Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
"Hiçbir yerde yaşamdan iz yok diyorsun, pah, bir zorluk yok bunda, imgelem daha henüz ölmedi, evet, iyi, imgelemi ölmüş imgelem. Adalar, sular, gökmavisi, bitki ycşili, bir anhk görüntü ve yok oluş, sonsuzca, dışlanış. Ta ki beyazlığın içinde her şcy benıbeyaz, rotunda*. Giriş yok, gir içeri, ölç. Çapıbir metre, yerdenmezarıntepesine kadar bir metre. Birbirine dik açı yapan iki çap AB CD, beyaz yeri ACB BDA yarı dairelerine ayırıyor. Yerde yatan iki beyaz gövde, her biri kendi yarım dairesi içinde. Mezar da, içinden yarım metre yükselen yuvarlak duvar da beyaz. Dışına çık, düz bir rotunda, beyazlığın içinden tümden beyaz, içine gir, rap, boydan boya kesintisiz, imgelemdeki kemik kesiti yüzük gibi bir yüzük. I ler şey i öylesine beyaz yapan ışık, görünür bir kaynak yok, her şey aynı beyaz parıkıyla parlıyor, yer, duvar, mezar, gövdeler, hiç gölgesiz."Vesürüyor. Ya da gelin, kısaltmada daha da aşırılığa kaçtığı "Breath" (Soluk) adlı oyununa kulak verin. Kulak verin, çünkü oyunda görülecek gerçekten çok az şey var. Perde açıldığında sahnede loş işıkta hepsi de yatay konumda, darmadağınık döküntüler göze çarpıyor. Kısa bir haykırışı, derin ve uzun bir soluk alış izler ve aynı anda ışık ağır ağır çoğalır, ta ki 10 saniye kadar bir süre içinde ışık ve soluk alış birlikte yükselirler. Sonra sessizlik. Ardından soluk veriş başlar ve onunla birlikte ışığın azalışı. Yine 10 saniye kadar bir süre içinde. Sonra ani bir haykırışve yine sessizlik. Perde iner. Beckett'in bu "oyun"u, 16 Haziran 1969 günü New York'ta Eden Tiyatrosu'nda sahneye konmuş, Ingiltere'de ise aynı yılın ekiminde Close Tiyatro Kulübü'nde sahnelenmişti. Giyinmiş kuşanmış, yoğun kent trafığini ve binbir diğer kişisel engeli göğüsleyerek ve yenerek tiyatro salonunda yerlerini almanın mutluluğunu daha henüz tadamamış olan izlcyicilerin şaşkınbakışlanaltında"oyun' toplam 30 saniye kadar kısa bir zaman içinde başlamış ve bitmiştir. Baş oyuncular, diyebiliriz ki, haykırış, önce alınan, sonra verilen soluk ve de ışıktır. Bir de, algılayıcı, yorumlayıcı olarak izleyici. Ve bir de yazar: O anın bütün öfke, eleştiri, şaşkınlık şimşeklerini veya hayranlık duygularını üzerine çekecek olan yazarın kendisi. Bir oyun değil de bir şakaydı sanki. Hayatgibi. Veya başka bir oyunda, kapkaranlık bir sahnede, yalnızca alttan yakın ışıkla belli belirsiz aydınlatılmış kocaman bir ağız, bölük pörçük bir şeyler anlatır: Bu dünyaya doğmuş olmayı, aşksız bir ilişki ürünü, küçücük bir kız bebek ve sonra kendini karanlıkta garip bir C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1ST konumda bulmayı, bilinmez bir cezayı çekmeyi, güçsüzİüğü, yardım istemek için bile haykıramamayı, neden sonra bir sesler, sözcükler duymayı, anlayamadığı hir şeyler duymayı, anlatamadığı şeylcri, suçlu mu suçsuz mu, yargılanmayı, hiçbir şeyi anlatamamayı, ta altmışına gelene dek ve yetmişine, hiçbir şeyi doğru düzgün düşünemenıeyi, hiç yanıtlanmayan, duyulamayan dualar söylemeyi, boşuna yakarmayı, bir nisan sabahı düşüyle, yüzü otlara gömülü, öylece suskunlukla yaşanmış, sanki koca bir ömrü anlatır. Bu oyununadı: Ben Değil ("Notl"). 1972 baharında yazılmış. Aynı yılın eylül ayında Lincoln Center'ın Forum Tiyatrosu'nda ilk kez sahnelenmişti. Ingiltere'de ise Londra Royal Court Tiyatrosu'nda 16Ocak 1973'tesahnelendi. Topluca bir tür adı olarak "DRAMATICULES" denilen, sahne, radyo ve televizyon için yazılmış bu kısa dramatik yapıtlarının yanı sıra Beckett'in romanlarının da, ona asıl ününü ka onun romanlarının tadına varmak demektir. 1970'li yılların ürünü olan Company (Yoldaş) adlı kısa romanda, hiç durmaksızın bizi bize anlatan, eleştiren, acıyan, azarlayan, seven sesi dinleriz. Kişiye nerede olduğunu, ne yaptığını anlatan, şimdiyi, geçmişi, çocukluk anılarını anımsatan bir sestir bu. Ne var ki, Beckett'in Company'sinde baş kişinin kulağı dibinde konuşan ses bir tek ses olarak kalmaz. Kişinin kendi yarattıklarından kaynaklanan sesin yanı sıra anlatıcının sesi de duyulur. Derken, yoldaşının sesini dinleyen o baş kişinin sessiz dili de vardır romanda: Kendisine ikinci şahısta anlatılan kendi anılarını dinlerken yaydığı sessiz dili. En sonunda, yoldaşın sesi olsun, bütün öbür sesler olsun hepsi birer masal ürünü gibi yok olurlar. Teker teker, her sözcükle birlikte sona yaklaşılır. Karanlıkta insanm içinde gerçekleri fısıldayan en son sesin yitirilmesiyle de kişiyapayalnızkalır. Yalnız. zandıran oyunljırı gibi sürekli düşünülen, sorgulayan bir zihnin sesiyle dolu olduğunu görürüz. Nereden, niçin, nereye, nasü gibi alışılmış soruları alışılmamış çerçeveler içine oturtur Beckett. Ya çöle ya da çöplüğe dönüşmüş dünyanın kurtarıcısı veya çığlıktan oluşan bilince dönüşmüş insan yaşamının betimleyicisidir o. ölmekte olan ya da ölmüş yaşlı kadınların; dost, yoldaş düşleyen yaşlı erkeklerin; gerçek yaşamla bağdaştırmakta güçlük çektiğimiz öbür dünyaldarın sesini duyururbize. Romanlarında, yazarın aklını zorlayan konuların iyice derinliklerine inilmektedir, ama bir olaylar dokusunun vokluğu ya da dışa vuran bir hareketliliğin eksiküği, içte sürüp giden izlekte yoğunlaşma ile birlikte okuyucuyu bir ölçüde zorlamakta, belki sıkmaktadır. Yine de, Beckett'in zihnini dolduran seslerin sürekli bir monoloğunu veya diyaloğunu dinlemek, var oluşun doğasına, kişinin özüne, yaşamın şartlarına, insanların yaşamı sürdürmeye iten enerjiye ve daha nice insan gerçeklerine eğilen sorgulamalarını irdelemek, Beckett'in yazın yaşamında yeni geç bir dönemi başlatan 1 1 Seen tll Heard 1 adlı romanı ise, yine son yazılarının çoğunda olduğu gibi öbür dünyalılara özgübiryapıttır. Bir kadının"ill seen", yani uğursuz görüntüsünü kâh yakalayip, kâh yitiririz. Sanki bir mezarın içindedir kadın. Ama adını çevreleyen o dar mekân her ne ise, genişler genişler ve tüm çevreye egemen olur. YeşÜlik, açık bir alan içinde buluruz kendimizi, ama hiç de iç açıcı bir yeşillik değildir bu. Kadını sarmalamaya çalışan bir kötülük ona hiçbir yerde rahat vermez. Kötü ruhlar vardır onu ezen, ona sahip çıkan. Beckett'in sesi anlatının en aydınlatıcı olabilecek yerlerinde hep araya girer, keser, engeller. öyle ki sonunda kesin bir yoruma ulaşamayız. Yaşamıntn sona ermesinin hazzını mı tatmaktadır kadın, yoksa o soluduğu boşluğun ötesinde onu bekleyen başka kötülükler mi vardır ? Samuel Beckett'in çoğunlukla kısa ama yüklü bilmecelerini çözmeye çalışmak demek, onun iç içe geçen senaryolarını, belli belirsiz ipuçlarını göğüslemek demek. Hep sanki dilimizin ucunda olan, ama tam söylenmeyen, belleğin tam yerli yerine bir türlü oturtulamayan mozaikilerine anlam yükleme çabaları. Oyun, öykü, roman ve şiir gibi birkaç yazın dalını birden denemiş olan Beckett'in şiirleri pek önemsenme. miş, romanları da onun adını bir romancı olarak öne çıkaracak kadar geniş bir okuyucu sayısına ulaşamamıştır. Proust üzerine önemli bir araştırması da vardır. (1931) Bu yapıtta, Beckett'in kendi sanatı, özellikle geç dönemine ışık tutacak önemli açıklamalarvardır. Godot'yu Beklerken'den önce, More Pricks Than Kicks adlı bir öykü kitabı (1934) ve iki roman yazmıştır: Murphy (1938) ve Watt (yazılış tarihi 1944, yayım tarihi 1953). 1945'te Fransızca olarak yazmaya başladığı Mercier et Camier adlı romanı Fransızca olarak 1970'te, lngilİ7,ce olarak 1974'te yayımlanmıştır. Beckett'in en hummalı bir çalışma içinde en iyi ürünlerini verdiği 194750 yıllan, Molloy, Malone Dies, The Unnamable ve Textes Pour Rien gibi yapıtlara da can verdi. Sonra, 1950'li yılların ortalarına doğru Beckett'i bir karamsarlık sardı. Hep aynı şeyi yineliyor olduğu duygusuna kapıldı. "Gidecek bir yerim kalmadı", diyordu. "Yaptığım işin sonunda kara toprak var, o kadar. " Ve beş ydlık bir suskunluğa gömüldü. Bu suskunluğun ardından, Endgame, AU That Fall (radyo oyunu), Rough For Theatre, Krapp's Last Tape, Embers (radyo oyunu), How It Is (roman), Act Without Words, The Old Tune, Happy Days, Words and Music (radyo oyunu), Cascando (radyo oyunu), Play, Eh, Joe (TV oyunu), Come and Go, Imagination Dead Imagine (kısa roman) geldi. 1973'teyayımlananFirstLovc'ın yazılış tarihi de 1940'lardadır. Daha sonra bu yapıt, The Expclled, The Calmative ve The End adlı romanlarla birlikte Four Novellas adlı bir dörtlü olarak 1977'de yayımlanmıştır. 1978'de yayımlanmış olan Six Residua, Beckett'in From an Abondoned Work, Enough, Imagination Dead Imagine, Pihg, Lessness, The Lost Ones adlı yapıtlarını bir araya toplamıştır. Diğer kısa romanlarındanbazıları da For to End Yet Again adlı kitapta toplanmış, 1976'da yayımlanmıştır: Still, He is Barehead, Horn Came Always, A 00000004far a Bird, I Gave Up Before Birth, Oosed Place, OldEarth. * Daire şeHinde kubbeli bina veya oda S AY F A »