Catalog

çüde de yakın olanları vardır. Yaşamı, kişinin, ilişkilerinden oİuşurbunların da, kişiye şu ya da bu ölçüde yakın gelen; şu ya da bu ölçüde uzak kalanlan vardır. Yaşamı, demek ki, kişinin başka kişilcrle ilişki içindeyken bulunduğu eylemlerden; böylece de, başka kişilere yakınlaşmaları ve başka kişilerden uzaklaşmalarından oluşurbunlarm (henüz bitmemiş) toplamıdır). Böylesine bitmemiş toplamlar; ya da, toplanmış bitmemişlikler, nasıl, toparlanıp bitirilebilir; ya da, bitirilip toparlanabilirburada, bu, deneniyor..." tnsan ve "Herkes"/ Jose Ortega y Gasset/ Çeviren: Neyire Gül tşık/ Metis Yayınlan/ 264 s Yazarın Franco döneminin doruğunda olduğu dönemde verdiği konferansların metinlerinden oluşan elimizdeki kitap, bizi "toplum" kavramı üzerine yeniden düşünmeye; birey, toplum ve "öteki" hakkındaki çarpık zihniyeti sorgulamaya çağırıyor. Gasset gibi önemli bir düşünürün öncelikli olarak okunması gereken kitaplarından biri. Hayat Kıvılcımları/ Ench Maria Remarque/ Çeviren Nesrin Oral/ tnkılâp Kıtabevi/ 420 s. Eriche Maria Remarque, "Hayat Kıvılcımı" yapıtına 1946'da başlaIfATMI dı. Üzerinde 6 yıl çalıştı. KitabıKIVILCIMI yazmak çok güçtü. Ancak yazar MAHA MMA*<IUt kendisini kesinlikle bunu yazmakla yükümlü hisscdiyordu. Dostlarından ve ailesinden birçok kişi Naziler'in kurbanı olmuştu ve o bunun bir daha asla tekrarlanmaması için üzerine düşeni yapmayı çok istiyordu. Yazar bu kitapta bilinçli olarak eski Hitler yandaşlarının ulusal birliği unutmasına, bastırmasına, gerçeği kabullenmemesine ve onların yas tutma yeteneğinden yoksunluklarına karşı çıkmaktadır. 1988'de Tilman Westphalen şunları yazmıştı kitap için: "Bu Remarque kitabını Alman tarihi dersinde okunması zorunlu kitaplar arasına sokmak neden henüz kimsenin aklına gelmemiştir." tçdenizin Kadını/ Thomas Keneally/ Çeviren: Nejat Ebcioğlu/ tnkılâp Kitabevi/ 384 s. Thomas Keneally Avustralyalı bir yazın adamı. Filmi çok ünlenen "Schindler'in Listesi" ve daha 23 IÇDENİZİN kitabın yazarı. "Içdenizin Kadını" KADIN1 için uzak kıtaya göç etmiş insanların romanı diyebiliriz. Kitabın baş kişisi Kate GaffneyKozinski, Irlanda'dan ülkeye gelmiştir. Büyük sinemalar sahibi işadamı ile sinirleri her an patlamaya hazır bir kadının kızıdır. Kate babasının yolunda ilerleyip sinemacılık alanında başarılar kazanmaya adaydır. Polonya göçmeni, inşaatçı Paul Kozinski ilc kısa bir flört evresinden sonra evlenir. Bir kız, biraz spastik bir de oğlan çocuğu doğurur. Çocukları yetiştirmek amacıyla belli bir süre iş yaşamından çekilir. Çocukları büyüyüp ele geldiklerinde artık büyük bir inşaatçı olan kocasıyla toplum içine çıkmaktan da vazgeçer. Keneally'den yeni bir bestseller. Başbakanlık Merdivenleri/ Haluk Besen/ tnkılâp Kıtabevi/ 142 s. "Başbakanlık Merdivenleri" Haluk Besen'in 19611965 yılları arasında îsmet Paşa Hükümetleri zamanındaki anılarını içeriyor. Fakat bunların bir tarih sırası yok. Kendisinde iz bırakan, unutamadığı olayları kaleme almış. Yakın döH*UJK SISIN nem tarihimiz için ilginç bir anılar demeti oluşturuyor kitap. yayı meşgul eder. Bu olayların film yapılmasına karar verilir. Başrol Selma'nındır. Kamuoyu Elisabethe'i yakından tanıdığı için aktrist seçiminde fiziksel benzerliğe büyük önem verilir. Selma, şaşırtıcıbir şekilde Elisabethe'e benzemektedir. Bu nedenle rolü Selma'ya vermekte hiç tereddüt etmezler. Ancak film çekimleriyle birlikte Selma değişmeye başlar. Kendisini Elisabethe'e çok yakın hissetmekte onun duygularını paylaşmaktadır. Gerilimden hoşlananlara... Eylül/ Rosamunde Pilcher/ Çeviren: Nazan Tuncer/ tnkılâp Kitabevi/ 632 s "Eylül"; birlikte yaşamanın, paylaşmanın anlatıldığı sürükleyici bir bestseller. Dürüstlük ve ortak sorumluluğu üstlenme bilincinden doğan bu kitabın yazarı ise Rosamunde Pilcher. Doğa tasvirlerinin bolca kullanıldığı bu duygusal romanda, kızacak, hak verecek, umutlanacaksınız. Kitapta insanları birbirine bağlayan "Eylül Dansı" Bir umut, bir sevgi tomurcuğudur. Lylülde açan ve insanları bir araya toplayan bu tomurcuğu keşfetmek istiyorsanız okuyun kitabı. Koşulsuz Yaşam/ Deepak Chopra/ Çeviren: Esin Karan/ tnkılâp Kitabevi/ 310 s Yaşlanmayı, en ağır kanser türlerini, kalp hastalıklarını ve çeşitli psikolojik rahatsızlıkları insanlığın en eski iyileştirme geleneği olan Ayurvedik içgüdü kuramıyla gidermeyi başarmış bir bilim adamının dokunakh serüvenini anlatıyor "Koşulsuz Yaşam". Sağlığı, yaşamayı ve sevinci yakalamanın duygularına dalıp gidiyorsunuz kitabı okurken... Hint felsefesinin o şiir dolu, müzik dolu sanatla bezenmiş doğasında ufkunuz alabildiğine çoğalıyor. Yoga ve Transandantal Meditasyonun, tıp alanındaki yarar ve başarılarını yaşanmış bir çok olayla gözlemleyebiliyorsunuz. Tek Ses tçin/ Susanna Tamaro/ Çeviren: Semin Saytt/ Can Yayınlan/ 160 s. "Tek Ses Için", günümüze ters düS»s;uma1uınan> şen, çağdışı, inanılması güç öyküT13C SES leri içeriyor. Yalnız, mutsuz ve hırİÇİN palanmış çocukların dehşet verici, içe işleyen öyküleri, dünyanın vahşiliğinden incinen duyarlı insanların günceleri ve konuşmaları, yaşamanın onulmaz hastalığına ilişkin tanılar ve bilgiler, bu kitabın ana izleği Tamaro, olağanüstü büyük ilgiyle karşılanan "Yüreğinin Götürdüğü Yere Git" adk romanından önce kaleme aldığı "Tek Ses lçin"i kendi çocukluğunun duygularına ve anılarına dayanarak yazmış. Zekâsının ortalamanın altında olduğuna inanan ve aşırı duyarlılık göstererek, kendini mutlak sessizliğe mahkum eden bir çocuğun çektiği acıları dile getirmiş. Hem doğal hem şiirsel, şaşırtıcı ve çarpıcı, hem serüven dolu hem tüyler ürpertici bu anlatımda, yazar ve öbür kahramanlar, acıyı tanıyan kurban kişiliğinde birleşiyorlar. Bir 'Oh' Desem/ Terry McMillan/ Çeviren: Asude Küçiik/ Can Yayınlan/ 344 v Amerikalı siyah kadın yazar Terry Ittıy MrMtlUn McMillan, 1990'ların kendi siyah BİR OH' DKSEM kadınının yaşamında bir pencere açıyor; bağımsız, özgür, alaycı, sabırsız, zeki, cinsel çekiciliği olan, mizah yönü güçlü siyah kadını tanıtıyor. "Bir 'Oh' Desem"de otuzlu yaşlarını süren dört siyah kadınının yaşamlarından bir kesit sunuluyor. Aralarında sıcacık bir dostluk ilişkisi olan, birbirlerini seven, yüreklendiren dört cıvıl cıvıl kadın. Ne var ki, hepsinin de değişik sorunları var. Kimi işinde, kimi özel yaşamında mutsuz; bir tek noktada birleşiyorlar: Dördü de doğru erkeği, sevebileceği, kendisini sevecek, soluğunu kesecek özel erkeği anyor. Cinsellik, baş konulan; birlikte olduklan erkeklerin çoğunun kibirli ve sorumsuz olduğunu, kendilerine sadık kalmadığını görseler de, sürekli yeni serüvenlere atılıyorlar. Constance ya da Yalnızlıklar:Avignon Beşlisi: 3/ Laıvrence Durrell/ Çeviren Ülker tnce/ Can Yayınlan/344s. "Constance ya da Yalnızlıklar", 1ıuTuıcf Dıırrtrll • "Monsieur" ve "Livia"dan sonra CX)NŞTANCK 'Avignon Beşlisi'nin üçüncü kitaYAl.VT/UKLAK bı. îkinci Dünya Savaşı'ndan önceki son mutlu yazı izleyen günlerde yalnızca Avignon ve Fransa'daki değil, Isviçre ve Mısır'daki küçük Ingiliz 'kolonileri' de dağılacaktır. Constance, Livia ve Blandford'un bu dönemde yaşayacağı yeni serüvenlere katılıyoruz bu kitapta. Romancının hem yaratıcı, hem yaratılan konumunda olduğu ve sayısız ayna oyunlarına bir başlangıç noktası oluşturan 'romanın doğuşu'ndan başlayarak, yazarın değer verdiği düşüncelerle yeniden karşılaşıyoruz. Durrell'ın olağanüstü yeteneğini bir kez daha ortaya koyan Constance ya da Yalnızlıklar, Durrell hayranlarının özlemle beklediği bir yapıt olmalı. FoucheBir Politikacının Portresi/ Stefan Zıveig/ Çeviren Burhan Arpad/ Can Yayınlan/ 223 s Ünlü Avusturyalı yazar Stefan Zweig'ın biyografi yazarlığının en usta işi ürünlerinden biri olan Joseph Fouche, büyük Fransız Ihtilali'nin başlangıcından I. Napoleon döneminin sonuna kadarki renkli dönemi kapsar. Napoleon'un "yaşamım boyunca tanıdığım en kusursuz aşağılık dönek" diye nitelendirdiği Joseph Fouche, bütün bu dönem boyunca sergilediği siyasal tutumuyla, Machiavelli'nin 'Hükümdar' adlı yapıtında sergilediği siyasetçi tipinin somut bir örneğini oluşturur. Fouche'nin kişiliğinde Avrupa tarihinin çök önemli bir döneminin de çözümlemesini yapan Stefan Zvveig, bu yapıtıyla kendilerini bütünüyle siyasete adayanların, sonunda geleneksel ahlak ve insan değerlerinden ne denli uzaklaştıklarının, erdem kavramlarından nasıl yoksun kaldıklarının somut bir belgesini sunar. Yazarın deyişiyle, sonunda 'ihanet edecek kimseyi bulamayınca kendi kendisine ihanet edecek' kadar yoldan çıkan Fouche, siyaset ile insanlık arasındaki çatışmayı böylece belki de tüm zamanlar için kişiliğinde somutlaştmr. Rama/ Arthur C. Clarke/ Çeviren: Zeynep Eren, Şenol Ensari/ Kavram Yayınlan/ 272 s, "Uzun zamandan beri beklenen ve aynı zamanda korkulan karşılaşma bonunda gerçekleşiyordu. Insanoğlu yıldızlardan gelen ilk ziyaretçisiyle tanışmak üzereydi." Güneş sistemine hakim olmuş insanoğlu dev uzay gemisi Rama'nın karşısında çaresizdir. Rama'yı keşfetmeye çalışan bir avuç insanın çabalan tüm sırları çözmeye yetecek mi? Ama en önemlisi bu dev uzay gemisi niçin güneş sistemine gelmiştir? Dost amaçlarla mı yoksa düşmanca niyetlerle mi? 2001: Uzay Yolu Macerası'nın yazarı Arthur C. Clarke'tan müthiş bir buluşmanın hikâyesi. Bir yanda sessiz ve ürkütücü Rama, diğer yanda insanoğlu. Rama onunla karşılaşan tüm insanların hayatını değiştirecektir. Ama hiç de beklenmedik bir şdcüde. Sabah TufanıMao Zedung ve Çin Devrimi 19491975 2/Han Suyinl Çeviren Dr M Kürşat Bozkurt/ Ber/ın Yayınlan / 584 s. Mao Zedung'un çocukluk yıllarından başlayan birinci cilttc devrimin gerçekleştiği 1949 üe onu izleyen birkaç yılın olaylarını izlemiştik. Sabah Tufanı2 (Kuledeki Rüzgâr) ise, 1949'dan Çin Halk SAYFA 17 AŞBAKANLK iül Lanetli Genler/ Elif Karakaş/ tnktlâp Kitabevi/ 227 s. "O" geri dönmüştür. Iblis artık içimizdedir. Iki asır önce yaşamış bir Fransız asilzadesi olan çift kişilikli psikopat katil Theodore Renoire'ın laneti torunu Elisabetne'in sayesinde günümüze dek ulaşmıştır. Elisabethe'in 1992 yılında idam edilmesiyle birlikte olay kamuoyunun gündeminde baş sırayı alır, Elisabethe'in işlediği dehşet verici cinayetler uzun süre medCUMHURİYET KİTAP SAYI 314