Catalog

Ahmet Özer, şiir anlayışını, Mehmet Yaşar Bilen'in bir sorusuna verdiği yanıtta şöyle açıklıyor: "Kendi şiirimde bireyselden toplumsala uzanan köprüde hep bir coşkudan yana oldum. Kendimi sürekli bir hesaplaşma içinde görmem, şiirimde özgün dizeler peşinde koşmama fırsat vermemiştir. Hayatın bütünselliğini şiirimde yansıtmayı şiirimin ve dünya görüşümün bir göstergesi sayıyorum." HASAN AKARSU Şiipini geliştiren ve yenileyen bir ozan... Sesin Rüzgârın da ve Taceddın Bir tnsan. Daha ilk şiirde özgün dizelerin akışm.ı kapılıyoruz: kar dallardan kalktı ışıdı tomurcuklar bahar geldi sevgilim/ gömleğı desenli günler yeni bir sayfasını açıyorum hayatın çocuk sesleri karışıyor ağıtlara göğe kazılı yazılar siliniyor zamanla. ...kalbimitutuşturanbirsonsuzluğun koynunda kazılı bir mühürdürşiirlerim.(s. 7) Ozan, şiirlerini sevgiyle yazar ya da büyük sevgilerin yitiminde duyduğu acılarla yazar: "... sevgilim ... en büyük şiirim sendin senin yüzündü avuçlarıma dökülen.(s. 8) Ölümün sevgisiz bıraktığı günleri, ölerek genç kalanları ne güzel anlatır: "... anılardan tertemizbiryüzyansıyor firari günler/ karanlığın keskin dişleri her gün ölüm vardı güncesinde ömrünün büyük insanlık vardı güncesinde ömrünün büyük insanlık vardı çocuğum/ kendi adadığın..."(s. 10) Ahmet Özer, aşkın yeniden yaratılmak olduğunun bilincinde. Sevgiliyi anımsatan her şeye bir ömrün yansıdığınıdagörür: gittin birkelebekaktısonsuzluğa... bütün bir ömür yansıdı gülüm seni anımsatan herşeye...(s. 17) Ona göre ölüm bir nar çiçeğidir, bir sudur. "Bir Fotoğraf'taki yüzde dünyanın bütük denizleri vardır: "Bir fotoğrafta duruyorsun sevgilim/ yüzünde dünyanın bütün denizleri... (s. 22) "Yağmur Yerine" şiirinde Nazım'ıanlatır. Ahmet Ozerin dört silr kltabı daha var. Ahmet Özer ve "Aşklar Yedeğinde Ömrümüzün" hmet Özer, 1946'da Trab/on Maçka'da doğar. 1964'te Trabzon Lisesi'ni, 1967'de Fatih Eğitim Enstitusü Edebiyat Bölümü'nü bitirir. Açık Öğretim Fakültesi Türk Dili ye Edebiyatı Bölümü'nü de bitiren Özer'in 1972'den bu yana çeşitli sanatkültür dergilerinde, gazete ve yıllıklarda şiir ve yazıları yayımlanır. 1986'danberiyayımlanan,aylıkkültür ve sanat dergisi Kıyı'nın da sanat yönetmenliğini sürdürür. 1981'de yayımlanan ilk kitabı Ayrı Beraberlikler ile 1981 Nevzat Üştün Şiir Başarı Ödülü'nü, 1982 Ömer Faruk Toprak Şiir Mansiyonu'nu kazanır. 1984'te Günle Dokunan, 1987'de Gecenin Kanayan Yerinden adlı şiir kitapları yayımlanır. 1990'da dördüncü şiir kitabı Söyle Yüzüm Tanığımsın'dan sonra bu yıl da, 1993 Yunuş Nadi Yayımlanmamış Şiir Kitabı Ödülü'nü aldığı Aşklar Yedeğinde Ömrümüzün adlı kitabı yayımlanır. Ahmet Özer, şiir anlayışını, Mehmet Yaşar Bilen'in bir sorusuna verdiği yanıtta şöyle açıklar: "Kendi şiirimde bireyselden toplumsala uzanan köprüde hep bir coşkudan yana oldum. Kendimi sürekli bir hesaplaşma içinde görmem, şiirimde özgün dizeler peşinde koşmama fırsat vermemiştir. Hayatın bütünselliğini şiirimde yansıtmayı şiirimin ve dünya görüşümün bir göstergesi sayıyorum." (1) Ahmet Özer'in şiirinde, özellikle son kitabında özgün dizelere çokça restlandığını da belirtmeliyim. " Aşklar Yedeğinde Ömrümüzün " kitabı iki bölümden oluşuyor: Bir A ... aşkları yedeğinde ömrünün ... yağıyor bir sevgi yağmur yerine nazım sarı saçlarında fırtına daha düşmemiş şiirlerine ne çankırı nebursa.(s.24) Ahmet Özer'in şiirlerinde en çok rastlanan izlekler, rüzgar, aşk, yürek, ölüm, hayat, zaman ve insanlıktır: ...yaşamakbircoşkudurgülüm/ insanın insan olduğu çağda geceyle örtüşen zaman biraz şarkıdır biliyorum/şiirle yıkanan...(s.30) Kitabın ikinci bölümü Taceddin Bir Insan, destansı, nehir bir şiir. Birinci Dünya Savaşı'nda yirmi yaşındayken seferberliğe katılan Taceddin'in acıları anlatılırken o yılları yeniden yaşarız. "Ölümün karanlığın koynunda demlendiği" zamandır. Yüz yirmi arkadaşıyla Muş'a girerler. Muş, Ruslar tarafından işgaledilmiştir. 1915'te Sankamış harekatı başlar, doksan bin askerin soğuktan ve açlıktan kınldığı. Yüz dokuz arkadaşıyla cepheye ulaşırlar, yüreklerinde yurt sevgisi vardır. Köyünden ayrıldığının üçüncü günü Hasankale'dedir. "Soğuğun Azrail'e çırak olduğu günler"dir. Taceddin, sıtmayla değil, düşman süngüsüyle ölmek isteyenlerdendir. Tokatlı Yüzbaşı Mustafa Bey'in komutasında savaşırlar. Taceddin, binlerce arkadaşıyla tutsak düşer. Aylar sonra "Sıcak bir sobaya değer elleri Taceddin'in." Trenle onbeş günde Tiflis'e ulaşırlar. Oradan Gence'yegiderler: ...kaçmakyasaktı uzanıp yatmak yasaktı oysa düş kurmayı yasaklayamadı kimse bugünedeğin...(s. 66) Ardından Bakü. Vapurla Hazar Denizi'ndeki Nergis Adası'na varırlar, yedi bin kişidirler: ... sarı kır çiçekleri/ kocayemişler adını bilmediği kuşlar vardı Nergis'te. (s. 69) Nergis'te kolera salgını başlar. Sekiz yüz kişi, mısır, buğday ekmek için ülkenin ıssız köşelerine gönderilir. Dönüş başlar: Gence, Tiflis, Batum ve sevinemez yurdunun bir kıyısına ulaştığı için: ... ve gırtlağına bastırdı yumruğunu sevinmedi yurdunun bir kıyısına ulaşmaktan çünkü en büyüğüydü esaretin insanın kendi yurdunun çiğnendiğine/ tanıklığı. (s.74) Ve 1917 devrimiyle değişim başlar. Taceddin, Osmanlı'nın elindedir artık. Trabzon'da mekkarecidir, 1918'de Mondros yürürlüğe girer, jandarma süvarisidir Zigana Dağlarında. 1919'dadoğduğuyerolan Ahlat'tan ayrılalı beş yıl olmuştur: ...Çanakkale'den ve Trablus'tan gelen haberler Mustafa Kemal'i yüceltmişti/ gözlerinde. (s. 80) Kurtuluş Savaşı başlar, 1922'desekiz yıl olmuştur askerliği ve terhis olur: ... ve bir yaz gecesi Ahlat'a vardığında hiç kimse kalmamıştır aradıklarından. (s. 82) Trabzon'a gider ve Ziganalar'ın eteğinde bir köyde toprak verilir, evlenir: "... evlenir/ sevginin çiçekleri açar göğsünde." ve 1986'da aoksan iki yaşında ölür. Kitabı bitirdiğinizde Yunus Nadi Ödülü'nün yerini bulduğunu anlıyor ve bunun sevincini yaşıyorsunuz. Ahmet Özer, şiirini geliştiren ve yenileyen bir ozan. • (*)CemYayınevi,1993 (1) Yetmij Kuşağt Şıırımtzı Tarttştyor/ MebmetYaşarhılen/YabaYay (s 97) Aşklar Yedeğinde Ömrümüzün / Ahmet Özer / Cem Yayınevı / 88 s. SAYFA 7 C U M H U R İ YET K İ T A P SAYI 207