Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KÜTAHYA 15 til yapmanız için Kütahya’ya bekliyoruz.’’ ların toplu olduğu ünlü Germiyan Sokağı eski Vali Aydın Güçlü’nün yerel kaynakları kullanarak restore ettirdiği binalar gelecek kuşaklara aktarılacak olmalarının yanında otel, lokanta olarak kullanılmaya başladı. Kütahya Kalesi şehrin hemen üst yamacında kuruludur. Malazgirt Savaşı’nı kaybeden Romalı komutan Romenes Diojones’in Romalılar tarafından bu kalede yargılanıp gözlerine mil çekilerek kör edildiği söylenir. Kütahya’nın Adliye Sarayı da Kütahya’nın simgelerinden birisidir. Kütahya Valisi Osman Aydın Kütahya’nın yaşayan bir müze olduğunu belirterek şöyle diyor: ‘‘Binlerce yıl ötesinden süzülüp gelen bir yaşam ve uygarlık geleneğine sahip olan Kütahya bir açık hava müzesi. Toprağı, insanı, tarihi dokusu ve coğrafi konumuyla kültürel kimliğini çoktan edinmiş ve özümsemiştir. Topraklarının yarısı orman olan ve pek çok kaynaktan fışkıran termal özellikli suları vardır. Frigya vadisinde şapelleri, kaya mezarları, peri bacaları ve mağaraları, şehrimizin 57 kilometre uzağındaki Roma antik kenti Aizanoi’da Zeus Tapınağı dünyanın ilk ticaret borsası, mozaikli hamamı ve Roma mimarisinde bir örneğine rastlanmayan stadyum tiyatro kombinasyonunu, Osmanlı İmparatorluğu’nun Domaniç yaylalarını, 1450 metrede kaynayan Murat Dağı kaplıcalarını, Başkomutan Meydan Muharebelerinin kazanıldığı Dumlupınar’daki Zafer Alanlarını, ünlü Germiyan Sokağı’nı, Osmanlı eserlerini ata sanatımız çininin üretildiği atölyeleri görmeniz, dinlenmeniz, doğayla iç içe ta Nerede kalınır? Kütahya şehir merkezinde konaklanacak yerler arasında, tarihi konakların bulunduğu Germiyan Sokağı’nda Şükrü Şeker Konağı (0.274 216 67 67), yine şehir merkezinde üç yıldızlı Erbaylar Oteli (0.274 223 69 60), iki yıldızlı ve içerisinde restoranı bulunan Hotaş Oteli (0.274 224 89 90 ve Otel Tahya (0.274 226 20 10) bulunmaktadır. Bu otellerin yanında turistik otel düzeyinde Öğretmen Evi, Türkiye Kömür İşletmeleri ve TEAŞ’a ait misafirhaneler sayılabilir. Ne yenir? Son yıllarda Kütahya Valiliği’nin çabaları ile başlayan tarihi konaklarda eski Kütahya mutfağını canlandırma çalışmaları kısmen başarıya ulaşmıştır. 18. yüzyılda eski Kütahya konaklarında başta Kütahya Konağı, Şeker, Konağı ve sanatçı Cemile Gül’e ait konakta başta mantı, haşhaşlı gözleme, Kütahya güveci, tarhana çorbası, yaprak sarması gibi Kütahya’nın yöresel damak tatları gelen misafirlere sunulmaktadır. Bunların yanında çarşı içinde çok sayıda lokanta mevcuttur. Kütahya’nın ünlü turizmcisi Mehmet Atakan (0.532 434 17 46) ve ekibi Kütahya’ya gelen yerli ve yabancı turistlere rehberlik hizmeti vermektedir. Kütahya Ankara’ya 307, İstanbul’a 340 İzmir’e 375, Antalya’ya 400 kilometre. Havaalanı yok. İstanbul, İzmir, Ankara ve Antalya’dan düzenli otobüs seferleri yapılıyor. FOTOĞRAFIN DİLİ Lütfi Özgünaydın lutfi?lutfiozgunaydın.com ŞAVŞAT’TAN ARTVİN VADİSİNE Şavşat gerçekten çok güzel. Sıtkı Fırat’la gittik Şavşat’a. Fotoğraf makineleri kuşanıp doğaya çıkınca, sis karşıladı bizi. Öylesine ilginç sahneler ki. Sis her bir şeyi siliyor gözlerimizin önünden, birden açılıyor. Sanki sinema perdesi. Dolaşıp durduk günlerce. Ağaçlar, coşkunca akan sular. El değmemiş doğayı adımlamanın keyfini yaşarken, dönüşte Maden köyüne gitmeye karar verdik. Şavşat’ a 16 kilometre uzakta. Maden’de saatlerce fotoğraf çektik. Sıtkı Fırat, köyün üstündeki dağa baktı, ‘‘ Bu dağı aşarsak Artvin Vadisi’ne ineriz. Yol kısalır hem de iyi fotoğraflar çekeriz’’ dedi. Yol çamur, bir de benim kan rahatsızlığım var, çok yükseğe çıkmam yasak. Dilim tutuldu. Aklına koyduysa gidecektik çaresiz. Dağı güçlükle çıktık. Kalp atışlarımı kontrol ediyorum bir taraftan. Dağı aşınca yeni bir dünya çıktı karşımıza. Aşağıda yayla evleri. İnsanlar gelmemiş, yalnızlar. Deklanşöre basmaya başladık. Kalp atışlarını unutmuştum. Sert bir rüzgar esti, kuşlar uçtu aşağıda. Anladım ki yalnız değiliz. Sonrası mı? Anlatılmaz bir macera.