Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Özel dedektif Kemal Kayankaya şimdi de beyazperdede İyi ki doğdun Türk! | DL K HPTÇtOfilUfflANKfüflr İE Şu günlerde Almanya'dakı en ünlü Türk nc bir ya/ar, ne bir politikacı, ne de halterci veya güreşçi. Almanya'daki en ünlü Türk, Kemal Kayankaya adında bir özel dedektif. Kayankaya Frankfurt'ta çalışıyor ve Alman tcplumunıın karanlık yüzüyle, görevini kötüye kullanan polislerle ve memurlarla, uyuşturucu kaçakçılarıyla, insan tüccarlarıyla, düşük sanayicilerle uğraşmayı seviyor. Kayankaya'ya "Türk" demek aslında güç Annesi doğumda, Almanya'nın ilkçöpçülerinden olan babası iş kazasında öldükten sonra Alman bir karı koca tarafından evlat edinilmiş. Almanların arasında yetişen Kemal, Türkçe bile bümiyor. Ama ismiyle, tipiyle Alman toplumunun yabancılara karşı duyduğu tüm tepkiyi üzerinde topluyor. Alman toplumundan alttan alta işleyen, kimi zaman patlayarak su yüzüne çıkan ırkçılıkla karşı karşıya kalıyor. özel dedektifimiz Kemal Kayankaya'nın en önemli özelliği ise gerçek olmayışı. O bir roman kahramanı. Alman yazar Jakob Arjouni'nin kalemınden çıkan Kemal Kayankaya, Almanya'nın en çok satan polisiye kitaplarının artık neredeyse efsaneleşen kahramanı, onu tanımayan ve zevkle, heyecanla okumayanyok. Kemal Kayankaya romanlarının ilki 1987 yılında, Zürih'teki Diogenes (Diyojen) Yayınları'ndan çıktı. "Happy Birthday Tiirke!" ("İyi ki Doğdun, Türk!") adını taşıyan kitap Almanya'da "Bestseller" listelerini bir anda tırmanıp baş sıralara yerleşü. Dünya polisiye literatüründe Almanca yapıdar hiçbir zaman büyük bir yer tutmamışlardı. Jakob Arjouni'nin kitabı eleştirmenlerden olağanüstü övgü topladı. Arjouni'nin Kemal Kayankaya'sı, Dashiel Hammett'in efsanevi kahramanı Sam Spade'e, Raymond Chandler'in dedektıfi Philipp Marlowe'a ben/.iyordu. İlk kitabı aynı yıl "Biraz Daha Bira" adlı roman izledi. Üçüncü Kayankaya romanı bu yıl "Bir Adam, BirCinayct" adı altında yayımlandı. Yeni Alman sinemasının en ünlü kadın yönetmeni, "Erkekler" filminin yaratıcıs: Doris Dörrie ilk kitabı "İyi ki Doğdun Türk"ü bu yıl beyazperdeye uvarladı. Şu günlerde Almanya'da vizyona giren filmde başrollerden birini Tevfik Başer'in "40 Metrekare Almanya" adlı fil minden tanıdığımız ö/;ay Fecht oynuvor. Jakob Arjouni romanlarında Alman toplumunun en altlarında dolaşırken bunu bir öğretmen veya sosyal bilimcı tavrıyla yapmıyor. Okura kimden yana olması gerektığıni, işaret parmağını havaya kaldırarak söylemiyor. Kahkahayla değil, bıyık altından, alçak sesle, düşündürerek güldürüyor. Bu açıdan baktığımızda Arjouni'nin Alman toplumunun çeşitli yönlerini, bu arada ırkçı eğilimleri alayla işlediği Kemal Kayankaya romanları, Cezayir asıllı Fransız yönetmenlerin yeni sinemasına, örneğin "Arşimed'in HaS A Y F A 2 reminde Çay" ya da "Parisli Bedeviler" gibi filmlere atıita bulunuyor. Jakob Arjouni'yle ardı arkası kesilmeyen basın ve televizyon randevularından artan kısa zamanda görüşme olanağı bulduk Romanlarınızda Kemal Kayankaya adlı Türk asıllı bir dedektif kullanma fikri nereden aklınıza geldi? JAKOB ARJOUNİ Nasıl ki insanın aklına bir gün bir şey geliverır, bu da öyle oldu. Zamanla, yazarken, bu tiplemeyle anlatmak istediğim pek çok şeyi çok iyi aktarabildiğimi gördüm. Kemal Kayankaya, bazı durumları anlatmak içinçokgüzelbiraraçtı. Hangi durumlar bunlar? JAKOB ARJOUNİ Herkes hayatında dış görüşüne göre değerlendirüir; bunu herkes en az bir kere yaşamıştır. Ben olaya politik boyutta bakıyorum. Kemal Kayankaya Almanya'da bir Türk, en azından anne babası Türk. Ama kendisınin Türk olup olmadığını söylemek artık imkânsız. Kitap da bunu anlatmak istiyor. Ben kültürel ayrımlara inanmıyorum, saçma buluyorum. Müller bazen nasıl Türke benziyorsa, Kayankaya da o kadar Türke ve Almana benziyor. Kayankaya dış görünüşü yüziinden sürekli düşmanca, hatta ırkçı tavırlara maruz kalıyor ama... JAKOB ARJOUNİ Irkçüık bencc tek bir sahnedir: Bir siyahın bir meyhanenin kapısını açıp içeri girdiğini gözünüzün önune getırın. I lerkes dönüp ona bakacaktır. İşte bu an, ırkçılığın en yalın ifadesidir. Adam bir dili çok iyi konu^uyor olabilir, çok iyi eğitimden geçmiş olabilir, ama ilk önce siyahtır, öyle algılanacaktır Kayankaya'nın özü de bu. Kemal Kayankaya kendini Türk Alman veya başka bir şekilde tanımlamıyor ki. O sadec işini yapan bir adam. Ama çevresi, başka insanlar ona sürekli Turk olduğunu hatırlatıyorlar. Kitaplarınızda Türklerin hayatından bahsediyorsunuz. Türkler hakkındaki bilgileriniz nereden kaynaklanıyor? JAKOB ARJOUNİ Türkleri o kadar da iyi bilmiyorum, zaten Türklerle ilgili hıkâyeler de anlatmıyortım, bu nasıl bir şeyse. Ben tek bir Türkü anlatıyorum. însanlar dunyanın neresinde doğmuş olursa olsunlar bence hayat aynı şekilde işliyor. Elbette Türklerin yaşantısını biraz biliyorum, ama kültürel ayrımlarıön plana çıkartmak gibi bir tutkum yok. Bu beni hiç ilgiİendirmıyor. Almanya'da herkes garip bir kultür tanımıyla doğum yerlerine göre tasnif ediliyor, ya^ama ^artlarına göre değıl. Kitaplarınız Türkçeye çevrilerek yayımlanacak. Bu konuda nc düşünüyorsunuz? JAKOB ARJOUNİ Buna fevkalade seviniyo "lyl kl Doğdun Turk' f ılmınde rum Harikabirşey... Kitaplarınızın Dashiel Hammett ve Raymond Chandler gibi yazarlardan çok etkilendiği, hatta neredeyse Amerikan polisiye türünün adaptasyonu olduğu söylendi. Ama en saygın eleştirmenler bile "adaptasyon da olsa çok başanlı" diyerek övdü. Bu konuda nc diyeceksiniz? JAKOB ARJOUNİ İlk kitabımı 19 yaşındayken yazdım. Gerçekten de doğal olarak başka yazarları örnek aldım. ilk kitaplarda bu daha çok hissedüiyor. Ama insan kitaptan kitaba kendi biçimini buluyor. Elbette ben tanınan bir edebı çerçeveyi, biçimi kullanmaya devam ediyorum. Ona atıfta bulunuyor, ama asla taklit etmiyorum. Kitaplarımı yalnız bu açıdan ele almayı da çok aptalca buluyorum. HiçTürkiye'yegittinizmi? JAKOB ARJOUNİ Hayır, ne yazık ki gitmedim. Ben seyahat etmeyi sevmem. Hem Türkiye'ye gideceksem birkaç haftalığına değil, orneğin bir yıl kalmak üzere gitmek isterim. Geçıcı olarak, turist gibi bulunmak istemem. Türkıye'de arkadaşlarım var. Kitaplarım Türkiye'de yayımlandığı zaman okuma veya imza günleri için davet edilirsem gitmeyi çok arzuederim. D C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 100