25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Oktay Akbal kronolojik birsıra içinde günlüklerini yayımlıyor Eyuboğlu'ndan mektup Köy enstıtülerinin 50. kurulus yıldonümü dolayısıyla bir yapıt hazırlamış Mehmet Başaran. Köy enstıtüleıı dcnilince, akla gelen iki adı ckscn alan bir yapıt Ku: Sabahattin Eyuboğlu ilc Tonguç... Yapıtı olusıuran kalcnı, gerçekten Eyuboğlu'nun kalemi. En başta Tonguç olmak üzere, yakın dostİarma yazdığı mcktuplarla hep eğitim ve kültür konusunu dokuyor Eyuboğlu: Eğitim ve kültür dcnilincc dc köy cnstilüleri konusu akla geliyor... "Bu scnc açılmıs bir ortaokulun penceresinde karlı dağlara bakıyorum. Yolda, iki scne cvvel başlanıp olduğu gibi donakalmış beş okul binası gördürn. Karlı dağlar bilc bu ije kızınış görünüyor. Sdnra (Kİ.ıd.tki İnönii'nün resmi hiç renk vcrmıyor." Eğitimci, sanal ve kültür adamı Sabahattin Eyuboğlu'nun tüm kaygısı, ülke çocuklarının gözlerini açmak, kalalarının ıçını aydınlatmak. Anadolu ınsanının birikimlerini değerlendirmek. Yeni yetişen kuşakların, cskının bırıkımlerine bılincle salııp ıjkmalarım sağlamak... Ancak bir avuç iyi niyetli aydının bu çabası, dönemin egemenlerini hiç dc sevindirmiyor! Enstitülerden yetijen halk çocukları, "bir ütopyanın kurbanları" olarak tırpanlanıyor... Ancak enstitülerin çatıları altında estirilen eğitim ve kültür rüzgârı dinmiyor kuşkusuz. Bu akım, ülkcnin baska kültür kaynaklarıyla buluşuyor vc güçleniyor. Giderek bir eğitim davasın.ı dönüşüyor. Eyuboğlu'nun çeşıtlı zamanlarda, çeşıtli yerlerdcn vc dcğişik kışılete yazılmış mcktupları bu soylu davanın bırcr parçası gibı. Oylc ki, Eyuboğlu'nun özel yaşamı da bu dav.ulan ayrılamıyor. Her şey iç içe; sanat, yajam, kavga... Dcıgı vc gazetelerde çıkmış bağımsız ya2iları da dcrlcmiş Mchnıct Başaran. Mekluplarm içeıiğini bütünlcyen yazılar buıılar. Kıtabın başına da kronolojik bir yaşamoyküsü çıkaımış. Böyleıe hcııı Sabahattin Eyuboğlu'nu heııı dc Enslıuiler çerçevesiııde odaklanan aydınlanma davasının geneJ çızgılerını tanınıa olanağını buluyoruz. Necatl Güngör Salutıjltiıı l'.\uboglu vc Köy Eııstîtüleri / Mchnut Baj.u.uı / ( tın *ıayıncw nin / SOOO'TI. Önce'günlük' vardı... Anılarda Görmek (Günlük: 1, 196567) Oktay Akbal / Can Yayınları/ 264 s. 10.000 TL. / Kod No: 021.348 ' ( Mln \ U . I \M1.\K1>\ (.()KMI k • I 1 k ALPAY KABACALI Oktay Akbal öykücüdür, ronıancıdır, köşe yazarıdır. llk yazıları 1942'ye, öykücülügü 1940'laıııı oıtasına değin uzanır. llk ronıanı Garipler Sokağı 1950'de yayımlanır. Günlük yazmava isc 1940 öncesındc, ortaokul sıralarında başlar. Olaylan, rastlantıları, düşüncelerını yıllar yılı küçük cep defterlerine not eder. Üüj Ekmeği romanını (1983) 1940 günlüklerinden yaıarlanarak yazmıstır. Şu sıra 1945 günlüklerinden yola çıkan bir yapıt üzerinde çalışmakıadır. Vatan gazetesindc köşe yazarlığına başladığı 1956'ya kadar düzenlı olarak tutar bu kısa günlüklcrı. Köşe yazılarının da bir çeşit günlük sayılabılcccğınc ınandığından, uzunc'a bir süre ara verir. Vatan Ankara'ya taşınınca yeniden döner günlüklerine. Yıl, 1965. Bu kez, Batılıların journal intime dediklcri özel günlükler yerine, yayımlanmak üzere kalemc alınnıış günlükler... Bunlar "Günlerde" üstbaşlığıyla Varlık dergisinde çıkmaya başlar ve ilgi görür. Günlüklerini derleyen ılk kitabı 1968'de Varlık Yayınları arasında yer alır: Günlerde. 1970'lcrde bunları da ıçıne alan iiç kııabı yayımlanır. Şıındı, bu kıtaplara gırmemıs parçalar da ekleyerek kronolojik bir sıra içerisinde yenidetı yayımlıyor günlüklerini. 196567 yıllarını kapsayan Anılarda Görmek şu günlerde çıktı. İ990'da Geçmişin Kuşları ve Ycryüzü Korkusıı başlıklarmı taşıyan iki cılt d.ıha çıkacak vc böylccc Akbal'ın 19651983 döncmi günlüklerinin tümii bir araya gelmiş olacak. Gunluk türü, 15. yüzyıla kadar uzanıyor. 15. yü/yılın ürünlcri arasında özclliklc ya/aıı bılınmeyen, Yüzyıl Savaşlaıı'mn son yıllanna iliskin bilgilerin yer aldığı Journal d'un Bourgeois de l'aris (Parisli Bir Kentsoylunun Günlüğü) jnılabilir. Fransız l'Estoilc'ın, Italyan Martin S.ı nudo'nun günlüklcrı, 16. yüzyıla tarıhlenen önemli ürünler arasında. İngili/ l'epys'in (17. yy) günlüklerı, türun en iyi örneklcrinden birı olarak amlıyor. 19. yüzyılda Vicıor Hu go'nun, 20. yüzyılda Andrc Gide, Julien Green, Katheri ne Manstield, Ramuz, Andrc Maurois gibi yazarların günlüklcri yankı uyandınyor. Iransız yazarlarının günlüklerini sık sık okuyor Oktay Akbal. Orasından burasından... Onun başucu kitapları ola rak nitclcnebilir bu yapıtlar. Eskiden bizde "ruzname" deniyordu günlüğe. "Jıırnal" ya da "hatıra defteri" diyenler de oldu. 1950'lcrin ortası na kadar yaygın bir tür değıldı. llkin Salâh Birsel'in Günlük'ü kitap olarak basıldı (1955), sonra Ataç'ın "güncc"leri gazetelerde, dergilerde yer aldı. Oktay Akbal da önce "günce" sözcüğünü yeğlemişti Ataç gibi. Ancak "günce", gazete karsılığı olarak di kullanılıyordu. Cîiderek Salâh Birsel'in önerdiği "günlük" sözcüğü tuttu, yaygınlaştı. Ve günlük, sevilen bir edebiyat türü oldu. Bugün belki Avrupa'da göıdüğü ilgıden fazlasını görüyor bizde. Okıay Akbal, "Bir yazarın günlük tutması gerektiğinc inanıyorum" diyor. "Günlük, bir tür olarak edebiyatın bir parçası olduğu kadar, yazarın kendi yapıllarını düsünürken, yazarken aldığı notlardır da. Eleştirmenler, günlüğünc bakarak bir yazarın kışılıgını ya da yazarlık niteliğini anlayabilirlcr. Bir yazarın sanat anlayışını, sanatçı tutumunu çozümlemekte yararlı ipucları verir günlükler. Baudelaire'in kitabının adı bile bu açıdan önemli: Türkçeye 'Çırılçıplak Kalbim' diyc cevrilebilir." Anılarda Görmek'i okumaya dilcdiğiniz saytasından başlayın. "Yaşamın anlamını bulgulamaya çalısan sürekli bir var olus hesaplasnıasının yapnıacıksız, sıcak ve açık yürekli ürünleri"yle karsılasacaksınız. Edebiyat dünyasmdan Türkiye'nin sorunlarına, Oktay Akbal'ın yaşanı ve dü>un ce scrüvenine kadar nıce aynntının tadına varacaksınız. Günlüklerini derledığı kıtaplarının adları bile, ).|. Rousseau'nun günlügüne aktaıdığı şu sö/ü bile Oktay Akbal'ın öykücülüğü, romancıhgı üzerine önemli ipujarı veriyor: "lyı görebildıklerim ancak anılarda canlandırdıklarım. Benim belleğim anılarda." Oktay Akbal için önce günlük vardı, bugün de var... ü 'Su yapıları' albümde Istanbul, cok cski dönenılerden bugünc su yapıları acısınılan ilginç ö/ellıkler taijiyan bir keııı. Rotııa, Bizans vc Osıııaıılı döncmlcrindc yapılan kcmerlcr. barajlar, su kanalları, sarnıclar, «,c>ııifUr, hanıanılar, su teıa/ıleıı vc varatılan nıimari pcyzajlar Batılı ge/ginlerin de ilgisini çckmi> vc gravüılerindc ycr alnııv 1838 39 yıllarıtıda fasıküllcr halinde yayııulanaıı "Beauties of Bosphorus" (Roğazıvi'nın Güzclliklcri) adlı kit.ıpta ycr alan William Henry Bartlctt'ın ve 1839'da basılan "Constantinople and the Scenery of the Scven Churches of Asia Minor" (Istanbul vc Anadolu'nun Yedi Kiliscsi'ndcn Manzaralar) adlı kiıapta yer alan Thomas Allom'un çizimlcri günümüzde dc önemli bırcr belgc ııitcliğinde. Bu kitaplarda bulunan "su vapılan" gravürlerinin tıpkı basıınları, İstanbul liüyükşchir Bclcdıycsı Su vc Kanalizasyon İdaıcsi (İSKİ) taıalından bir albümde topl.ııidı. IS00 adct basılan "19. Yüzyılda tstanbul Su Yapılarından Örnekler" adlı albüm, bugün tasıdıkları mınıarı vc anıtsal degerler acısından Istanbul'un kültürcl nıirası içınde öncmlı bir ycr tutan "su yapıları"ndan ılgınç örnekler ıçcnyı>r. Oktay Akbal ' lyı cıorebılriıklerım ancak anılarda canlandırdıklarım. Benım belleğım anılarda" dıyor C U M H U R I Y E T K İ T A P SAYI 2 S A YF A J5
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear