Catalog

GÜNDEM Yeni Yılda Enerji... "Manevi Mirasım Akıl ve Bilimdir!" "Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır... Zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve ilmin gelişimini inkâr etmek olur... Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar." Mustafa Kemal Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip’in sorusuna Mustafa Kemal’in yanıtı. Kaynak: İsmet Giritli, Kemalist Devrim ve İdeoloji, İÜ. Yayınları Cumhuriyet BİLİM VE TEKNOLOJİ Sayı: 1085 4 Ocak 2008 İMTİYAZ SAHİBİ Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk GENEL YAYIN YÖNETMENİ İbrahim Yıldız YAYIN YÖNETMENİ Orhan Bursalı SORUMLU MÜDÜR Güray Öz GÖRSEL YÖNETMEN Tüles Hasdemir YAYIMLAYAN Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. İDARE MERKEZİ VE YAZIŞMA ADRESİ Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sokak No:2 34382 Şişli İstanbul Tel: 0212.343 72 74 Faks: 0212. 343 72 64 CUMHURİYET REKLAM Tel: (0212) 251 98 74/ 343 72 74 Yerel Süreli Yayın BASKI İhlas Gazetecilik A.Ş. 29 Ekim Caddesi No: 23 Yenibosna İstanbul www.cumhuriyet.com.tr [email protected] CBT 1085/3 4 Ocak 2008 Yeni yılın ilk sayısı için güneş enerjisi konusunu seçtik. Nedeni: Enerjinin bu yıl bütün dünya ekonomileri için taşıdığı büyük önemin artacağı. Enerji dünya çapında bir kavga konusu. Hayatın, ulaşımın, ekonominin büyük ölçüde fosil enerji kaynaklarına ve buradan elde edilen elektrik enerjisine bağlı olarak sürmesi, petrolü ve doğal gazı dünya siyaset strateji ve taktiklerinin bir numaralı gündemine oturtmuş durumda. Ortadoğu savaşlarının kökeninde... Başından beri yazdığımız gibi Irak'ın işgalinde... İran'a karşı ABD'nin gündeminde... ABD'nin Suudi Arabistan için bile yeni ülke haritaları çizmesinde... ABDABRusya üçgenindeki yaklaşımlarda ve yeni oluşumlarda.. Çin'in stratejik bir ülke olarak dünya denklemi içinde yer almasında... Kafkaslar ve Türki Cumhuriyetlerindeki yeni güç dengelerinde... Hep enerji kaynakları, yolları var. Petrol ve doğalgaza bağımlılık önemli ölçülerde azaltılamadığı sürece, içinde yaşadığımız dünyadaki “enerji odaklı” siyasi ve askeri strateji ve taktik yaklaşımlar, savaşları da içerecek bir şekilde dünyanın kaderini çizmeye devam edecek denebilir... Şüphesiz, enerji bağımlısı Türkiye'nin kaderini de... *** Enerji konusunun diğer bir boyutu da su. Hem enerji kaynağı hem de yaşam kaynağı olarak. Dünyada nüfusun artmasına paralel olarak artan su tüketimi; su kaynaklarının kolay, bol, ucuz ve hovardaca kullanımı; su kaynaklarının hem yeraltı olarak hem de yerüstü havza olarak hızla tüketimi ve yokedilmesi; küresel ısınma nedeniyle su kaynakları üzerinde beliren büyük tehlike; suyu da küresel siyasal ve askeri stratejilerin, plan ve programların gündemine soktu. Türkiye Doğu yarısındaki zengin su kaynakları nedeniyle de, bu stratejiler içinde yerini almış bulunuyor! Hiç bir gücü, siyasetçilerce bugüne kadar doğru dürüst yönetilememiş Türkiye, suyunu da stratejik olarak yönetebilir mi? Su kaynakları da Türkiye için, uluslararası arenada ülkemiz aleyhine çalışacak yeni bir neden mi olacak? *** Su'yu başka bir gündeme bırakalım ve enerjiye dönelim: Enerjinin bir de ARGE boyutu var. Ve bilim insanlarının düşleri. Diyorlar ki: Güneş ışınlarının örneğin Türkiye kadar bir yeryüzü parçası üzerine düşen enerjisini “yakalayıp” kullanılabilecek hale getirebilirsek, bütün dünyanın enerji ihtiyacına çözüm üretiriz! Biliyorsunuz, güneş enerjisi çeşitli güneş hücresi teknikleriyle yakalanıp enerjiye çevriliyor. Ancak temel sorun, özellikle bu amaçla kullanılan en ileri teknoloji olan fotovoltaik piller, güneşi enerjiye çevirme kapasitesi açısından yeterli değil. Ama bakıyoruz, yıldan yıla verimliliğinde büyük artış sağlanmış. Bell Laboratuvarlarında ilk Fotovoltaik pil 1954'de tasarlandığında verimi yüzde 6 imiş. Temel araştırmalarla son 10 yılda bu verim yüzde 20'ye çıkartılmış. Bunlar ticari olarak piyasada. Fakat yeterli değildi ve geçen yıl verimi yüzde 42'lere çıkartan yeni bilimsel buluşlar yapıldı, ve bu yıl içinde yüzde 50 verimli fotovoltaik pillerin piyasaya çıkacağı haber veriliyor... maliyetler düşüyor, enerjide güneşin payı giderek artıyor! Yeni yılın son sayısındaki gündemde ne demiştik: Umudumuz bilimde, gelecek için en büyük umudu bilim sunuyor insanlığa! *** Olayın bizi ilgilendiren yönü, enerji bağımlısı bir ülke olarak, Güneş enerjisini ne kadar verimli kullandığımız, ne kadar ülkemizin temel politikalarından biri haline getirdiğimiz yönüdür! Hem temel bilimsel araştırma odağı olarak hem de Güneş enerjisini en yaygın olarak kullanmaya yönelik bir siyaset ve devlet politikası olarak... İkinisinde de zayıfız! Öncelikleri olmayan bir Türkiye'nin veya bir ülkenin, temel sorunlarından hiç birini çözebileceğini düşünemiyorum! Örneğin, Türkiye'nin bir bölgenin elektrik ihtiyaçlarının tamamının güneş (+rüzgâr!) enerjisiyle karşılamaya yönelik bir büyükörnek projeyi devlet, siyaset geliştirebilir, destekleyebilir! Bu yoldaki araştırmaları teşvik edebilir! Sanırım buna benzer bir proje dünyada çeşitli kentlerde sürdürülüyor! Üniversitelerimizde, TÜBİTAK enstitülerinde, devlette, güneş enerjisi konusunda hangi temel araştırmalar yapılıyor? Bunları dergimizde ayrıntılarıyla duyurmak isteriz. Pamukkale Üniversitesi’nde 8 projenin sürdürüldüğünü okuduk. Bunlardan biri de, bir evin tüm enerji ihtiyacının güneşten sağlanmasına yönelik. Kamuoyunun izlemesi için, yenilenebilir, alternatif enerjiler konusunda yapılan bilimsel araştırmaları dergimizde bundan böyle tanıtacağımızı duyuruyoruz... Yeni yıl hepimiz için mutlulukla, verimlilikle, sevinçle, kişiselkurumsal ve ülkesel başarılarla dolu olsun... Gelecek sayımızda buluşmak dileğiyle..