Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
12. ISTANBUL KITAP FUARI kardığı Meşale dergisinde, Sabri Esat'ın yayımlanan şiirleri bende şiirsel mızah cğılimi ııyandırmıştı. Fantezı sımrlarını aşmayan bu tür şiirleri heni etkileyen örneklerdı. Faruk Nafiz'in dızeleri abartılmış gıbi geliyordu bana. Tam bu yıllarda karşılaşmıştım Nâzım Hikmet'in şiirleriyle. Ancak biçimi uzerindc duruyor, içerigini anlayacak kuhurden yoksıın olduğum ıçin yapıtlarına söz olarak, biçim olarak, söyleyiş olarak bakıyor, getirdiği yenıliklere kendımı alıştırmaya çalışıyordum Ogıine kadar aru/uyla, hecesiyle biıtün bılgı yanlarıyla şıin öğrenmiştitn. Nâ/.ım Hıknıet, biıtün bu bildiklerimi edındiklenmı altüst etmişti. Ne var kı ıçerığıne varamadığım sürece bcnim içın gene dc sarsıcı, yıkıcı dcgildi. Yuzeyde bir şair için, içeriği go/.e görünmüyordıı. Ancak içeıiğine ulaşınca toplumcu ^iirın ne olduğunu anlayabilmiitim. Benim de öz, biçim olarak yenı bir.şiir sorunum olmalıydı kendıınce Ne olmalıydı kendime özgü bu ıçı kavravıp bütünleyen:' Dışardan mı bulmalı, yaşayışımdan mı çıkarmalıvdımr1 Yaşım bakımından kolayca edınebileceğım duyarldıklarla beslenıyor, şiirime içeriktir diye bunları yeterli buluyordum bugüne kadar. Toplumcu bir bilinç gerekirdi bana. Buna sanat kulturu, diJ ustalığı ycni bir biçim bccerisi de eklenmeliydi. Bu gereğı duyuyordum, hele N.âzım Hikmet'in 835 Satır'ını okuduktan sonra... Gel gelelim son'sınıfa geçtiğim yıl, aradığım ^iirın başka, yazdığım şiirın başka olduğunu, duygularımın doğrultıibunda çok bireysel, bireysel olduğu kadar da kişisel bir şiire yöneldiğimi anlıyordum. Nc yapmalıydım? Sız yajamınızı kolaylajttra'bılecek pek çok olanağı, ınançlarımz uŞruna elınızin tenıyle ıtmı\ btrısınrz Rı/at llgaz. K.u^akta^lannız da uyle.. Bıraz daha yumufak olamaz mıydtmz, hıç değılse bırlakım aydınlara karşt... O dönemin aydın geçinenlerine karşı ne yapmamn: gerekirdi? İlk işimiz, bu gibilerin Özden Pastanelerinde, Karpiç'lerde, Külkahvelerinde kanfilanna geçip kavuk sallamamaktı. Vereceğimiz bir selam bile onları yüreklendirir, cüretlerini arttırırdı. Halk Partisi'nin, Milli Şef döneminin en baskılı günleriydı. Aydınlar arasında bile saflar kurulmuş, savaşımlar başlamıştı. İş yalnız şiir anlayışı, biçim tartışması, folklordan yararlanıp yararlanmamak sorunu, şiirin jairaneliği değildi. Yonetenlerden yana mı olacaktın, yönetilenlerden yana mı? SoC U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 9 3 run buraya gclip dayanmıştı. Sanat nedırsizın ıçın? • Kendimizi yeryüzünün, yeryüzü insanlarının arasında görebilmek için sanattan başka sığınacak neyımiz varr* BirKucakKitap Ben dağınık bir insanım. Kimin fotoğrafını arasam bulamam. Hem fotuğraflara da güvenmem bir lürlii. Mezarlıkları da sevmem. Ne az gomme törenine gittim. Bir dostu uğurlamaktan çok bir gövde gösterisi olanlara. Yasaklananlara.Camiavlusundavedalaştım daha çok. Ne zaman elimı uzatsam oradaydılar çoğu çünkü. Bir iki ciltte. Birkucakkıtapta Biliyorum sizin de soracaklarınız vardıRıfatllgaz'a, sorun. İşteorda du ruyor. Yaşamının tüm ayrıntılan: Sarı Yazma, Yokuş Yukarı, Kırk Yıl önce Kırk Yıl Sonra.. Neden toplandığını merak ediyorsunuz Sınıf adh kftabının Onudayanıtlar. Sınıfınbaşındaki raporlarla. Sınıf, ötekı kitaplarıyla bir kutunun ıçinde: Bütün Şiirleri. Resimde ağız dolusu gülüyor Rıfat Usta... Bir kucak kitap. Okudukça "çekilenlerin boşa gitmediği" gerçeğine inanan biriyle yanyana olacaksın. "Sanatın kuşaklardan kuşaklara geçip birleştiren gücünü." Rıfat Ilgaz, ne kadar az yaşamış diyeceksiniz. O, her ölenle bir kez daha ölüp "Çok yaşamanın en kötü yanı bir mezarlık kadar korkulu, gene bir mezarlık kadar da taş yürekli olma zorunluluğu. Daha bir hafta önce aldım ablamın ölüm haberini. Daha nice ölüler. kuşağımın sanatçıları. Sait'ler, Sabahattin'ler, Orhan Kemal'ler, Niyazi'ler, Faruk'lar Cahit'ler" dese de. Onlar da bir kucak kitap olarak yanında. Açıp bakın Sabahattin Ali'nin Kurtla Kuzu adlı öyküsüne... TÜYAP'tabuyıl TÜYAP'ta bu yıl her şey yarım kalacak. Standın arkasında Rıfat Ilgaz yok Azım Bezirci, Metin Altıok, Behçet Aysan... Asaf da. Kimbilir, Rıfat IIgaz'la neler konuşurlar şimdi. Devekuşları üstüne. Yeni kitabını Asaf rcsimlemek ister belki. ölmediler, biliyorum. Bir yazar son okuruyla birlikte ölür ancak. Onlar: Rıfat Ilgaz gibi, bir avuçtoprakdeğil, bir kucak kitap • S A YF A