Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
yaşama süresinin simgesi olarak görmek, edebiyatta oldukça eski ve yaygındır. Ama Nazlı Eray "insana verilen ikinci bir mum"dan söz ederek bu simgeye kendinden bir şeyler katıyor: "Ay Falcısı"nda sözü edilen "ikinci mum", insanın yeniden doğması gibi bir şey, bir ölüm kalım yaşantısından, bu tür önemli bir deneyimden sonra ona "bahşedilen" ikinci bir hayat imkânı. Eserde gerçeklik katmanı ile fantastik katmanın birbiri içinde eridiği şiirsel pasajlar var. Meselâ benanlatıcının rüyaları: "Düşümde, metrelerce uzunlukta, bcmbeyaz saten düşcs bir ipekli kumaşın üstünde yürüyurdum. Ne güzel bir kumaştı bu; gecc karanlığında, ayaklarımın altında pırıl pınl parlıyordu. Yanimda Antonis Diavolo yürüyordu. 'Nedir bu güzel, değerli kumaş Antonis, biliyor musun?' diye sorduın. 'Kumaş değil ki bu. Batan ayın ışığı.' dcdi. Hayrct ettim. Batan ayın ışığı, tıpkı parlak ipekli bir kumaş gibi ayaklarımızınaltındaydı. 'Demek batan ayın ışığı...' 'Evet.' Bu beyaz, parlak ipekli şeridin üstünde hcpimiz yürüyorduk. Dedem en önde gidiyordu. Ardında Gloria vardı. Beyaz, uzun mink kürkünü giymişti. Gisella yanı başımızdaydı. Pirouctte'lcr yaparak, havada dönerek ipek ayışığının üstünde adeta kayıyordu. Baktım, Raşide Hanım'la Damarcı Sarı llüseyin de arkadan geliyorlar."(s.98) Ahntıladığım bu uzun pasajda adı geçenler, eserin fantastik ve gerçeklik katmanlarına ait hemen hemen bütün figürleri. Rüya motifi, anlatının birkaç yerinde olduğu gibi burda da okuyucuda bir dereceye kadar "olabilirlik" düşüncesi uyandırırken, gerçeklik dünyasına yaklaşıyor, ama Nazlı Eray kitabında fantastiği düş öğesiyle sınırlamıyor, onun fantastik anlayışı bir bakıma masal dünyasının sınırsızlığına sahip. "Ay Falcısı"nın son iki sayfası, düş dünyasıyla yetinmeyen bu fantastik anlayışının belgesi niteliğinde. Anlatıcı, "Gözlerimi aç'tım. Yatağımdaydım. Hemen kalktım, saate baktım. Zaman sabaha yakındı." sözleriyle başlayan bir paragrafla okuyucuda "demek her şey bir ruyaymış" düşüncesini uyandırmak üzereyken onu hemen o masal dünyasına yeniden sokuyor: "Dev yapraklı yeşil bitkinin ardına eğilip baktım. Satenden bir bale pabucu buldum. ( ) Giselle'nin pabucu... Bana bırakmıştı onu. Dedcmin oturduğu koltuğun kenannda, gaCUMHURİYETKİTAPS4YMS1 Il)i;A YAYINKYI 1 Kros ve L'yyarlık MARCUSE Freud Üzerine Fehefi Bir Inceleme FELSFFE'RUHBtÜM (2ncı basım hawrlanıyor) 2 PlaUHl COPLESTON FELSEFE (2 ncı basım) 200 s 46 000 tl 3 Hegel COPLESTON FELSEFE (2ncı basım) 139 s 32 000 tl 4 OnSokratiklrr \e S«kralet. COPLESTON FELSEFt (2 nu basım) 174 s 40 (XX) tl 5 Spinoza COPLESTON FELSEFE (tükendı/"Kıu Ussalcılıgı'nda kapsanıyor) 6 Tinin (lorıınpıbilinıi HEGEL FhLSEFE 4% s 115 000 tl 7 VriMolele» COPLESTON FLLSEFE 167 s 38 000 li 8 Dmarte» COPLESTON FE1 SFFE 237 s 50 000 tl 9 Tek Bmııtlıı IIIMIII MARCUSE //c/ı l)U'\ım roplumunun Ideolojfı Uzerıne Imeleıneleı FEI.SEFE (2 ncı basımı 2U s bS.000 il 10 \\<lııılaııııuı COPLESTON FELSEFE 322 s 74 000 ll 11 kani COPLESTON FbLShhfc 387 s 85 000 ıl 12 Vlıımn Idealizmi COPL.KSTON Fıchte. Schellmg. Schleıermacher FELSEFE 257 s 55 000 tl 13 l « \ e l)e\riın MARCUSE Hi'Rel ı<" Tuplumbilımm Do&uşıı FELSEFF'TOPIA'MBILIM 362 s 97 000 tl 14 Heleııistik Feloefe COPLESTON FELSEFE 193 s 45 000 tl 15 Sartre zete ve mecmua yığınının yanında gözlükleriduruyordu."(s. 135) Anlatıda yeri olan bütün figürler, son sayfada kendilerinden somut bir şeyler bırakarak çekip gitmişlerdir. Bir de not bırakmışlardır. "Üzülme. Biz hepimiz varız. Seninleyiz. Bir gün gene geleceğiz."(s. 136) Bu sözlerbence Nazlı Eray'ın fantastik öğelerindeki gerçekçilik payını dile getiriyor. Anlatıdaki masalsı boyut, masal dünyasını aşmakta, gerçeküstücü bir özelliğe ulaşmaktadır. İnsan aklında, hayalinde, anılarında "var" olan şeyler, dış dünyada, çevresindeki somut gerçekler kadar "var"dır, gerçeklerle fantastik, kişi için bir bütün oluşturur, onun dünyasıdır bu. Nazlı Eray, fantastikle gerçekçiliği alışılmış yalınkat tanımlardan farklı boyutta işleyen ve kammca edebiyatımızdaki eksikliği duyulan bir çizgiyi uzun süredir tek başınavebaşarıylasürdürüyor. • Ay Falcısı / Nazlı Eray /Can Yayınlan /136s. tFLSF.FE \ COPLESTON \2 500 tl "Ay Falcısında" gerçeklikle fantastik, sık sık kesişen iki katman. Nazlı Eray, büyük çapta otobiyografik bir eser vermiş, hatta otobiyografik bir anlatıdan ziyade bir otobiyografi bir öz yaşam öyküsü yazmış. 16 Maııtık Bilinıi HEGEL FELSEFE 380 % 110.000 tl 17 FeUefe Tarihi SAHAKIAN [Tales'ren Sıınre'a] FELSEFE 365 s 98 000 tl 18 Hıııne COPLESTON FELSEFE 214 s 50 000 tl 19 lıifdliz (.orpıriılııjhı COPLESTON Hnbbes, Lucke, Berkeley FELSEFE 389 s 85 000 tl 2 0 Kuhbilinıin Ö ı u ü l e r i FANCHER [Desıartes'tan Skmner'e Ruhbılım Tarihi] RUHBILİM 352 s 95 000 ıl 25 k ı l a l ssHİcılıjiı COPLESTON ' Pusıul. Spınoztı, Ijeibnı; FELSEFE 274 s 58 000 tl IYAY1NEV1NDEN DOÛRUDAN YA DA PTT ILE ÖDEMEU ISTbKLERDt S25 IND1RLMI MllllHI)\H < \l) 46/.I K\IHM>\ KI.'UNt İSI \\1« 1 ıir \\) .»4K I7«tt S A YFA $