23 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

AR A Ş T I R M A TIP VE S A Ğ L I K H A B E R L E R İ İklim tahmini için uydu verileri Hamileliğe karşı elektrikli pil Küçük bir elektrlk akımıyla spermleri etkisiz hale getiren yöntem, vücut dışında yapılan çalışmalarda % 100 başarılı sonuç verdi. I klimin gelişimi konusunda güvenilir öngörülerde bulunabilmek için yeryüzü sıcaklığı ile ilgili olarak uzun yıllar sürecek kesin ölçümlere ihtiyaç var. Dünyadaki termometreler bunun için yalnızca koşuilu olarak uygun. Denizler için hemen hemen hiçbir ölçüm istasyonu yok, ücra kara bölgelerindeki istasyonların sayısı ise sınırlı. Atmosferde balonlarla yapılan sıcaklık ölçümlerinde ise daha büyük gedikler mevcut. Uzun bir süreden bu yana dünya atmosferinin global sıcaklıklart uydular tarafından kaydediliyor. İki Amerikalı bilim adamı şimdi geniş kapsamlı bir kıyaslama aracılığıyla, uyduların atmosferdeki sıcaklık eğilirnini oldukça iyi bir şekilde yansıttığını gösterdi. Amerikan "Natlonal Oceanlc and Atmospherlc Adminlstration"ın (NOAA) TirosN tipindeki uydularında 1978 yılının sonundan bu yana pasif mikrodalgaradyometreleri var. Bunlar aracılığıyla atmosferin en azından iki katmanında orta troposferde ve alt stratosferde sıcaklığı ölçebilmek mümkün. Ancak burada tümüyle siyah bir cisrnin sahip olabileceği ışın sıcaklığı söz konusu. ABD 'de, elektrik akımıyla spermleri etkisiz hale getirme esasına dayanan yeni bir doğum kontrol yöntem i geliştirildi. Yöntem, test edilen maymunlarda daha önceden başarılı sonuçlar vermişti. Küçük bir kalp piline benzeyen alet, yarım santimetre uzunluğunda ve pamuk tomurcuğu kalınlığında bir lityum/iyot pili ile iki elektrottan oluşuyor. Silindirik şekildeki plastik pil, servıkse yerleştirildikten sonra iki plastik sapla fikse ediliyor. Aleti geliştiren New York, VVomen's Medical Pavilion'daki araştırmacılar, 2.8 voltluk pilin 50 mikroamperlik sabit bir elektrik akımı yarattığını ve bu akımın mukus veya meni sıvısı ile serviks boyunca iletilerek üç ila dört dakika içerisinde spermleri hareketsiz hale getirdiğini ifade ediyor. Akımın, spermlerin serviksi geçmesini ve yumurtayı döllemesini engelleyeceğine inanılıyor: In vitro (vücut dışında) yapılan çalışmalar, bu düzeydeki bir akımın spermlerin iierlemesini yüzde yüz oranda dur durduğunu gösterdi. Maymunlar üzerinde yapılan çalışmalar da gözüktüğü kadarıyla elde edilen bulguları destekliyor. Burada kullanılan pil, kalp pilinin değişik bir türü. Ancak kalp pilinin on yıla kadar varan bir süre boyunca kullanılabilmesine karşılık, bir yıl sonra doğum kontrolü amacıyla kullanılan pillerin gücü tükeniyor. VVomen's Medical Pavilion tıbbi müdürü Steven Kaali, aletin kullanılabilmesi için öncelikle insanlar üzerinde yıllarca süren araştırmaların yapılması gerektığini soylüyor. Ancak birkaç ilaç şirketi, ileri araştırma ve geliştirme çalışmaları için şimdiden istekli. Kaali, bunun kadınlar için bu zamana kadar geliştirilmiş en iyi şey olduğunu, ancak araştırma ve geliştirme evrelerinden sonra bunun kanıtlanacağını belirtiyor. Araştırmacılar, aletin yan etkisinin pek az olacağına inanıyor: Pil kullanan kişilerde yanık veya kimyasal değişme gibi sorunlar bildirilmemiş. Elektrik akımı bakterileri ve mantarları da öldürebileceği için, yöntemin cinsel yolla bulaşan hastalık riskini de azaltabileceği ümit ediliyor. Ancak aıle planıaması uzmanları, alet konusunda henüz ihtiyatlı konuşuyor. Yeni doğum kontrol yöntemleriyle ilgili araştırmalar yapan Uluslararası Aile Sağlığı Kuruluşu'nun müdürü Robin Fbldesy, bunun tamamen yeni olduğunu ve her şeyin mümkün olabileceğini ıfade ediyor. Bu alanda yeni ve taze fikirlere gereksınim bulunduğunu, ancak bu aletin bir olasılık olup olmadığı konusunda henüz bir şey soylenemeyeceğini de belirtiyor. (New Scientist, 12 Mayıs 1990). Aylık ölçümler 1981 Haziran sonu ile 1983 Nisan ortasına kadarki zaman parçası içinde, NOAA6 ile NOAA7 tarafından iki günde bir yapılan ölçümler 0,05 derecelik bir farkla birbirleriyle uyum içindeydi. Aylık ölçümlerde ise bu farklılık yalnızca 0,01. Bu değerler daha sonraki uydular açısından da karakteristik ("Science", C. 247, s. 1558). 1979'dan 1988'e kadar bu araştırılan döneme ait uydular global olarak genel bir sıcaklık artması tespit etmediler, ama en sıcak yılları (1980,1983,1987 ve 1988) ve en soğuk yılları (1984, 1985 ve 1986) belirlediler. Uyduların kaydettikleri verileri başka ölçümlerle kıyaslamak detayda bir hayli zor, ama genelinde hepsinde aynı iklim eğilimi göze çarpıyor. Tek tek bakıldığında balonlardaki termometrelerden daha değişik sıcaklık değerleri beklebilir, çünkü balonlar genellikle öğle saatlerinde ölçüm yapıyor. NOAA uyduları ise dünyanın tüm bölgelerinin üzerlerinden sabahları ve akşamları geçiyor. Yeryüzündeki sıcaklık ölçümlerini ise büyük çapta dünyadaki ısınma ve soğuma özellikleri etkiliyor. Taşlar, örneğin denizden çok daha hızlı ısınıyor. Stratosfer ve troposfer üzerinde ise bu olay o denli etkili olmuyor. iklimin gelişimi açısından yeryüzü ya da atmosferdeki sıcaklığın belirleyıci olup olmadığı bugüne dek bilinmiyor. Ancak bu konudaki genel eğilimler arasında bir uyum olduğundan, uydu ölçümleri global tahminlerin temeli olarak sürdürülecek. (Sn) Tükürük taşları lazerle yok ediliyor lt çenedeki tükürük bezi yollarındaki taşları şimdi lazer ile parçalayıp yok etmek mümkün. Berlin Steglitz Kliniği'nden doktorlar bugüne dek yedi hastayı Excimer lazeri ile tükürük taşlarından kurtardılar. Bunun için, Berlin Lazer Tıp Merkezi'nin, Wolf firması ile birlikte geliştirdikleri yalnızca iki milimetre kalınlığında bir endoskop kullandılar. Bölgesel anestezi yapılarak, bir ışık kaynağına sahip olan endoskop, tükürük bezi yolundaki taşlara dek uzatılıyor ve sonra da Excimer lazerinin düğmesine basılarak taşlar paramparça ediliyor. Geri kalan küçük taş artıkları endoskopla emilerek çekiliyor ya da tekrar faaliyete başlayan tükürük akıntısıyla birlikte vücudu terk ediyorlar. Eskiden tükürük taşlarını ameliyatla almak gerekiyordu. Bunun için de bazen tükürük bezinin tümünün alınması zorunlu olabiliyordu. Bu arada tükürük bezi taşlarını tıpkı böbrek taşlarında olduğu gibı dışandan elektro dalgalarla da ufalamak mümkün. Ancak endoskop lazer yöntem i hastalar açısından daha uygun bir yöntem. (sn) Yara izlerini yok etmeninyeniyolu A ağ hücrelerinın nakliyle, küçük yaralanmalardan ya da kanser ameliyatlarından sonra yumuşak bölgelerde geri kalan izleri ortadan kaldırmak mümkün. Bu yöntem özellikle küçük kusurların bile çirkin olarak algılandığı yüzdeki düzeltmeler için uygun. Bugüne dek özellikle küçük kusurların ortadan kaldırılması plastik cerrahlara büyük zorluklar yaratıyordu. Çünkü böyle durumlarda daha büyük doku parçalarının alışılagelmiş transplantasyonu başarılı olamıyor. Münih Teknik Üniversitesi "Rechts der Isar" Kliniği Plastik Cerrahisi Bölümünde bugüne dek 65 hasta bu yöntemle tedavi edildi. Baldıriann Iç kısımlanndan ya da vücudun başka bölgelerinden yağ hücreleri şırınga ile alınarak, tuz solüsyonlarında yıkanıyor ve sonra küçük miktarlarda kusurlu bölgeye enjekte ediliyor. İlk günlerde yağ hücreleri yalnızca difüsyonla beslenebildiğinden damarların oluşumu birkaç gün sürüyor genelinde birkaç tedaviye ihtiyaç var. Bu arada deponun hacminin ilk altı ay içinde yarı yarıya çöktüğünü dikkate almak gerek, çünkü nakledilen yağ hücrelerinin bir kısmı ölüyor. Vücudun yağ hücrelerini kabullenmemesi ya da alerjik reaksiyonlar mümkün değil, çünkü enjekte edilen malzeme vücudun kendi hücrelerinden oluşuyor. Y Deri kanserine yol açan siğil I nsan papillomavirüsleri (human papillomaviruses, HPV) olarak bilinen siğil virüslerinin, yalnızca selim lezyonlara değil, deri kanserlerine de yol açabildiği bildiriliyor. Bu virüslerin, daha çok ağız ve genital bölge mukozasında olmak üzere selim karakterde, siğil tarzında lezyonlara neden olduğu biliniyordu. Yapılan çalışmalarda, 57 HPV tipinden yalnızca birkaçının (HPV16, HPV18, HPV31 ve HPV33) genital bölge kanserlerine de yol açabildiği saptanmıştı. Gelişim JAMA tıp dergisinin Haziran 1990, Dermatoloji ekinde yer alan bir yazıda el parmağında 20 yıldır siğilimsi bir lezyonu bulunan bir hastada gelişen deri kanseri konu ediliyor. Bu hastaya, yapılan mikroskobik muayene sonucu yassı hücreli invazif deri kanseri tanısı konmuş. Lezyonun moleküler analizi, tümörde siğil virüsü DNA'sı bulunduğunu göstermiş. Hibridizasyon çalışmaları sonucunda yalnızca, genital bölge kanserlerine eşlik ettiği bilinen HPV16 DNA'sı bulunmuş. Elde edilen sonuçlar, HPV16'nın yüksek bir kanser yapıcı potansiyele sahip olduğu şeklindeki görüşleri destekliyor. (a.t.) yırusu • •• ••
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear