Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ve "Amerikan Edebiyatına Giriş" adlı yapıtları bu kitapta Bir Ada, lllk kl IA Bir Kıta adıyla bir araya getirilmiş. * Genleriııde Ingiliz mürekkebi taşıyan Arjantinli biryazar, Ingiliz ve Amerikan edebiyatına şaşırtıcıhoşluklar içeren kişisel bir bakış getiriyor. Jorge Luis Borges, iki dev edebiyatın büyük yazarlarına kafasına göre rakılıyor. Borges'in iki kitabını birarada okumak oldukça keyifli. 1 >\ • i 11 (••ni 1. 11 •> r.iK M Yavuz'un üç anlatısını birlikte okumak isteyenler için birebir. Tanışma Günleri/Anları (19891995)/ Ymııri\ Uyar/ Can Yaymlart/ 207 s "Tanışma Günleri/Anları adınıverdigim bu derleme, 'Bir Uyumsuzıın Notlan' diye düşünülebilecek gündökümlcrinin sonuncusu. 1989 yılından kalma iki yazı dışında 1990 1995 arasındaki tanışma günleriyle anlarmı kapsıyor. Gittikçe ışiltıları daha da ;iz yansıtan topltımsal hayatımızın karanlığının üstüne razlaca varmamak ve yinelemeye gitmemek kaygısıyla aynı dönemde yazıl nıış benzcr birkaç yazıyı eledim; Otuzların Kadını öykıılerinde varaıiandıgını birkaç gündökümüııü de. Bu kere, günleri tarih sırası gözetmeden sıralamayı dcnedim. Ne de olsa yılların önemi kalmamıştı; o yılları birlikte yaşadığım okur, yazıdaki bazı ipuçlarından tarihi kestirebilirdi. Yoksa yaşadıklarımızı anınısatmamak daha büyük bir incelik nıi olurdıir1 Arasıra düşünmedim degil" diyor Tomris Uyar kitabını anlatırketı. Şiir ve Gerçeklik/üWew/> tnce/Can Yayınları/ 208 s. llk baskısı 1986 yılında yapılan "Şür ve Gerçeklik", geçiiğimiz on yıl içinde şiirin sorunlarıyla ilgilencnlerin temel başvuru kaynağı oltlıı denilebilir. Yazarın daha sonra vayımladığı Tabııla Rasa (1992) ve Yazınsal Söylem Uzerine (1993) ile önemi daha da bclirginleşen .Şiir ve Gerçeklik, özellikle imge ve geıçekliğin boyutları baglamında, bir öğrenim kitabı kimligi kazandı. üzdemir Ince, bu üç kitapla kendisine yandaş aramıyor, bütün alanlarda şiiri ve yazını savunuyor, şiir ve yazın bağianıında önyargılarla, yanlış bilgilerle, kör inançlarla savaşıyor. Memet l'uat'ın da dediği gibi, "Özdemir Ince şair olmasaydı da, yalnızca bu üç deneme kitabını yayımlamış olsaydı, nasıl degerlendirilirdir1 Hiç kuşkusuz, eleştiri dünyasında saygın bir yer edinir, başarılı eleştirmen olarak anılırdı. Özdemir Ince'nin günümüz insanlarında pek az görülcn bir yönü var: Buna 'paylaşma duyarlıgY diyebiliriz..." üzdemir tnce eleştirel denemeleriyle yazın okurunu özgürleştiriyor. Elimizdeki, kitabın yeni basımı. Savaşçının Evi (Dar Baroud)/ Louis GardeU Çevir e n : I n c i K a p l a n / C a n Yayınları/ i î l s. Roman ve senaryo yazarı Louis 1/HilüGardel Gardel'in (1939) dilimizde yayımSAVAStfMN lanan ilk kitabı "Savaşçının Evi" İİVİ (Dar Baroud), tam anlamıyla bir 'aşk ve serüven' romanı. Günümüz Fransız edebiyatının önde gelen yazarlarından olan Louis Gardel, serüveni seçkin edebiyat diline yansıtmayı başaran ender romancılardan biri. Romanın kahramanıtıın kışılıginde, geçen yüzyıla özgü destansı kah ramanlardan birini çiziyor: Yakışıklı, yiğit, hakscver, insancıl, serüvenci ve sanki sömürgede yaşayan mo dern bir 'Robin Hood'... Ve bu kahramanın (Gabriel'in) yazgısında yer alan üç kadin: Gabriel'e bedenini değil ruhıınu veren, kölclik düşmanı bir anarşist tngiliz (Dorothy); bedenini verip rııhunu sakınan, oğ lunun (anlatıcının ) anası bir Fransız (Violette); Gabriel'i taparcasma seven, ancak aradaki yaş rarkı dolayısıyla ve yazgısal bir biçimde onun oğlunun sevgilisi olan bir Fas Yahudisi (Sarah Louise). Bir destansı ilişki, emperyalizmin Fas'ı sömürgeleştirmeye karar verdıg'i ve kararmı uyguladığı bir tarihsel dönemıle (19. yüzyılın sonu), Fransız ve l'as loplıımlarının da portresine dönüşüyor. "Savaşçının Fvi'ni okurken bir yandan seıüvenin coşkusuna kapılacak, bir yan dan da yüksek nitelikli bir ya/ınsal metnin keyfini siireceksiniz. Savaşçının l'.vi şiir gibi yüksek sesle oku nabilecek bir roman. Okuduktan sonra, yazarın 'Fraıısız Akademisi Büyük Roman Odülü'ne değer görülen yine aynı yayınevince yayımlanacak olan "Saganııe Kalesi"ni sabırsızlıkla bekleyeceksiniz. Aşık Papağan Barı/ Nazlı V.ray/ Can Yayınları/ 224 s. "Aşık Papagan Barı, aşkı öğrenNa/lı Kım' mck isteyen bir erkege aşkı öğret,\S1K. PAPAGAN mek için yazılınış. Aşkın yaşamdaRARl ki en büyük lüks oldu^unu ve lıiçbir şeyle sınırlanamayacağını anlatınak için. Kitap yazılırken o, va zılan bölümleri coşku ve heyecanla okuyordu. Ne yazık ki 19 Ha/iran 199'5'te, Kulıı yakınlarında geçir diği bir kazada yaşamını yitirdi. Arabası döıt takla atmış, yolun kenarındaki topraklık bir alana saplanmıştı. Fellini'nin film müziklerini çalan bir akordeona dönüşmüş arahasını görünce kor kunç bir acı ve dehşet duydum. O cvilmiş çelik yı£ınından çıkmış, bana doğru koşuyordu. Oldügüııü bilmiyordu henüz. Ben de bir şey söylemedim. Saçları dağılmıştı. Kolundaki parçalanmış saat 6.20'yi gösteriyordu. Kitabın sonunu merak ediyoıdıı. I ler gece yazı masamın üstünde Aşık Papağan Barı'nın sayfalarını açık bırakırım. Bir ufak ışık yanar. Ben görmeden gelip kitabı okuduğunu biliyorum." diyor Nazlı Kray. Bizi Ayıran Nehir/ Norman Maclean/ Çcvircn: Ayşe Cıül Giire/ Can Yayınhırı/ 24 5 \ Norman Maclean (19031990) yaNtrıııun Madtjn rım yüzyıl kadar Chicaco Üniverr.r/.ı \MR\N sitesi'nde (ABD) edebiyat öğretNlJUR tikten sonra, yctmiş bir yaşında "Bizi Ayıran Nehir'i yazmış. Ku zey Amerika edebiyatının öykiileme gelencginin en güzel örnekleıinden olan, birer kısa roman sayılabilecek iki uzun öykü ile yirmi saylalık bir öyküden oluşan bu kitap, okurların oldııgu kadar (aylarca en çok satan kitap listelerindcn inmemişti) edebiyat eleştirmenlerinin de ilgisini çekti ve çoğu eleştirmenler tarafından bir 'başyapıt' olarak değerlendirildi. Öykülerin kahramanı, yaşamı anlamaya ve öğrenmeye çalışan bir yeniyetmeymiş (daha sonra otuz yaşlannda) gibi görünmesine karşın, gerçek kahramanlar, dağlarıyla, ırmaklarıyla, ormanlarıyla, bitki ve hayvanlarıyla doğa ve balık avı. Televizyonun, hızlı uçakların, bilgisayarların bulunmadığı, ulaşım ve taşımacılığın katır sırtında yapıldığı; ormancıların kumar, içki, kadın ve kavga aracılığıyla 'kasaba dağıttıgı' lirik ve destansı bir dünya. Norman Maclean, üniversitede yarım yüzyıl edebiyat ögrettikten sonra, "Bizi Ayıran Nehir" ile öykü nün nasıl yazılacağını dünyaya kanıtlıyor. Bu ilginç kitabı kaçırmayın Konsolos Yardımcısı/ Marguerite Duras/ Çcvircn: V.la Güntek.in/ Can Yayınları/ 144 a. 1914 yılında Saygon'da doğan, onsekiz yaşında Fransa'ya gelen KONSOLOS Marguerire Duras, yaşamı boyunca elli kadar roınan, anlatı ve oyıın yazmış, bunların on dokuzu filme alınmış. Concourt ve RitzParis Hemingway Ödülü'nü alan, yapıtları sayısız dile çevrilen, ve dilimizde birçok kitabı yayımlanmış olan Marguerite Duras'ın "Konsolos Yardımcısı" adlı bu romanının başkişileri, hamile kaldığı için evden kovulan, Çinhindi'nden yola çıkıp Hindistan'a yaya gelen, kendi kendinc konuşup şarkı söyleyen Vinh Long dilencisi bir kız; milyonlarca insan ve çocugun açlıktan öldüğü bir ülkecle yoksulluğu, acıyı ve ölümü yok etmek için aynalara ateş eden I.ahor Konsolos Yardımcısı ve Duras'ın başka romanlarında da karşımıza çıkan büyükelçi kaıısı Anne Marie Srretter... Duras'ın öbiir roınanları gibi içe işleyen bir kurgu, bir mitos gibi yaşanan gerçeklik. Duras'ın bu kitabını da büyük tatlar alarak okuyac.aksınız. • CUMHURİYET KİTAP SAYI 302 Yükseklik Korkusu (Vertigo)/ Pıiııl Aııstcr/ Çcvircn: llknıır Özdemir/ Can Yayınları/ 24 5 .v. "Yükseklik Korkusu", daha öııce Can ve Metis Yayınları arasında çıkan kitaplarından tanıdıg'ımız usta Amerikalı yazar Paul Aus ter'ın son yapıtı. 1 ler kitabıyla bizi yenıden şaşırtan, her selerinde bambaşka seıüvenlerle, bambaşka dünyalarla buluşturan Paul Auster, bu kez de Saint Louis'in arka sokaklarında yetişen öksüz, bıçkın bir gençle, Walt'la tanıştırıyor bizi; atna sıradan bir genç degil bu, kendisinc sahip çıkan bir Macar'la taniştıktan sonra hayatı değişen, boşlukta duıabilmeyi, hatta uçabilmeyi öğrencn bir genç. I ler sayfasında okuduklaıuııza inanıp inanmamak arasında gidip geleceğiniz bu roman, birbirine bir babaoğuldan da yakın olan iki kişinin serüveni oldııgu kadar, bir mucizenin de masalı.Aııstcr'ın önceki kitaplarını okuduysanız bunu da seveceksiniz. Bir Hanımetendinin Ölümü/ Peride CelaU Can Yayınları/ 1 5 i s "Bir 1 lanımefendinin Olünui, gerçege çok yaklaştıgım öykülerim derı biri. ()ykü kişilerini yakmdan tanıdım diyebilirim. Bu uzun öykü 'Mektup' ve 'Pay Kavgası' adlı kitaplarımla bir üçleme oluşturuyor sanırım. Kitabın başkişisi 1 lanımefendi, kendisi de onlardan biri olmakla birlikte acımasız burjııva zenginlerinin son kurbanlarmdan. Hanımefendinin dramı, aile bireylerinin gerçek yüzlerini ölürken görebilmcsi. Okuyunca göreceksiniz, öykünün sonu yok. Birçok öykü ve romanda oldugu gibi. Bana kalırsa, romanlarda, öykülerde, tıpkı yaşamda olduğu gibi bir son aramamak gerek. Ölümlerde de öyle. Ölümden sonra zincirdeki halkalar boşlukları yeniden birbirine baglar ve Hanımefendinin ölümünde olduğu gibi, bir yaşam sürer gider... Dünya çıkarcıların dünyası. Sevgisiz, acımasız, korkunç bir dünya. Hanımefendilerin çoğu da öyle." Değerli yazarımız Peride Celal, bir mektubunda "Bir Hanımefendinin Ölümü" adlı kitabıyla ilgili olarak bunları yazmışrı. Peride Celal'i seviyorsanız bu kitabını da seveceksiniz. IVıkk CiI.il lılk HWIM11.HM)IM\ ÖlfMl Üç Anlatı (TaorminaFehmi K.'nın Acayip SerüvenleriKuyu)/ Hilmi Yavuz/ Can Yayınları/ 214 s. Üç Anlatı, Hilmi Yavuz'un üç HilmlYam/ metninden oluşuyor: 'Taormina", IX.". AMATI "'Fehmi K.'nın Acayip Serüvenleri", "Kuyu". Yazarın 'roman ya da uzun öykü demeyc dilim varmıyor' gerckçesiyle 'anlatı' sözcüğünü yakıştırdığı bu melinler, bir çoklarınca 'postmodern' olarak nitelendırilmişti. Ne olursa olsun, kesin olan şu: Uç Anlatı, şaka ile Felsefenin, kışkırtıcı bir ironi ile uysal bir trajedinin başdöndürücü bir karşılaşması! 'Başdöndürücü' diyoruz, çünkü okıııun nerede duracagmı bilemeden, bir uçtan ötekine hızla savrulduğu metinlerde dolaşması söz konıısu. Yalnizca okıının dcgil her şcyin, Gclenek tetı Modern'e, yabanıl I lurafelerden Psikanaliz Ktıramı'na kadar bütün bir entelcktüel Tarih'in yerinden edilerek savnıldııg'u metinler.... I lilmi SAYFA 18