Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İZMİR 11 linen çınar, yaşam kaynağı olan suyun köy halkının su ihtiyacını karşılamak amacıyla artezyen kuyuları ile çekilmesiyle kurumaya başlamış. İYTÜ’nün ağacı kurtarmak amacıyla su birikmesi için önüne çektirdiği duvar da oksijenli suya ihtiyaç duyan ağacımıza fayda sağlayamamış. Böceklerin de istilasına uğrayarak bugünlere kuruyarak ulaşmış olan ulu çınarımızın dalları rüzgarında etkisiyle her geçen gün birer birer kırılarak yere düşmekte… Kalın ve kısa gövdesi üze rine isimlerin ve harflerin kazılmış olduğu, ince uzun dallara sahip, içi boşalmış ağacımızın komşuları ise defne ağaçları, serviler, genç bir turunç ağacı ve terkedilmiş olan”Hanımın Bahçesi”. Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluş destanına da konu olmuş olan çınar ağaçlarına kentlerde yol ve cadde kenarlarında sıkça rastlarız. Ülkemizde doğal yayılışa sahip ağaç türlerinden biri olan Doğu çınarı (Platanus Orientalis); Güneydoğu Avrupa’dan Himalayalara kadar çok geniş bir bölgede yayılış gösteren, dere boyları, nehir kenarları, deltalar, sızıntılı ve çakıllı yamaçlarda bulunan uzun ömürlü gölge ağaçlarıdır. Ağaç hakkında verdiği bilgiler için Gülbahçe köyü muhtarı Ümit Anar’a, teknik bilgi ve fotoğraf için Urla Belediyesi’nden Aylin Boğatemur ve Ercan Erten’e teşekkür ederiz. FOTOĞRAFIN DİLİ Lütfi Özgünaydın lutfi?lutfiozgunaydın.com TAŞ DUVAR USTASI Taş insanoğlu için o kadar önemli ki… Önce taş oyuklarında, mağaralarda yaşamışlar, ilk resimlerini mağara duvarlarına çizmişler. Sonra kendilerini korumak için taştan vurucu kırıcı aletler yapmışlar. Süreç içinde taş insanla birlikte gelişimini sürdürmüş. Önce duvar olmuş, sonra konut ve de heykel. Kentlerin meydanlarına konmuş taş heykeller… Anadolu’da taş önemlidir. Bazen evin bazen bahçenin duvarı olur… Taş ustaları var kimisi çekici ile taşa şekil veriyor, değişik formlarda parçalar üretiyor, kimisi taşları üst üste koyarak duvarlar yapıyor. Bir bahçe duvarı örülüyordu uzun uzun baktım çalışanlara… Her taşın bir adı var. Usta duvarın başında durup çırağına sesleniyor, “ Köşe ver, çakıl ver, kunt ver, boğaz ver” çırak taşları tanıyor ve ustanın istediği taşları duvarın üstüne atıyor. Taşların üst üstte, yan yana koyulması bilgiye deneyime dayanıyor. Ustalık işte orada başlıyor. Şimdiler de taş duvar ustalarının sayısı oldukça azalmış. Güç iş kocaman taşlarla uğraşmak duvarlar yapmak. Fotoğrafik olarak bakarsak, bu tür yaşam fotoğrafı doğal olmalıdır. Önce doğallığı yakalamak gerek. İnsan ve yaşam fotoğrafında bu çok önemli. Acele etmemek gerek. Sonra kadraj yapılır. Ben ön plana taşları koydum sonra bir hareketi fotoğrafa katmaya çalıştım. Hareket fotoğrafı güçlendirdi. Arka plandaki bahçe, fotoğraf için uygundu.