25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

onun "gerçek yaşam"ını daha iyi algılatnak için rncvcut kurumları reddetmekgetektigininaltınıçiziyorum. Sesinizde birçok yankı buluşuyor ve birbirine karışıyor. Sizin şiiriniz kadar yalın,sizin şiiriniz kauar katkısız bir şiir bilmiyorum ben, aına bununla birlikte şiiriniz çoksesli. Şiirinizin birçok mirasın dirilişi oldugu söylenebilir. Evet, özellikle Islâm önccsi, Siimer, Finike, Babil ve aynı zamanda bunlarlailişkisiolankültürlerinmirasları söz konusu; cn başta da Cirek mira sı var. Akdeniz mirasına sahip çıkıyo rum, tüm Akdeniz mirasına ve böylece evrensel kültürün tamamlayıcı üyesi oluyornm, Doğu'daki Batı'nın. ()/,günlu^ıimü dilimde ve öznelliğimde görüyorum. Ama bunlar sayesinde, evrensele açılmak istiyorum. "Mirasımıyakıyorum",diyeyazdınız.Hangimirası? (îelenegın donmuş, katılaşmış okunmasını, okunuşunu zorunlu kılan mırası, o/ellikle de dinsel, politik, kurumsaJgörünümleıiiçinde. Niffari (X. yüzyıl Mısırlı sufi) ile Rilke'nin Abu Nuvvâs (IV. yüzytl Bağdatlı şair) ile Baudelaire'in birlikteliğine başlangıçta karşıydınız. Bu nedenle, sizinle ve Şiir dergisinden arkadaşlarınızla, Arap şiirinin rönesansı iizerine konuşuldu. Biçim ve mekân konusundaki sorun neydi? Şiirsel biçim, her zaman, bir çağın yaşamının ve kültürünün yansımasıdır. Şiirin yenileşmesı yalnızca yeni fikirlerleyetinemez, bunlarıdilegetiren biçimlerindeyenileşmesigerekir.Şiirde temel düşüncenin biçim olduğu da söylenebilir. Arap şiir geleneğinde dokunulmaz, bozulmazbiçimlervardı.Ölçüyü.müzikaliteyı değiştirerek düzyazı şiir yazarak bu degişmezligi kınnayı denedik. Sürekli olarak, modernite sorununuortayaçıkardınız.Baudelaire, Hölderlin, Rimbaud, Rilke okumamn Arap şiirsel yaratı hareketi üzerinde nasılbiretkisioldu? Modern olmak, bir başkasıyla diyalogagirmeyi kabuletmektiı. Modernite Arap dünyasında, kendi gelenekle^ rinin boyunduruğunu reddetmeyi beceren ve başka kültürlerle ilışki kurabilen şairlerde ortaya çıktı. Modern olmak, kendi mirasını yeniden düşünmek ve buna koşut olarak, öykünmek sizin ya da kendi özgünlüğünü yitir meksi/.ın başkalanna açılmaktır. 1968 yılında kurduğunuz ve Ortadoğu'nun kılavuz yayını durumuna gelenMavvakif (Tavır Alma) ilehangi amacın peşindeydiniz ve hangi kazanımları (müktesebatı) savunuyordunuz? Mavvakif, mırası ve mıras sorununıı yeniden duşündugümuz yerdi ve hep öyle kaldı. Yavaş yavaş oluşan bir C U M H U R IY E T K İ T A P SAYI 2 5 6 başka dünya görüşünün kaynağında bulunan yer. Bu dergı bir kavşak haline geldi. 1968 yılından bu yana, en özgür Arap metınleri Mawakifte yayımlandı. Biitiın rejimlerden, bütün kurumlardan ve egemen kültürlerden bağımsız olan dergi, Arap dünyasında böylesine bir rolü yerine getirebilen tek dergidir. Arap okurların sizi çok sevmelerine karşın yöneticiler size pek iyi gözle bakmıyorlar, niçin ? Hükümetlerbenipekbeğenmiyorlar ama şairler, yazarlar, öğrenciler genç kuşağı seviyor beni. Bölücü bir etkim var: Kimileri kıyasıya eleştiriyor, kimilerı de hayranlık duyuyor. Böylesi daha iyi. Öyle insanlar vaı ki övgüleri yaralar beni.Bir Arap hükiimeti tarafından res men davet edilmediğim için gurur duyuyorum. Şair var oluş özgiirlüğünü, konuşma özgürlüğiinij, yorulmaz sorgulama giicünü korumak zorundadır. Bu böyle ama siz kendinizi fildişi kulenize kapatmıyorsunuz. Uzakta durmaksızın nasıl mesafeli olabiliyorsunuz? Mesafeli dumak, Arap toplumunun devinimini bütünlüğü içinde ve ideolojik kamuflajın dışında görmeye olanak sağlıyur. Ama kendimi hakların özlemlerine derinlemesine bağlı hissediyorum Tavır almalarınız her zaman giincelliğin hesaplannı büyiik ölçüde aşıyor. Tarihten yana, tarihe karşı tutumunuzne? Aslında tarihe karşı hiç güvenim yok. Tarih bir yalan dizisinden başka bir şey değil. Ceçmişle ilgili olarak, özellikle sanatsyl yaratı devinimini önemsiyorum, anıa toplumumuzda bu da kendi içine kapanmış durumda bulunuyor. Tarih değişik baskıların toplamından başka bir şey olmadı hiç,bır zaman. Insanların acılarınnı yanında yer alıyorum. Benim tarihim, tarihi durmaks'zın iorgulamakta ve yargılamakta. Arap bilincindeki yaraları özellikle İsmaiPde tabuları dikkate almaksızın sorgulamayı yalnızca siz göze alabildiniz, öyle değil mi? Benim bunu yapan tek kişi olduğumu söylemek abartılı olur; belki de en radikal olan benim. Bir uzun şiir tsmail'den önce de, Devinim ve Devinimsizlik (1975) adı altında topladığım denemelerimde bu türden sorgulama lar geliştirmiştim. O zamandan beri, Arap kültiirünü ele alan bütün kitaplar benim put kırıcı araştırmalarımın bir tür yankısı gibi. (îervekte ben her şeyden önce bir sorgutuyum ve" Çağınınrahatsızvicdanı olmak şaireyeter" diyen SaintJohn Perse'in yanında yer al Batı modern şairlerinin dikkatli ve tutkulu bir okuru olan siz, şiirinizin bir bölümiinii bu uzak katkılarla beslediniz. Bununla birlikte, Batı'nın (Amerika y a da Sovyet), Ortadoğu 'yu istilâ etmiş gibi görünen teknik saldırılarına son derece diişmansınız, değil mi? • Tüketim toplumu modelini Araplar yaratmadılar, ama bu model onların yaşamına sıvandı, onu kapladı. Bizim toplumumuzda, ithal teknoloji insanın toprakla, insanın insanla ılışkısinin özünü değiştirdı. Sanayi dünyası bize cehennemî bir çölün oluşmasını dayatıyor; bu cehennemî çöl, hayranı oldıığumyenileştirici çölün karşıtıdır. Can çekişen dünyada şiirin sözüne gereksinim var mı? Şiirsel söz (şiirin sözü) en acil duru mu içerir, çünkü gerçek yaşam ıstegi onda doğar yeniden; bu cehenneme karşı çok iyi engel oluşturur, ama onu yenmeyeyeteceğinisanmıyorum. Ama, şiirin giderek insan için daha gerekli olacağını sanıyorum. Dünyanın bu gün batımında, böylesine bir yıkılışla esritici bir biçimde vedalaşma gunünü bize yalnızca şiirsel söz verebilir. Arap dünyasında şiirinizin yaygınlık kazanmasını sağlayan şey onun öziinde bulunan sürekli şarkı mı? Bizim edebiyat tarihimizde, şarkı (ezgi) veyazı arasında bir çekişme vardır. Şarkıyı savunanlar, yazının (6criturc) bir düşüş oluşturduğunu söylerler, ovsa, onlara göre, şarkı Tan rı ile insanlar arasındaki bağı sürekli diri tutar. Çünkü Tanrı hiç yazmamıştır, ama yalnızca söylemiştir. Oysa yazı aldın, dahası teknıgin yanında yer alır. Şarkı ise, insanın tensel tinselliğinin ifadesidir. Yazarken, söz konusu düşüşübirşarkıyadönüştürmeyideniyorum. Arap şiirinin geleneğine uzak durmamıza karşın, onun özüne sadık kaJdığımızı düşünüyorum: Felsefeyi, metafizigi ve bilinçliligi (politika dememek için bu sözcüğü kullanıyorum) ayırmayan, dışarda tutmayan, bunları birbirine karıştıransoluk." (Dctoursd'ecriture.Adonisözelsaysı.Editions Noel Blandin, Paris, 1991, Ss. 168175) Çevıren: Özdcmırlnce SAYFA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear