25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Siyasal sistemin anahtarları Siyasal Elitler / Doç.Dr. Mehmet Turhan DOÇ. DR.TURHAN KİTAB/NDA TÜRK SİYASAL EÜTİNİN YAPISINI İNCELİYOR K İ T A P T A N Siyasal kriz durumu B 0 L M lerde İsrail örnekleriyle de karşılaştırılarak "devrimci elit değişimi" ve "evrimci elit değişimi"nin Türkiye'deki durumu incelenmektedir. Kitabın, "Sonuç" Gündoğan Yayınları, Ankara, 1991, başlığı taşıyan bölumünde de karşılaştırmalı elit çalışmalarında karşılaşılan yöntemsel güçlükler hakNAZİFE 6ÜN6ÖR* kında bilgi verilmektedir. Araştırmadan çıkan soMehmet Turhan'ın Gündoğan nuçların değil de girişte yer alması gereken yönteme Yayınları'ndan çıkan Siyasal Elitilişkin birtakım açıklamaların sonuç başlığı altında ler kitabı siyaset bilimi açısından verilmiş olması dikkat çekicidir. Bunun yöntemsel huyük önem taşıyan bir çahşma. bir aksaklık olduğunu burada belirtmek zorundayız. Özellıkle son yıllarda Amerikalı Yazar kolay anlaşılır bir dil kullanmış. Atıflarda ve sıyasetbılimcilerin yoğun ilgisini alıntılarda alışılmış kuralların dışına pek çıkılmadığı çeken "elit' konusu üzerinde bıı dikkatiçekiyor. denli geniş bir perspektiile yaklaTurhan, ele aldığı konuyu derinlemesine inceleşılarak Türkiye'de yapılan ilk miştir. Vardığı bilimsel sonuçlar genellikle rutarlı olkapsamlı araştırma olarak da nitelcndirilebilir Turmakla birlikte üzerinde durulması gereken bazı nokhan'ın çalışması. Söz konusu çalışmanın övgüye detalar da yok değil. Sözgelimi çalışmanın ana kavramğer yanlarından biri karşılaştırmalı bir yöntemle koları arasında yer alan patrimonyalizm, devrimci elit nunun ele alınmasıdır. Mısır ve İsrail örnekleri üzedeğişimi ve evrimci elit değişimi tanımlamalarında rinde durularak onlarla Türkiye'deki siyasal seçkintam bir açıklıktan söz edilemez. ö t e yandan kitapta, ler arasında çok yönlü karşılaştırmalara gidilirken bir Osmanlı İmparatorluğu'nun patrimonyal niteliği yandan da toplumuınuzun siyasal yaşamını yönlen tartışmasız olarak benimsenmektedir. Şerif Mardin diren siyasal seçkinler konusunda ayrıntılı bilgiler vegibi bu görüşü paylaşan birçok yazar bulunmakla rilmektedir. birlikte Risenstadt gibi Osmanlı İmparatorluğu'nun, Konuya geniş bir perspektiften yaklaşılması, çok patrimonyal unsurlarla birlikte "bürokratik imparasayıda kaynak kullanımını gerektirmiş, dolayısıyla da torluk" unsurlarını da barındırdığını savunan, yani geniş bir kaynakça sunumu yapilmıştır. Öyle ki çalışimparatorluğun, bu yonüyle karma bir nitelik taşıdıma sırasında Türkiye'de ulaşılması olanakJı, doğruğını üeri süren yazarlar da yok değil. dan veya dolaylı olarak konııyla ilgili olan hemen tüm Ayrıca tanımlarındaki muğlaklığın yanı sıra "devsiyaset bilimi yazını gözden geçirümiş. rimci" ve "evrimci" elit değişikliği olgularının ayırt Kitap, sistematik bakımdan giriş, üç ana bölüm ve edici özelliklerinde kesinlikten ve açıklıktan soz etsonuç olnıak uzere toplam beş bülümden oluşuyor. mek olanaklı değil. Bir evrim ya da devrim süreci Giriş bölumünde siyaset biliminin Türkiye'deki geliiçinde meydana gelmelerinin dışında bu değışiklik şimi üzerinde duruluyor. "Siyaset Elit Değişimi Kutürlerinin ayırt edici özellikleri yok mu? İlk bakışta ramı" başlığını taşıyan ikinci bölüm, "elit" olgusuyla devrimci elit değişikliğinin, elit yapısında ve oluşuilgili değişik kuramların ve kavramların gözden geçimunda daha radikal ve toptan değişiklikleri içerdiği rilmesine ayrılmış. Araştırmanın en yoğun kısmı ıse akla gelebilir. Ancak yazarın da ozellikle Rustow'dan kitabın üçüncü ve dördüncü bölümleri. Bıı bölümyaptığı bir alıntıda belirttiği gibi bu her zaman böyle olmayabilir. Örneğin, Kemalist elitin özellikleri, İttihat ve Terakki elitinin özellikleriyle hemen hemen aynıdır. Buna karşılık elitin bileşimindeki en önemli değişiklik veya değişim, 1945'lerden sonraki evrim süreci içinde meydana gelmiştir. Yazar patrimonyalizm ile ilgili olarak yaptığı tartışmada şu soruyu akla getirmektedir: Acaba patrimonyalizm mi yazarın ileri sürdüğü gibi belli bir toplumDOÇ. TVRHAN KİTABINDA DEMOKRATİKPARTİNİN KURVLUŞVNU HİZİPLEŞMEYEBAĞUYOR sal yapı tipine yol açS A YF A 1 ...Türkiye, dünyanın en hızlı değişen ülkelerinden biridir. Atatürk ten bu yana geçen yarım yüzyılda çok önemli değişiklikler geçirmiştir. Şunu her halde kabul etmek gerekir: Hiç bir değişim acısız ve sıkıntısız olmaz. Hızlı değişimlerin ise daha sıkıntılı olacağını söyleyebiliriz önemli olan değişimin yarattığı bu bunalımı Türkiye nin kurtuluşuna dönüştürebilmektir. Bu konuda siyasal elitlerin, belki de tüm 4 elitlerin çok önemli sorumlulukları olduğunu unutmamahyız. Milletvekillerinin toplumsal kökenlerinin incelenmesinden ortaya çıkan en önemli sonuç, Türkiye'de 1960'lardan sonra siyasal elitin toplumu daha fazla temsil eder niteliğe bürünmüş olmasıdır. Bu ise, toplumdaki pluralizmin siyasal elite yansımasına neden olmuştur. Türkiye'deki bu pluralizmin esas olarak sosyo ekonomik nedenlerden kaynaklandığını söyleyebiliriz. Merkez kenar çatışmasına dayanan eski çelişkı yerini, sosyo ekonomik çatışmaya dayanan yeni çelişkilere bırakmaktadır. Bu değişiklik toplumdaki ideolojik ayrılıkların ve kutuplaşmanın olağan ölçülerin çok ötesine ulaşmasına neden olmuştur. Siyasal elitler, bu pluralizmi olduğu gibi yansıtmakta ve bunu çözmeye uğraşnıarnaktadır. Bu durumun bir siyasal kriz durumu olduğunu söyleyebiliriz. Kriz durumunda siyasal elitlerin nasıl davranacağı, ülkedeki siyasal sistemin güçlü ve dcngeli olup olmamasına bağlıdır. Güçlü siyasal ve toplumsal sisteme sahip ülkeler elit devşirmesınin toplumsal tabanını değiştirmcdcn, önemli kamusal siyasa (policy) değişiklikleriyle bu krizi atlatabilirler. mıştır, yoksa belli bir toplumsal yapıyı mı patrimonyal yönetim biçimine getirmiştir? Belirleyici olan hangisidir acaba? 12 Mart hareketinin yönetici sınıf içindeki hizipleşmeden doğduğu iddiası da açıklanmayı gerektiriyor. Eğer Demokratik Parti'nin kuruluşu vs. böyle bir hizipleşmenin belirtisiyse, bu partinin silinmesi ve Adalet Partisi içinde emilmesi nasıl açıklanabilir? Bunun, askeri müdahale ile doğrudan ilişkisi nedir? Yazarın, çalışma yöntemı olarak siyasal bilim alanında bazı yeni yaklaşımları benimseme eğiliminde olduğu da dikkati çekiyor. Bu açıdan yapılan çözümlemelerde toplumsal yapı, siyasal kültür ve siyasal elit değişimi ilişkileri konusunda yer yer ilginç bazı değerlendirmelere rastlanmaktadır. Ancak henüz deneme ve öneri aşamasında olan bu yeni yaklaşımların sonuçlarının bilimsellik derecesi tartışmalıdır. Nitekim yazar da bunu kabul etmekte ve bilimsel şüpheciliği elden bırakmayarak genellikle kesin yargılara varmaktan kaçınmaktadır. Yapılan çalışma ne yazık ki 1980'lerden sonrasını kapsamıyor. Gönül isterdi ki bu çalışma günümüze dek sürdürülebilseydi. Türkiye açısından son derece önemli olan ve ilginç bir görünüm sergileyen 80 sonrasının incelenmemiş olması Türk siyasal yaşamına ilişkin araştırma dağarcığının önemli bir eksikliği olup kısa zamanda giderılmesi gerekmektedir. Gerek yöntemsel açıdan gerekse biçim ve içerik açısından başarıh ve özgün bir nitelik taşıyan Mehmet Turhan'ın bu çalışması Türk siyasal bilim yazınına önemli bir kadcı getiren ciddi ve olgun bir akademik çalışma olarak değerlendirüebilir. Siyaset bilimi ile uğraşanlar için önemli bir kaynak kitap olacağı kuşkusuz olan çalışmanın öncelikle yazarını, sonra da yayınını gerçekleştiren Gündoğan Yayınevi'ni kutluyoruz. * Nazife Güngör Gazı Üniversıtesı Basın Yaym Yüksek Okulu araştırma görevlısıdır C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 90
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear