Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
HABERLER HUKUK POLİTİKASI Hayrettin Ökçesiz hayret@akdeniz.edu.tr Etik işte böyle kirleniyor. Harcamalarının hesabını veremeyen bir yönetim halkın, vergi yükümlüsünün, yurttaşın kendisini temsilen gönderdiği vekilinin sorduğu soruya böyle bir yanıtı, böyle bir deyişle uygun buluyorsa söyleyecek fazla bir şey kalmıyor. Etik, Minarenin Kılıfı mı? Bütün kavramlar hızla kirleniyordu. Birinciliği etik'e verdiler. Özdemir Asaf'ın renkler ve beyaz için söylediğini kavramlar için söylemeye kalktığımda etik'ten önde gidenini göremiyorum. Kavramlar hızla kirleniyor. Kavramlar niçin kirlenir? Kirlenmeyen bir kavram var mıdır? Kirlenmek nedir? “Ülkemiz başbakanlarının Türkiye'nin milli menfaatlerine müteallik dış temaslarını ulaşım ve konaklama maliyeti ile izah ve ifade etmenin büyük devlet vakarı ile bağdaşmayacağı aşikardır. Bu kabil gideri deklare etmenin ulusal etikle telifi mümkün görülmemiştir” Etik işte böyle kirleniyor. Harcamalarının hesabını veremeyen bir yönetim halkın, vergi yükümlüsünün, yurttaşın kendisini temsilen gönderdiği vekilinin sorduğu soruya böyle bir yanıtı, böyle bir deyişle uygun buluyorsa söyleyecek fazla bir şey kalmıyor. Ulusal etik… Bu ne demek? Milli Ahlak mı demek istemişti? Ama, o zaman niçin öyle demiyordu? Sözkonusu tümcede “milli ahlak” deyişinin yer alması tam da aksini gerektirecek bir sonucu mu düşündürebilirdi?: “Bu kabil gideri deklare etmenin milli ahlakla telifi mümkün görülmemiştir” (?!) … Oysa “ulusal etik” gibi doğru dürüst bir anlam alanı bulunmayan laflarla örneğin ABD'nin Irak'ta yapabildiğini bile yapabilirsiniz. Kimsenin yüzünü kızartmaz. Kimseyi yalancı da çıkartmaz. Ama “milli ahlak”la bu olmaz. Öte yandan Etik sihirli bir sözcük… Etik deyince akan sular duruyor. “Bu kabil gideri deklare etmenin ulusal etikle telifi mümkün görülmemiştir”: Çirkin bir söz. “Kiç” (kitsch) diyebileceğimiz bir kurgusu var. Söylemedikleri ile birlikte ürkütücü ve korkutucu, aba altında sopalı. Ama bir de bilgiç. Bir önceki tümcede büyük devlet vakarından söz ediyor. Neymiş büyük devlet olmak? Tüylerim ürperiyor… Büyük devlet hukuk devleti olmaktır! Hukuk devletinde ise her kuruşun hesabı verilir. 21.12.2007 tarihli Cumhuriyet Gazetesi'nin Ayşe Sayın imzasıyla beşinci sayfadan verdiği “ABD gezisinin maliyeti sır oldu” başlıklı bir haberden öğrendim “Ulusal Etik” diye bir kavram bulunduğunu. Onca etik arasında niçin bu da olmasındı ki! Çizmeden yukarı soru önergesi verenleri uyarırken ulusal etikle belki biraz mürekkep yalamış ve gizemli görünmenin etkileyeceği düşünülmüştü. Ama yine de bu siyasal bir kiç . “Etik” adına edilen arsızlığın, saygısızlığın haddi hesabı mı var? Etik kurullardan söz edelim bir örnekle: Bir zamanlar, bir yerde, bir etik kurul yönergesi hazırlama kurulu üyesi olarak görev almıştım. Kurul ilk ve son kez toplanmış olmak zorunda kaldı. Sevgili üyelerin bir kısmı ve ilgili idare, milli iradenin bile yapamayacağı bir şeyi, bu ünlü “etik” adına yapabilmeyi arzuluyordu. Biliyoruz ki, temel hakların ve hürriyetlerin özüne asla dokunulamaz. Sınırlanmaları gerektiğinde buna yalnızca millet yetkilidir. O bu yetkisini temsilcileri aracılığıyla kullanır. Temsilcilerinin bu tasarrufuna “yasa” denir. Hukuk Devleti'nin kilit taşı budur. Yasayla bile yapılamayacak bir şey bir etik kurul yönergesiyle nasıl yapabilir! Bu yönergeye göre davranacak müstakbel kurul üyelerinin mahkemelik olabileceğini söylediğimde ikinci bir kez toplantıya çağrılmadık. Bir başka yerde, alim bir şahıs diğer meslektaşının suratına davranışının “etik” olmadığını ilginç bir ses tonuyla çarpıyordu. Aslında ona “ahlaksız herif” demek istiyordu. Buna hem terbiyesi izin vermiyordu, hem de TCK'nın tehdidinden uzak durmaya çalışıyordu. Ülkemizde “Etik” gibi uluorta harcanan bir başka kavram daha var: “Hukuk”. Bazen etik niyetine de kullanılıyor. Ama tek başına “hukuk” olarak yeterince işe yarıyor. Geçenlerde yine bir kurulda yasayı çiğneyen bir yöneticinin ağzından idarenin yasayla değil, hukukla bağlı olduğunu öğrendim. Öğrenmenin gerçekten yaşı olmuyor! 2009, Dünya Astronomi Yılı B CBT 1085/10 4 Ocak 2008 irleşmiş Milletler'in 62. Genel Kurulu, 20 Aralık 2007 tarihli toplantısında 2009 yılını, Dünya Astronomi Yılı (DAY 2009) ilân etti. Uluslarası Astronomi Birliği (IAU)'nin bir girişimi olan Dünya Astronomi Yılı teklifi, Birleşmiş Milletler'e Galileo Galilei'nin ülkesi İtalya tarafından sunulmuştu. Türkiye de bu teklifi desteklemişti. 2009 Dünya Astronomi Yılı ile Galileo Galilei'nin gözyüzüne ilk kez teleskopla bakmasının 400. yıldönümünü kutluyoruz. Bu olay astronomide birçok şaşırtıcı keşfin yolunu açtı, bilimsel devrimi tetikleyip dünya görüşümüzü derinden etkiledi. Bugün, hem yeryüzünde hem de uzaydaki teleskoplarla, 24 saat boyunca tüm dalgaboylarında gözlemler yaparak evreni keşfetmeye devam ediyoruz. Uluslararası Astronomi Birliği Başkanı Catherine Cesarsky: “2009 Dünya Astronomi Yılı, bütün ülkelere, süregelen, heyecanlı bir bilimsel ve teknolojik devrimin parçası olma fırsatı veriyor” diyerek bu özel yılın anlamını ifade ediyor. Evrenin kökeninin aranışı, tüm Dünya vatandaşlarının paylaştığı bir miras. Astronomi bilimi, bu arayış içinde, binlerce senedir, değişik ülkelerden, farklı yaşlardan ve kültürlerden kadın ve erkeklerin birlikte çalışıp ürettikleri, barışçıl bir amaca hizmet eden küresel işbirliğini temsil ediyor. Bu bağlamda astronomi, aynı zamanda bilimin uluslararası işbirliğine nasıl bir katkıda bulunabileceğini gösteren klâsik bir örnek. İnsanlar astronominin ve temel bilimlerin günlük hayatımıza olan etkisini ve bilimsel bilginin nasıl daha eşitlikçi ve barışçıl bir topluma katkıda bulunacağının farkına varmalı. Tüm insanların, Evrendeki yerimizi gündüz ve gece gökyüzüne bakarak yeniden keşfetmesine ve kişisel merakla keşfi biraraya getirmesine yardımcı olmak DAY 2009'un vizyonunu oluşturuyor. DAY 2009, “Evren sizi bekliyor” çağrısıyla, özellikle gençler arasında dünya çapında bir ilgiyi canlandırmayı amaçlıyor. DAY 2009 aktiviteleri hem küresel hem bölgesel olarak gerçekleşecek. Her ülkede belirlenen ulusal odak noktaları, DAY 2009 aktivitelerini oluşturuyor ve yürütüyor. Bu noktalar, profesyonel ve amatör astronomlar, bilim merkezleri ve eğitimciler arasında işbirlikleri oluşturup, 2009 için hazırlanıyor. Türkiye'de bu işlevi Uluslararası Astronomi Birliği'nin (IAU) üyesi olanTürk Astronomi Derneği üstleniyor. Türkiye'de Dünya Astronomi Yılı aktivitelerini koordine edecek olan Türk Astronomi Derneği Başkanı ve Sabancı Üniversitesi öğretim üyesi M. Ali Alpar: “Sene boyunca, eğitime yönelik aktivitelere ağırlık vererek toplumu gökyüzüyle buluşturup, kaynaştırmayı istiyoruz. Bilimin, modern toplumun gereklerinin başında geldiği gerçeğinin farkında olarak, Türkiye'nin DAY 2009'un bir parçası olmasından gurur duyuyoruz.” dedi. 2009'un Dünya Astronomi Yılı olmasıyla ilgili teklif, 23 Temmuz 2003'de Sidney'de yapılan Uluslararası Astronomi Derneği Genel Kurulu'nda oybirliğiyle kabul edilmişti. UNESCO Genel Konferansı'nda, Italya'nın girişimiyle, 2009'un Dünya Astronomi Yılı olmasını öngören teklifin Birleşmiş Milletler'e sunulması benimsendi. 20 Aralık 2007 tarihli toplantısında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu teklifi olumlu değerlendirdi ve UNESCO'yu DAY 2009'un lider ajansı olarak belirledi. Dünyadaki DAY 2009 aktivitelerini oluşturacak ve yürütecek kuruluş ise Uluslararası Astronomi Birliği (IAU) oldu. DAY 2009, kişisel keşfin heyecanını, bilimsel metodun değerini, Evren ve bizim Evrendeki yerimiz hakkındaki temel bilgileri paylaşmanın keyfini aşılamayı amaçlıyor. Astronominin ilham ve heyecan veren keşifleri insanlığa birçok değerli kültür, bilim ve teknoloji kaynağı sunuyor. Bugüne kadar 93 ülke ve 14 organizasyon DAY 2009'un bir parçası olmak için başvurdu. DAY 2009'la ilgili daha fazla bilgi için http://www.astronomy2009.org ve Türkiye sayfası için http://www.astronomi2009.org adresini ziyaret edebilirsiniz. DAY2009 Tek Odak Noktası Türkiye M. Ali Alpar, Türk Astronomi Derneği Başkanı Tel: (216) 483 9708 Eposta: info@astronomi2009.org