01 Temmuz 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Deprem Tartışmaları AFET POLİTİKALARINDA YÜKSELEN PARADİGMA: SAKINIM Depremler ülkesi Türkiye’de tutumlar ve İstanbul tartışmaları Murat Balamir, ODTÜ on aylarda, İstanbul’da yapılacak yatırımlara ilişkin tartışmalar yoğunluk kazanmış, kentin asıl gündemi arka plana atılmış görünüyor. İstanbul, bilimin ve teknolojinin tarihte daha önce sahip olmadığı olanaklar ve bilgi birikimiyle, yakında karşılaşılacak şiddetli bir deprem tehlikesinin yeterli bir kesinlikle belirlenmiş olduğu bir megakenttir. Bu tehlike karşısında en iyimser varsayımlara dayalı kayıp tablosu bile, ülke bütünü için ürkütücü bir yıkım niteliğindedir. Bunun üst yönetimlerce önemsenmesi ve toplumun tüm kesimlerinin sorumluluk paylaşmaya çağrılıp eyleme itilmesi için özendirici yöntem ve güçlü uygulamalara yer verilmesi gerekir. Bu yüksek olasılıklı büyük tehlike karşısında neler yapılmakta olduğu, yalnız İstanbul ve Türkiye için değil, evrensel önemdedir. Öyle ki, bugün İstanbul, toplumların büyük tehlikeler öncesinde neler yapabildiklerinin incelenmesi açısından ender bulunabilecek bir toplumbilim araştırma ortamı sunmaktadır. Üstelik bu durum, uluslararası kuruluşlar, bilim ve üstyönetim çevrelerinde bir zihinsel değişimin yaşandığı bugünlerde ortaya çıkmaktadır. Yükselen paradigma, olası tehlikeler karşısında önceliği ‘aramakurtarma/ çadırbattaniye ve yara sarma’ gibi reaktif hazırlıklar yerine, risklerin savuşturulması aktif çabalarına, yani ‘sakınım’ (mitigation) çalışmalarına vermektedir. S Uluslararası kuruluşlar 1990’lı yıllarda başlayarak, doğal afetlere karşı özellikle ‘risk azaltma’, daha doğru bir terimle ‘sakınım’ önlemlerini sürdürülebilir kalkınmanın bir önkoşulu olarak tanımlamış, güçlü bir adanmışlık ve etkin bir küresel program geliştirme çabalarına girmişlerdir. İSTANBUL’DA ÇARPIŞAN ÜÇ KARŞIT TUTUM ULUSLARARASI ÖNCELİKLER DEĞİŞİYOR DEPREME KARŞI YENİ MEKANİZMALAR TÜRKİYE: SAKINIM YAKLAŞIMI YOK DÖRT TEMEL YETERSİZLİK İSTANBUL’DA BAŞLICA RİSK FAKTÖRLERİ dayalı risk, direnç kapasitesi tespitleri bulunuyor mu? ? Risk Bilgi Yönetimi: Ulusal bilgi sistemi var mı? Öğretim programları var mı? Araştırma merkezleri ve üniversiteler risk azaltmaya katkıda bulunuyor mu? Risk azaltmaya yönelik düzenli bilgilendirme kampanyaları var mı? ? Risk Yönetimi Uygulama Araçları: Risk azaltma ve çevre yönetimi araçları, finansal yöntemler var mı? Bu sorular, kalkınma sürecinin bugüne kadar fazla önem verilmemiş yönleri bulunduğuna işaret etmektedir. Bu yaklaşım, ülkebölgekent düzeylerinde önlemler almayı, kıt kaynakları sakınmayı ve dirençli bir toplumsal gelişmenin uygulama araçlarını geliştirmeyi hedefler. Yokohoma Stratejisi’nin (1994) belirlediği beş öncelikli hedefin dördü, risklerin önceden belirlenip azaltılması ile ilgilidir. Bunları yineleyen Hyogo Eylem Çerçevesi de (20052015) önümüzdeki on yılda önceliklerin: • ‘sakınım çabalarını gelişme programlarının ayrılmaz bir parçası durumuna getirmek’, • ‘bunlara her düzeydeki programlarda yer vermek’, • ‘toplumsal direnç sağlamak üzere, her düzeydeki kurum, işleyiş ve kapasiteleri güçlendirmek’ olduğunu belirlemiştir. Geliştirilen söylem, sakınım planlamasının kurumlaşması ve uygulanması için düzenli kaynak ayırmayı zorunlu görmekte, bu çabaların acil durum çalışmalarına göre daha verimli sonuçlar getirdiğini tartışmaktadır. Dirençlilik kültürünün her düzeyde yaygınlaşmasına önayak olmak, bu yöndeki gelişme göstergelerini tanımlamak, başarılı uygulamaları tanıtmak, paydaş ortaklıklarıyla sinerjiler yaratmak, Deklarasyon’un başlıca hedefleridir. Bu yaklaşıma uyum gösterenler, afetlere ilişkin yasa ve kurumlarını sakınım etkinliklerine yönlendirip, yeni mekanizmalar geliştirmede gecikmemişlerdir: Merkez Afet Yönetim Kurulu; özel sektör ve bireylerin sorumlulukları; tehlike haritaları 1/25 0002 500; bilgi iletişim platformu ? AB 2005 (ESPON Doğal Tehlike ler Risk Araştırması): Risklerin mekânsal değerlendirmesi; Sakınım planlamasının tüm AB programlarına entegrasyonu, 20072013 dönemi ulusal programlarında yer alması TÜRKİYE: SAKINIM YAKLAŞIMI YOK Türkiye’de ise, 1999 deneyimlerinden sonra tehlikelere karşı önlemler alınması anlaşıldı, ancak kapsamlı bir sakınım yaklaşımı geliştirilemedi. ‘Deprem sigortası’ ve ‘yapı denetimi’ gibi düzenlemeler, bir sakınım kültürü yaratmak şöyle dursun, sorunlar ve karşıt eğilimler yaratılmasına yol açtı. Ulusal Deprem Konseyi’nin (2002) uyarılarına karşın, büyük risk havuzları oluşturan kentler için öngörülebilen, yalnızca 5272 sayılı Belediye Kanunu (2005) 53. maddesinde, terim ve vurguları yanlış, içeriği belirsiz bir düzenleme oldu. Bu hükmün düzeltilip içeriğinin doldurulması kapsamlı bir çalışmayı beklemektedir. Öte yandan, ‘Afetler Kanunu Tasarısı Taslağı’ (2006), geleneksel yaklaşımla yalnızca ‘yara sarma’ etkinliklerini düzenlemekte, yeni paradigmadan nasibini hiç alamadığı gibi, Deprem Şurası sonuçlarını da göz ardı etmektedir. Oysa Şura’yı düzenleyen, uluslararası toplantılara katılan, sorumluluklar üstlenen ve herhalde protokollere imza koyan aynı Bakanlık’tır. YENİ MEKANİZMALAR ? ABD Sakınım Yasası 2000: Sakınım Planlaması ve Fonu; KamuÖzel Kesim Ortaklıkları; Bütünleştirilmiş Tehlike Haritaları; MaliyetEtkin Sakınım Yöntemleri; Güvenli Arazi Planlaması ve Yapılaşma; Sakınım Planı Kılavuzları; Yerel Topluluk Sakınım Planları; Öncelikli Tesis ve Kuruluşlar ? Yeni Zelanda 2002 (Sivil Savunma Yasası): Risk yönetimi; risk belirleme, ölçme ve iletişimi; maliyetetkin risk azaltma yöntemleri; yerel topluluklara etkin roller; süreç değerlendirme ? Güney Afrika 2002 (Afetler Yasa sı): Yerel ve merkezi yönetim ortak kurulları, afet etkilerini önleyen ‘Ulusal Afet Yönetimi Çerçevesi’ ? Avusturalya 2002 (COAG Raporu): Sakınım programına 45 milyon $; beş yıllık reform paketi ? İngiltere 2004 (Sivil Sakınım Yasası): Her düzeyde afet olasılıklarına karşı direnç geliştirme, risk azaltma ve yerel toplulukları güçlendirme ? Kanada 2004 (Kamu Güvenliği ve Risk Önleme Projeleri Geliştirme Progra mı, PSEPC): Kademeli sorumluluklar; zarar karşılamada paylaşım yöntemi; Risk azaltmayı özendirme; Büyük sakınım projeleri ? Yunanistan 2003 (Sivil Korunma Yasası 3013): Bakanlıklararası koordinasyon Müsteşarlığı; Sektörel planlarda riskler; Kentsel tehlike haritaları; Risk azaltma etkinlikleri bütçesi; Ulusal risk haritası ? Japonya 1961 (Afet Önleme Temel Yasası): Yıllık bütçenin %5’i risk azaltmaya ayrılmakta; Afet Yönetimi Devlet Bakanı; ÖNCELİKLER DEĞİŞİYOR Uluslararası kuruluşlar 1990’lı yıllarda başlayarak, doğal afetlere karşı özellikle ‘risk azaltma’, daha doğru bir terimle ‘sakınım’ önlemlerini sürdürülebilir kalkınmanın bir önkoşulu olarak tanımlamış, güçlü bir adanmışlık ve etkin bir küresel program geliştirme çabalarına girmişlerdir. (1) Kobe (2005) Konferansı’na katılan ülkelere yöneltilen sorular, hedeflenenleri yeterince açıklamaktadır: (2) ? Siyasal ve Kurumsal Adanmışlık: Risk azaltmaya özgü bir politika/strateji/yasa var mı? Su kaynakları, arazi kullanımı, sağlık, çevre, eğitim, planlama ve finans konularından sorumlu bakanlıkların koordinasyonunu sağlayan bir organ var mı? Risk azaltma için ayrı bütçe var mı? Bu etkinliklere STK, özel kesim, üniversiteler, medya katılıyor mu? Sektörel gelişme planlarında risk azaltma yöntemleri yer alıyor mu? ? Risk Tanımlama: Ulusal tehlike haritaları var mı? Nasıl kullanılıyor? Bunlara İSTANBUL’DA YAPILANLAR VE YAPILAMAYANLAR Ülkenin en büyük risk havuzu olan İstanbul’da yürütülen etkinlikler, bugün çok sayıda yanlışa boğuldu. Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlatılan, tehlike ve olası kayıpları belirleyen JICA çalışması ve izleyen ‘İstanbul Deprem Master Planı’ (İDMP), ‘Kentsel Sakınım Planı’nın neleri kapsaması gerektiğini belirledi. Bu iki çalışma, eksikleri de olsa, kapsamlı ve öncü girişimlerdir. Büyükşehir yönetiminin burada göstermiş olduğu gayretler küçümsenemez. Ne var ki, çalışmalar bir yol haritası ile sonuçlandırılmamış, konu büyük ölçüde sahipsiz bırakılmıştır. Acil durum hazırlıklarının yapılmasından Valilik sorumludur. Ancak asıl hedef, olası kayıpları katlanılabilir düzeylere çekmek, acil durum hazırlıkları ile ‘sakınım’ çalışmalarını birlikte ele almaktır. Sakınım çabalarının kurumsal sorumluluğu kimdedir? Bu güncel boşluk bü 996/18 22 Nisan 2006
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear