05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

0 K U R L A R A Psikiyatri tıp bdimınin bir dalı. Anta ülkemızde bir "Tıp'mABC'si" yayınılanmadanbır "Psıkıyatrınin ABC'sı" yayınılanıyar. Konımun nnemmigöstermcsı m ısından ilginç biromek olııştumyor bu durum Psikiyatrikavramı,ulkcmız deyeniyenı duyulmaya başlanan kavramlardan bin. Bu konuyla dgili dam$manltk burolan ve özel muayenehaneler çoğalarak açılıyor hergün. Bu konuyla ilgiliyayınlarda sık aralıklarla görülmeve başladı kitapçı vıtnnlerinde. Bumdanyolaçıkarakbu haftakikapak konumuzu psıkiyatriyeayırdtk. Yaztntn sonunada birküçuk psikiyatri kitaplardhtesi ekledik. CJünümüzde yaytmlanan kitaplarla ilgilenirkengeçmişteçıkmt} kitaplarla ilgimmde sürdurmekistiyoruz. Bu amaçla Osman Cemal Kaygılı'mn htanbulfolklorü ileilgilionemlibirkitabına yer verdik sayfalartmızda. RaufOrbay'ın anıları ise Türkıyeyaktntarihinin yansıUığı için onemli. Oktay A raytcı 'nın oyunları da toplu olarak yayımlaumaya başladt. Bunlardan "Tanilli Dasyas t' da çok yakın ta rıhınnz açmndan onetnli, Husçakalın. Oc dönemiyle izmir Yapı Krcdi Yayınları "îstanbul İçin Şehrengiz "den sonra ıkınci kent kitabı" Üç İzmir "iyayımladı. Kitabı yayına hazırlayan Enis Baiurşöyle anlattyor "Üçlzmir'i kitabın gırişinde: ir Ilalid Ziya'sı, bir Samim Kocagöz'ü ya da Attillâ İlhan'ı oldu da tzmir'in, bir Mithat Cemal'ı olmadı: Bu biraz cüretkâr "Üç İzmir" başlığını "Üç İstanhııl"a ordan Ege'nin başkentine doğan boşluğa borçlu olduğumuzu söylemek bile fazlabelki. "îstanbul için Şehrengiz"in oluşturduğu çerçeveden uzaklaşmaksızın çatısını kurduğumuz "Üç İzmir"i onciisünden ayıran temel bir özellikten söz ederek yola koyulmak en iyisi. İstanbul, yalnız yerli yazarların, araştırınacıların, sanatçıların büyüıeç altına aldığı bir kent değildi; bir o kadar da yabancıların, pek çoğu zamanla hemşehrileşmiş yabancıların çehresinini işlediği bir dünya kentiydi: Üzerine yapılan sayısız çalışmadan, yayından, sergiden ya da f ilmden hepimizin büdiği bir gerçek. izmir, bu açıdan bakddığında, tstanbul'la kıyaslanması güç bir birikim koyuyor günümüzde. Bu saptama, İzmir üzerinde yıllarını gcçirmiş kültür insanlarının ürünlerini hiçe saymak için elbette değil: Tam tersine, onların oluşturduğu bütün olmaksızın "Üç îzmir"i hazırlamayagirişmek.hattaböylebirprojeyi düşlemek enikonugüçolıırdu.Sorun başka, burada: İzmir'in hak ettiği ölçüde didiklenmiş, konu edinilmiş, işlcnmiş bir kent olmadığı gerçeği bu kitabın hazırlanış süreci içinde kitaba katkısı olan hefkesin dilindeydi. Nereden kaynaklanıyor, sözünü ettiğimiz o "hak"? Kentin coğrafya özellikleri, kültürel coğrafyası ve tarihi, geniş bir çemberin ve uzun bir zaman diliminin içinden geçiriyordu bizi önümüzdeki üstüste, peşpeşe, yanyana yığılan anlar, imgeler, görüntüler ve onları zengüıleştiren onca insan, olay ve renk dev bîr panoramayı tamamlıyordu. önce ilk İzmir: Antik çağın Mezopotamya'dan sonraki büyük merkezi Ege'nin Anadolu kıyısındaki yoğun haritası geliyor önümüze: •zmır B Efes'ten Bergama'ya, Halikarnas'tan Prineye' binbir noktaya dağılan bir uygarlık, noktalar çizgiyle birleştirildiğinde çözümlenen bulmacalardaki gibi İzmir'i eleveriyorsanki. j ^ * ^ \jl»h Ardından, ıkind İzmir: Selçuklu'nun uzandığı, Osmanlı'nın sımsıkı kavradığı, dört bir yanına mührunu vurduğu, çoğulluğunu taşıdığı ve XIX. yüzyılda yeryüzünün en güçlü kozmopolit merkezlerinden birineyarattığıDoğuBatı kenti. Sonra, üçüncü: Trajik bir yangının küllerinden doğan, Cumhuriyet'le birlikte yeni bir kimlik arayışına giren ve son çeyrek yüzyd içinde bu kez de çarpışık kentleşme nedeniyle yorgun düşen İzmir. Üç İzmir, üçü birden. Bu kitapia, aşama aşama, zaman'ın içinde bir yolculuk düzenledik. İzmir'i durmadan toplamak, çarpmak üzereböldük, böldükse: İnsan lar, bulvarlar, deniz, çarşılar, mahalleler, kaybolanlar ve kalanlar bir bir elden geçti. Şu tramvay mıydı şehrin simgesi, kül olmıış şu tiyatro binası mı, yoksa sonsuz bir kalabalığın kuşattığı şu saat kulesi mi; Tek bir yanıt bulunamayacağını bilerek, pek çok soruya yaklaşrnayı denedik. "Üç İzmir", çoğu ilk kez burada gün ışığına çıkan araştırma, yorum ve belgelerin yanısıra bilinen, az bilinen, nicedir unutulmuş belge ve tanıklıkları bir araya getiriyor. Görsel açıdan, tıpkı "İstanbul için Şehrengiz"de olduğu gibi, bugünün İzmir'ine hiç yer vermedik: Bugynün îzmir'inin arka sayfalarında, solmuş albümlerden kopup gelme izler taşıyan arka tarihinde neler bulunabilir, onu kurcalamaya özen gösterdik. "Üç îzmir'in sonunda, yanıtı kitabın sayfalarının arasında saklanan son bir sorun duruyor: İzmir kimdir?" • Bilim tarihi bir ısıktır Ülkemizde bilim yayınlarında büvuk eksiklikler var. Bilimin tarihi söz knnıiMi olduğundâ da bu alandaki ! boşluğun daha büyük olduğu görülür. î^te böyle bir ortamda, Kasım 1991'de vayın hayatına atılan Bilim Tarihi Dergisi, sessiz sedasız birinci yılını tamamladı Konusunda ülkemizdeki ilk dergi olan Bilim Tarihi, yayınına başlarken, bilim tarihinin ulkelerin ve insanlığın ilerlemesindeki rolünden ve öneminden söz ediyor, ülkemiz ve dünya bilim tarihi ile ilgili çalışmaları okurlarına tanıtacağını ve bir bilim tarihi ilgisi geliş,ürmeye çalışacağını duyuruyordu' Bilim Tarihi, bir yıl içinde bu yonde küçüksenmeyecek bir başarı sağladı. Geçen günlerde 14. sayısı çıkan 751 Bilim Tarihi dergisi bir yıldır yayınını sürdürüyor. KITAP ImtıyazSahıbı BerlnNadl Basım Curnhurıyet Matbaacılık veGazetecıllkAS Yavımlavan Yenı Cun Haber /\jansı Basın ve Yaymcılık A $ •GenelYayın Yönetmenı özgen Acar Genel Yayın Koordıridtoı u Hlkmet Cetlnkaya Yazı Islen Müdüru Celai Baslangıç YayıııYünetmenı TurhanCUnay dergide şimdiye dek çeşitli bilim dallarının tarihine ait büyük çoğunluğu telif olmak üzere 70'e yakın makalc yayımlandı. Matematik, fizik, kimya, astronomi, tıp, jeoloji, mimarlık tarihi vb. konularındaki makalelerin yanı sıra bilim felsefesi ve sosyolojisi ile ilgili yazılar çıktı. Ayrıca, Aydın Sayılı, Celâl Sarç, Salih Zeki, Adnan Adıvar, Ekrem Kadri ünat, Kâzım Çeçen, Süheyl Ünver, Mazhar Osman vb. gibi bilim ve tıp tarihçilerimizin hayatı ve eserleri tanıtıldı. Belirli bir birıkim yaratmaya çalı^an dergi, okuyucularının ve bilim çevrelerinin ilgisiyle yayımını sürdürüyor. Derginin editörlüğünü yapan Osman Bahadır, bilim tarihinin, biIimsel ve teknolojik gelişmelerin mekanizma larını ve itici güçlerini ortaya çıkarma makımınd an büyük bir önenı taşıdığını, bu yüzden bilim tarihi çalışmalarının bilim için bir ışık niteliğinde olduğunu belirtiyor. "Bilim tarihi, bilimsel ve teknolojik gelişmelerin mekanizmalarını ve itici güçlerini ortaya çıkarma bakımından büyük bir önem taşımaktadır." • Yazışma Adresi .Bapnusahıp sok. 10/11Cagaloglu/htanbulTel 5270399 S A Y F A 3 C U M H U R I Y E T KİTAP SAYI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear