26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

GÜNDEM Üniversiteler, Siyaset ve YÖK Kıskacında ‘Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır!’ “Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır... Zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve bilimin gelişimini inkâr etmek olur... Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve bilimin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar.” Mustafa Kemal Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip’in sorusuna Mustafa Kemal’in yanıtı. Kaynak: İsmet Giritli, Kemalist Devrim ve İdeoloji, İ.Ü. Yayınları Cumhuriyet BİLİM VE TEKNOLOJİ Türkiye’nin Haftalık Bilim Haberleri ve Kültürü Dergisi Sayı: 1345 28 Aralık 2012 İMTİYAZ SAHİBİ Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç GENEL YAYIN YÖNETMENİ İbrahim Yıldız YAYIN YÖNETMENİ Orhan Bursalı SORUMLU MÜDÜR Miyase İlknur GÖRSEL YÖNETMEN Tüles Hasdemir “Sağlık” sayfası VKV Amerikan Hastanesi’nin, “Bilim Kültür ve Eğitim” sayfası İstanbul Kültür Üniversitesi’nin ve arka sayfa konuları ‘Atılım Üniversitesi’nin katkıları ile hazırlanmıştır. YAYIMLAYAN Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. İDARE MERKEZİ VE YAZIŞMA ADRESİ Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sokak No: 2 34382 Şişli İstanbul Tel: 0212 343 72 74 Faks: 0212 343 72 64 CBT 1345/ 2 28 Aralık 2012 CUMHURİYET REKLAM Tel: 0212.2519874/3437274 Yerel Süreli Yayın BASKI DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul YÖK’ün yeni üniversiteler tasarısı kıyasıya eleştiriliyor. Anayasa’da bile aykırı bir tasarıyı hazırlayarak tartışmaya açma cüreti gösterdikleri için, YÖK’çüleri cesaretlerinden dolayı tebrik mi etmek gerekir? Tasarı kıyasıya eleştiriliyor. Gençler de üniversiteler de, konunun asli taraflarından biri olarak, aydınlatma ve protesto eylemlerine hazırlanıyor. Türkiye Gençlik Birliği, göktaşından esinlenerek “YÖK’ taşı” adını verdiği taslağın geri çekilmesini istiyor. Üniversitelerde öğretim üyeleri dernekleri toplantılar düzenliyorlar.. Aslında, olaya bakarsak, “YÖK’taşı”nın bir parça ODTÜ’ye düştüğünü söylemek mümkün. Başbakan öğrenci protestoları ve polis baskınları sonrası esip gürledi, fırtınalar estirdi ülkemizin güzide üniversitesi ODTÜ üzerinde. Arkasından, YÖK’ün ODTÜ olayları hakkında soruşturma açtığı duyuruldu. Derken, iktidarın Gül ile birlikte tercih ettiği pek çok rektörün, kendilerinden beklenen görevi yerine getirerek, ODTÜ’ye cephe aldığına tanık olduk. Tabii beklenen başka bir olay daha gerçekleşti: Üniversitelerde öğretim üyeleri imza toplayarak ODTÜ’ye sahip çıktılar ve polis baskısını kınadılar. Bu eğilim yaygınlaşırsa, rektör beylerin nasıl açığa düşeceklerini düşlemek zor olmaz... Başbakan’ın söylemi acımasız: Öğretim üyelerine veryansın ediyor, ne biçim öğrenci yetiştiriyorsunuz diyor. Ama, 3500 polis gücüyle üniversiteye nasıl baskın yapar, sorusu açıklanmaya muhtaçtır. Ancak diktatörler böyle bir ordu ile dolaşırlar. Öğrenci protestosunu, ülkedeki büyük gericiErdoğan’cı dönüşümün bir sonucu olarak görseler iyi olur. Ne yani, iktidarınız altında büyük sahte davalarla insanları zindanlara tıkacaksınız, üniversitelerin başlarına adamlarınızı getireceksiniz, eğitimi din eksenine kaydırmak için herşeyi yapacaksınız, üniversitelere tüccar ve küresel deli gömleği giydirmeye kalkışacaksınız.. Orduyu neredeyse dağıtacaksınız, ülkede kendinize doğrudan bağlamadığınız tek kurum kalmayacak, başkanlık sistemini dayatacaksınız, basını büyük baskı altına alacaksınız, ileri demokrasi adı altında faşizmin sepetinde ne varsa alıp kullanmaya girişeceksiniz, 1000’e yakın genci parasız eğitim istiyoruz benzeri taleplerinden dolayı içeri tıkacaksınız... Ama size karşı hiç bir protesto olmayacak. Herkes susacak. Boyun eğecek. Kafasını size uzatacak kesmeniz için.. Başbakanın ODTÜ’ye esip gürlemesi ile YÖK tasarısı arasındaki bağlantıyı görelim. YÖK tasarısı, tam da, Başbakanın istediği ve büyük sessizlik diye nitelendirebileceğimiz bir üniversite durumu yaratmayı öngörüyor. Üni versitenin asli unsurları şüphesiz ki buna direnecektir. YÖK tasarısı üniversiteyi tamamen siyasi komuta altına almayı ve ayrıca tüccarlaştırmayı öngörüyor. YÖK, üniversiteden bilimi dışlıyor. Bilim olmadan teknoloji üretilebileceğini sanan bir düşünce.. Bunu ayrıca yazacağım. Ama YÖK ve iktidarın arzuladıkları bir üniversiteyi ülkemizde kabul ettirmeleri öyle kolay olmayacak. YÖK, Çetinsaya işbaşına geldikten sonra, GÖKTÜRK2 uydusunu gerçekleştiren ekibin büyük çoğunluğunu neden tasfiye etti? 500’e yakın insan ayrılmak durumunda bırakıldı. Yerlerine kimleri doldurduklarına karşı şeffaf bir açıklama var mı ortalıkta? Bir eski görevli, TÜBİTAK Uzay 10 yıl geriye gitti, bilgi birikimine sahip uzmanları attılar diyor. Ayrımcılık, kayırmacılık neden ve nereye kadar? Bu ülkede çalışmak için senin cemaatinden veya anlayışından mı olmak zorunda bu ülkenin güzide beyinleri? Konu üzerinde durmaya devam edeceğiz.. Yeni yıla girerken kötü şeylere bakıp karamsar mı olalım, yoksa bu işin böyle gitmeyeceğini düşünüp iyimser mi? Birçok kimse kötümser; herşey bitti mahvoldu düşüncesinde.. Bu tutumu okurlarla iletişimde, kitap imzalarında veya toplantılarda sürdürdüğümüz kısa söyleşilerde de görüyorum. Gazetedeki yazılarımda iktidarı ve uygulamalarını kıyasıya eleştirmeme rağmen, ilerisi için umudumu her zaman koruduğumu belirttiğim yazılarıma inanan ve bunları gelecek için umut kabul eden var, hayal gördüğümü ileri süren de. Şunu düşünürüm her zaman: Geçmiş bize çok şey söyler. Orada, yaşadığımız olayların, kişilerin benzerleri hep vardır, geçmiş öğreticidir.. Ama geleceği de düşünürüm. Geleceğe yön veren dinamiklerin, her şeye izin vermeyen yapısını. Toplumların tarih içinde akış yönünü. Bir mutlaklık taşımamasına rağmen, tarihin ve toplumların okunun ileri yönelişini. Ama ilerisi nedir, sorusunun içinin de öyle basitçe doldurulamayacağını bilerek.. Yeni yıla iyimser başlayacağız şüphesiz ki.. Mutlu yıllar diliyorum hepinize... Sevgi ve saygı.. KARAMSARLIK MI İYİMSERLİK Mİ?
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear