02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Meraklarımın peşinde olacağım son nefesime kadar ROL MODEL ÜNİVERSİTE HOCALIĞI Liseyi bitirince İstanbul Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü kazanmış. Okuldaki eğitimden, hocalardan çok memnun kalmış. Çok şeyler öğrenmiş burada. Şiirler, tiyatro oyunları ve başka edebiyat metinleri ezberlemiş. Charles Baudelaire, André Breton, Paul Claudel, Gérard de Nerval, Victor Hugo, Paul Éluard gibi büyük şairleri tanımış. Öğrendikçe mutlu olmuş. Üniversite bitince tüm ailesi ve yakın çevresi akademik kariyer yapmasını istemiş. Ama o bunu kabul etmemiş. Akademideki katı piramidal yapıyı reddetmiş. Hiyerarşiden hiç haz etmemiş. Asistanların hocaların çantasını taşımasını, onların önünde el pençe divan durmasını, bir akademisyenin geleceğinin ilgili hocanın iki dudağının arasında sıkışmasını kaldıramamış. Bu sebeple de düz bir öğretim görevlisi olarak yarım asır sürecek üniversite hocalığı başlamış. olması gerekmediğini söylemiş. Bunun üzerine hemen harekete geçip 2004 yılında bir kursa yazılmış. Kısa zamanda iyi bir binici olmuş ve bir HarleyDavidson alıpmış yollara çıkmış. 2014’te onuncu yıl kutlaması için bir arkadaşıyla birlikte İpsala sınır kapısından çıkıp önce Dedeağaç’a, sonra Kavala’ya ardından da Selanik’e gitmiş. BİLARDO PEŞİNDE UZAKLAR “Spinoza’nın, sınırlı alanda sınırsızlık, dediği şey bilardo olmalı. Üç topla sınırsız vuruşlar yapabiliyorsunuz, acayip oyunlara dalıyorsunuz” diyor. O kadar sevmiş ki bilardoyu, bu iş nerede en iyi yapılıyorsa oradaki turnuvalara doğru yola çıkmış. 65'İNDE DALGIÇ Çocukluğundan beri yüzermiş ama dalmaya pek cesaret edemezmiş. 65 yaşına vardığında denizlerin altını da görmesi gerektiğini düşünmüş. Ve karar verip bir dalgıç okulunda soluğu almış. Kısa zamanda dalmayı öğrenmiş. Önce Kaş’ta dalmaya başlamış. Luksor, Akabe, Petda, Saygon… Bilardo için gittiği bu yerlerin aynı zamanda dalış için de çok elverişli olduğunu fark etmiş ve denizin altındaki Japon bahçelerine uzanmış. Daldığı her noktada mavi kürenin sırları hakkında yeni şeyler öğrenmiş. Ve her seferinde yeniden ve bir kez daha şaşırmış. “Bu dünya sizi artık şaşırtamıyorsa, size şaşkın bir sevinç katamıyorsa aslında yaşayan bir ölü haline gelmişsiniz demektir” diyerek noktayı koyuyor. HALDUN TANER'DEN TİYATRO Bu alanda derinleşmesini Haldun Taner sağlamış. Eyüboğlu üniversitede hocalığa başladığında Taner’le aynı odayı paylaşmış. O İstanbul Üniversitesi’nde tiyatro dersleri verirmiş ama kadrosu Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü’ndeymiş. Haldun Taner’den tiyatroya dair çok şey öğrendiğini söylüyor. Bir gün Taner, Esin Hanım’ın babası Daniş Bey’le tanışmak istediğini söylemiş. Eve davet edip tanıştırmış. Ondan sonra da Esin Eyüboğlu’nun pabucu dama atılmış. Çünkü ev ziyaretlerinde Taner, Daniş Eyüboğlu ile çalışma odasına kapanır saatlerce sohbet eder, notlar alırmış. Ersin Kalkan @ersinkalkan Fotoğraf Can Eskier PERKÜSYON ÖĞRENDİ Bundan dört beş sene önce kollarında sinir sıkışması olmuş. Bir doktor ahbabı ona perküsyona başlamasını tavsiye etmiş. Önce bango çalışmış, ardından da bendire başlamış. Ama pek bir iyileşme olmamış. Esin Eyüboğlu (73) ile Haliç’teki kürek kulübünde karşılaştık. Farklıydı. Bir kere ekipteki arkadaşları kendisinden bir hayli genç olmasına rağmen onun hızına yetişemiyordu. Çok da neşeliydi. Çok da bilgili. Şimdi size bu farklı ve oldukça şaşırtıcı insanı, merakları ve aile hikayesiyle anlatacağım. 14 ESİN HANIM'IN MANİFESTOSU Dört değişik tepkiyle karşılaşıyorum: İlgi, merak, kınama ve şaşkınlık. Bu yaşta bir insanın tüm bunları yapması insanların ilgisini çekiyor. İlgilenmeye başlıyorlar, biz de yapabilir miyiz diye merak ediyorlar. Ayrıca sizi de merak ediyorlar, kimdir, neden kendini bu işlere vermiş, nasıl beceriyor, zamanını ne şekilde plânlıyor falan diye. Bu yaşlarda insanlar genellikle kendi köşelerine çekilir, dışa değil içe dönerler. Ama ben tam aksine dünyaya doğru açılıp saçılıyorum. Bu da insanları şaşırtıyor. ‘Neden bahçesinde çiçek yetiştirmez, hayvanlarla ilgilenmez de böyle it ayağı yemiş gibi dünyayı dolaşıp durur’ diye şaşkınlıkla bakarlar size. Bazıları da yaşını başını almış bir kadının böyle acayiplikler yapıyor olmasını kınar. Bunların hiçbiriyle ilgilenmiyorum. İlgilenirseniz kendinizi engellersiniz. Şarkın ruhunda vardır bu. Bu mahalle baskısı altında köşenize çekilir yavaş yavaş ölürsünüz. Zaten köşenize çekildiğiniz an ölmeye yatmış sayılırsınız. Son nefesinize kadar hareket edin. Bakışları etkilemesin insanların sizi, nazarlara gelmeyin. Hep yeni yerlere gidin, yolları çok sevin, okyanuslar kadar derin olan bilginin içinde gezinin, her gün yeni bir şeyler öğrenin, hangi yaşta olursanız olun. Meraklarınızın peşinden gidin. 6 YAŞINDAN BERİ TENİS VE GOLF 6 yaşındayken tenise başlamış ve hâlâ devam ediyor. Babasının arkadaşlarından golf öğrenmiş. Oynuyor ama pek sevmiyor. SIKI KÜREKÇİ Bir arkadaşı da ona kürek çekmesini önermiş. Neden kürek diye sorduğumuzda şu yanıtı aldık: “Çünkü insanın elleri içe dönük hareketler yapmaya meyilli. Yemek yemek, bir işi görmek, temizlik, el sanatları hep içe dönük hareketlerle yapılır. Kürek tıpkı yüzme gibi dışa dönüktür. Ama kürek yüzmeden daha zorlayıcıdır.” Hemen gidip Haliç’teki Forza Kürek Kulübü’ne üye olmuş. İki ay içinde bir mucize yaşanmış ve sinir sıkışması iyileşmiş. Şimdi kolları sapasağlam ve kulüpteki herkesten daha sıkı kürek çekmeye devam ediyor. 9 AĞUSTOS 2015 MOTOSİKLETLE SELANİK Motosikleti çocukluğundan beri çok severmiş ama bir motosikleti olmamış. Çünkü bisiklete binmesini bilmezmiş. Günlerden bir gün arkadaşlarından biri, motosiklet kullanmak için bisiklete biniyor
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle