25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Cezayif'liMelike Mukaddem'den "Yasaklı Kadın" Vupun Kah Yasaklı Kadın, otobiyograHk bir roman. Cezayirli yazar Melike Mukaddem, sevgi ve şidtlet öğeleri taşıyan anlatımiyla, bir tutku sürccinin yanı sıra, önyargılar ve gelişimle, din ve tutuculuk arasınua acı çeken bir ülkenin tarihini de dile getiriyor. M. SADIK ASLANKARA yandan U/ıın Hüseyin ve Hacı Fettah, bir yandan gö/.ü dönmüş, şeriatçı çapulcular hep Alıve'vle ugr.tşaeaklar ve M> ıııııul.ı ona t.ısla, sopayla "recım " vapıla rak oklıırulmesıne uek varan bir son lıa/ıı Lıyıicaklardır. Bu acıklı romanın ılk yayımlamşı ii/e rıııden taııı altnjı^ sekiz yıl geçmi^ken bu adı anımsatan bir roman daha kitapçı seıgilerinde boy göstedi: Cezayirli yazar Melike Mukaddem'in "Yasaklı Kadın" adlj romanıydı bu (2) ()gretmen Aliye yerine doktor Sııltana vardı romanda. Anadolu'daki kasaba yeıine de Cczayir'dcki Ayn Nekla köyü ,se çılmiştı mekân olarak. Sııltana, yıllar öncekı sevgilisi Yasin'in öliinı haberi üzcrine doktoıluk yaplıju Montpcllier'dcn Ayn Nekla'ya gelir. () da Yasııı gibi, ıiıs panserde doktorluk yapmaya koyulur. Bu arada "belirsiz bir anının izinde" Cezayır'e gelen ve rastlantıyla orıu bulan Vincent, bir ölçüde valmzlı^ını gıdere cektır Sultana'nm. Yasınle ortak dostları olan Sal.ıh'ın da yoğun ilgisi vardır gcııç i i r • • • • ] • l ( 1 • ' ı K entlcrin yönetimini ele geçiren şe riatçılar, "kadın"a yönelik bakı^ açılarını da göz önüne serdiler. Cadde ve sokaklarda, kent içi ulaşım araçlarında kadına yönclik saldırı, sözii aşıp eylcmc hatta saldırı ve siddete dü nüştü. Yeşilçam'ın da birkaç kez el attığı "Vunın Kahpeye" olgusu, bu kez şeriatçı çapulcular taralmdan uygulamaya Konulmak istendi. "Vurun Kahpeyc!" ünlemle ri, ikinci bini aşıp üçüncii bine girecegi nıiz bir dönemdc ülkemizin ufkunu karartan olıınısuz ve karanlık bir tablo olarak gelip gündemimizin baş köşesine oturuverdi. Hüseyin ve Hacı Fettah "Vurun Kalıpeye" adlı roınaiKİa kalmış, "Yasaklı Kadın "da MııTı tar Bakkar ve Ali Marbah tipleıi oıtaya çıknııştır Kahramanlaıınıızı koruvan tipler cle degi^mi^tir. Omer Efendi'yle karısı (ÎLilsünı Hala gıtmiş Halid'le karısı Zey nep gclmış; aynı şekilde Durmıış da yerini Alilu'ya terk etıııiştir. Ne var ki Aliye'niıı basına gelenler, "Yasaklı Kadın" için de pfanlanmışken Muhtar Bakkar, Alı Marbah ve scriatçı çapulcular bıınu başaramayacak, başaıamadlkları gibi bir de kadın direni^iyle karşılaşacaktır. Üstelik bu eylemi, Cezayir'in ulusal direnişinde görev almış olan kadınlar başlatacak tır. "Vurun Kahpeye" ile "Yasaklı Kadın" aıasında bcnzerlikler yakalamak degil anıacım. Bıırhan (jüncl'in birkaç yıl önce, büyük bir emek ürünüyle ortaya koydııgıı "Beıı/.er Romanlar "da olduğu gibi bir irdeleme yapacaSnn sanılınasın sakın (3). kadına. Ben, konunun bir başka yanı üzerinde durmak ıstivorıım. "Vurun Kahpe'yenin ardından, altnıı^ yılı a^kın bir süre sonra Melike Mukaddeın'iıı "Yasaklı Kadın"ı, iki ayn Miısluman tonlumda ama l.ırklı Ainun dilımlcrındc, ben/er vaşantılan, gözler önüne seıerek, insanda <ja^kınlık ve ürpcrti yaralıyor do^rusu. Her iki romanda da k.ıdın kahraınanla rın, romancılarınca kuıulan bir o/de^lık doğrultusunda olusturuldu^ıı açık Nıte kiııı Melike Mukaddem, kendİMyle yapı lan bir söyleşıde bıınu bir ölçüde kabul lcnmiş görünüyor: "Sııltana bana çok benzese de (...) tıpatıp aynı de^il. (. ) Onıın için asıl korkunç olan, oraya döııeı dönmez, her şeyin aynı oldugunıı ve çocuklugundii çektiklerini yeniden çekcce ğini anlamıs olnıası. (...) Kitabın sonıın da, hiç degilse onun tarafını tutan bir ka dın harckctı var. Çoğuıılıık oııu suçlasa da kendisi için yükselen sesler var ve bu ycni bir şey" (4). Halide Edip Adıvar ıçın de MuzaHcr Uyguner, bıına yakın bir yar gı getiriyor: "Kadın kahramanlarının kendisi olduöu yolunda genel kanı vardır. Bu konııda, bir suruya cevap olarak şöyle de miştir: 'Hiçbiri kendim dejjilim. I'akat her kadın karakterinde bütün kadınlarda çok az bıılunan bir hususiyet bulunabifir." (...) Adıvar'ın kadınları kötülük dü şünnıez. tyilik düşünenler arasında Aliye (...) iyilik simgesidir diyebiliri/" (5). Nitekını Beına Mcııaıı cla Uyguner'ı pekıştirerek bu yargıya katılıyor: "Bırey sel bir aşk sorununun aşıldıgı bu roman larda yüccltilmiş kadın kahraman yerini korur. (...) Olagan dibi bu kadın, (...) ulusal dava peşinde erdemlerini kanıtlayan, ya da düsmana karşı savaşan bir yurt.seveı olarak çılcar karşımıza / Adıv.ıı'ın ilk yapırlarında Tüık okuruna sundufıı bir yenılik, yarattığı bu kadın imgesıdır. Bu ıınge loplumda birbirine karşıt olarak algı lanan bazı dc£erlcrı uzlaştırdı^ı için onemliydi. (...) Adıvaı'm kahranıanları (...) hem Batılıla^mı^ hem de ulusal degerlerine baglı kalmış, hem okıımuş ve seıbest hem de rıamus konıısunda çok ti tiz, ahlakı saölam kadınlardı" (6). Konuyla ılgili olarak lnci Enginün ün söylediklerine Ahmet Oktay da katılıyor: "H. Edip kadıııı ailenin kurucusıı vc nıilli • ruhun koruyucusu olarak görür. (...) Av rupa ve Amcrıka'da çok yaygın olan (emınizm hareketleıini, kadıııı crkekleştırme gayesine nıatuf gördü^ü için hoş kar^ılaınaz" (7). "Vurun Kahpeyc'deki Aliye, yukarıda dılc gctirilen niteliklere sıkı sıkıya ba^lı bir roman kahıamanıdır ku^kusuz. Aynı /.amanda inanmıs bir Muslumandır da o Halide Edip Adıvar, bıınu ronıanında açıkça belirrir: "Kasabanın sessiz damları üzerine gökten dökülür gibi ünıidin ilâhî tesellisi, 'Allahüekber, allahüekber' dıye Tanrının büyuklüfiünü, hiçbır dayanağı olmayan esir ve talihsiz halka tekraılıyordıı./ Bu ses, Aliyenin de doımıu^ ruhuna teselli ve sevgi getirdi. Mevlit gecesinin ılalıi heyeeanını ve o geceki dııvgularmı hatırladı. O gece kadınlıgın en derin ve ımıtlu titreyişinı dııynıus, o gece ralınıet ve şefaatini insanlara vâdeden diııin leselli ve iyiligini çözüınlemeksizin anlai"ni';tı" (;,. 124). Ne var ki saçlarmı örttügii, erdenıligine CUMHURİYET KİTAP SAYI 292 Erdemlerini kanıtlayan kadm Bilindiğı gıbı llalide Edip Adıvar'ın "Vıııun Kalıpeye" (1) adlı ronıanı, ılk olaruk 1926'da yayıınlanmış, o günden bu yana pek çok b.ıskı yapmıştı. Isterse niz bıraz ammsamava çalışalım ronıanı. Aliye, ögretıiKıı okulunu bitirdikten sonıa bir Anadolu kasabasıııa gclmiştır. Ozveriyle ve gönulluliık duygusu ıçınde öğretnıenlik yapjcaktır: "Topıağınız topra ğım, eviniz evım, bıırası için, bu diyarın çocuklan için bir ana, bir ışık olacaöım ve hicbir şeyden korkmayaca£ım; vaalıahi ve billâhi!" (s. 5). Alıye ona sahıp çıkan idarc meclısı üycsi, yurtsever Omer Eiendi'yle karısı CiiJlsem ilala'nın eviııc yerleşecek, aıııa "yi'uü, henüz açılmanıış bir giil goncasının utangaç kırmızılıöı", "çe kingen güzelligi" ile de çok çnhıık dikkati çckecekrır (s. 5). Bu aıada Kıırtıılu^ Sa vaşı sürmektedir ve AJiye, bir miifrezenin koınutaıu olan Tosun Bey'in de ilgisinı çeknıi^tir. Bu ılgı, bir "nişan"a dnnüşiir ken kasab.ının bezirgânı Uzıın Hüseyin ve Hacı Eettah da devreye girer. Tosun Bey'in her an savaşın içinde yer alması, Aliye'nin kasaba içinde korunmasız kal masına yol açmıştır. Cîerçi ()mer Efeııdi, Gülsünı I lala, "Anadolu'nun on, on bir yaşında en ınesut, en mert, dünyanın kimsesizlerine kendini yardım etmeye mccbur bılcn en garıp çocııklıtrmdan" Durmuş onıın yanıncladıı aıııa yine de yetme/ bıınlar (s. 99). üte yandan Uzun Hiiseyin'le Hacı Fettah'ın yanı sıra, onların çağrısıyla kasabaya gelen Yıınan or dıısunun genç sııbaylarından Danıyanus da cklenmi^tir bu tenlikc çeınberine. Roman boyunca bir yandan Damyanos, bir SAYFA 14 Acıklı bir roman
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear