına çıkarken görürüz. Hcr iki öyküde dc şehir yaşamının bozulan görüntüsüne tanık olmaktan bunaltı duyan, gizil bir öfkc içinde zaman zaman o şehirden kaçmak isteyen bir adamdır konıışan. Şimdi o adamın konıışmasından bir böliim dinliyoruz: "Ben hep yıkıntıları bckledim. Paramparçaydı üstümdekiler. Hep o yıkıntıların KÜİlerini eşelemekti işini. Sıcak külleri. Dogurgan külleri. Yıkıntıların önündcn o dümclüz, ağaçsız caddcler geçerdi. Sabahtan akşama dek bir başından ötcki başına gidip gelincn o ıssız caddcler. Şimdiye dek ıssızı tanımlamış mıydım size acaba!1 Bilmiyorum! Beyefendi siz, sizc söylüyorum! Dönüp baktı. Her günkü gibi asfalttaydı. Aslaltın hcıııen burnu dioindeki bu yı kıntı, pis küllcrdc cşelcncn şıı adam. !jaşılacak şcy. Bir de Batılı olmaya kalkıyoruz. Nice büyük yapının, neon ışıklı tecimevlerinin, dükkânların sıralandığı bu güzelinı caddcnin kıyısındaki bu yıkıntı. Bu artıgımız. Dogululugumuzun ifrenç artığı..." Son olaıak cski Istanbul; tramvayıyla, salepçisiylc, simitçisiyle, gazetc satan ço cuklarıyla, onların seslcriylc cski Istanbul'u duymamak mümkün dcğil Ozyalcı ner'in öykülcrindc. O, yazdıklarıyla eslci tstanbul'ıın ruhunu yansıtabilmiş 50 kuşağı öykücükrimi/dendir. Bugün, soğuk binalanıı balkonlarmda sarmaşıklara rastlamıyorsanız, o binaların pcncercle rindcn günesin dc ağmadığını. bclki de hcrhangi bir nalkondan dışarıyı scyredcn hcrhangi birinin kaybettiği ruhunu aradığına tanık oluyorsunuz demcktir. Iş te burada yazar, bir ke/ ıle sizin icin oturıır daktilosıınutı başına. Ve sizin bu tanıklıgınızı adlandırır: Panayır/Sur. • Olum Gelecek veGözleri Gözlerin Olacak Cesare Pavese'nin "Bütün Şiirlerinden Seçmeler" i, Kemal Atakay'ın özen ve emekle hazırladığı "Pavese'nin Şiiri" adlı önsöz yazısı, şairin özyaşam öyküsü, dahası Pavese'nin kendisinin ve Italo Calvino'nun yazıları bizi bir Pavese atmosferine çağırmaya yetiyor CEM UZUNGUNEŞ ğerli çabalara saygısızlık ediyoruz. Pavese şiirınin atmosferine meraklı bir çekingenlikle girebıliriz artık. "Oİüm gclccck ve gözleri gözlerin olacakBize eşlik eden bu ölüm • sabahtan akşanıa, uykusuz sa£ır, eski bir pişmanlık ya da sacma bir alışkanlık gibi (...)"' Çalışmak Yorar, Sevgisizlik Şiirleri ve başka kitaplarından seçilmiş şiirlerden, ayrıca Beurettin Cömert'in beş çevirisi alınarak oluşmuş kitap. Şiirlerin seçiminde belli bir izleksel bütünlügün gözetilmcsindcn çok, şairin şiir serüveninin ipuçlarını veren zamandizinsel bir sıra izlcnmiş. Ama asıl dikkatimizi çeken, Pavese'nin bilinç ve inatla oluşturmaya çalıştıgı bir yapıyı sergilemesi. Evet, bir serBu scrgide öne çıkan, Atakay'ın önsözde de belirttigi "anlatı şiir." Biz buna aıılamı daraltmayı göze alarak "öykü şiir'', "şiirde öyküleme" demek istiyoruz. Şiirimizde de sıkça tartısılan bir konu bu. Oykü olarak da yazılabilecck bir şiirin, o haliylc nasıl şiir olabilecegini, oldu^unu pek güzel gösteriyor bize Pavese. Üyküdcki şiiri aramıyor şair. Öyküyü şiirfeştiriyor; şiire özgü ses, edâ, ve nihayet imgcylc. Kitabın ilk şiiri olan B. Cömert çevirisi, Güney Denizleri buna pek güzel bir örnektir: "Scssizce yürüyoruz bir gece yamacında bir tepenin. llerleyen loşlu^unda ikindi vaktinin, beyazlar giyinmiş bir dev sanki arncamın oglu davranışı ağır, yüzü kavruk ve suskun bir dcv. Bize bunca scssizliğ'i ögretebilmek için çok yalnız kalmış olmalı atalarımızdan biri ya aptallar içinde bir büyük adam veya zavallı bir deli'" Bu dört sayfalık şiirin içinde hem sadece bir tek öykü bulabiliyoruz, hem hepimizin yaşamına, anılarına karşılık gelebilecek birçok öykü; ama yalnızca bir şiir. Ayrıca, "Kapalı gözlerle uzandığı yerde konuşmuyor kadın, gülümsüyor da, bu gece bükülmüş dudagından çiiriik onızuna. Nihayet bcdeni bir erke^in sarılışını açıjja vuruyor: onda iz bırakan tek sarılış ve gülümsemesine son veren."' diye biten bu Kıskançlık (2) adlı şiir öbür şiirler gibi öyküsünii içinde taşıyor. Hem de bir tür "kıskançlık"la. lşte bu yüzden (sarsıcı bir) şiir. Mete Özel, Atagül Dcmir vc bu satırlarm yazarı üç ayrı öykü çıkarmıştık bu şiirden. Bakalıın siz nasıl bir öykü çıkaracaksınız. Bir şey anlatınaktan çekinmeyen, buna rağmen nâlâ şiir kalan şiirler bunlar. "Acı defiil atcş de^il o zaman, kalabalık, farklı günün a^ır gölgesi değil. Hy ışık, uzak aydınlık, soluksuz kalmış nefcs, hareketsiz, açık gözlerini bize yönelt. Gözlcrinin ışıöı olmadan geçen gündüz karanııktır." ' Bu şiirden yüzümüze vuran bir yaşam ve yaşam dolayısıyla ölüm tasası; bir tasa var. Tenimizin, yürc^imizin, soluğumuzun ve nihayet aklımızın tasası; yani hem düşünce hem duygu olan, hem istek hem korku olan. Kayıtsızlık ' adlı şiir de buna örnek olabiiir. "Dünyanın teni ve konuşan sesler öldü, bir titrcmc sardı eşyayı tüm yaşama bir sese asılı kaldı."' Haddimiz olmayarak bu şiirin birbiri peşisıra önce biriki kez scsli, sonra ikiüç kez sessiz vani içten okunmasım öneriyoruz. Meraklı bir çekingenlikle girmiş olduğumuz bu "atmosfcrdcn ", Pavese şiiri atmosferinden kitabı kapattıgımızda da çıkamıyoruz bir süre daha. Çünkü, bu atmosferdc intiharın dejjil belki ama ölümün ölüm dolayısıyla yaşamın ışık vc gölgcleri yüzümüze vuruyor olanca tasasıyla. Aynaya baktıgımızda 'ölümün gözleri' ilc karşılaşırsak 'saçma bir alışkanlık gibi' taşıdığımız yaşamın güzclliğini dc görebileceğimizi sanıyoruz bu şiileri okuduktan sonra. Pavese Şiiri'nin yaşamı kutsayan bir özü de barındırdıg'inı kolayhkla anlıyoruz. Bu kitapta bir intihar mektubu, pusulası arayan bulur, clbet. Ama Pavese şiirine yaklaşmak isteyen biri, başka pusulalar, başka ögeler, başka tatlar ve başka tasalar da aramalıdır diye düşünüyoruz. • / Tczcr Özlü, Ya^antın Ucuna Yolculuk, Ada Yayınlart, 19X7, 2 baikı 2 Cesare Pavese, Bütün Şiirlerinden Seçıneler, Çevircıı: Kemal Alakay, Kavratıı Ydvınları, J995, htanhul, \. IV). 3 Cesare Pavese, Bütün Şiirlerinden Seçıneler, Çev. Kemal Atahay, Kavram Ya\ınları, 7995, Utanbul. v. 37. 4 Cesare Pavese, Bütün Şiirlerinden Seçıııelcr, Çev. Kcıııal Atakay, Kavram Yavıtıları, J995, Utanbul, \ X5~. 5 Cesare Pavese, Bütün Şiirlerinden Seçmeler, Çev Kemal Atakay, Kavram Yaytnları, VJ')5, Utanbul, \. 12i • 6 Cesare Pavese, Bulün Şiirlerinden Seçmeler, Çev Kemal Atakay, Kavram Yayııtları, 7995, Utaubul, s H4. 7 Cesare Pavese, Biiliin Şiirlerinden Seçmeler, Çev Kemal Atakay, Kavram Yayınlan, 7995, Utaı/bul, s. S4. CUMHURİYET KİTAP SAYI 323 •• Pavese'nin tüm şiirlerinden seçmeler B ütün Şiirlerinden Seçmeler adı altında şiirlcri Türkçc'yc bir kcz daha kazandırılan Pavese'nin yapıtı, yaşamından, yaşam öyküsündcn öndedir diye bir önermcyle başlarsak, iyi olur. Bu bize en azından Cesare Pavese diye bir yazarı deöil, onun şiirlerini tanıtmak niyctiyle yola çıktıgımızı bclirtmck fırsatını verir. Yoksa intihar, bilmez miyiz en sıradan yaşamı bir söylene (efsâneye!) dönüştürcbilir. Bu belki de ne intiharın nc de müntehirin yaşamının sııeu, başarısı, hatta kaygısı olaoilir. İntihar ne yapıta ve hatta ne de yaşama atılan bir imzadır belki de. (Bejkiler ço£altılabilir.) Bu noktada Tezer C)zlü'nün Yaşamın Ucuna Yolculuk adlı kitabını önerirsek, iyi olur. Kaldı ki, kitapta Atakay'ın özen ve emekle hazırladığı Pavese'nin Şiiri adlı önsöz yazısı, şairin özyaşam öyküsü, dahası Pavese'nin kendisinin ve Italo Calvino'nun yazıları bizi bir Pavese atmosferine çağırmaya yetiyor zaten. Şairin intihannın gölgcsini (ışıgını mıj') görmezden gelerck okuyabilecek miyiz bu şiirleri? Belki bunu başaramayız, belki de bu çaba gcreksiz, ama denemeye defier. Şiirde öykiüeım Çeviri şiiri sevmeyen, yavan bulanlara saygıyla armagan cdcbilcce^imiz bir kitap. Saygıyla, çünkü birçogumuz dilimize kazandırılan onca şairi, güzelim şiirleri görmezden gelerek çevirinin dogasından kaynaklanan kayıplaıa sı£ınıp böylesi de "AıHati ş Hr" Cesare Pavesenin slirl yasamı kutsayan bir özü de barındırıyor. SAYFA 6