Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Kıymet Coşkun'un Totoğraflarla Nâzım Hikmet'albümü Fotoğraflardan Nâzım manzaraları REFİK DURBAŞ Nâzım'ın yüzüne bakıyorum. Göz bebeklerine. Parmaklarına. Ucuna parmaklarının... Bir resminde 53 günlük. Ötekinde yedi ayı geçmiş. Bir başkasında 60. yaş gününü kutluyor dostlarıyla. Ne gözlerinin gülen ışığında karanlığın bir damlası, ne kalem tutan parmaklarında... Dudaklarının ucunda döküldü dökülecek iki mısra: "kimi insan otların kimi insan balıkların çeşidi.ii bilir/ ben ayrılıkların / kimi insan ezberc sayar yıldızların adını / Ben hasretlerin" 4.5 yaşında atlayıp üç tekerlekli bisikletine sonsuz hasretlere yol alacak gibi bakıyor. 19 yaşında iki arkadaş tutmuşlar dağlara giden yolu. Öyle yükselmışler ki sahilde Inebolu ince sokaklarıyla ufaldıkça ufalmış... Nâzım'ın yüzüne bakıyorum. Bütün uykuları uyumuş, görmüş göreceği bütün düşleri... Nâzım'ın yüzü... Yola düzülmek kolay, dışarı çıkmak güç diyen yüzü... Duruşmalarda kitaplarını savunan yüzü... Yarım kalmış bir türkünün acısını toprağa götürmek isteyen yüzü... "'istanbuPda. Tevkifhane avlusunda, / güneşli bir kış günü, yağmurdan sonra, / bulutlar, kırmızı kiremitler, duvarlar ve benim yüzüm / yerde, su birikintilerinde kımıldanırken / ben, nefsimin ne kadar cesur, ne kadar alçak, / ne kadar kuvvetli, ne kadar zayıf şeyi varsa / hepsini taşıyarak / dünyayı, memleketimi ve seni düşündüm..." diyen yüzü... Günlerdir değil aylardır masamın üzerinde Kıymet Coşkun'un hazırladığı "Fotoğraflarla Nâzım Hikmet" albümüne bakıyorum. Hayır bakmak değil bu, bakmıyorum, Nâzım'ın şiirlerini okur gibi fotoğraflarını okumaya çalışıyorum. Şıirleriyle yüzünün bu kadar uyum içinde olduğu bir başka şair var mıdır? Ve sesini duyuyorum her fotoğrafında. İşte konuşu Fotoğraflarla Nâzım Hikmet Derleyen: Kıymet Coşkun Cem Yayınevi / 255 s. / 75.000 TL CKK Kod No: 022.437 Nâzım Hikmet, kızkardeşı Samıye ıle yor bir park kanepesine oturmuş. Şakaklan ve bıyıklarına hafıften kırağı düşmüş. Gözleri yedi aylık Nâzım'ın gözleri. Dudaklarının ucunda yüreğinın yangını; "Kadıköy vapuruyla İstanbul'a geçerken sulara iyi bakın onlarda yüreğim var." Sağ koluyla kapamış yüzünün yarısını. Uykusunda, düşünde hasretliği, memleketi. Birazdan uyanacak ve kahvesini yudumlayacak. Belki falına da baktıracak... Nâzım'ın yüzünü düşünüyorum. 1957 yılında, 3. Sovyet Yazarlar Kongresi'nde Simonov ve Ehrenburg ile.. 53 günlükken nasıl bakıyorsa dünyaya hâlâ öyle bakıyor. Sol eli şakağında. Şımdi gözlüklerini takacak ceketinin iç cebinden kalemini çıkarıp yazmaya başlayacak gibi: "Kapıyı çahyorum. / Bu evde ben de senet vereceğim şeytana, / ben de kanımla imzaladım senedi. / Ne altın istiyorum ondan, / ne bilim, ne gençlik. / Hasretlik cana yetti, / Beni Istanbul'uma götürsün bir saatlik... "/ Nâzım'ın yüzüne bakıyorum. Bir gokyuzü sonsuzluğu, bir deniz derinliği... Nâzım'ın bütün şiirleri yenıden yayımlandı ülkemizde Öteki yapıtları da yayımlanıyor. Kıymet Coşkunun hazırladığı albüm en çok şiırlerine yakışıyor. Şiır kıtaplarının yanına, yanına değil basına koymalı bu albumü. Her şiirini okuyuşta bir de albümünden bir fotoğrafını okumalı... Sizınle aynı şiiri Nâzım'ın da okuduğunu göreceksinız. Ayrıca Nâzım'ın hayatını kitaplardan okumaya da gerek kalmayacak. Çünkü 53 günlüğünden bugüne fotoğrafları anlatacak bütün yaşamını. Sonu olan bir albüm değil bu. Çünkü her sayfasında yaşıyor eti ve kemiğiyle Nâzım. "Burdayım işte" diyor. "Moskova'da taksiye biniyorum. Bir izci kampında izcilerle birlikteyim. Sevdığim kadınları düşünüyorum, ayrıhkları, kavuşmaları şurada..." Bakılacak değil, okunacak bir kitap "Fotoğraflarla Nâzım Hikmet" bu yüzden... Yüzü, "Memleketimden İnsan Manzaralan"nda anlattığı insanların yüzü... Onların bir bileşkesi... Kendi gelemedi Istanbul'una bir saatlik ama yüzü 88 yıldır yaşıyor aramızda. Nâzım'ın yüzü... D S A Y F A . pes! Kendı gelemedı Istanbul'una, ama yüzü 88 yıldır aramızda yaşıyor CUMHURİYET K İ T A P : SAYI 24 5