23 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Ege bölgesi üniversiteleri ARGE’ye koşuyor Ege Üniversitesi’nde düzenlenen 1. Ege ARGE ve Teknoloji Günleri (AreGE), 13 Aralık tarihleri arasında Elginkan Vakfı ve TÜBİTAK‘in destekleriyle gerçekleştirildi. İlginç konuşmalar, Ege üniversiteleri rektörlerinin vurgulamaları, bilim teknoloji ve ARGE’ye dayalı kalkınma, iş çevrelerinden ilginç saptamalar ve kapitalist sistemin yeni yıkıcı ve yenileştirici unsuru olarak Yeni Yeşil Düzen... Hepsinden bir parça... niversiteler ile toplumun farklı kesimlerini bir araya getirerek geleceğe dönük stratejik ortaklıklar için zemin hazırlamak ve ülkemizin geleceğinde üniversitelerin yerini ve katkılarını vurgulamak” amacını taşıyan AreGe’de ayrıca 5 kategoride ödüller de dağıtıldı, çeşitli kategorilerde 17 ödül verildi. Paralel olarak Proje Pazarı ve çeşitli benzer etkinlikler de yer aldı. Proje yarışmasında 48 proje arasında kazanan üç projeye ödül verildi. “Yeni Nesil Üniversite Kavramı” başlıklı Rektör Candeğer Yılmaz’ın yönettiği panelde Ali Rıza Kaylan, Cemil Arıkan, Hamit Serbest, Mehmet Tiryaki konuştu. “Basının Gözünde Üniversite ve Sanayi” başlıklı ve Ali Nail Kubalı‘nın yönettiği panelde ise Rüştü Bozkurt, İsmail Uğural, Orhan Bursalı konuştu. İzmir için İzmir Üniversiteleri Platformu’nda, 6 Ege üniversitesinin rektörleri konuştu: Candeğer Yılmaz (Ege), Mehmet Füzün (Dokuz Eylül), Mustafa Güden (İzmir Yüksek Tekno. Ens.), Atilla Sezgin (Ekonom Üni.) Murat Barkan (Yaşar Üni.) ve Seyfullah Çevik (Gediz Üni). Sosyo Ekonomik Rekabet ve Üniversiteler paneline, Reha Denemeç, Süleyman Alata, Halil Kulluk, Baha Kuban, Uğur Yüce katıldı. ARGE destekleri ve mekanizmaları konusunda Mustafa Kaplan, İsmail Doğan, Ömer Pak, Gökhan Karatoy, Hamit Serbest konuşmalar yaptı ve daha sonraki programda başarı öyküleri anlatıldı. Kongrede, İzmir İçin İzmirli Kurumlar üzerine konuşmalar yapıldı. Bilginin Korunması (Habip Asan, Sertaç Köksaldı, Şevket Ruacan, Ahmet İnam, Kaan Dericioğlu) ve 2010’lu yıllarda Bilim ve Teknoloji Öngörüsü (Refik Üreyen, Ali Akurgal, Rezzan Karaaslan, Yusuf Işık) panelleri yapıldı. Devlet bakanı Mehmet Aydın, bilim ve teknolojiye verdikleri önemin altını çizdi ve 2013’te ARGE harcamalarının %2’ye çıkartacaklarını söyledi. Yeni nesil üniversitelerin nitelikileri vurgulandı. Özellikle, üniversitelerin bu dönemde “bilgiden para kazanmak” zorunluluğunun altı çizildi. Bu demektir ki, özetle, bilgi ve teknoloji üreten üniversite! Aynı zamanda nitelikli hizmetleri ve katmadeğerleriyle, çevresine, ülkesine ve dünyaya katkı yaparak kazanç elde eden üniversite! Dünyada üniversitelerin önemli bir kısmı böyle yeniden yapılandırılıyor. Ege Üniversitesi üniversite sanayi işbirliği ve topluma yararlı olmak noktasında İzmir’de başı çeken etkinliklerin merkezi. Rektör Candeğer Yılmaz üniversitesinin öncü rolünü vurguladı. Daha önce bu konularda çeşitli etkinliklere imza atan Fazilet Vardar Sükan, aynı zamanda EBİLTEM başkanı, “bu etkinlikler kapsamında üniversite, sanayi, fikir ve yatırım olanaklarını bir araya getirebilecek bir çatı oluşturmayı hedeflediklerini” söyledi. Candeğer Yılmaz, Ege Üniversitesi’nin, ülkenin en iyi ilk beş üniversitesi içinde olduğunu, Hollanda Leiden üniversitesince yapılan araştırmaya göre, dünyanın en iyi 500 üniversitesi listesinde Türkiye’den giren 9 üniversite arasında olduğunu, 375 ikili anlaşma ve 75 ülke ile ikili protokol yaptıklarını, öğretim üyelerinin 32 patent aldıklarını belirtti. alanda çok başarılı olduğumuzu, ancak pratik hayata yönelik olarak öğrencilerin yeni bir anlayışla yetiştirilmeleri gerektiğini söyledi... Ve Gediz Üniversitesi’nde buna dikkat edeceklerini, Japonya’da öğrenci/araştırmacı oranının 1/3’den ½’ye yöneldiğini, öğrencileri proje çalışmalarına katacaklarını ve araştırmacı yönlerini geliştireceklerini, öğretim üyelerini kaliteli ama genç insanlardan seçtimlerini ve teşvikler koyduklarını belirtti. Mehmet Füzün, üniversitelerin kaliteyi hedeflemesinin, ARGE’ye önem vermelerinin, bilgi üretmelerinin artık şart olduğuna değindi ve Dokuz Eylül Üniversitesi üzerine bilgi verdi. REKABET İÇİN ÜNİVERSİTE Diğer ilginç panel Sosyo Ekonomik Rekabet İçin Üniversite başlığı altında ve Ankara milletvekili Reha Denemeç yönetiminde yapıldı. Halil Kulluk (İntekno), artık sadece “neden” diye sormadıklarını, iş üretebilmek için “neden olmasın” tutumunun önemini vurguladı ve Mevlana‘dan ve Mesnevi’sinden girişimci/ yenilikçilik örnekleri verdi! Baha Kuban, Çevre dostu teknolojilere ve düşüncelere dayandırdığı “Eko inovasyon modeli” başlıklı konuşmasında, kriz içinden yeşil teknoloji ve üretimlerin büyüyerek çıkabileceklerini, bunun “Green New Deal –Yeni Yeşil Düzen olacağını söyledi. Kuban’a göre, şirketlerin kârlılık oranları 40 yıldır düşüyor, sistemin kendi geleceği için kurulu düzeni restore etmek istediğini, restorasyonun yeşil olana öncelik verilerek yapılabileceğini ileri sürdü. Kırılma yaratacak teknolojilerin öncülüğüne, bu teknolojilerin de daha az enerji tüketenler olacağına değindi. DPT Daire Başkanlarından Süleyman Alata, 20012023 Stratejik planının ana hatları konusunda bilgi verdi ve hedefin dünyanın ilk 10 en büyük ekonomileri arasına girmek 9. Kalkınma Planı olduğunu söyledi. 20072013 dö“rekabetçi, bölgesel nemini kapsayan 9. Kalkınma Planını “rekabetçi, bölgesel gelişgelişmeye odaklı, meye odaklı, beşeri gelişmeyi dikbeşeri gelişmeyi kate alan, istihdam arttırıcı ve kadikkate alan, istihmu hizmetlerindeki hızı arttırma vizyonuna” sahip olduğunu söyledam arttırıcı ve kadi. Bunlar arasında gelirini daha mu hizmetlerindeki adil paylaşan, bilgi toplumuna döhızı arttırma vizyonüşen ve AB’ye tam üye olmaya hazır bir ülke vizyonu da var. nuna” sahip Bu amaçla, ARGE, araştırmacı sayısı, teknoloji transfer merkezleri, GSMH içinde ARGE oranları, teknoloji odaklı girişimci geliştirme ve destekleri, özel sektöre destek artışı gibi konularda hedeflerini açıkladı ve 7 yılda pek çok hedefi tutturduklarını vurguladı. Kalkınma Planında bilim ve teknoloji öncelikli alanları belirtti: Nanoteknoloji, Biyoteknoloji, Aşı ve antiserum başta olmak üzere yaşam kalitesinin yükseltilmesine yönelik sağlık araştırmaları, Yeni nesil nükleer teknolojiler ile hidrojen ve yakıt pili teknolojiler, yerli kaynakların katma değere dönüştürülmesini amaçlayan ArGe faaliyetleri, Bilgi ve iletişim teknolojileri, Savunma ve uzay teknolojileri.. Alata’nın gelişmelere ilişkin verdiği bilgileri başka bir yazı konusu yapacağız. Uğur Yüce (Enda Holding), bilgi toplumuna geçmenin önemini vurguladı; “Pazar var, para var, ürün fırsası var bunları değerlendirmeliyiz” dedi. 1980’lerde bugünkü gelişmeleri devlete anlatamadıklarını belirtti ve o dönemde söylediklerin dikkate alınsaydı bugün Türkiye bilişim alanında bir Hindistan olma fırsatını kaçırmayacaktı, dedi. Yüce, yenilikçilik ruhunun yaratıcılık ruhuyla birleştiğinde ARGE görevini yerine getirebileceğini, bu olgunun ana okuldan itibaren çocuklara eğitimle verilmesi gerektiğini söyledi. Yüce önemli bir noktaya daha dikkat çekti: Fen Liseleri çok önemliydi, ama kısa sürede onları yozlaştırdık.. Eğitimin kalitesinin iyi olması normal ama özel yetenekleri keşfetmek ve onlara yol açmak çok daha önemlidir. Start Up destekler boşa gitmez, onlar vergi ve istihdam olarak topluma döner, aykırı fikirlere önem vermeli.. (ob) “Ü REKTÖRLER ANLATIYOR Mustafa Güden, araştırma üniversitelerinin niteliklerini, Goteborg ve John Hopkins üniversitelerinden yola çıkarak anlattı. Araştırma üniversitelerinin sadece yüksek lisans ve doktora eğitimi vermeleri gerektiğine inandığını altını çizdi. Ülkemizde bunun örneği olmadığını, ilk başta doğru kurulan yüksek teknoloji enstitülerinin daha sonra lisans öğrencisi de aldıklarını bunu yanlış bulduğunu söyledi. Tekerleğin keşfini, en büyük buluş olarak nitelendirdi. Üniversitelerimizde araştırma için harcanan paraların topluma geri dönmediğini, bilginin üretime dönüşmediğini, bu durumun tipik bir azgelişmiş ülke niteliğini gösterdiğini belirtti! İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nün savunma sanayi projeleri içinde yer aldığını, Milgem, Ulusal Zırh Enstitüsü projeleri içinde bulunduklarını, İzmir’deki üniversiteler arasında çeşitli işbirlikleri yapılabileceğini söyledi. Enstitüde 3000 lisan öğrencisine karşılık, 300 yüksek lisans ve doktora öğrenci sayılarını arttıracaklarını belirtti. Atilla Sezgin, Ege’de 7 üniversitenin varlığına, Katip Çelebi ve Şifa Üniversitesi’nin de kurulmasıyla 9 üniversite olduğunu, ortak araştırmaların yapılması gerektiğini, bu amaçla insan ve alet olarak envanter çıkarma çalışmalarının başladığını, Ekonomi Üniversitesi’nin gelirlerinin yüzde 1’ini ARGE’ye harcama kararı aldıklarını bunu yüzde 2’ye çıkartabileceklerini vurguladı. “Üniversite ekonomiye katkı yaratıyor” dedi ve 2010’da, bu katkının, Ege’de okuyan öğrenciler dikkate alındığında 5 milyar TL’yi aştığını, GSYİH içinde İzmir’in payının 56 milyar TL olduğunu, bunun yüzde 9,5’unu İzmirli üniversitelerin yarattığını söyledi. Murat Barkan, Ege Üniversitesini “abla üniversite” olarak nitelendirdi ve Yaşar Üniversitesi hakkında bilgi verdi. İlginç bir konuşma yaptı ve dünyanın bugünkü üniversiter eğilimleri üzerine bir gelecek senaryosu çizdi. AB ülkelerinin nüfusunun yüzde 86’sının yüksek eğitimli olduğunu, ABD ve Kanada da benzer oranlara sahip bulunduğunu, dünyada öğrenci hareketliliğinin 100 milyar dolarlık bir ekonomi yarattığını, 3,4 4 milyon dolaşan öğrencinin, şimdi artık ABD yerine dünyanın başka bölgelerine ve talebin arzı belirlemeye yöneldiğini belirtti: “ABD kapılarını 11 Eylül olayından sonra kapatınca, yabancı öğrenci hacmi yüzde 20 daraldı, ayrıca beyin göçü bu ülkeden tersine dönmeye başladı.” Barkan, Türkiye’ye yansımaları konusundaki görüşlerini dile getirdi ve üniversite kuruluşlarının ülke çapında yaygınlaşmasıyla birlikte, İstanbul’da toplam 53 üniversiteden pek çok vakıf üniversitesinin öğrenci bulmakta zorlanacağını ve iflas edeceğini ileri sürdü. Ayrıca, 2017 yılından itibaren de ÖSYM’nin artık öğrenci seçmeyeceğini sadece yerleştirem işleriyle ilgileneceğini söyledi. Seyfullah Çevik, insanımızın girişimci özelliğini, Türki Cumhuriyetlerinde bulunduğu dönemde, öğrencilerin aynı zamanda tuğla fabrikası kurarak üretici ve tüccarlık yapmasında görerek yaşadığını belirtti. Hindistan’ın yazılım sektöründe nasıl bir numara olduğunu, üniversitelerimizin kendilerini sorgulaması gerektiğini, eğitimin ve temel bilimlerinin daha çok teorik öğrenimle yetindiğini, bu CBT 1238 / 15 10 Aralık 2010
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear