29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Metin Kaçan'ın sözlü ya da yazılı çok yönlü tepki alan kitabı üstüne 'Ağır Rornan' ve estetik Ağır Roman / Metin Kaçan/Metis Yayınları.îst. Nisan 1990/140 s./9.000 TL./CKKKodNo: 079.095 Metin Kaçan'ın "Ağır Roman"ı geçen yılın nisan ayında yayımlandı Bu, bir ilk rıımanclı ve doğal olarak ya/arını tamınıyorduk. Sonra "Ağır Roman" adı ilk bakişta mi/.ahı, sonra da arguyu çağrıştırıyordu ziliinlerımızde. Önce, "Gırgır" ve çevresi kaynaklı yüzeysel bir "altkültiir" ürünüylc karşı karşıya ulduğumıı/Ai düşündük. Oyle ya, bir genç çıkıp, herkes roman yazıyor, ben de bir runıan yazdım, ama "bcnimki ağır roman abi" demiş olabilirdi. Kitabm sayfalarını çevirmcye başladığımızda gördük ki, "Ağır Roman" lıiç dc oyle bir yapıt değildi. Kaçan, "Ağır Roman" adıyla hem edebiyatın bir yüzüne, hem dc çingenclcrin ağır Rornan havalarına gönderme yapıyordu. Ta nıamı argoyla ya/ılntışolan kiıap siradan okuru bile zorlaınadan akıyor, büvük kentin "karnının dışındaki" insanlan tanıştırıyordu bize, F.rmenisiyle, Rumuyla, Anadolu'dan göçeniyle alabildiğine karışmib bir topluluk, biti rım kültürünün yasalarıyla illegal bir vaşam sürdürüyorlardı. Kaçan, böyle bir tabloyu da ancak illegal bir dille an latabilcccğini düşünmüstü;argoyla. Aradan gcçen 10 aylık sürede "Ağır Roman" üçüncü ba sıınına ulaştı. Kaba bir hesapla 8 bin adet satıldı. Kıtap ekiıııi/de zaman zaman yayınladığımız "Nc Okuyorlar?" kö şcsirıden de anladığımız kadarıyla "Ağır Koman"ı, yazıyla ilişkisiolan.dahagenelbirdeyişleaydınlarokumuştu. Fethi Naci, Prol. Jale Parla, Fcrit Fldgii, I Iıılki Aktunç, Prof. Tahsin Yücel, Senmır Sezer, Sezcr Duru vb. bu isimlerden yalnızca birkaçıydı. Şimdi sözü tazla uzatmadan, sayfalarımızdaki yazıları okuyalıın. Hulki Aktunç romandaki argoyıı, Yıldız Ecevit "Ağır Roman'daki estctiği yazdı.Refik Durbaş ise Metin Kaçan'lakonuştu, sunuyoruz. M.B. YILDIZ ECEVİT Metin Kaçan'ın "kendi argom vc sokağın argosuyla kurdum" dediği ve kenar mahalle olgusu ilc bitirim kültürünü yansıtan romanı "Ağır Roınan", edebiyat dünyamızdan sözlü yada yazılı çok yönlü tepki aldı. Adnan Özer, düzeyli eleştirisinde Kaçan'ın, "popüler kültürü birey zihninde incelterek, ondan postmodern trükler çıkaracak sayılı yazarlardan biri" olacağını söylerken, romanın alışılmış edebiyat kalıplarının çok dışındaki alt kültür dili, olumsuz tepkilcrin odağı oldu; kitap, "kitsch kültürü" ya da "Kasımpaşa Çingcnelerinin sözcükleriyle yazılmış eser" olarak nitelendirildi. Kendi gerçeğini, egeınen kültürün diliyle yansıtmak istemeyen ve kendisiyle yapılan bir röportajda "hem dilsel hem de ideolojik bir karşı çıkış"tan söz edcn Metin Kaçan'ın, argo kullanımın yoğun olduğu bu romanıyla ilgili estetik bazdaki likir ayrılıkları, 'bir sanat ürününü dcğcrli kılan estetik ölçütler nelcrdir, onu gü/el yapan nedir?' sorularını da beraberinde getiriyor. 'Güzel' kavramı, 2500 yıldan beri estetik tartışmaların odağında yer almış ve her çağın sosyokültürel değerleri doğrultusunda çözümlenmeye çalışılmıştır. Felsefcde estetik disipline tarihsel bir bakış, sanatın hangi dalında olursa olsun, genel anlamda tek bir 'güzel' tanımı olmadığım ortaya koyar. Ar "Koleradakı cocukların hayatı. klml zaman cam kenannda, kı nıl zaman da koridor gibı sokaklarda canlılık buluyordu " tık çağın idealist estetiğinde 'güzel', 'iyi' ve 'doğru' olandır, 'uyum' ve 'simetri'de ortaya çıkar. Rasyonalist aydınlanma çağında ise 'güzel', dııygusal bilginin yetkinliği olarak tanımlanır, insanın biçimlenmesinde 'örnek' oluşturacak öğeler, yani yine 'ideal olan' sanat yapıtlarında gcçcrli ölçüttür. 'Güzel'in bağımsızla^ması ise büyük ölçüde Kant'la OIUF; Kant'ta 'güzel', çıkardan bağımsız bir hoşlanmanın objesidir. Kant'ın ve onu izleyenlerin yapıtlarında, sanatı estetik dışı amaçların hizmetinde görmek isteyen anlayıştan sıyrılma çabası görülüı. Roman tikierin metalizik içerikli "sonsuzluğun sonludaki yansıması" bıçimindeki 'güzel' lanımını izleyen yıllarda, realistler ve daha ağırlıklı olarak da natüralistler, yeni estetik değerler getirirler sanata. Sanatta yansıtılan artık, 'iyi', 'doğru', 'yüce' ya da 'örnck nitelik taşıyan' değildir; 'ezilen', 'ha.sta' insanlar, 'itici uzam betimlemelcri, 19. yüzyıl sonu runıan estetiğinin odağında yer alır. Toplumdaki sosyoekonomik gelişmelerin, kendi estetik değer lerini de birlikte getirdiği görülür. Hdebiyat yapıtı, içeriğe biçim verme çabasının ürünüdür; Nietzsche'nin genelde tiim sanat dalları ıçın ^öyledıği gibi "kaosun efendisi olmak, onu zorlamak, ona biçim vcrmek" yolunda bir uğraş,tır. Sanatta, dolayısıyla edebiyatta estetik yetkinlik, biçimden geçer. Çağlar boyunca, içerikteki güzeli biçimle bütünleştirmek için, o çağın ölçütleri doğrultusunda hazır biçim reçctclcri sunulmak isten ınışür sanatçıya. Buna, Alman cdebivatı tarıhinden en çirpırı örnekler, kuşkusuz Barok kuranıcısı üpitz (17. yy) ve Aydmlanmacı Cîottsthed iıı ( IK yy) katı ilkeleridir: Opit/, edebıyatta yabancı sözcük ve diyalekt kullanımına tümüyle karşı çıkarken, Ciottsched de gerçckliğin olabildiğince nesnel yansıtılmasını sağlamak amacıyla dııygu ve fantcziyi sanatçının düşmanı ilan eder Ancak geçen zaman içinde, yaratıcılığın kalıp tormüllcr aracdığıyİa yon lendirilmesinin olanak dışı olduğu görülmüştür. I ler alanda hızlı bir değişimin yaşandığı vc tüm gerçekle rin tcrsyüz olduğu çağımızda ise belirli bir estetik doğru yoktur, empirist ve metafızik kökenli çeşitli sanat gorüşleri vardır. Çağımı/da sanatçı ve ürününü belırlı hir tür ya da "Kıliselerden gelen can seslerı, kısa bir zaman sonra hafif esrar kokusu ve ezan sesıyie karısıp havayı kapladı Adam Mıckıewıczin saır ruhu yuzvıllık muzesınden kalkıp balıkların ve sokağa gönul vermısçamasırların arasından gecıp kllisenın ıstavrozuna kondu " S A Y F A 12 CUMHURİYET KİTAP SAYI 58
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear