23 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Zümrütten akisler A. M. C Şengör Nevvton neden Çinli değildi? (ve neden Türk değildi?) Dunyanın yaşayan en buyük jeologlanndan biri olan dostum Prof. Dr. Kenneth finghvva Hsü 1994 yılında Zurih'in meşhur Federal Politeknik'inden (Eidgenössische Technische Hochschule) yaş haddi nedeniyle emeklı oldu. Âdet olduğu üzere bir veda konuşması yapması gerekiyordu. Ben de bu konuşmayı dinlemek ve Ken'in emeklilik törenine iştirak etmek üzere Zürih'e gittim. Ken'in veda konuşması için seçtiği konu çok orijinaldi: Newton neden Çinli değildi? Kendisi 1929 yılında Çin'in Yangtze şehrinde doğmuş olan Ken, üniversite tahsili için ABD'ye gelmiş, ulkesi Mao'nun eline geçince de bir daha geri donmemişti. 1966 yılında ABD'den Isviçre'ye gelerek buraya yerleşmişti. Ken'in veda konuşmasındaki tezi kültürün insan düşüncesi üzerindeki egemenliğiydi. Nevvton Çinli olamazdı, çünkü Çin kültürü bağımsız düşünceye değil itaate, geleceğe değil geçmişe, yaratıalığa değil otoriteye değer veriyordu. Bu değerlerin egemen olduğu bir ortamda insanın en temel inanç ve önyargılannı kokunden sorgulayacak bir bireyin çıkması beklenemezdi. Çıksa bile boyle birisinin toplumda başarılı olma şansı olamazdı. Ken, içinde buyuduğu kulturu batı kulturu ile karşılaştırarak, kendi kültürünun niçin sonunda batının bir somurgesi olduğunun nedenlerini irdeliyordu. Bu ilginç konuşma beni çok düşundürmüştü. Ken'in Çin toplumu için söyledikleri neredeyse bire bir Türk kültürü için de geçerliydi. Ceçen gün Utah eyaletindeki Salt Lake City'deki bir sahhafın vveb sahifesinde uzun yıllardır aradığım bir kitabı buldum ve hemen satın aldım. Buyuk jeolog ve coğrafyaa fohn Wesley Powell'in 1869, 1870, 1871 ve 1872 yıllarında Colorado'nun meşhur kanyonunda yaptığı keşif gezilerinin toplu raporu mahiyetinde olan 300 kusur sayfalık bu büyük klasiği üç gecede hatmettim. Raporun ilk kısmı gezilerin bir günlüğü, ikinci kısmı ise bilimsel sonuçların özeti olarak düzenlenmi}. Bilimsel sonuçlarda neler olduğunu zaten biliyordum. Ama günluğu ilk defa okuyordum. Gunlüğün beni en çok etkileyen kısmı Powell ve arkadaslarının yalnız oğrenmek, yalnız bilmek uğruna her gün kaç defa yaşamlannı tehlikeye attıklarıydı. Bu öğrenme dürtüsü, bu sonsuz bilgi susuzluğu tamamen kendi kişisel meraklarının sonucuydu. Amerikan hukumeti kendilerine böyle bir kesifgezisi görevi vermemişti. Powell, yaşamını kimbilir kaç defa tehlikeye atacağını bildiği bu görevi kendi ısrarlarıyla koparabilmişti. Bolgede yaşayan kızılderililer kanyonun geçilemez olduğunu, boşu boşuna hayatlarını tehlikeye atmamalarını soylemişlerdi Povvell ve arkadaslanna. Halbuki bu bir avuç adam yalnızca bilgi uğruna kanyonun tehlikeli sularına atılmakla kalmamıslar, adım başı yüzlerce metre yükseklikteki tehlikeli yarlann tepelerine koca koca ölçüm aletleriyle tırmanarak gözlemler yapmışlardı. Ya Povvell? Sağ kolunu Amerikan Iç Harbinde kaybetmiş olan bu bilim tutkunu binbaşı tek koluyla kızılderililerin çıkmayı göze alamadığı uçurumlara tırmanıp gözlemler yapmıştı. Türk tarihinde tek bir Povvell yokturl Peki Türkler idealleri uğruna yaşamlannı vermezler mi? Tabiî ki verirler. Celibolu, Kurtuluş Savaşı bu tür destanlarla dolu değil midir? Cahil erlerin Cennet uğruna öldüklerini düşünsek bile okumuş subaylara ne diyeceğiz? Atatürk? Bu insanlar kendi idealleri uğruna ölmeye her an hazır kişilerdi. Türklerle Povvell arasındaki fark yasamı feda edecek kadar güçlü ideallere sahip olup olmamakta değil, ideallerin ne olduğundadır. Turk doğduğu günden beri vatanı, milleti, ailesi, dini için ölmenin fazileti hakkında eğitilir. Şehadet kavramı Türk'ün yaşamında son derece önemli bir yer tutar. Türk, kişiliğini aradan silip toplumunu, çevresini yaşatmak için yaşamaya ve ölmeye programlanır. Yüzlerce yıllık kulluğun doğal bir uzantısıdır bu. Povvell için amaç yaşamı yalnızca korumak değil, yaşamın değerini ve kalitesini artırmaktır. Povvell, kendini kul değil, patron olarak gormeğe programlanmıştır. Kızılderililer'e keşif gezisinin amaçlarnı anlatırken, zavallı yerlilerin bu bilme, anlama, kontrol etme hırsını anlamakta çektikleri güçluk, batı kültürü ile bilim dışı diğer kültürlerin farkını çok güzel vurgulamaktadır. Povvell bilmeyi, oğrenmeyi, anlamayı, doğanın hakimi olmayı herşeyin üzerinde tutmaktadır. Bilmeden, anlamadan, hayvan gibi yaşamaktansa ölmek yeğdir onun için. Bu bilme, oğrenme işinde Povvell kendı duyuları ve aklından ustun hiçbır otorite tanımamaktadır. Onun için yerliler gibi Colorado Kanyonunun oluşumunu mitoloji ve masallarla değil, bizzat gidip görerek, ölçerek, inceleyerek, irdeleyerek öğrenmek arzusundadır. Bunun için hiçbir fiyat çok yüksek değildir! Bugun dünyaya egemen olan, insan toplumunu tarihindeki herhangi bir zamandan daha emin, daha hür, daha rahat, daha zengin yaşatan bilim temelli insan uygarlığı, Povvell'lann omuzlarında yukselmiştir. Kolomb'iar, Magellan'lar, Calile'ler, Bruno'lar, Cook'lar, Scott'lar, Amundsen'ler insan aklının ve gözleminin hürriyeti ve saygınlığı uğruna yaşamlannı hiçe sayan tüm kahramanlar bu uygarlığın yaratıcılarıdır. Bu kahramonların değerleri topluma aşılandığı sürece toplum yucelecek, gelişecektir. TAT üe konvansıyonel tıp arasındakı farklıhkları saptamak yerine, spesifik patolojılerı ıyı eden guçlu/kuvvetlı tedavüer ile şebeke patolojüerı iyı eden gızlı/kapalı tedavüer arasındakı farkı tespıt etmek daha yermde bır davranıştır Guçlu/kuvvetlı tedavüer makınenın "kınk" parçalannı tamır ederken, gizlı/kapalı tedavüer akülı vucudu eğitir veya vucuda kendı kendıru daha ıyi duzeltmesı yolunda ogutler verır Butun olarak, TAT tedavüerı uzerı kapalı, açık olmayan tedavüerdır ve vucudu dengesıne kavuştururlar Dolayısıyla ıkı tedavı şeklı de gereklıdır Ancak "akülı vucut" şu anda henuz bir varsayımdır, büımsel deneylerle kanıtlanmadıkça da oyle kalacaktır Ozellıkle farklı ven ler ve butunu oluşturan parçalar arasındakı etküeşım hakkında daha fazla bügıye sahıp olmalıyız Ornegın psıkososyal etküer ve beslenme arasındah üışkı pek çok konuda bizı aydınlatacaktır Ne var kı konvansıyonel üp çerçevesınde yurutulen araşürmalar bu konuda bızı aydınlatmaktan çok uzaktır 100 yü once bılım adarnlannın kuantum teorıyı test etmelerı ıçın yepyenı bır kafa yapısına gereksınim duydular Aynı şeküde tıp konusunda araştırma yapanlar TAT'ı gerçek bır büım dalı olarak ele alacaklarsa, alışüagelmış duşunce kalıplannı terk etmek zorundadır Reyhan Oksay New Scıentıst, 26 Mayıs 2001 Teknoloji radyosu 92nokta3 Turkıyenın teknolojıye, ozellüde de bılişım teknolojüerıne ve ış dunyasına, ış dunyasının toplumsal yaşama etküenne goz atan ük ve tek radyosu Radyo 92aokta3, yayın hayanna başladı Radyo 92nokta3 Yonetım Kurıüu Başkanı üfuk Akdağ, "Radyonun egiticı, bügüendırıcı, haber verıcı ve eğlendinci ozellikleriru bellı bır kalıte ve dengeyı baz alarak kullanabüen radyo çok az Radyo 92nokta3 olarak, bu konuya gosterecegımız ozenın yanı sıra altyapımızda da teknolojının tum nımetlerınden yararlanacagız" dedı Yayın Yonetmenı Cem Tecimen de "Teknolojı, kultur, sanat, mızah ve muzık alanındakı ve konusunun uzmanı olan bırçok ısım, ük defa burada radyoculuk yapıyor" dedı Radyo 92nokta3 Turkıyede ük kez Internet uzerınden satış ve açık arürma imkânı sunuyor Şu anda Turkrye sınırlan ıçinde sadece Marmara Bolgesıne yayın yapan Radyo 92nokta3, Internet uzerınden tum dunyaya ulaşabüıyor www.92nokta3.com. 747/5
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear