28 Eylül 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

www.iku.edu.tr BİLİM KÜLTÜR VE EĞİTİM Spor teknolojilerinde inovasyon ve dijital göstergeleri1 Son yüzyılda bilim ve teknolojideki hızlı gelişmeler, dünya düzenini rekabetin içine sürüklemiş ve bu rekabet insanların var olan kaynakların şekillerinin değiştirilmesi imkânlarının ve sistemlerinin geliştirilmesine ve kullanılmasına neden olmuştur. Teknolojiyi kullanmak bir ayrıcalık olmaktan çıkarak, zorunluluk haline gelmektedir. Yard. Doç. Dr. Volkan Ekin İstanbul Kültür Üniversitesi, Sanat ve Tasarım Fakültesi, İletişim Sanatları Bölümü [email protected] G ünümüzde gerçeklik imgesi ile sanallık imgesi sık tartışılan kavramlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Gerçeğin yansıması ya da “gerçekmiş” gibi yapılarak çeşitli uygulamaların gerçekleştirilmesi, çoğu alanda gözlemlenmektedir. Öyleyse gerçeğin göstergeleri ile “gerçekmiş” gibi aktarılan “şeylerin” göstergeleri farklı mıdır? Bu göstergelerin algılanmaları ve “gerçekmiş” gibi aktarılan dünyaların gerçek dünya göstergeleri ile bütünleşmesi, teknik olarak gözlemlenen bir olgudur. Bu bağlamda, yeni medya teknolojileri ile yaratılan sanal ortamlarda yaşanan deneyimler, oluşturulan sanal dünyalar gerçekgerçek olmayan karşıtlığını gözler önüne serse de, bu tür sanal dünyalar kimi alanlardaki uygulamalarla yaşamı da kolaylaştırmaktadır. Özellikle 1980’lerin sonlarından günümüze kadar yaşantımızda yoğun etkileri olan “dijitalleşme”; bir yandan yeni algılama biçimleri üretirken, aynı zamanda hem var olan, hem de türemekte ve evrilmekte olan söz konusu algılama biçimlerinin ifadesinde yeni olanaklar sunmaktadır. Beraberinde verilerini soyut bir alandan alan dijital ortam ve araçlar, referans çerçevelerimizle sınırlı olarak algıladığımız fiziksel gerçekliğin doğasını analiz etme, yorumlama, dönüştürme ve hatta yeni baştan kurabilme olanağı da sunmaktadır.1 Örneğin; “robot göz” ya da simülasyon uygulamaları aracılığıyla, teknolojik gelişmelerle yaratılan ve gerçeksanal sınırını çizen, kimi zaman da sınırı aşan ortamlar, “spor etkinlikleri” bağlamında her geçen gün sporcuların performansları ve teknik özellikleri ile ilgili göstergeler biçiminde sanal ortama aktarılmakta ve bu göstergeler anlamlandırıldıktan sonra, “gerçekte” nasıl bir iyileştirme ortamı yaratıldığı sorusunun yanıtı sorgulanmaya başlanmıştır. Bu iyileştirme çabalarında sanal gerçeklik ortamı; fiziksel gerçekliği yapay olarak yeniden üretmek ya da alternatif bir gerçeklik algısı yaratmak üzere, kullanıcıların duyularını, oluşturulan ortamla etkileştirerek yönlendiren bir dijital veri uzamıdır. Teknoloji çağının dijital verileri üzerine inşa edilen sanal gerçeklik ortamları, kendine özgü karakter ve sınırları olan yeni “gerçeklik”ler tanımlamayı olanaklı kılmaktadır. Gerçeklik kavramını, fiziksel gerçekliğin farklı algılanışlarının öznel yorumu olarak ele aldığımızda, var olan ve algılanan arasındaki ilişkinin oldukça esnek ve yoruma açık olduğu gözlemlenmektedir.2 Bu gerçeklik; teknoloji aracılığıyla elde edilen çeşitli verilerin analiz ve değerlendirmelerinde de kendini göstermektedir. Özellikle, spor kavramının endüstriyelleşmesi sürecinde sporun teknoloji kavramı ile oluşmaya başlayan organik bağı çerçevesi göz önüne alındığında, sporcuların ve takımların tümdengelimli yapılarının değerlendirilmesi sonrasında gerek görüldüğünde oluşan iyileştirilme ihtiyacı; bir başka deyişle yeniden üretimleri için teknoloji ve alt başlıkta da “sanal gerçeklik ortamları” başarıya giden yolda önem taşıyan araçlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sayede, özellikle insan faktörünün ve rekabetin bulunduğu spor ortamlarında teknolojinin, “oyuna” bu kadar dahil olması bile başlı başına bir tartışma konusu olmaktadır. Günümüzde, spor kulüpleri ve sporcular, içinde bulundukları rekabet ortamlarında daha başarılı olmak ve sürekliliği olan başarıları yakalayabilmek adına çeşitli teknolojik imkânlardan her geçen gün daha fazla yararlanma yollarını araştırmakta ve uygulama aşamasında cesur davranmaktan çekinmemektedirler. Teknoloji ve sanal dünya ilişkisi söz konusu olduğunda Baudrillard’a göre; teknolojiyle yönlendirilen bir dünya yoktur, onun yerine sanal bir dünya bulunmaktadır. Her şeyin sanal olarak yaşandığı, mesafelerin belirsizleştiği, gerçek ve düş arasındaki sınırların yok olduğu, herkesin aynı sanallığı yaşadığı simülakr bombardımanı altında bir dünya yaşanmaktadır ve bu dünyada teknoloji simülasyon ortamının kendisi olmaktadır.3 Öyle ki, son yüzyılda bilim ve teknolojideki hızlı gelişmeler, dünya düzenini rekabetin içine sürüklemiş ve bu rekabet insanların var olan kaynakların şekillerinin değiştirilmesi imkânlarının ve sistemlerinin geliştirilmesine ve kullanılmasına neden olmuştur. Teknolojiyi kullanmak bir ayrıcalık olmaktan çıkarak, zorunluluk haline gelmektedir. Özetle, sanal gerçeklik ve sanal dünya kavram ve uygulamalarının, hızla gelişim gösteren spor endüstrisine hizmet etmeye başladığı gözlemlenmektedir. Bu birliktelikte; göstergelerin, görsel algının, dijital göstergelerin ve simülasyonların, yeniden üretim ve gerçekliğin dönüşümünde sporcu ve takımların performanslarına olumlu etkileri üzerinde durulmaktadır. 20. yüzyılda göstergebilim alanında çalışmalar yapan Belçikalı göstergebilimci J. Marie Klinkenberg, son derece kısa bir sürede ortaya çıkan yeniliklerin ve eskiden gizemli sayılan tekniklerin geniş kitleler tarafından genelleştirilmesinin, göstergebilim alanındaki çalışmaları ve toplumsal söylemleri de kökten değiştirdiğini savunmaktadır. Klinkenberg’e göre; veriler görsele dönüştüğünde, kullanıcı tarafından algılanmaktadır. Bu durumda da süreklilikten yani analog yapıdan söz etmek gerekmektedir. Göstergebilimin nesnesi olan anlam ise süreklilikten doğmaktadır. Özetle anlamlandırmak, aynı zamanda süreklilik kazandırmaktır. Ancak, sürekli olanın (analog) daha sonrasında, iletişim kurmak ve iletebilmek için süreksizliğe (dijitale) dönüşmesi de dikkat çekicidir. Sonuçta, dijital ve analog arasındaki karşıtlıktan çok, bir tür tamamlama özelliği söz konusu olmaktadır.4 Birçok kaynaktan beslenen göstergebilimin önemi, teknolojik gelişmelerle birlikte her geçen gün artmakta ve buna bağlı olarak da çeşitli disiplinlerle ilişki kurmaktadır.5 1 Altıngül, O, Devecioğlu, S. (2011). “Spor Teknolojilerinde İnovasyon”,6.International Advanced Technologies Symposium (IATS’11),1618 May, 2011, Elazığ, Türkiye. 2, Dervişcemaloğlu, Bahar. “Temel Göstergebilim (Semiyotik) Kavramları Üzerine Bir İnceleme”, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İzmir. 3 Klinkenberg. J. Marie “Dijitalden Analoğa Gidip Gelmek”, Visualist2012, Uluslararası Görsel Kültür Kongresi – İletişimde, Sanatta ve Tasarımda Yeni Yaklaşımlar “Dijitalleşme”, 0709 Mart 2012, İstanbul, CİLT I, s. xvi. 4, Kuruüzümcü, Rıza. “Bir Dijital Ortam ve Sanat Formu Olarak Sanal Gerçeklik”, Sanat Dergisi, İstanbul. 5, Yengin, Deniz. (2012). “Yeni Medya ve Dokunmatik Toplum”, DERİN Yayınları, 1.Baskı, İstanbul. 6 Dervişcemaloğlu, Bahar.Göstergebilim.www. egeedebiyat.org.(01.10.2013). 7http://ekonomiturk.blogspot.com/2010/03/ inovasyonnedirinovasyonnedemek.html (01.10.2013). Bu disiplinler arasında yer alan ve 20. yy’ın son çeyreğinden itibaren hızlı gelişimi ile dikkat çeken spor endüstrisi; profesyonel bir süreç çerçevesinde göstergebilim aracılığıyla elde edilen göstergelerin değerlendirilmesini analiz, yeniden üretim ve performans geliştirme alanlarında kullanmaya başlamıştır. Günümüzde, sürekli gelişim felsefesi, etkilerini spor alanında da gösterirken, spor teknolojileri aracılığıyla elde edilen dijital göstergelerin önemi her geçen gün artarak önem kazanmaktadır. Yeni veya önemli ölçüde değiştirilmiş ürün (mal ya da hizmet) veya sürecin; yeni bir pazarlama yönetiminin; ya da iş uygulamalarında, işyeri organizasyonunda veya dış ilişkilerde yeni bir organizasyonel yönetimin uygulanması olarak tanımlanan 6 inovasyon kavramının son dönemde popülerleşmesi ise, küreselleşme ve gelişmekte olan ülke piyasalarının atılımıyla yakından ilgilidir. Yoğun rekabetin yaşandığı ortamlarda kurumlar; inovasyonlar yoluyla ürün ve hizmetlerini farklılaştırmaya ve girişimlerinin kârlılıklarını korumaya çalışmaktadırlar. Markalaşma ve marka değeri gibi kavramların ön plana çıkışı da benzer dinamiklerle açıklanmaktadır. 7 Günümüzde sporun; gelişen bilgi teknoloji ve gittikçe artan boş zaman kültürünün yanı sıra; görsel bir ürüne dönüşmesi ve insanların sağlıklı yaşam, zinde kalma gibi ihtiyaçlarının artması ile birlikte önemli bir mesafe kat ettiği gözlemlenmektedir. Kaynakça Şehir Hikayeleri Fotoğraf Sergisi Sanatçı: Çetin Özer Açılış: 15.00 19 KASIM 2014 10 ARALIK 2014 Gershwin Quartet Michel Gershwin Nathalia Raithel Juri Gilbo Kira Kraftzoff Keman Keman Viyola Viyolonsel Etiknlik biletleri Biletix tarafından satılmaktadır. Çağrı Merkezi: 0216 556 98 00 Oda Müziği Tarih: 25 Kasım 2014 Saat : 19.00 Oditoryum ve Sanat Merkezi Ataköy Yerleşkesi, 34156 Bakırköyİstanbul 0212 498 41 03 AKINGÜÇ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear