24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

öbeklenmisjer, koınışuyor, gülüşüyorlar. Komış.malardan, Belıçet Nccatigil'i an mak amacıyl.ı, gardcn parti okır.ık dii zcnlcnmiş bir toplantıda olılııgumuzu anlıyorum. I lcrkcs Behçct Hoca dan ko mışuyor. Bir ara yalnız kalıyorum vc ka yıtsızca çcvrcme bakıvoıum vc bırdeıı dchşctlc ürperiyorıım. Taflanlarm .ırasın dan Belıçet Hoca çıkıyor ansızııı. Ona doğru gidiyorum ama 1 loca'yı kimse tanımıyor! Bağıraıak 'lloca burada!' dcmck istiyorum. Scsim çıkmıyor. Hoca, kimsc hııkına varmadan nasıl geldiyse öylc kayboluyor. Uyamyoıum. Şaiıin îınkıntf vanlmaması. Gidcrck, şairin İMrcşyamıiibakıçlrtrıiKİa varolmaya çakşhıası degıl nıidiri' Bircşyanm bakışınua y;ıxia eşyagibilijîin bakjşmda var olmaya debelenrnck! Bizim bugünkü in ssmlrk dtırumurmt'z bu! Has şairlerin bu boş bakısjurda varolabilmeye çalışması, onları birer Sisypos kılmıyor mu? Kılıyor bence'.., Birer Sisypos'uz bizler. Şairlcr, erguvau giysilerinin.içinde, faHıiını Y<WUZ "Şnrlm. tıpkı geleneğlmlz glbl. ili mcçhul büzünL'rden zarar görmelcridegişerek suregitsln istlyorum" diyor. nı/ı ınünıkün ulmadıg'ım anladılar vc bunu ıızun vmdıya anlattılar Ama, bir jcvdtfn başka olan sıcylerin hcpsinin (yani biimutlu olurum. Çünkii, 'imtidâd' dışında tün varltklar) adına hıtap cdcn bırtnc, her şeyi degiştirdiğim, özscl olan'ı korııHallâcı Mansur'dan bu yana nntlanmadı. yup, ifineksel olan'ı dcğiştirdigim do$ruO, "Eııc'lHakk" dcnıiijti; siz, "encl ıııdsîdur, hiç kuşku yok! vâ" diyonuuuz. Bu söylcşinin okurlarım daha fazla Hallâcı Maıiiur'un nc yaptığtnı, llilmı sıknıadan 'Çöl' ^iirlcrindcn konuynaya Yavuz'un nc yapınaya adıştıg'ım hır dc sızbaşlasak. iyi olacah. Çöl Şiirleri'ndeki handeıı dinlemeıniz gerekiyor galiba. Ben.sc gi şiiri okunanız okuyun bir şcvi çok iyi bu 'Tehlikeli' kanuda hiç konufinak istehis\cdıyorsuıınz Dinlcrın 'Nizam' vcrici miyarum. yanını. Şiirleri \öyleyi$iniz (bclki dc tck• Tasavvuf'da yolculuk (Taıikat) ııık bir gcrcklılıktir bu) Tanrı'ııın hcr jry/' Söz'dür, Hakikat ise Susuş! Hakikat'le kcndi ycrinclc (mcrkczındc) dosdoğru hibir olunca Söz bitcr. Hallâcı Mansur'un çııtıdc (kusursuz) yarattığım bir kcrc daha vahim ve bağışlanmayan hatası buydu işyiııclcr gibi. "Çöl Şiirlcri">idc nc olııyor tc: Susulması gcreken makamda konuşu Allah ıiji'ina? yor! 'Enel Hak' ister (Max Hortcn'in dc Ah, sorulan bu minval üzre yanıtladigi gibi, lch bin Gott', yani 'Bcn Almaya devam cdcrscm, 'Çöl Şiirleri'nin lah'ım), ister (Louis Massignon'un dcdibüyü ürctimi kaybolacak (gülüşmeler). öi gibi), ' | c suis la Verite', yani, 'Ben 1 laScn Osnıan Ilakan 'Çöl Şiirleri'nin bükikat'im' anlamına gclsin, Sözle dilcgetiyüsiinü, 'tesiri sihirkari'sini yok ctmeye rilmemesi gcreken bir konumdur. Halçalışıyorsun. Yağma yok! (gülüşmeler). lac, Tasavvura göre susulması gerekcn "güz olaıt çocuk güııüıı aııııcsı olnıaz/ verde (makamda, konumda) konusuvor. süslü zarflara hoy varoltışunu" vc "öylc bir Vanlış! İki olasılık var: Ya "Fcnârillah' yazı ki scnin yazın/sözcühlcrı harflcrindurumuna gelmemişsindir, o zaman budcn daha az.../ var scn dc onunla oyalan nu söyleyebilirsin, ama yanlış olur; ya da hiraz..." dizclcnndcn yola çıkarak. kouuf'Fenârillah' durumuna gelmişsindir, o zamak istiyorunı. "Kitâb"a görc 'Hayat'ımız man da dile (Sözle) getiremezsin. Halbu dunyada gcçircccğimiz bir oyalanma lac'ın içinc düştüğü dilemma buydu. ânıdır; vakit gcçirı/ıc sırası bızc gelmiştir; Bak Hakan, sorun burada Hallac'la vc, biz o 'iirayı 'yazılan'a görc yaşarız (Kibenim aramdadır. O 'Enel Hak' demişti tâb'a görc DünyadaOlınak. böylcdir). Doben 'Enel Mâsivâ' diyorunı. 'Çöl Şiirleri' layısıyla 'hayal hısa'dır. Varoluş süslü zarfbu anlamda bir Kutsal Yazı olmaya özenlara k.onduğunda; kâg'ltlar, DünyadaOlmiyor, böyle bir iddiası da yok. Çünkü nıak'a doğru kaltıılaşabilir ıııı? Uxodu\'u 'Enel Hak' diycnin değil, 'Enel Mâsivâ' yazdığınıza görc, btınuıı ccvabuu sız bilcdiycnin Kitab'ıdır 'Çöl Şiirleri'... bilirsiniz diyc düs[ünüyoruııı?.. Teslis'ten Tevhid e bir çöl yolculuöu• Evet, bunun cevabım ben biliyorum, dur. Bu yolculuktan Çarınıh ( + ), 'gcçilen ama dcdim ya yagma yok! Bana burada, volların yoksayılmaması' Cey, gcçilen yolözellikle 'Çöl Şiirleri'ne ilişkin hcr şeyi ları yoksayanlar!'/ Behçct Necatigil) için söyletemezsin! 'Yaz, söylete söylete' öylc konulmuş olan bir im'dir. Kesrct'ten mi? Yok öylc şey... Vahdct'e gidcn yolda lsa'nın gövdesidir "ölii bir şairiıı/ taflanların ardsında öyo tm! lccc dtıruyor olnid\ı/ i'c kıııncnııı oııa yüz Çöl Şiirleri, "çöl,yollar, hırka" ştırindc vcrmcıııcsigibı/annıa günündc..." vc Çöliki kcrc söylcncn, "bcn ölürscm yapayaldc Ölii/// siirındc çııkça tckrar cdilc/t vc nız kalacak. (dan Allah'a..." dizesiylc sona tckrar cdilc cdilc tükcncn "scn öl'.I k.iııısccriyor. Ya bcn?.. lcr aıııııasııı a/ıı/ıa günündc." (hcp ak/ı• Bcn mâsivâ'ysam eğer, scn benim bir ı/ıa Nccdligil'i gctiriyor bu dizclcr) dizclcparçamsm Osman Hakan (giiiüşmclcr). nnın kıııncyi üzcccğı y<ı dıı düşündürcccği Arlık ıtıraf ctıııcnın zaıııanı gc/dı. Ayyoh! Bclki dc gelccck/e ııchirlcr dcğil dclna Şiirleri'ne hakuzlık ctıııek ıslcıııcın talar uk/jtp kalacak tasliyc. (iiılcrck ııı(Benim için bir 'Basyapıt'; ve llılmı'nın sanlar bclki dc biitibı bir loplııııı yıirlcrc gerçek "Kitâb"ı Ayna Şiırlcri'dir) ama. btrcr "I'^yıi" gıbı bahatahlar; ya dd yıirlcr Çöl Şiirleri dc cn az Ayna Şiirleri kadar hircr "hşya" gibı olacnhlar cvlcrdc Hugü/ı mııhlc^em bir kitap. hilc bir ölçüdc bu böylc. Bu \(>ylesı için çok tcşekkür edıyomm. Bu hizi aatnıaıı/dlı vc üzıncı/ıcli; ölülcrYeni kı/abıııızı büyük bir ıııeraklu beklelc dc konu)nıayı bırakıııalıyız arlık. ycccğını. Sahi, ycnı bir 'Kitâh' yazınayı (ialib, Çc/cbi, Rıfal, Ncaı/igil vc dig~cr dü^ünüyor mnsnnuz? lcri coktıtn vardılar ycrlcrinc; bizi nc du 'Ayna Şiirleri' benin için gcçildi aıtık. yuyorlar nc dc görüyorlar. Panig~c kapıl.Kuşkıısuz, gcçilen kitapları yok saymıyotuaya gcrck yok, çüıık.ü, bcn sizdc akjıirum; ama bııgünlcrde benim kirabım ıı/ın (jldıığııııu hcııüz görııuıyoruııı. Bcncc 'Çöl Şiirleri'. F.n az 'Ayna Şiirleri' kadar DoslııycVihi gihi dcğil. ilayyaıı/'m topra'muhtcşcm' (dcyim scnindir!) oldııklarığ<ı Inıklığı gibi haknnılıyız htivatıi. Oylc na gelince, bcn daha da ilcriye gidecedcğil ıııı?. ğim: 'Çöl Şiirleri'nin yanında aynalar gü • Sana btlki do tııluıl bulacajŞm bir itidiik kalır! ralta bıılunayım: Yül \v kilit' şiiri bir riil'.lbcttc yeni bir kitap yazmayı diisünü ya şiiridir. Bu şiiri bir tlii^ olar.ık yaşadım vonım. Bu da elbcttc Kitap olarak (K, b c n . ( ! c n , c k t c n dc övlc OILIII: Tallanlarla büyük lıarfle!) Tcşckkiir edcrim zahmctayrılmış bölnıclcri olaıı bir b a h ç c d c y i z . lerin içm aziz ()sman 1 lakan...' Biiyük bir bdh«,c. I n s . m l a r ü^'cr b c ^ c r CUMHURİYET KİTAP SAYI 323 Bir mask'ın GUNGÖP KABAKÇIOGLU ^'ağnuııiıı birgündü. l l )^4 vılının Mayıs ayının onbiriydi. Boğazda martılar çığlık çıgitga uçuşııyordu. I'ındıklı'da, Akadcmi'ıle, Bcdri Rahmi F.yüboğlu'nun Atölycsindc öğrenciytlim... lUimdc lüzcnim, tuvalimc modelimiz Mari'yi çalışıyordum. () giin, Bedri Hoca atölyeyc çok ama çok üzgün girdi. Bizc Saıt l'aik'in ölüm rmbcrirH dııyurdu. Hasta oldıığunıı biliyorıluk ama öliımünü beklemiyorduk. Haber hcpımizi çok iizdü. Sevecen, noş sohoçt, iyi bir insandı... Bedri Hoca Sait Faik in maskının alın masmı istiyordu. Sanki, kendine verilmiş bir görev sayıyordu... Ögrencilerden Fatin Ytlmaz bunu hissetti... Gerekli malzemeleri heykel atölyesinden aldı. Bedri Hoca ile birlikte, Şişli'deki Marmara Klinigi'ne gittiler... Fatin, bir hemşirenin yardımıyla, Sait Faik'in maskını aldı. Hcykcltraş Hüseyin Gezer dc oradaydı... Maskı Akademi'ye getirdiler. latin vc hcykcltraş Aloş atölycyc girdilcr. Maskın pozitit kahbını çıkardılar. Maskı bir iki saatliğinc bana vermelcrini istcdim. Verdiler... Tünel'c, Foto Süreyya'ya götürdüm. Fotoğrafını çektirdim ve maskı Fatin'e iade ettim. (3 da aynı gün maskı Bedri Rahmi'ye verdi. Ertesi gün, Foto Süreyya'dan maskın negatit tilmini ve fotoğraflarını aldım. Fotoğraflardan birini Anakara'ya, Salim Şengil'e gönderdim. Şcngil, Seçilmiş Hikâyeler Dergisi'nin, 1954'ün Nisan ayında çıkan 27. sayısını Sait Faik'e ayırdı. Mask ilk vc son dehı orada neşredildi. Aradan birkaç yıl geçti... Bedri Hoca'nın Tünel'de, Narmanlı Pasajı'ndaki Atölycsinde yangın çıktı. Maskın o sırada kaybolduğunu öğrendinı! Uzıın bir zaman sonra, bir dost bana maskın bronza dökülüp Dariişşaiaka C^emiyeti'nc \erilmiş olabileccğini söyledi. 1994 yılında, Şişli'dc, Sitc tşham'ndaki Gemiyel Mcrkczini aradım... Olayı anlattım. Ilgi lendiler... Depolarında insaıı suratına benzeycn, kara, nıadeni bir sc yin bulunduğunu söyledilcr. l ' j i t c s i g ü n ıçııı r a n 1995 yılında Site Işhanı yandı... 1996 yılının ilk günleriııdc, Darü^alaka CÂ'iııiyeti'ni telclonla aradım. Maskı sordum! Ba!jka bir yerc taşınmiijlar... Akıbetintlen kimsenin habcri yokttı... Şimdi, 42 yıl aradan sonra, I996 yılınm Mayıs ayındayız. Çağdaij, gerçekçi öykücülü^ün Tiirkiye'dcki önciisü \c ilk tcmsilcisi Sait Faik'i sevgi vc saygıyla anıyorıız. Kitaplıüımın karanlık rallarında 42 yıldır sakladığım maskın negatif filmi grenlenmiş, bo/ulnuii). Yalnız bir lotoğrah sağlaın kalmiij... Akadcmi'nin Fotoğrat Bölüm Başkanı Tunç Tülekçi'yc climdeki bu dokümanları götürdüm. Onlardan yeni bir negatit iiretti. Maskın totograrlarını buradan çoğalttık. Bcnden sonra kaybolur cndişesiyle, maskı gün ışığına çıkartmakta yarar gördüm... Bu satırları masamın ba^ında yazarkcn, arkamdan "hişt, hişt" diyc bir jjey işitiyorum! Dönüyor, bakıvorum, kimsc yok... Ben yazınaya devam ediyorum. Yine "hişt, hişt" diyc bir ses.. Dönüyor, bakıyorum kimsc yok!. "Sait Abi, yoksa scn misinr1 Bu uğraştan dolayı bana kızmıyorsun dcğil mi?" diyorıım, kcndi kendime... "Abi biliyor ınusunf1 Bcdri Rahmi scni çok sevdiği için maskını aldırttı. Fatin S'ılmaz. Hüseyin Gezcr, Aloş, seni çok sevdiklcri için, ona yardımcı oldular. Seni ve eserlerini çok sevdiğim için maskının rotoğralını çektirdim ve kitaplıgımın karanlık rallarından gün ışığına çıkardım." Türk Edebiyatı'nın büyük ismi, gururu Sait Faik... Seni ve eserlerini çok seviyoruz ve önünde saygı ile eğiliyoruz. "Hişt, hişt... Sait Abi, Sait Abi, işittin iH" de\'u aldım ve gittim... O, kara madcni önü mc koydıılar... Fllimc al dıın... 11 Mayıs 1995 gümı J'atin Yılmaz'm uldığı. alçı maskın bronza ılö külnıüşü, kapkara, lozlar içm dc uvuçlarımm arasın davılı... llgililcrden. temizlct ıiııp Burgaz Adası'tula ki Müzcyc konıılm.usını ııcaettım. S a ) t F a j k Abasıyanıkın Maskı. 11 Mayıs 1954. Cungör Kabakcıoğlu nun arşivinden. SAYFA 11
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear