28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

0 K U R L A R A 1991 yılındaki ilk yayımlanısından bugüne dört milyonu askın bir satıs rakamına ulasmış bir kitap "Sofi'nin Dünyası". Jostein Gaarder'ın yazdığı bu yarı roman, yarıfelsefe kitabının özellikle gençler tarafından kapışılarak okunmasının altında, belki de felsefe gibi bir konuyu çekici kılması, felsefeyi hayatla dolaysız bağmtıları içinde ele alması yatıyor. Bu ilginç kitap kasım ayı içinde ülketnizde de yayımlandı ve oldukça hacimli olmasına karsın iki ay gibi kısa bir sürede dördüncü baskısına ulastı. Bizde de özellikle gençlerin severek okuduğu "Sofi'nin Dünyası" nın yazanyla kitabı Türkçeye çeviren Gülay Kutal bir söyleşi gerçekleştirdi. Bu ilginç söyleşi bu konuda kitap yazmayt düsünen yazarlanmızın yanısıra okurlanmıza da bir hayli ilginç gelecektir sanırız. Bu ha/ta dergimizdeki bir başka uzun yazı ise Ahmet Oktay'ın yazdığı önemli bir kitap üzerine . Türkiye'de popüler kültürün oluşumu ve v gelişimi üzerine dilimizdeki en özgün araştırma olan "Türkiye'de Popüler Kültür'ü, Musta/a Günay eleştirel bir gözle degerlendirdi. M, Güner Demiray ise Osman Şahin'in Bucak aşiretini anlattığı belgesel romanı "Vırat'ın Sırtındaki Kan"t degerlendirdi, Hepinize Bol kitaph günlerl... TURHAN GÜNAY Berat Günçıkan'dan "Gölgenin Kadınları" Yitik yaşamların ovkusu... • • • • • • Gazetemiz yazarları son zamanlarda hızlı bir kitap yayımıyla okurlarının önüne çıkmaya başladılar. Hikmet Çetinkaya, Doğan Akın, Berat Günçıkan ve Hakan Aksay bu yazarlarımızdan sadece bir kaçı. Bir başka Cumhuriyet yazarı Aydın Engin ise bu kitaplardan Berat Günçıkan'a ait olanını degerlendirdi. AvDIN ENGİN K itap ekınde doğallıkla kitap tanıtım yazılan yayinlanır. Oysa ben bir tanıtım yazısı değıl, bir övgü yazısı ya/mak nıyctındeyım. Berat Günçıkan'ın "Gölgenin Kadınları" kitabının reklamını yapmak istıyorum Bu tür yazılardan hoşlanmıyorsanız, okumayı burada bırakmalısınız. Anlaşılan devam edıyorsunuz okumaya... Pekı? dınleyin öyleysc. Günçıkan'ın kitabı daha önce Cumhuriyet'te ve Cumhuriyet'in eki Pazar Dergi'de yayınmlanmi!} röportajlardan oluşuyor Gazete yazısının (makale, fıkra, röportaj, dizı, haber) gazetede kalmasından, yirmidört saatlik ömriinü tamamladıktan sonra yeniden ısıtılıp okuyucunun önüne sürülmemesınden yanayım... Yanaydım. Ta ki Berat Günçıkan'ın kitabını hem de bir solukta okuyana kadar Bu ke/ ve sadece bu röportajlar ıçin tersıni düşünüyorum. lyi ki kitaplaşmısjar, ıyi kı gazete koleksıyonlarında to/lann ve kurtların insafına terkedılmemışler. Edebiyat vc gazctecilik iki ayrı meslek Belkı komşu, hatta akraba. Ama gene de ayrı Ama Günçıkan'ın kıtabında edebiyatla gazetecilik öpüşüyor. Aralanndakı sınır bulanıkla şıyor. Kıtabın Türkçesi, "yorum getirmek", "yanıt vermek" gibi dıl yoksullaşmasının nice örneğınin kolgezdiğı medyada, unutulmaya yüz tutmus, lczzetlerı getiriyor önümüze. Yazılı medyada türünün tükenmesi tehlikesiyle karşı karşıya olan "röportaj yazarlığı", yokolmadığını ve vazgeçilemcyeceğini elegüne duyuruyor. Günçıkan'ın kitabı ünlü olan kocalarının gölgesınde kalan ya da onlann gölgesinde yaşamayı yeğlemış sekız kadını getiriyor önümüze: Suat Dervı?}, Nilüfer Saygun, Meral (,'elen, Şaycste Ayanoğlu, Saynur Güzelson, Elıf Sorgun, Selçuk Baran, Magdelana Rufer, Selçuk Uraz, Tolga Tığin, Nasıp lycm. Doğrusu ülkenin yetiştirdiğı bu çok seçkin aydın(kadın)ların adlarını sıralarken, "Aziz Nesin'in karısı, Reı>at Fuat'ın kansı, Oğuz Aral'ın karısı, Sabahattin Eyüboğlu'nun can yolda^ı" gibi tanıtıcı açıklamalar yazmaya elim varmadı. Onlar yaşamlan boyunca ya kocalarının gölgesinde yaşadılar ya da buna zorlandılar. Oysa bal gibi bunun tersi de olabilirdi. Örneğın Aziz Nesin'i, "Meral Çelen'in eşi, ünlü mizah yazan" dıye de tanıyabılirdik. Ulvi Uraz'dan "Piyanist Selçuk Uraz'ın eşi, tiyatro oyuncusu ve yönetmeni" diye söz edebilirdik. Oguz Aral'ı bir başkasına, "Ünlü oyunca Tolga Tiğin'in eşi ve en az onun kadar ünlü karikatürist" diye tanıtabılirdik.. Öyle olmadı ama Erkek egemen toplumun hoyrat yasallıkları buna izın vermedı. Berat Günçıkan'a da bunu ince, çok ince eleştirmek düştü. Kabası bu kadar yaralamazdı yüreğimizı. Ama bu kadar ince, böylesine fısıltı gibi bir "itiraz" gerçektcn de yürek kanatıcı. Bu satırların yazan Magdelana Rufer'le 12 Mart 1971 'de aynı davada yargılandı ve rastlantı, duruşma salonunda yanyana oturdu. Onun soğuktan morarmış parmaklarının pıyano tuşlannda hünerle gezindiğini bıldiği halde bilincine çıkaramadı. Ulvı Uraz Tiyatrosu'nda "müdire" Selçuk Uraz'ın parmaklarının paralan acemice saydığına dıkkat etti de, o parmakların piyano tuşlarındakı ustalık dolu gezinişini önemscmedi. Minnacık bir tıyatro sahnesınde (Genar) Kazak Abdal'ı söyleyen Tolga Tiğin'in nasıl harikulade bir tiyatro vc müzık yorumcusu olduğunun canlı tanığıydı da, onun sahnelerden sessizce çekilişine dıkkat bıle etmedi. Suat Derviş'in evinde konukken pastırmalı kurufasulyenin lezzetinden uzun uzun konuştu da, Fosforlu Cevriye romanının, niçin Türk romanında bir dönemecı oluşturduğu sorusu üstüne tartışmayı düşünemedi. Düşün Yayınevi'nden indirimli kitap almaya gittiğinde "Aziz Bey"in kansı ıle konuştu da, öykü yazan Meral Çe'en'le edebiyat üstüne sohbet etmeyı beceremedı. Bütün bunları bılinçle kavraması ve kederlcnmesi içın Berat Günçıkan'ın röportajlannı bir kitapta toplaması gerekiyormuş. Sonuç: Alın Gölgenin Kadınları'nı. Kederleneceksıniz. Bu yazının amacı da bu zaten. Keder dogurgandır. KİT/YI Imtiyaz Sahibi: Berin Nadi OBasan ve Yayati: Yenl Cün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.$. o Cenel Yayın Yönetmenl: Orhan Erlnç o cenel Yayın Koordinatörü: Hikmet Çetinkaya < Yazılşlerl Müdürleri: Ibrahim Yıldız (Sorumlu) , Dinç Tayanç oYayın Yönetmeni: Turhan Günay Grafik Yönetmen: Dilek llkorur o Reklam: Medya c CUMHURİYET K İ T A P SAYI 309 SAYFA 3
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear