25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

IVIezarının üstiine bir hezaren bırakıvorum, mavi Dcrck Jarman, bu kez bir filmle değil bir kitapla "Blue" ilc sinemanın bir üstdil olarak sahibi olduğu teknik sınırları da yararak bir ötcdil kuruyor vc izlcyicisini bu ötedil içinde odaklayarak anlamın irkiltici evreninde sarsıcı bir yolculuğa çıkarıyor. MELİH NASIR erek Jarman'ın son filmi, son karcsı Blue'nun özgün metninden Türkçe'ye kazandırılmış olan aynı adlı çcvirisi Mcltem Ahıska taraiınuan gerçekleştirilerek Ni.san Yayınları tarafın dan yayımlandı. Caravaggio, Edward II, Wittgenstcin, The Last of England, The Angelic Conversation gibi rilmlcriyle dünya sincma tarihinc kendi aylasını bırakan Derek Jarman, bu kez Blue'yla sinemanın bir iist dil olarak sahibi olduğu teknik sınırları da yararak bir ötedil kuruyor ve izlcyicisini bu ötcdil içinde odaklayarak anlamın irkiltici evreninde sarsıcı bir yolculuğa çıkarıyor. Aslında yönetıneninin kendi trajedisini ortaya koyarak dış dünyayla sanatsal bağlamdason bir kez daha hcsaplaşma tepisinin açığa çıkmasmdan doğ'an Blue, biçimsel özelliğindeki aynksılıfiından dolayı kendi ne gönderge olarak dolaysız biçimde ger çek yaşamın ta kendisini alıyor, ancak şöyle bir aynmla: Çerçevesini mavi renkle çizcrck. AIDS'e yakalandıktan sonra, hastalığı ııııı son aşamasında görme duyusunu da yitircn Jarman'ın girdiği psikoz içinde dış dünyaya, belki dc yaşama/ yaşamına çek tiği son manifesto olarak da algılanabileeek olan Blue (bu yıl Istanbul lilın Festi vali'nde de gösterilmişti), tck bir mavi ka leııiıı üzerine bindirilmiş konuşmalardan nışuyor. Kuşkusuz, yönetmeninin kendi v.ızgısından dıştalanarak da izlenebileck/okunabilecek/ ahmlanabilccek olan Klue, yapısındaki ilmeklerin dokunuşları dolayısıyla geniş bir alanda yayılarak alıınlama edıminin gcrçekleştirilmesini zorunlu kılmaktadır. Yaşamın (hcr şcyiylc yarım kalan yaşamın, yaşamlanmızın, dö nüp arkaya baktığımızda tamamlanma mışlıklarla dolu biricik yaşamlanmızın), ölüııı karşısında kendini dıle gctirişidir Blue. Ancak bu dile getiriş öylesine ödünsüzdür ki, derin yapısında taşıdıgı anlam dolayısıyla, yolun sonuna gclmiş bir yaşamın, daha doğrusu yolun sonuna geldiğinin ayrımına varmış bir yasamın, yaşamak edimine dışardan bakaraK onu tanımlandırması, bengi bir yolcııluk so nıınıla çıkış aldığı noktaya dönecek oldıı ğunu bilıncnin, duyumsamanın ve du yumsadıklarını oııurlu bir biçimde acığa çıkarmasıdır (sinemanın hangi araçları kullanılırsa kullanılsın, tek bir mavi kare dcnli yetkirı ve o oranda sofistike bir an latım yaratılamazdı Blue'nun yaıattığı sarsıcıfığı verebilecek). "Çanar ve astrlar lcrk edtyor odayı Infılah cdıp zaman\ıxlı^u kan\arak (jırijLr ya du çıktjlar yok ^ıındı Ölünı tlanlanna ya da yargtlata vcrek yoiZamanın hı/cccğitı/ btliyorJuk" der Blue'da Jarman. Stoik bir tavır var burada elbet: Kabullcnmişlik var, insan tckinin dcgişmez yaz gısına bilıncın tüm hallerıyle bir boyun eğiş var. Ancak bunlardan da öte, Berg soncu bir zaman anlayışının güdümünde KopernikDarwinNietscherrcud ve nihayct Lacan'la kâinattaki gerçek yerini bulan insanoğlunun kcndı ölümü karşısındaki duyumsamalarının temelli bir ni çimde yansıları var. Biı tanıklıg'ın yapıtı değildir Blue, birinci elden bir yaşanmışlığın belgesidir aksine. îkinci ya da üçiincü kişiler tarafmdan değil, birinci elden ya/ılmı^/biçimlenmis lıamuru yo^urulmuş ve ölüme tanıklık eden bir nişandır (Burada aklıma hcnıen Simonc de Beavoir'nın Sessiz Bir Olüm'ü geliyor ve is ler istemez Blue'yla kar^ılastırıyorum onu, Blue karşısındaki edilginliğini, Blue'nun onun karşısındaki tekinsizligini, irkilticilığinı, görkemini ve suskusunıı. Bıınun için sanatta, yaşanmış olan her ^ey hııstır, dokıınaklıdır, cloğru kod lanmı^lır, ne oluısa olsun alıcısma ulasjir diye geçiriyorum içimden). iletişimsizliğin rengıdir mavi. Kalabalıklar ıçındc cılız kalan haykırışlar tınısı dır o. Yalnızlığın sesidir. Yaşamın ağırlı ğmın, aklı başmda insanlar için yaşanıla maz oluşunun dayanılmaz ağırlığınııı rengidir mavi. Jarman'ın mavıyi seçişinin ardında kendince özel ve öznel nedenle ri olsa da insanlık bilinci maviyi çoktan anlamlandırmıştır zaten. Bilerek ya da sezgiyle Jurman da bu anlama ulaşınışlır. Bunun için de, "Duyarlılıgtn kanı mavtdır Hn mükemmel ıfadesını hulmaya Adıyorum leendimı" dediktcn sonra, başjar maviyi anla(t)maya: "Mavi, bcyazı masumluktan korur Mavi, yantsıra sıyahı mrükler Mavi, giiriinür l'ihnmtf karanhktn" Derek Jarman'ın son filminin senaryosu yayımlandı D Anlatısının, manilestosunun, çağlıöı nın, yaşamla hesaplaşmasmm kimi yerle rinde maviyi özne kılarak onu imgclcmınde yarattı^ı metafizık bir âlemın ıçıne de sokar. "Ilayat sııyıı şchrinc giden yol krisral ve aynalardan yapılmış ve güneş ışığtnda korkunç biı körlük yaratan bir labirentle koıunuyor. Aynalar ihanetlerinı tek tek yansıtıp buyüterek seııı çılgına çevıriyorlar. Mavi, l.ıbirente girıyor. Zıyaret çılcrden mutl.ık bir sessizlik talcp edili yor kı vaılıkları oradaki kazıları yöneten şairleri rahatsız etmesin. Yağmur ve rüz gâr buluntulaıa zarar verdiğinden kazı işlemi sadece çok sakirı günlerde yiırutülcbilıyor. Sesin arkcolojısi ancak yakın za manda mükemmelleştirildi ve sözcükle rin sistematik olarak tasnil edilmesi dünc kadar gelişigüzel bir biçimde yapılıyordu. Mavi, sözcüklerin ışıldayan kıvılcımlar saçarak cisimleşmesim, yansımalarının parlakll^ıyla her şcyi karanlığa gömen ateş şiirini izlcdi.' diyerek, bu pasajda özne kıldıgı ınaviye, lıastalıktan dulayı dumura uğramış kendi öz beniyle yer değiştirterek imgelemindc kurtıuğu yaşa mın anlamsal izlencesinde e^retılemeli birgörev yiiklcr: Mavi, köredici labirent te yaşamın kahredici, lanetli şiirinin bulu nuşu izlcr körlese körleşe. Jarman için mavi, kendidir. Ve kendini de, "Mavi insanın içinde yıkandıöı evrensel aşktıryeryiizü cennetidır." diyerek tarif ettikten sonra, sunları söyler "Hastalı&n en kötü yanı belirsizlik. Son altı yıldır ou senaryo yu her gün her dakika ileri gcri oynadım durdum. Mavi, insanı sımrların aj^ırbaşlı coğrafyasını aşıyor." Çünkü mavi, insani olmayan bir sınırsızlıöın, soııu olmayan bir atlasın üzerinde yol almak üzere insani olanla son ödeşmesini de yapıp, matarasını topluyor, zırhını çözüyor, sapanını olduj*u yere bırakıyor ve yola çıkıyor ar tık. "Kalemmı lıılın.nl.ı bir o yana lıır bu yana savıularak kâğıdın ü/erinde bu hi kâyeyi kovaladı." Jarman Blue'nun metnini bilinçakışı tekni|*iylc kurmuş. Konuşmalar, sözceler Jarman'ın yaşadığı sar sıntılı süreç itibarıyle, o süreç içinde insa nın belleğinin, bilincinin işleyişine uyguıı olacak biçimde yapıtm dokusuna yerleş tirilmiş. Oyle ki, "Genç Boşnak müllecilerin servis yaptıftı bu kahvcdc birkaç arkadaşımla oturmıış kahve ıçiyorum. Savaş gazetelerm üzerinden ve Saraybos na nın harap sokaklaı ının içindeıı geçe rek bütün şiddeliyle kasıp kavuruyor." dedikten.hemen sonra, bu kez de şunları söyler: "Ölümü ya da yaşamı ilgilendiren her ne varsa içimde işleyip durmaktaykcn ve faaliyetteyken dış dünyadan bunca habere ne gerek var." Doöaçlama oldugu izlenimini veren, ancak bilincli bir seçimle üretilip birbirlcriyle kurguıanan tüm bu düşünce parçaları (zaten Blue'nun tamamı bu tür düşünce parçalannın birbiri ar dına dizilmeleriyle t)luşturulmuş) Jaı man'ın ölümü nasıl beklediği, ona nasıl hazırlandıfiı konusunda derin ve kusatıcı işaretler dc sunmaktadır. Yukarıya aiıntıladıfiım iki küçiik parça dahi yönctmenin böylesi bir süreç içinde temel güdülerini ve eğilimlerini ortaya koymaktadır. llk 3arçada yabama güdüsü ve aydın sorum uluöunun bilincinde bir kaygının, gündelik yaşamdaki bir utançtan Bosna SAYI 287 Kaiemfm fırtınada savrukhı } SAYFA 10 C U M H U R İ Y E T KJTAP
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear