Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 MART 2021 2 İSYAN, BAŞKALDIRI, AYAKLANAN HALK KAVRAMLARIYLA EŞANLAMLI ALGILANIYOR Komün duvarları ele geçirince Sağlık krizi belki Komün’ün yüz ellinci yıldönümü anmalarını etkileyecek. Ancak duvar yazıları, karantinada bir halkın elinde son birkaç eylem seçeneğinden biri olarak kaldığı için, duvarların bize ne söylediğine dikkat etmemiz gerekecek... “Sarı yelekliler”, şikâyet defterleri kavramını aldıkları Fransız Devrimi’ni Komün’den çok daha fazla andılar. Sosyolojileri ve politik kültürleri, önceki toplumsal hareketlerden farklı. İşçi hareketi için büyük bir referans olan Komün, Fransız Devrimi’nden çok daha az biliniyor, daha az aktarılıyor. Ancak, 1 Aralık 2018’den itibaren 1871’den etkilenen militan kültürlerini eyleme aktarıp paylaşan otonom grupların sahneye çıkması Komün’e ilişkin özlü sözlerin yeniden görünür olmasını açıklayabilir. M L ATHILDE ARRÈRE * 1 871 Paris Komün’ü esnasında, daha önceki devrimlerde olduğu gibi, afişler ve duvar yazıları kent sakinlerini bilgilendirip harekete geçiren, “devrimci surlar” (1) işlevini görür. Ayaklanmanın bütünüyle bastırıldığı “kanlı hafta” (2128 Mayıs) sonrası bu yazıların tamamı silindi. Ancak kısa bir süre sonra başkentin duvarları yeniden konuşmaya başladı: Paris halkı galipleri suçlayarak mağlupları onurlandırdı; Versailles’da verilen mahkumiyet kararlarının yarattığı hava dağıtıldı. 1872’de Pépinière kışlası duvarına “cumhuriyetçi ve halkın dostu bir grup asker” şunu yazdı: “Versailles ordusu, despotluğun ve zavallı Fransa’mızın savunucuları; siz halk katillerisiniz, alınlara sürdüğünüz kan lekesi asla silinmeyecek” (2). Kelimeler savaşı... Komün tarafından yıkılan ve daha sonra da masrafları vergi mükellefine ödetilerek yeniden inşa edilen Adolphe Thiers’in özel köşkü, 1873’te hedef tahtasına oturtuldu: “Paris halkı, bu ev senin kanının bedelidir”. Ve elbette ayaklanmacılar, (1872’de, Paris’in 12. Mahallesi’nin bir duvarına) “Komün için ölen yiğitler Ferré, Rossel, Crémieux ve Dombrowski, onur sizindir” övgüleriyle anıldı. 1872’de polisin sayımını dikkatle yaptığı bu sloganlar duvar yazılarının yaklaşık yüzde 23’üydü. Ancak bu yazılar daha sonra marjinal hale gelerek, kelimeler savaşı, PèreLachaise mezarlığındaki Federeler Duvarı’nın (Komüncüler Duvarı) önüne konulan ve polisin kışkırtıcı olduklarına hükmederek mesajlarını söküp attığı çiçek çelenklerinin üzerine taşındı. Kuşkusuz, Komüncülerin duvar yazılarının izini sürmek için 20. yüzyıl üzerinde daha fazla çalışma yapmak ve daha fazla kaynak gerektirecek. Ancak tarihçiler için gerekli olan bu belgeler, Cumhuriyet’in kurulması ve ifade özgürlüğünün yerleşmesi ile duvar yazıları polis raporlarına artık “kışkırtıcı sözler” olarak konu edilmediğinden beri nadir hale geldi. Mayıs 68’e uzanan süreç 1920’den itibaren Fransız Komünist Partisi (FKP), Komüncülerin komünistler ile bir tür kardeşlik bağı kurmasını dayatarak, Komüncü belleğin (3) sonraki kuşaklara en önemli aktarıcısı oldu. Duvar’a yürüyüş, partininin başlıca anma töreni haline geldi ve Mayıs 1936’da beş yüz binden fazla insanı bir araya getiren bir geçit töreni ile sonuçlandı. El ilanlarında, gazete makalelerinde ve afişler üzerinde Komün’den sıklıkla söz edildi. Jean Ferrat’nın 1971’de yazdığı şarkı gibi, birçok şarkı sözüne konu oldu. Fakat FKP tarafından az kullanılan bir eylem biçimi olan duvar yazıları şeklinde ender olarak kullanıldı. Derken, 1968’de Sorbonne sokağında büyük bir “YAŞASIN KOMÜN” yazısı dikkat çekti. Şaşırtıcı bir durum değildi bu. Olay, güzelim mayıs ayında önemli bir yer tutuyordu (film gösterimleri, Jules Vallès’in gazetesi Le Cri du Peuple (Halkın Sesi)’nin (4) yeniden basımı...). Oysaki Mayıs 68 göstericilerinin bastırılması belli bir abartı ile olsa da 1871’inkine benzetiliyordu. Örneğin, toplumbilimci Alain Touraine “Versailles’lıların partisinin reformdan ve ilerlemeden söz etmeye hakkı yoktur”, diye yazdı (Le Monde, 30 Haziran 1968). O halde Komün, tarihçi Ludivine Bantigny’nin açıklamasına göre (5), “öncülerin çok arzuladıkları şeyin ve olabilecek şeyin aynen tekrarlanabilir bir modelinden daha çok, kendi kendine örgütlenmiş, doğrudan demokrasi için bir referans modeli oluşturuyordu”. ‘Beyaz duvar dilsiz halk’... Komün’ün yüzüncü yıl anma etkinlikleri alevi yeniden canlandırdı. Binlerce basın makalesi, deneme, roman, ayaklanmacıların anılarının yeniden yayımlanması, izinsiz anma törenleri ve hatta Komün’ü güncel bir konu hâline getiren birkaç televizyon yayını bile yapıldı. Bununla birlikte, az sayıda duvar yazısı mevcuttu. Fakat 1968’de duvarların göstericiler tarafından ele geçirilmesinden sonra (onlarLE MONDE diplomatique lemondediplomatique@cumhuriyet.com.tr 1 MART 2021 SAYI: 14 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Dış Haberler Müdürü Mine Esen Sorumlu Müdür Olcay Büyüktaş Akça Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Paris TemsilcisiYayın Koordinasyon Süleyman Tosunoğlu Sayfa Tasarım Ece Kurtuluş Dursun Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün Yayın Kurulu Ali Sirmen, Aykut Küçükkaya, Mine Kırıkkanat, Mine Esen Édité par la SA Le Monde diplomatique Actionnaires: Société éditrice du Monde, Association Gunter Holzmann, Les Amis du Monde diplomatique 1, avenue StephenPichon, 75013 Paris Tél.: 0153949601. Télécopieur: 0153949626 www.mondediplomatique.fr Yönetim Kurulu Başkan ve Genel Yayın Yönetmeni SERGE HALIMI Üyeler Vincent Caron, Bruno Lombard, Pierre Rimbert, AnneCécile Robert Dış İlişkiler ve Baskılar Müdürü AnneCécile Robert Yazı İşleri Müdürü Benoit Breville Yazı İşleri Müdür Yardımcıları Martine Bulard, Renaud Lambert Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. dan biri “Beyaz duvar, dilsiz halk”, diyordu), bu ifade şeklinde bir gerileme kaydedildi. Yine de sanatçı Ernest PignonErnest, Komün’ün yıldönümünü taş üzerinde andı (6). 1971 Mart’ının bir gecesinde, başkentin kaldırımları üzerine “cansız bedenlerin” bir dizi resmini yapıştırdı. Ve bu yerler arasında, kentin bir asır önce sahne olduğu şiddetin bilincine varılmasını zorlamak için, SacréCœur’e tırmanan merdivenleri seçti. 1971’den sonra, Komün uygulamalarının toplumsal hareketlerdeki kullanımında bariz şekilde düşüş yaşandı. Onlarca yıldan beri onun anısını taşıyan FKP’nin etki kaybının ve aynı zamanda olayın 20. ve 21. yüzyılın başında ulusal efsaneyle bütünleşmesinin bir sonucu olarak Komün, okul programlarına girdi, ButteauxCailles mahallesinde ona bir yer ayrıldı ve SacréCœur’ün eteğindeki küçük park Louise Michel adını aldı. Ama Komün, takdirle edindiği kazanımlarını, aşırı solun yıkıcı karakteriyle kaybediyor. Uyanış 2010’lu yılların başlarında başladı. Önce, 2011 ve 2014 yılları arasında, çoğunluğu aşırı solcu liberter ve antifaşistlere ait çifte muhalif duruşa işaret eden bir dizi dağınık referans gözlendi. Örneğin Komün’ü yakıp yıkıcı bir düzensizlik gibi sunan neoversay’cı yeniden yazıma karşı Jean Sévillia’nın 2003 yılında yazdığı ve Komün’ü “terörün başkentte isyancı bir gücün hüküm sürdüğü yetmiş iki günlük anarşi” olarak tanımlayan “Historiquement correct (Tarihsel açıdan uygun)” (Perrin) isimli kitabıyla. Ve aşırı sağın bir kanadı tarafından Komünun geçmişini ele geçirme girişimine karşı 2011’den beri duvarları şablonla yazılmış “Piçler cumhuriyeti, komüncülerin kanından doğdu” sloganıyla lekeleyen şu Paris’li Kimlikçi grubu (Apaçi Projesi) gibi. Ayaklanmanın anarşist hafıza geleneğini sürdüren bu yeni kullanım biçimleri, sonuç olarak Jacques Rougerie’nin deyimiyle “demokrasinin liberter sorgulanması”nın yükselişine denk geliyor (7). Komüncülerin 1871’de gündeme getirdiği halkın temsili ve egemenliği, iktidarın kullanılması, “gerçek”, doğrudan ve sosyal demokrasi konuları kamusal tartışmalara yeniden taşındı. Bu bağlamda, Sacré Cœur Kilisesi 18 Mart 2014 gününe (143. yıldönümü) “Ne Tanrı ne efendi ne de Devlet”, “Şapellere ateş” ve “Yaşasın 1871 Komünü!” başlıklı kırmızı ve siyah renkte grafitilerle uyandı. Sosyal ağlarda yayıldı 2016 yılında, grafiti sanatçıları, çalışma yasası reformuna karşı gerçekleştirilen gösterilerin merkezinde seferberlik oldu. Kamusal alanın grafik düzenini ve kontrolünü saptırdılar, reklam panolarına, bankaların veya sigorta şirketlerinin pencerelerine el koydular. Klişeler sosyal ağlarda yayıldı ve toplumsal hareketin yeni bir estetiğini yaratmaya yardımcı oldu. Cumhuriyet Meydanı’nın “Gece Ayakta” hareketi tarafından haftalarca işgal edilmesi, duvarların işaretlenerek sahiplenilmesi fikrini sembolik olarak onayladı. Meydanın adı da göstericiler tarafından “Komün Meydanı” olarak değiştirilirken metro istasyonunun girişine kırmızı harflerle “Komün yeniden yaşasın” yazılı bir grafiti asıldı. Komün belleği 2018 baharı, bir yandan demiryolu (SNCF) işçilerinin reforma karşı ayaklanması, diğer yandan yüksek öğrenime geçiş için yeni dijital kabul yazılım programının (Parcours sup) yürürlüğe girmesi nedeniyle üniversite ve lise öğrencilerinin mücadelesiyle hareketlendi. 68 Mayıs’ının ellinci yıldönümü zorunlu olarak özellikle kentsel yazılarla kutlandı (“68 Mayıs’ını anıyorlar, yeniden başlıyoruz”). Ancak, kutlamalarda Komün de yer aldı. Öğrenciler tarafından işgal edilen birçok üniversite kampüsünün adı “Tolbiac’ın Özgür Komünü”, “Censier’in…” olarak değiştirildi. 22 Mayıs 2018’de demiryolu işçilerinin gösterisinde, “68 Mayıs’ını umursamıyoruz, 1871’i istiyoruz” pankartları asıldı. Ayrıca, 16 Haziran 2018’de BarleDuc’deki Victor Hugo rıhtımına inşa edilmesi kararlaştırılan Cigéo nükleer atık depolama merkezi projesine karşı gerçekleşen önemli gösteri güzergâhlarına yazılan birçok grafitiden “Kahrolsun dükler, çok yaşa Komün” yazısını da not etmek gerekir. O halde, Komün belleği isyan potansiyeli ve hayal gücü bakımından Mayıs 68’den daha dinamik algılanmış görünüyor. “1871’i istiyoruz” demek, bir bakıma “biz” silahlı çatışmaya hazırız demektir – ama bu da 68’in genç burjuvaların nazik bir ajitasyon hareketi olduğu sahte imajına dayanır; başka bir hikâye. “Sarı yelekliler”, şikâyet defterleri kavramını aldıkları Fransız Devrimi’ni Komün’den çok daha fazla andılar. Sosyolojileri ve politik kültürleri, önceki toplumsal hareketlerden farklı. İşçi hareketi için büyük bir referans olan Komün, Fransız Devrimi’nden çok daha az biliniyor (8), daha az aktarılıyor veya popüler kültürde daha az benimseniyor. ‘Yeniden yeşerecek’ Ancak, III. Perde’den (1 Aralık 2018) itibaren 1871’den etkilenen militan kültürlerini eyleme aktarıp paylaşan otonom grupların sahneye çıkması Komün’e ilişkin özlü sözlerin yeniden görünür olmasını açıklayabilir. VI. Perde (22 Aralık 2018) vesilesiyle, “Paris Komün’ü 1781 (aynen alıntı) / sarı yelekliler 2018” grafitisi Montmartre mahallesindeki SacréCœur Kilisesi’nin dibine yerleştirildi. 12 Ocak 2019’da Grands Boulevards üzerindeki dükkânları koruyan bir çitin üzeri “Macron’u s...ek için 1871 neden” pankartıyla kaplandı. “Komün yeniden yeşerecek”, “Yaşasın Komün”, “Komün kalır”… türünden yazılı sözler (yazılar genellikle anarşist kelimesinin “A” harfi kaligrafi ile yazıldı) gösteri rotalarında giderek çoğaldı. Aynı sözler, daha sonra 5 Aralık 2019’da emeklilik reformuna karşı yapılan eylemler sırasında tekrar görüldü. 8 Aralık’ta Magenta bulvarı üzerindeki gösteri sırasında “Grevle başlayalım, devrimi bitirelim. 18712019” cümlesini taşıyan pankartı da not edelim. “Biz buradayız. GJ (Sarı Yelekliler kısaltması)” ve iki gün sonra Raspail bulvarında, “Komünü beklerken mangır istiyoruz” pankartı açıldı. Tüm bu alıntılar bir kurtarıcının çağrılmasından biraz daha fazlasını işaret ediyor ve çeşitli hareketlerin Komün hakkında ne bildiklerinin veya ne düşündüklerinin göstergesi olduğu anlamına gelmiyor. Alıntılar hem “sarı yelekliler” in hem de emeklilik reformu muhaliflerinin 1871’in etkisini alıcılara bağlı olarak harekete geçirici veya kışkırtıcı bildiklerine tanıklık ediyor. Bu nedenle “Komün”, somut bir şekilde “isyan”, “başkaldırı”, “ayaklanan halk” kavramlarıyla eşanlamlı olarak algılanıyor. Sağlık krizi belki Komün’ün yüz ellinci yıldönümü gösterilerini bozacak. Ancak duvar yazıları, karantinada bir halkın elinde son birkaç eylem seçeneğinden biri olarak kaldığı için, duvarların bize ne söylediğine dikkat etmemiz gerekecek. Geçtiğimiz 14 Temmuz’da, Paris’in doğusundaki bir binanın cephesinde “150 yıl / Komünümüzü geri alalım / Unutmayalım” mesajını gördük bile. (*) Gustave Eiffel Üniversitesi’nde çağdaş tarih doçenti. “Rage against the machisme”nin (Maçoluğa duyulan öfke) yazarı, Le Détour Yayınları, 2020 Çeviri: Diane Dilek Cat (1) 1848’den bir poster koleksiyonunun adı, Gallica, https://gallica.bnf.fr. Le site https://argonnaute.parisnanterre.fr (bu site ortak posterlerin sanal bir sergisini sunuyor). (2) 18711879 yıllarına ait bu grafiti örnekleri Céline Braconnier “Eyalet Topraklarında Kaçak Avlanma” kitabından alınmıştır. Komün sonrası Paris’te kışkırtıcı siyasi yazıtlar (18721885)”, Genèses, n° 35, Paris, 1999. (3) Éric Fournier, Komün ölmedi. 1871’den günümüze geçmişin siyasi kullanımları, Libertalia, Montreuil, 2013. (4) Ludivine Bantigny tarafından 1968’de Komün’ün anısına ayrılmış sayfalar.(akşamlardan küçük sabahlara), Seuil, coll.” L’Univers historique”, Paris, 2018, p. 286289. (5) Ludivine Bantigny, 1968. (6) Laurence De Cock ve Mathilde Larrère, “Her şeye karşı”, istasyonlar ve gösteriler. Aktivistlerin metrosu, Éditions de l’Atelier, coll.”Celles et ceux du Maitron”, IvrysurSeine, 2020. (7) Jacques Rougerie, “Gerçek ve ütopya arasında: Demokratik ve sosyal Cumhuriyet, Dernek, belediye, Komün)”, Laurent Colantonio ve Caroline Fayolle (yönetiminde), Cinsiyet ve ütopya. Michèle RiotSarcey, Vincennes Üniversite yayınları, “Zaman ve mekanlar”, SaintDenis, 2014. (8) Sophie Wahnich,”Baldırı Çıplaklar ve sarı yelekliler”, Joseph Confavreux, “Havanın arka planı sarıdır. Benzeri görülmemiş bir isyanı anlamak”, Paris, 2019.