Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Doğan Hızlan uyarıyor ve düşündürüyor 'Sanat günah cıkarıyor' mu ? Sanat Günah Çıkanyor Doğan Hızlan / Bilgi Yayınevi Haziran 1992 SANA1 Yazmak, durumları, GÜNAH CIKARIYOR olayları, sorunları düşünceleri, duyguları; insana ilişkin her şeyi özlerine sızıp orada bulunan cevherleri harmanlayarak, yeni gerçeklerin kökleri ne increk, yeni olanaklarınkaynaklarınıirdeleyerek sözcüklerle anlatmak zor ama onuru hücrelerinde taşıyan soylu bir iştir. Onurludur, soyludur, çünkü yaşamın içinde yuvalanan bütün devinimleri, bütün edimleri, bütün üretimleri kurcalar, ülke ve dünyadaki gelişmeleri, atılımları, ilerlemeleri, gerilemeleri, çöktneleri ve bunlann nedenlerini sergiler. Sanatın, edebiyatın, estetiğin büyüler, ışıklar, aydınlıklar saçan yapısından yansıyanlarla insanların beyinlerini, ruhlarını besler, insanlaşma çabası sırasında meydana gelen açlıklarını, özlemlerini giderir. bu açıdan bakıldığında büyük yararlar sağlar yazmak. Hele gözlemlerle, saptamalarla dokunan usta bir anlatımın kazandırdığı hazlar eşsizdir. Ve bunu başaranların aralarında öykücüler, romancüar, denemeciler en öndedir. Onlar, iğneyle kuyu kazarcasına harfleri tuğla gibi, harç gibi yerli yerine oturtarak ^eğerlendirir, kalıcı, görketnli, dev anıtla diker. Dünü, bugünü, yarını, oralarda oluşanları ve bıraktıklarımızı, yarattıklarımızı ya da bozdukJarımızı, yıktıkJarımızı, içsel erozyonlarla benliklerimizi sürekJi bir biçimde sarsan depremleri dille bir cambazgibioynayarak duyurur, aktarır ve 'bizleri' bir kez daha, bir kez daha anlamlarlaödüllendirir. Bazılarını sevmesem, hoşlanmasam bile kültür alanımızın sınırlarını yapıtlarıyla genişlettiklerinden ötürü saygı duyarım yazarlara. Ama sanat ve edebiyatla uğraşanlara, sanatla edebiyatın, S A Y F A 2 MUZAFFER BUYRUKÇü kiiltürün bitmez tükenmez ve oldukça karmaşık sorunlarını çözmek için didinenlere, ayrı bir saygı duyarım. Çünkü her an çağımızın hızı, teknolojisi ve bilgisiyle donanarak yücelmeye doğru adım atan insana yaklaşırlar, sıkı sıkı izlerler, varlıklarının karanlık köşelerinde, derinlikJerin gizliliklerinde yatan verimli damarları keşfederler ve insanın sahip olması gereken güzellikleri, mutlulukları çoğaltırlar. İşte, insana yazısıyla hizmet eden yazeirlardan birisi de Doğan Hızlan'dır. 1955 lerde modernleşmes ancılarının ilkleriyle kıvrınan ve bir yol arayan, o yolda yürüyebilecek yetenekleri de yetiştirmeye başlayan edebiyatımıza şiir eleştirmeni olarak giren ve kısa sürede sivrilen Doğan Hızlan, bir yandan yazılarını yazarken bir yandan da yayınevlerinde yöneticilikgörevi üstlenmiş, dergiler çıkarmıştır. önemli gazetelerde çalışmış, edebiyat sayfaları, kadyo ve televizyon programlan düzenlemiştir. Pek çok edebiyatçıyla, sanatçıyla ve ünlü kişilerle röportaj yapmıştır. Açık oturumlarda sorunları tartışmış ve tartıştırmıştır. Genç yazarların kalabalıklara ulaşması için çabalamıştır. 'Gösteri' dergisini yazar yetiştiren bir okula dönüştürmüştür. Bu, geniş bir çerçeveyi içine alan eylemleriyle her zaman gündemde kalmayı, kendisinden sürekli bir biçimde söz ettirmeyi ve parlak 'sanat adamları ndan biri olmayı başarmıştır. Şimdilerde Hürriyet Gazetesi Yayın Danışmanı olan ve basında Türk Edebiyatının Temsilcisi sıfatıyla bulunuyormuş gibi davranan ben öyle düşünüyorum ve yazar arkadaşların çoğunun sorunlarını çözmek amacıyla çırpınan Doğan Hızjan'ın 'Sanat Günah Çıkanyor' kitabı Bilgi Yayınevince okura sunulmuştur. Daha önce yazdığı anıları, denemeleri 'Bayram Gömleği / Yazdı İlişkiler / Günlerde kalan' adlı kitaplarda toplayan Doğan Hızlan'ın son yapıtı 'Sanat Günah Çıkanyor', edebiyat, sinema, müzik, resim gibi türlerin birbirleriyle aralarındaki ilişkileri, ayrılıkları, farklılıkları; ya$amdaki konumlarını, işlevlerini, bireylere getirip götürdüklerini ele alan yazıları içermektedir. Bu yazıların konuları gündelik ya Doğan Hızlan "Sanat Cunah Cıkarıvor da sanatsal ve kulturel vasama ılıskln konuları ve sorunları ele alıyor ve bu sorunlara çözum önerllerlnde bulunuyor şamlarımızla içiçedir, bir bakıma biz o konuların uzantısı, o konular bizim uzantımızdır ve kaynaklarımızdır. Doğan Hızlan, her şeye çok geniş, çok değişik açılardan bakar, öznelliğini denetim altında tutarak değerlendirir. Eleştirilerini, düşüncelerini sergilerken okuyan kitlelerin çıkarlarını önemser. doğruyu, gerçeği aramaktan yanadır. Uygulamalardaki aksaklıkları belirtirken yıkıcı değil, yapıcı bir tavır takınır. Sevgisini, içtenliğini, bütün yüreğiyle ortaya koyar. Edebiyatımıza, sanatnnıza yenilik getirenlerden; koşulların daralttığı bölgelerdeki karamsarlıkları silip süpürerek ortamlara soluk aldıranlardan ama gereğince anlaşüamayan yazarlarımızdan, şairlerimizden söz ederken düşüncelerinin düzenini aksatmaya çalışan duygularını gerilere itmez, onlara da yer verir. 'Behçet Necatigil 75 Yaşında' yazısında, büyük usta Behçet Necatigil'e duyduklarını, Necatigil'in ondaki yerini, bıraktığı izlenimleri anlatır. Şiirini de kendisini de çok severdim. Anılar denizimde bir büyük ada idi benim için. Şairlerin bencil olmadığını kanıtlamıştı. Tek mısraın hakkını verebilmek için eşsiz savunular yapardı. Acımasız eleştirilere karşı, edebiyat kalkanı hep yanında hazır bulunurdu. / Şiir geleneğimizi de, Batı şiirini de, kişilik filtresinde süzüp kendi özgün kişiliğinde öziimleyen bir ustaydı. Yaşamın usta bir felsefecisiydi, bunun günlük yaşamımıza yansıyan şiirini yazdı. Şiirle düşünmenin, şiirin altın kuralı olduğunuöğretti.' Doğan Hızlan, sanatçıların, edebiyatçıların durumlara, yaşadıkları zorluklara, ürünlerinin yaratılmasına ve o ürünleri alacak olanların ekonomik ve sosyal koşullarına; bir türlü üstesinden gelinemeyen milli kültür sorunlanna ve milli kültürün tanımı yapılırken doğan yanlışlıklara; kimi kuruluşların, yetkiliİerin, sanata, edebiyata takındıkları olumsuz tavırlara, ilgisizliklere değinir. Yaşamın sanatı desteklemesi ve etkilemesi üzerinde duruyor ve 'Sanat Günah Çıkanyor' yazısının bir yerinde, 'Ernest Hemingway, Andre Malraux, savaştılar, sonra da yazdılar. Yaşandıktan sonra yazılıyor, böylece sanat günahçıkartıyor.' diyor. Doğan Hızlan'ı sevenler, beğenenler, 'Sanat Günah Cıkarıyor' da uyaran, değiştiren ve düşündüren çok şey bulacaklardır. Bazı konuların içerikleriyle sarmaş dolaş olurken bazı konulardaki ihmallerini, vurdumduymazlıklarını görünce üzülecekler, belki de kendilerini suçlayacaklardır. CUMHURİYET KİTAP SAYI 139