01 Temmuz 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Bilim ve Düşünce Tarihi AylakBilgi Düşünüşte en mükemmel örnekler nerede ise oradan yararlanacağız. lsefe, e F , m i l i B ve S a n a t Dergisi n HAYAT’ta Seçmeler adır Osman Bah m Hazırlayan: l.co ai tm o h an@ bahadirosm Tahir M. Ceylan Ortaeğitimde edebiyat Hasan Âli (Yücel) K ültürle medeniyetin tamamıyla ayrı şeyler zannedildiği zaman, liselerde Türk edebiyatı tarihi öğretilmekle yetinilirdi. Milli olan kültürle uluslararası medeniyet arasında en derin ilişkiler bulunduğu anlaşıldıktan sonra, bu esasın değişeceği kesindi. İnsan, kişisel hayatında bile kendini tanımak için başkalarını tanımak zorundayken bu ihtiyacı fikir sahasında hissetmemeye imkân olamazdı. Yüz yıldan beri medeniyet değiştiren bir millet olduğumuzu söylemeye lüzum var mı? Yeni dahil olduğumuz büyük zümreyi teknikte taklit edebilmek için dahi, onu doğuran hayati sebepleri, doğumunda etkili olan irfanı Hasan Âli Yücel bilmek zorunlu değil midir? Bütün bu hayat safhalarını en iyi gösterecek vasıta ise şüphesiz edebiyattır. kitleye rehberlik eden eserlerden nasıl habersiz kalabiliriz? Her alanda Avrupa’ya üst olmaya çalışan Amerikalının duyarlılıklarını ve meraklarını bilmeyelim mi? MEDENİYET BİR DÜŞÜNÜŞ VE DUYUŞ SİSTEMİDİR Şu halde gençliğimiz, uymak zorunda bulunduğu Batı hayatına, gene o hayatın ifadesi Kötüler kendine iyi bakar, çünkü bugünün hızlı dünyasında insanın boş zamanı azdır, bu az zamanı insanın, başkalarının hayrına ya da kendine ayırması tercih meselesidir. İyiysen zamanının bir kısmını başkasına, kötüysen kendine ayırırsın. Tüm zamanı kendine ayırırsan, zamanını başkasına ayırana göre tabii ki daha başarılı, daha sağlıklı olursun. Kötü, benciliğinden ötürü kendini gün gün geliştirir; sistem başarıya göre seçim yaptığından gitgide bütün yönetim kademelerine kötülüğü, bencilliği ve zekâyı sentez edenler yerleşir. Tabii ki sonunda onları yerinden ancak daha bencil, daha kötü ve daha zeki olanlar edebilir. Bu böyle ilerler ve günün birinde, bütün yönetim kademelerine dahi katiller yerleşir. Böylece kötülerle benciller zenginleşirken, iyiler ve fedakârlar fakirleşir, kötülerin çocukları daha iyi eğitim alır, daha özgüvenli olur, onlar babalarından daha üst kademelere tırmanır ve sonuçta insan kötüye doğru evrimleşir. Biz beynimizle kötülük yaparız, ama aslında beynimizin kendisi kötü değildir. Ya da biz beynimizle yalan söyleriz ama beynimiz yalan söylemez. Çocuklar mesela belli bir yaşa kadar yalan söyleyemez, ne zaman ki yedi yaşında toplumu öğrenir, o zaman yalanı becerirler. Yani beynimizi yalana toplum iter, yanlış örgütlenmiş olan beyin değil, toplumdur. Kötüler Başarılıdır İNSAN KALMAYACAK MI? İddiam şudur: Bir süre sonra hiç iyi insan kalmayacak, iyilik yeryüzünde komik bir şey olacaktır. İlginç olan nokta odur ki, insanın kötülüğünü ortaya çıkarmak için ondan daha kötü insan olmaya gerek vardır. Yani kötü suçluyla, ancak daha kötü polis, savcı ve hâkim başa çıkabilir. Halbuki ceza, caydırıcı olduğunda anlamlı olur; suçluları kötülükten caydırmak için onları yargılayanların kötülükten caymaması gerekir! Gelecek iyileri kabul etmeyecektir. Halbuki iyinin ve kötünün ortaklığı taşlar ve likenler ya da mantarlar ve algler gibidir. Bundan 187 yıl önce taşlar ve üzerindeki likenlere bakıp Dr. Hornschuch, "İnorganik taşlar, organik bitkilere evrimleşiyor" demişti. Halbuki olan biten kayada mantarın asit salgılayıp ortaya çıkardığı mineralleri, alglerin besine çevirmesi ve likenlerin ondan beslenmesiydi. Hiçbir şey iyi ya da kötü değildir, önemli olan işleyebilen ortaklıklar kurabilmektir. Bugün kötüiyi ortaklığının iyi bacağı yok oldu. Bir rahip ancak kötü olduğunda "iyi" rahip olabiliyorsa, bir politikacı ancak daha anlaşılmaz yalanlar söylediğinde yani kötülüğünü organize ettiğinde daha başarılı olabiliyorsa ve bugün genç kızlar evlenmek için temiz yüzlü iyileri değil, her türlü şeytanlığı düşünen kötüleri istiyorsa, iyilerin artık mücadele etmemesi lazımdır, onlar ortaklıktan çekilmişlerdir. Nasıl tabiatta su ve buz kütleleri arasında bir denge vardır ve kıştan çıkarken buzlar ısı çekerek suya, kışa girerken de sular ısı vererek buza dönüşür ve dünyanın sıcaklığını "subnivian" noktada sıfır derecede tutmaya uğraşırlarsa, aslında yeryüzünde sürdürülebilir bir ilerleme için kötülük arttığında iyiliğe, iyilik arttığında da kötülüğe muhtaçlık vardır. ANATOLE FRANCE’I OKUMADAN BİLİMİN DEĞERİNİ ANLAMAK ZORDUR Tanzimat’a kadar maalesef beşeri ve uluslararası eser verememiş olan, hatta bazı kısımlarında milli sayılması bile mümkün olmayan doğu taklidi edebiyatımız bize ancak hazırladığı tepkileri anlatmak bakımından kıymetlidir. Gösterdiği hayat dünündür. Bugünle ilişkisi yoktur. Halbuki edebiyat eğitimi değil dünü, sadece bugünü bile tanıtmakla yetinemez. O, yarını da yaratacak olan idealleri telkin edebilmelidir. Müstehase olmuş (fosilleşmiş) bir vaziyette bulunan ve böyle olması da pek doğal olan eski edebiyatımızdan "yarın"ı duymak abes içinde abestir. Bugünün gençliğe verilecek ideal numunesi o halde nerede? Mesela, Henri Poincare’den daha açık, daha Batıcı bir şekilde bugünün bilimini gösteren Anatole France okunmadan bilimin değerini anlamak ne kadar güçtür. Şeytan biçimindeki zekâ ile âlim biçimindeki insan merak ve ihtirasının mücadelesini ve ilişkisini görmek için Faust’u bilmemeli midir? Yanıbaşımızda baş döndürücü değişiklikler yapmış 100 milyonluk bir olan batı kültürünü hazmetmek suretiyle dahil olacaktır. "İç bâde, güzel sev, var ise aklın ve bilincin" nasihatini almış ve sefahat fıçısına dalmış bir insan, milli ve insani eserler veren kutsal çabadan ebediyen mahrum kalacaktır. Arkasına aldığı insanları selamete çıkarmak üzereyken bunların tarz ve taarruzuna (saldırısına) uğramış bir "rehber"in göğsünü yarıp kalbini bir meşale gibi üzerine fırlatmasındaki kudreti duymuş bir gençle: "Gubaraludedir mir’atı âlem gerdi hayretle Görünmez sureti ümmid baktım hayli dikkatle" (Tozlu topraklıdır âlemin görünüşü hayret verici bir şekilde, Görünmez ümit yolu hayli dikkatle baktığım hâlde. o.b.) beyitini diline dolamış bir genç arasındaki fark, bütün bu meseleyi çözmeye yarayacak en canlı bir delildir sanırım. Medeniyet bir düşünüş ve duyuş sistemi olduğuna göre, duyuş ve düşünüşte en mükemmel örnekler nerede ise oradan yararlanacağız. Ortaeğitimde edebiyat, artık bu hedefe doğru gitmelidir ve böyle olmasında da en terbiyevi ve hayati zorunluluklar vardır. Hayat, Sayı 138, Eylül 1929, Cilt 6, s.2, Ankara. 987/17 18 Şubat 2006 İYİLERE TAHAMMÜLSÜZLÜK Ama iyiliğe artık, kötülerin arasında bir dolgu malzemesi olarak bile tahammül edilemiyor, şu tavuklar mesela, ortaya çıkan kötü bir gribi, daha büyük kötülük yaparak durdurabiliyoruz. "Tavuklara acıyın" demek hainlik neredeyse. Her tehlikeye, kötülüğü arttırarak mı cevap vereceğiz. Bilin ama, her yeni kötülük, onu seyreden çocuklarınızın biraz daha kötü olarak büyümesine neden oluyor. Tek umudum kötülüğün, herkesin kötü olduğu yerde boğulması, çünkü atom fiziğinde, çekici "güçlü çekirdek kuvveti"nin olmadığı yerde protonların arasındaki itici "elektriksel kuvvet" nedeniyle, çekirdeğin dağılacak olması gibi, ortada sömürülecek iyi kalmadığı zaman kötüler birbirinden kopar, herkesin bencil olduğu yerde sorun çıkar, halbuki nasıl iki protonun arasına bir nötron girdiğinde "güçlü çekirdek kuvvet" devreye girerek "elektriksel kuvvet"i dengeler, protonların pozitif yüklerle birbirini itip, çekirdeğin dağılmasını önlerse, iyiler de, sadece kötülerin daha uzun süre dağılmadan varolmasına hizmet etmek için, kötüler tarafından desteklenerek yaşamlarını sürdürürler. İyiler bugün, kötülerin fantezisi olarak yaşamdadır. Kötülerin yalnız kaldığında bir iyiye sarılması boşuna değildir. Dikkat ederseniz kendi başına bir iyiye rastlamıyoruz artık, en iyiler ya bir kötünün karısı, kocası ya da bir patronun yardımcısı. Tek başına iyi olmak, yaşamak için imkânsız olmaktan başka, hakkıyla bir kötü bulmak için kullanılmaya başlandı. Bu yüzden iyiler, kötülerden medet uman tavırlarını sindirerek, bir taştan bir likenin evrimleşmesi kadar imkânsız bir şeyi başardı ve bir iyiden bir ikiyüzlü evrimleşti. Sonraki adım iki değil, çok yüzlü bir maskaralık. [email protected]
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear