Katalog

BOLU 7 GEZEKALIN Mustafa Balbay ankcum@cumhuriyet.com.tr AMAZON EVLERİ Bu köşenin devamlıları arada bir Amazon başlıklı Gezekalın okuyorlarsa kabahat benim değil, Amazonların! Ne zaman, “Bu hafta Gezekalın köşesine ne yazmalı” deyip arşive el atsam, karşıma ilk Amazonlar çıkıyor. Amazonlar’da dağ yolculuğu, Amazonlar’da ırmak kolları gezintisi, Amazon insanları, Amazon ormanları... Biraz daha ayrıntısına girdin mi, çıkmak olanaksız: Amazon çocukları, Amazon ağaçları, Amazon balıkları, Amazon evleri... Kollarımı sıvayıp arşive daldığımda karşıma yine Amazon çıkınca; bu kez de evlerini işlerim dedim... Amazon evleri öyle bildiğiniz harç, çimento, tuğla değil... Onlarca çeşit ağaç, kamış türü bitki dalı, kökü... Bir de yerden en az 11.5 metre yükselti... Neden? Çünkü Amazonlar’ın ne zaman hangi yükseklikten geçeceği belli olmaz... Yılın her mevsimi yağışlı ama, henüz doğum yeri tam olarak kestirilemeyen Amazonlar’a kar suyu taşıyan dağlar usul usul erimeye başladı mı, Amazon da yükselmeye başladı demektir. Amazon’un yan kolları deyince küçük bir ölçek verelim; örneğin yan kollardan birinde suyun bir tarafını görebiliyordum ama, öteki kıyıyı göremiyordum. Hava öyle çok kapalı da değildi... Haa yan kolların yan kolları ise biraz daha dardı. En azından iki yaka gözümüzün ucundaydı. Yolculuk boyu pek çok ev resmi çektim. Kimi evler tek başına suyun ortasında hani neredeyse anlamsız duruyordu. Kimi suyun üzerinde yükselmiş bol yapraklı ağaçları andırıyordu. Evlerden birine konuk olduk. Hani bizim kapı girişi olarak düşündüğümüz yer, burada küçük bir iskeleye karşılık geliyor. Çünkü bizim caddesokak dediğimiz burada dar ya da geniş su yolu... O yoldan kanoyla ya da benzer su araçlarıyla eve gelince, merdivenlerden affedersiniz iskeleden içeri girmek gerek! Amazonlar’da yazla kış arası 10 dereceyi geçmeyen bir sıcaklık farkı olduğundan duvarlar için de şöyle bir tanım yapsak yeridir: Elek... Evin içinden dışarısını da görmek olası... Hemen kıyıda oturup ayaklarınızı suya doğru uzatırsanız sakince uyarıyorlar: “Pirana balıkları da olabilir!” Amazonlar verimli mi verimli mübarek pir ana... Ama arada ürkütüyorlar; dikkat pirana! Gezekalın! olmasına rağmen, 42 kilometrelik manzaralı orman yolunun ilk kilometreleri asfalt, sonraları virajlı ve stabilize durumda. Bolu kent merkezinden başlamak üzere orman içi yolculuğunuza yön tabelaları ile devam ediyorsunuz. Yedigöller havzası, Bolu’ya 42 kilometre uzakta. Kış aylarında BoluYedigöller yolu kar nedeni ile kapalı olduğu için ulaşım sadece Yeniçağa, Mengen, Yazıcık köyü istikametinden sağlanıyor. daha da zenginleştirmek istiyorsanız, alabalık üretim çiftliğinden alabileceğiniz veya bilet karşılığı gölden tutabileceğiniz gölalası ve gökkuşağı türü alabalıkların lezzetine güvenebilirsiniz. Çevrede bulunan çeşitli çeşmelerden su ihtiyacınızı rahatlıkla karşılayabilirsiniz,. Nerede kalınır? Yedigöller Milli Parkı sahası içinde çadır ve kamp yerleri ayrılış durumda. Ayrıca göllerin çevresinde villalardan oluşan 31 yataklı bir dinlenme tesisi var. Sınırlı kapasiteye sahip tesiste kalabilmek için Ankara’daki Orman Bölge Müdürlüğü’ne rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. Öte yandan, Bolu’ya 15 kilometre uzaklıkta, Ankaraİstanbul yolu üzerinde bulunan Koru Otel (0.374. 215 25 28) 128 odasındaki 270 yatağı ve tüm üniteleriyle yıl boyu hizmet veriyor. Bolu içinde kalmak isteyenler ise üç yıldızlı Köroğlu Otel (0.374. 212 53 46) veya Yurdaer Otel’i (0.374. 215 29 03) tercih edebilir. Ne yemeli? Milli Park’ta, piknik için gelenlere hazırlanmış ahşap masalar ve ocaklar bulunuyor. Yiyecek ve içeceklerinizi beraberinizde getirdiyseniz göl manzaralı masalardan birine yerleşebilirsiniz. Yakacağınız mangalda et, balık, tavuk ızgara yapabilirsiniz. Uygun mevsimlerde yol boyunca köylülerin sattıkları çeşitli meyve ve bal alabilirsiniz. Mönünüzü