Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Bağımlıiık GönüldenBMime SevgiSizLi Ayşe ve Barihsan Ahmet Inam Sigara bağımlılığına karş bagışıklık terapisi ve aşı Stockholm'deki Karolinska Enstitüsü'nde sigara bağımlılığına karşı blr bagışıklık terapisi geliştiren bilim adamları, sigara bağımlılığının gelecekte aşıyla ortadan kaldmlabileceğini söylediler. S igaranın insan sağlığına verdiği zararlar çok büyük. Başta akciğer kanseri olmak üzere birçok ölümcül hastalığın gelişmesinde sigara en büyük etken olarak biliniyor. Araştırmalar dünya genelinde birinci ölüm nedeninin sigara içimi olduğunu göstermiştir. Dünyada her on kişiden biri sigaranın verdiği zararlar yüzünden yaşamını yitirmekte. Günümüzde yaklaşık olarak 5 milyon kişi sigara yüzünden ölmekte ve tahminlere göre bu rakam önümüzdeki 20 yıl ne'daki (12.5.05) açıklamasına göre, nikotin bağımlılığını önleyen antikor farelerde etkili. Nikotine alışık olmayan farelere bu uyuşturucu madde aşılandığında, deli gibi koşturmaya başlıyorlar, fakat antikor onları yeniden rahatlatıyor diyor uzman. Nikotin artık beyne ulaşmadığından fare uyuşturucunun etkisini hissetmiyor. Nikotin molekülünün, çok küçük olması nedeniyle bilim adamları özel bir taktik uygulayarak, nikotin molekülünü daha büyük bir moleküle iliştirilmesine izin veren bir teknik geliştiriyorlar. Bu şekilde büyüyen nikotin molekülü bagışıklık sistemini harekete geçirerek antikor üretmesini sağlıyor. Nikotin bundan sonra kana karıştığında, antikorlar, nikotinin kan/beyin engelini aşmasını önlüyorlar ve uyuşturucu madde bedene zarar vermeden idrarla dışarı atılıyor. Ahmet İnam Ayşe'yi tanıyalı kaç yıl oldu? Unuttum. Küçük şişmanca bif kızdı galiba. Koca koca çantalar taşır, okuluna koşturur dururdu. Duraklarda beklerdi. Yalnız, yapayalnız. Ipince dudaklarının aşağıya doğru bir kıvnmı vardı: Yalnızlık çekiminden kıvrılmtştı. Sevgi çeker. Yalnızlık da. Ayşe bu iki çekim arasında kalmıştı. Anası, babası tutkulu akademisyenlerdi. Evde sürekli okunuyor, çalışılıyordu. Ayşe'ye akması gereken sevgi enerjisi, kitaplara, kâğıtlara, saatler süren akademik tartışmalara boşalıyordu. Ayşe'nin ceylan gözleri sıcak birgülümsemeyi özlüyordu. Olağan dünyanın insanları itici geliyordu ona: Bebekliğinden beri çevresinde konuşulan anlaşılmaz sözlerin büyüsüne benzer büyüyü yaşatabilecek insanlar ilgisini çekiyordu. Yalnızdı. Sayısız okul değiştirdi. Öğrencilerle, öğretmenleriyle tartıştı, kavga etti. Onu hırpalayanlardan kaçtı. Kapıda ona gülümseyen bir delikanlının olduğu okula kaydını yaptırdı. Ayşe nereye, hangi okula, hangi kente, hangi kuruma gitse orada ona gülümseyen biri vardır! Düşünceler, idealler, tasarılar değil de, hırpalamayacak, kırmayacak, sevecek, okşayıcı sevgilileryönlendirdi onu. Ayşe İngiltere'ye gitmiş dediler, Orford'a. Biryüz düşündüm hemen: Kapıda, Ayşe'nin gülümsediği. Elini tutuyor ve sınıfa giriyordu. içinin yıldınmlan, boraları, tufanları:Ayşedurulmadı. Ölünceyedekdurulmayacak. Sevecek. Güvenecek. Güvenemeyecek. Yıkılacak. Itecek. itilecek. Arayacak. Aranacak. Bulamayacak. Sığınacak. Sıkılacak. Sevgi arayışı, sevgi yokluğundan kaynaklanan ürpertili araştırma, içindeki sonsuz boşluktan gelen "sevgisiz'lik vardı onda. 0 'sevgisiz'liği yaşıyordu, 'sevgisizli'ydi. Sakın yanlış anlaşılmasın: Sevgi doluydu: Sevmeye çalışıyordu, sevdi mi deli gibi seviyordu. Sevgisinin ardında 'boşluk'vardı. Sevgisiz'lik. Hiçbirşey bu boşluğu kapatamıyordu. içindeki bu sonsuz boşluğu kapatabilmek için sonsuz sevmesi gerekiyordu. Dünya buna izin vermiyordu. Ayşe acılı, Ayşe kırgındı. Kaç yıl oldu, bilmiyorum. Bir öğrencimin ısrarıyla, Beyoğlu'nda o zamanlaryeni açılan bir barda oturmak zorunda kaldım. Gözlem için bulunmaz bir ortamdı. Belleğimde hâlâ sıcak durur, o gece. Uzakta, masalardan birinde gülüşen üç kızla birlikte, ak saçlı, gözlüklü, geniş alnını bütünleyen iri burnu, kocaman ağzında eksik etmediği acılı gülümsemesinin arkasından konuşup duran biri dikkatimi çekti. Kim olduğunu sordum. Öğrencim, "Barihsan" dedi. "Japon galiba" dedim. Güldü. "Barlara gittiği için bu adı takmışlar ona. Barlhsan. Ihsan Çevikoğlu. Dünya çapında büyük bir matematikçi olduğunu söylüyorlar. Taşra üniversitelerinden birinde profesörmüş. Tanımanız gerekmez miydi?" "Tanımıyorum" dedim. Şaşırdım. Sahtekânn biri de olabilirdi. Kalktım yerimden, masasına oturdum. Sıcak karşıladı. Çok uzun konuştuk o gün. Kızlar sıkılıp, kalktılar masadan. Giderlerken onlara göz kırptı, "her zamanki gibi" dedi, "bekliyorum!" "Onlarla, topolojininzorproblemlerinden biriniçalışacaksınızgaliba" dedim. Güldü. "Evet, nicedir çalıştığım bir teorem. Cinsellik diyorlar. Epey ilerledim. Bu konuda önemli bir teorem kanıtladım. Yayınlatacağım. Görür ve şaşarsınız!" Taradığım indeksler ve dergilerde Barihsan'ın gerçekten, akademik ölçülere göre çok önemli biri olduğunu gördüm. Kıyıda kalmayı seçmişti. Akademik merdivenleri çok hızlı çıkmış, Almanya, İngiltere, Amerika, Japonya'da çalışmıştı. Otuzlu yaşlarında profesör olmuş, tenhâ bir üniversiteye kapağı atmıştı. istanbul'da oturuyor, hattada iki gün uçakla okula gidip derslerini verip dönüyordu. istanbul'da yalnız yaşıyordu. Sabah uyanır uyanmaz üç saatlik uzun koşusuna başlıyor, Sarıyer tepelerinde koşup duruyordu. Öğleden sonrası onunda düşünme okuma zamanıydı. Geceleri barlara iniyor, oluşturduğu gizemli çevresiyle onu merak edenleri büyülemeye çalışıyordu. Sıra dışı biriydi. Kesin net düşünüyor, düşüncelerinden ödün vermiyordu. Tartışmıyordu. Çok güzel dinliyordu ama; ilgiyle, saygılı, mütebessüm. Konunun can alıcı noktalarını yakalayabiliyor, ilginç sorular soruyordu. Duygu dünyasını merak etmiştim. Sır vermiyordu. Arada biryazışıyorduk kendisiyle. Kümeler Kuramı'yla ilgili benim ilgimi çekebileceğini düşündüğü bir kitap almıştı Almanya'dan. Istanbul'a geldiğimde uğrayıp ondan alabilecektim. Uğradım bir gün. Öğle vaktiydi. Koşudan dönmüş olabileceğini dü'şünmüştüm. Zilini uzun süre çaldım, kapısı açılmadı. Sonra kapının ardında bir ayak sesi, bir tereddüt... Usulca açıldı kapı. Yalnızlık çekimiyle kıvrılmış bir dudak gülüyordu bana: Ayşe. Sarıldım hemen. "NearıyorsunburadaAyşe?"İhsan, benim sevgilim, hocam'dedi. "Sen de onun sevgilisi misin?" dedim. "Bilemiyorum, belki bir teoremiyim onun. Beni ispat edip, benden kurtulacak. Şimdilik birlikteyiz. Çıldırıyorum ona. Simdi gelir, girin içeri, özgür bir taydır o, koşar durur." Geldi. Terden sırılsıklamdı. Gözlerinin içi gülüyordu. Ayşe'yi tanıdığıma şaşmadı. Siz "ikiniz topolojik olarak denksiniz" dedi. Beni bu kadar iyi nasıl tanıyabildiğini hâlâ anlamış değilim. TOPOLOJİPROBLEMİ! YENİDEN BAŞLAMAYI ÖNLEMEK Yeni terapinin bu şekilde etkimesi bilim adamlarına başka bir konuda da umut verici oldu. Kunze, bu etki maddesinden beş yıl içinde sigara alışkanlığından kurtulanlann yeniden sigara içmeye başlamasını önleyecek bir koruyucu geliştirilebileceğini umuyor. Çünkü yeniden sigara içmeye başlayan kişinin bedenindeki antikor, nikotinin beyne ulaşmasını engelleyecektir. On yıl içinde ise bir aşının geliştirilebileceğini tahmin ediyor bilim adamı. Bilim adamları fareler üzerinde gerçekleştirdikleri deneyin ikinci aşamasından sonra insanlar üzerindeki ilk testleri yapacaklar. İsveç'teki Cytos biyoteknoloji firması tarafından geliştirilen aşının benzerleri iki firma tarafından daha üretilecek. The Times gazetesindeki haberde bu firmalardan birinin Xenova firması olduğu bildirilmekte. ÖZGÛRTAY içinde 10 milyona çıkacak. Ülkemizdeki durum hiç de içi açıcı değil. Türkiye'de her gün 300 kişi ölüyor sigara tiryakiliği yüzünden. Bu yılda 100 bin kişi demek. Yani küçük bir kentin nüfusu kadar. Düşünün ülkemizde her yıl bir kent dolusu insan sigara yüzünden erkenden ölüp gidiyor. 17 yıldan bu yana 31 Mayıs'ta Dünya'da Sigarasız Gün ve Sigarayı Bırakma Günü kutlanmakta. Bilim dünyasında tam da bu kutlamalardan kısa bir süre önce sürpriz gelişmeler yaşandı. FARELERDE ETKİLİ Karolinska Enstitüsü'ndeki bilim adamlarıyla birlikte çalışan Avusturyalı bilim adamı Michael Kunze'nin Spiegel Onli 950/7 4 Haziran 2005