Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Üc Kürt kitabında üc değisik bakıs İki gazeteci (İsmet G.İmset ve Turan Yavuz) ile bir iktisatçı/politikacı/yazarın (Yalçın Küçük) son zamanlarda piyasaya çikan üç çalışması, daha önce Kürtler ve özellikle de PKK hakkında yayımlanmış bazı çalışmaları tamamlayıcı nitelikte. Aslında üç kitabın içeriği, hedefi ve vardıkları sonuçlar birbirinden çok farklı. Yazarların üçü de Türk ve basınla ilgili kişiler. Belki de tek ortak yanları bu. Yine de üç kitabı bir arada ya da peşpeşe okumanın sonsuz yararları var. RAGIP DURAN îsmetîmset'ten "PKK", Turan Yavuz dan "ABD'nin Kürt Kartı" ve Yalçın Küçük'ten "Sözleşi"... ğımsız ya da bolge tarihinin, halkının bir parçası olarak değil, Türkiye Cumhuriyeti devletinin yaptığı bir dizi siyasi, ekonomik ve toplumsal hataların bir ürünü, bir sonucu olarak ele alınıyor. Mantık biraz idealist. "Ankara akıllı davransaydı PKK olmazdı",, sonucu çıkıyor bu yaklaşımdan. Kuşkusuz Ankara'run politikalarının PKK'yi güçlendirdiği tezi tamamen yanlış olmasa da İmset, PKK olgusunun ya da Apo'nun deyişiyle "PKK gerçekliğinin" önemli bir cephesini smet İmset'in* "PPK", Turan Yavuz'un "ABD'ntn Kurt Kartt" ve Yalçın Küçük'ün "Sözleşi" başhklı kitapları, bombardıman, ölümler, kan, bölücü terör, ulusal kurtuluş, Ortadoğu sözcükleriyle her gün medyadan duyduğumuz Kürt meselesinin değişik boyutlarını ele aliyor . Hem bilgi hem de tahlil bakımından zengin sayüabilecek çahşmalar ama... Türkiye'nin en önemli ve en sıcak sorunu olan Kürt meselesi, her gün, bazı sınırlamalara rağmen, radyo, televizyon ve gazetelerde birinci haber olarak karşımıza çıkıyor. Ancak guncelliğin, devletin egemenliğinin ve söz konusu kitle iletişim araçlarının yapıları gereği konuya, kaçınılmaz olarak oldukça yüzeysel açıdan yaklaşıyor medya. Cudı dafynda opcrasyon. 26 bolucu terorıst olu olarak ele geçırıldi... PKK Ermenıstan'dan geliyor...Iran'ı uyardık...tttra/çı terorıst sığtnaklarıgosterdı... Kahraman mehmetçık, terortstlerı mabvettı.. .turünden başlıklarla verilen tek yanlı haberler, Türkiye kamuoyunun Kürt meselesi konusunda çok yanlı ve doğru bir şekilde bilgilenmesini, dolayısıyla da fikir sahibi olmasını önlüyor. Çeşitli siyasi, adli ve polisiye engellere rağmen yayınlarını sürdürmeye çalışan Kürt basını, hem dar bir okur kesimine seslenebiliyor hem de konuya global açıdan yaklaşmakta güçluk ^ckiyor. İşte bu ortamda konunun kitap boyutunda ele alınıp incelenmesı önemli. Tki gazeteci (İsmet G.tmset ve Turan Yavuz) ile bir iktisatçı/politikacı/ yazarın (Yalçın Küçük) son zamanlarda piyasaya çıkan üç çalışması(l), daha önce Kürtler ve özellikle de PKK hakkında yayımlanmış bazı çalışmaları (2) tamamlayıcı nitelikte. Aslında üç kitabın içeriği, hedefi ve SAYFA 16 İ vardıkları sonuçlar birbirinden çok farldj. Yazarların üçü de Türk ve basınla ilgili kişiler. Belki de tek ortak yanlan bu. Yine de üç kitabı bir arada ya da peşpeşe okumanın sonsuz yararları var. İmttPKKHaAnkara arasında Ankara'da İngilizce olarak yayınmlanan "Turkish Daily News" (TDN) gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı İsmet G. İmset, daha önce "The PKK" başlığı üe İngilizce olarak kaleme aldığı kitabı, bazı değişiklik ve eklerle Türkçe olarak yayımlanmış. Toplam 457 sayfalık kitap "Ayrüıkçı Şiddetin 20 yılt (197392)" altbaşlığını taşıyor. Kitap kronolojik olarak PKK'nin doğuşundan bugüne kadar geçirdiği evreleri.bir yandan PKK kaynaklarına, bir .yandan da emniyet, MİT, yabancı istihbarat ürgütlerı ve terör uzmanları gibi resmi kaynaklar ya da itirafçı raporlarına dayanarak sergiliyor. İmset, dengeli olmaya çalışırken, iki zıt kaynak arasında zaman zaman tarafsız kalıyor. Çoğu zaman ise PKK karşıtı kaynağı doğrulayan bir tahlil yapıyor. Kitapta aslında şimdiye kadar Türk , Kürt ve yabancı basında yayımlanmamış, yepyeni bir bilgi ya da bakış açısı bulunmuyor. Zaten kitabın özü, İmset'in TDN'de yayımladığı haber ve haber yorumlara dayanıyor. Konu, kronolojik olarak işlendiği için kaçınılmaz olarak tematik tekrarlara düşülmüş. Ama İmset'in temel sorunu, net ve berrak tahlil eksikliğinde. Yazara göre, her şey devletin hatalı politikaları yüzünden meydana geliyor. Yani PKK olgusu, kitapta esas olarak ba görmezden geliyor. bu nedenle İmset, ki kendisini sık sık "terör uzmanı", hatta "uluslararası terör uzmanı" ve bu arada "PKK uzmanı" olarak tanıtıyor, PKK ve Apo'yu, daha çok liberal bir devlet yetkilisi gözlükleriyle inceliyor. Zaman zaman PKK'ya hak veriyor, çoğu yerde Ankara'nın politikalarını eleştiriyor, ama Ankara ile PKK arasında beynamaz kalıyor. Yine de İmset, Kürt meselesinin esas olarak siyasi bir mesele olduğunu yazıyor, dolayısıyla da askeri çözüme mantıklı bir şekilde karşı çıkıyor. Yazarın bu fikri edinrnesindeki önemli etkenlerden biri , İmset'in Kürt halkıyla tanışmış olması. İmset, sadece yayınları inceleyip somut hayattan kopuk bir kitap kaleme almamış. Bölge deki Kürtlerin izlenim ve görüşlerini de yansıtmış. Zaten kitabın en ilgi çekici bölümleri de bölge halkının devlet baskısına karşı çıkan tutumları ve PKK ile ilişkilerini anlattığı bölümler. Ama ne yazık ki, İmset'in mesleki alanda gazetecilik sınırlarını aştığı yerler de var. Kendisi, Zaman gazetesinde yayimlanan bir açıklamasında, "PKK davası açıldığında Alman resmı makamları benı bu orgüt hakkında brı fing vermek üzere Almanya'ya çagırdılar. Ama Turk devletı bana pasaport vermedi. Alman resmı makamlartm da bir baskası PKK bakktnda brıef ettı. Almanların PKK konusundaki tutumları bellt... Halbuki bukümetin ABD Senatosu'na gönderdtğı Kurt raporunu ben yazdtm. Amertkalılar, PKK'yi hemen terorıst orgut lıstesine aldılar" demişti. Tevazu yoksulluğunun yanı sıra gazetecilik ile resmi râportörlüğün kesinlikle birbirine karıştırılmaması lazım. Ancak İmset, bir ıhtimal Talabani'nin yanı sıra, Iraklı bir Kürt ve Istanbullu Özalcı bir meslcktaşının da "manıpulattf etkisiyle Apo'nun son ateşkes girişimlerinde gazeteci kimliğinı vestiverde unutup, arabulut uk ve hatta basın toplanıihinda çevırmenlik işlerine de girdi. İyi niyetle de vapılsa, gazetecilik meslek ilkeleri bu tür faaliyetlerı haklı olarak yâsaklıyor. Çünkü arabulucu, kaçınılmaz olarak fÜkir ve tutum bağımsızhğını, dolayısıyla okur nezdindeki güvenirliğini ve inandırıcılığını da kaybediyor. Yine de îmset'in bu son döneme ilişkin gelişmeleri yeni bir kitapta yayımlayacağını duyurması iyi haber olsa gerek. Hele kapalı kapılar ardında dönenleri açık layacaksa, çok iyi haber. Ama şimdilerde yazılan "PKK:Ateşkes süreci" başlığmı alacak kitap İ.G.İ'nin, "başardı arabuluculuk öyküsü" ise , o kalsın... Gazeteci, esir turistleri kurtarmak için haber yoluyla girişimlerde bulunursa herhalde kimse buna bir şey demez de, İmset'in son olarak Bayık'la T.C arasında koşuşturması yine mesleki kurallara aykırıdır. •A C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 8 2