02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

burayı ısrarla elde tutmak istemeleri Orta Asya’nın jeopolitik önemini ortaya koymaktadır. Zira Amerikalılar halen bu üssün kirası olarak Kırgızistan’a yılda 150 milyon dolar ödemektedirler. Ayrıca bu anlaşmanın gerçekleşmesi için Kırgız Ordusu’na dört adet helikopter de hediye edilmiştir. Bugün için Orta Asya’da tek bir Amerikan üssü bulunmasının bile Rusları ve Çinlileri ne ölçüde rahatsız ettiğini vurgulamak için, bu ülkelerin siyasi, askeri ve istihbarat alanlarında Kırgızlara baskı yaptıklarını burada belirterek Orta Asya’da süren satranç oyununun boyutlarını ortaya koymak gerekiyor. Bu bağlamda, ABD’nin eski Savunma Bakanı Donald Rusmfeld’in Tacikistan’da bir askeri üs kurma çabalarının yine özellikle Rusya’nın ekonomik ve askeri baskılarıyla ve esasen Tacikistan’da bir Rus üssünün varlığından ötürü engellendiğine de dikkat çekmek isteriz. Hatta Amerikalıların bu girişiminden sonra Rusların Kırgızistan’daki Kant üssünü ve Tacikistan’daki üslerini daha da takviye ettikleri bilinen bir husustur. Yine olası ABD girişimlerine karşı, Çin’in, Amerikalıların terk ettiği Özbekistan’daki Hanabad üssünü istediği, ancak Rusların Çinlilere bu konuda imkan vermeyerek Hanabad üssünün gerektiğinde kullanımı konusunda Özbek hükümetiyle anlaştığı da iddia edilmektedir. Amerika açısından bugün Orta Asya’daki varlığını sürdürebilme hususu biraz da komik gelebilecek bir yaklaşıma da bağlıdır. Bir yandan Afganistan’daki savaşı prestij ve çıkarları açısından kaybetmemesi gereken ABD, eğer bir gün Afganistan’dan mağlup olarak ayrılma durumunda kalırlarsa o vakit Orta Asya’dan tamamen çekilmeye zorlanacaklardır. Çünkü bugün için, kendi başlarına Orta Asya’daki terör, köktendinci hareketler ve uyuşturucu kaçakçılığı ile tam olarak baş edemeyen Orta Asya Cumhuriyetleri için bir bakıma bu bölgedeki Amerikan mevcudiyeti bir sigortadır. Afganistan’daki karışıklıklar sürdükçe söz konusu sorunlarla bugün Amerikalılar uğraşırken, yarın bölgeden ayrıldıklarında, özellikle köktendinci hareketlerle baş başa kalacaklarını bilen bölge ülkeleri Amerikalıları kendi topraklarında istemeseler de ABD’nin Afganistan batağı ile uğraşmasından şimdilik memnun gözükmektedirler. genelde bölgesel ve ikili eğitim çalışmalarına odaklanmışlardır. Müşterek Güvenlik Mevkileri: Bunlar bir anlamda ileri operasyon noktalarıdır. Ancak buralarda Amerikan güçlerinin sürekli kalması söz konusu değildir. Bu üsler olağanüstü koşullarda kullanılmak üzere ve genelde taşeron firmalar veya bulunulan ülkeler tarafından korunup hazır tutulur. Bu üslerde gerektiğinde kullanılmak ve hatta feda edilmek üzere malzeme de depolanmıştır. Bu çeşit üs ve tesislerin çoğu, ABD’nin enerji tedariki çıkarlarını korumak ve teröre karşı mücadelesinde kullanılmak üzere Afrika ülkelerinde, örneğin, GabonLibreville’de, SenegalDakar’da ve UgandaEntebbe’de bulunurlar. ABD’nin halen dünyanın 130 ülkesinde çeşitli kademe ve potansiyelde görev yapan askeri gücü mevcuttur. Bu gücü oluşturan askeri personel miktarı ise yaklaşık 250.000 civarındadır ve buna Almanya, İtalya, İngiltere ve Japonya’daki sürekli üslerdeki askerler eklendiğinde dünya üzerinde ABD üslerinde konuşlanmış asker sayısı 350.000’i bulur. Halen 37 aktif savaşçı ABD tugayından 10’nun Irak’ta, 1’nin Güney Kore’de ve yine 1’nin de Afganistan’da konuşlandığı bilinmektedir. Benzer bir şekilde Milli C S TRATEJİ 15 AVRASYA’DAKİ RUS ÜSLERİ Küba gibi uzak karakollardan ve özellikle Doğu Avrupa ve Kafkasların bir bölümünden çekilmelerinden sonra bugün çeşitli ülkelerde sahip oldukları tesis, askeri üs, elektronik dinleme ve erken uyarı istasyonları, uzay araştırma merkezleri ve lojistik depoları da temelde Rusların bugünkü askeri doktrinlerinin çizgisini aksettirmektedir. Buna göre Ruslar önem verdikleri bazı ülke dışı stratejik noktalara, bölgelere kuvvet göndermeyi esas almışlar ve çeşitli eski Sovyet cumhuriyetlerinde üsler kurmuş veya eski üslerini muhafaza etmişlerdir. Bu bağlamda bu ülkelerde yaklaşık 25 üsleri mevcuttur. Bu noktada, öngördükleri doktrin ve odaklandıkları yaklaşıma göre; a) Orta Asya Bölgesi’nde (ki bu bölgede öncelikleri ABD’nin ve aynı zamanda Çin’in etkinliğini önlemektir) Kant (Kırgızistan) ve Duşanbe (Tacikistan) üsleri vardır. b) Kafkaslar Bölgesi (Ermenistan ve Kırım’da üsleri mevcuttur) c) NATO ve Batı ile mücadele sahası kabul edilebilecek ön karakol olan Belarus ve çevresinde strateji yürütmektedirler. Bu bağlamda; Azerbaycan’da; Gebele Uzay ve 37. Hava Ordusu Uzun menzilli hava ve radyo izleme üssü, Ermenistan’da; Erivan yakınlarında 426. Hava Grubu ve 520. Hava Merkez Komutanlıkları, Gümrü’de 127. Motorize Piyade ve 102. Askeri üsleri, Belarus’da; Baranoviçi’de, Uzay Kuvvetleri, Bağımsız Radyo Dinleme İstasyonu ve 37. Uzun Menzilli Hava Grubu Merkezi, Vileyka’da, 43. Deniz Haberleşme İstasyonu, Gürcistan’da; Abhazya ve Güney Osetya’da Barış Gücü Kuvvetleri halen mevcuttur. Abhazya ve Güney Osetya dışındaki Gürcistan topraklarından tamamen çekilmişlerdir. Kazakistan’da; Sarı Şagan’da, Uzay Kuvvetleri ve 37. Stratejik Hava Ordusu eğitim alanı, Baykonur’da Uzay Üssü ve bağımsız radyo izleme istasyonu, Kırgızistan’da; Kant Hava Üssü ve 5. Hava Ordusu Güçleri, Moldova, Trans Dinyester’de, Tiraspol Rus Transdinyester Kuvvetler Komutanlığı ile 8. Motorize Piyade Birliği unsurları bulunmaktadır. Tacikistan’da; Nurek’te, 7680. Uzay Kuvvetleri Birliği ile 37. stratejik Hava Gücü Uydu İzleme Merkezi, DuşanbeKulebKurganTyube’de, 201. Askeri üs ile VolgaUral 201. Motorize Piyade Tümeni unsurları, Aini’de 670. Hava Grubu, Ukrayna’da; Sivastopol, Karadeniz Filosu Deniz Üssü bulunmaktadır. Bu bağlamda, Rusya Federasyonu’nun üs edinme oyununda ABD’ye karşı Orta Asya’da başarılı olduğu, ancak Kafkaslarda aynı başarıyı gösteremediğine, giderek zayıf duruma düştüğüne de değinmek gerekir. Özellikle renkli devrimlerle Gürcistan ve Ukrayna’da kan kaybeden Rusya eğer bu iki ülke NATO’ya girerse güneyinden de kuşatılmış olacaktır. Bu durumda Rusya’nın Batı’ya karşı giderek agresif bir politika izlemesi ve Güney’indeki büyük komşusu Türkiye ile ilişkilerini de daha yakın tutacak bir çizgiye girmesi beklenebilir. Bugün Avrasya’da oynanan "Satranç Oyunu"nun oyuncuları başta ABD ve Rusya’dır. Ancak Çin’in de özellikle Orta Asya’da stratejik konuşlanmada söz sahibi olmak istediği ve giderek ağırlığını koyduğu gözlemlenmektedir. Bu ülkelere üs vererek oyuna katılan ülkelerin bu noktadaki stratejileri ise bilhassa Orta Asya ülkeleri açısından, sürdürülebilir bir denge ve dolayısıyla korunma sağlamaktır. Bu bağlamda yine özellikle ekonomik, askeri destek ve yardım sağlamanın yanı sıra terörle mücadelede de dayanışma gereksinimleri bu ülkeleri söz konusu büyük aktörlerle işbirliğine zorlamaktadır. İşte Avrasya’daki üs edinme denkleminin çözümündeki en etkili unsurlar da her halde bu hususlardır. Rusya’nın saldırgan mesajları, çevrelemeye karşılık olarak kabul ediliyor. Orta Asya’daki üslerini güçlendiren Rusya, Moldova ve Gürcistan’da devlet otoritesi dışında kalan bölgelerde de varlığını koruyor. Muhafız Teşkilatının toplam 39 tugayından 3’ü Irak’ta, 1’i Afganistan’da, 1’i de Kosova’da konuşlanmıştır. Amerikan Donanmasının da yaklaşık 33 bin askerinin dünyanın çeşitli yerlerinde konuşlandırıldığı bilinmektedir. ABD’nin Asya’da Rusya açısından önemli olacak üs ve tesisleri; Afganistan’daki; Bagram Hava Üssü ve Kandahar Hava Alanı, Kabil Havaalanı, Khost Hava Üssü, Herat’ın güneyindeki Şindand Hava üssü. Kırgızistan’daki Manas/Ganci üssü, Guam adasındaki, ABD’nin Orta ve Asya kıtasına dönük operasyonlarda kullanılabilecek Camp Andersen Hava Üssü. Bu bağlamda 12. Hava Tugayı’nın Afganistan’daki bu üslere sevk edilmiş olduğu bilinmektedir. Afganistan’daki Bagram Havaalanı’nda 455. Hava Gücüne ait destek ve saldırı filosu ile Kandahar’daki Havaalanında Deniz Piyadelerine ait Hava Kontrol Birliği mevcuttur. İtalya’dan Mayıs 2007’de Afganistan’a sevk edilmiş 173. Hava İndirme Tugayı yaklaşık 3.400 savaşçı askerle Orta Asya’da önemli bir güç oluştururken yine 82. Hava İndirme Tümeni’nin 4. Tugayı, 10. Dağ Komando Tümeni’nin 3. Tugayı, aynı Tümenin 4. Tugayı, Güney Carolina’daki Milli Muhafız Güçleri’nin 218. Tugayı ile 3. Deniz Piyade Tümeni’nin 3. Deniz Piyade Alayı Orta Asya’daki aktif Amerikan savaş güçleridir. Teyit edilemeyen haberlere göre yakın gelecekte ABD Afganistan’da bir Merkez Komutanlığı kuracak ve bu ülkedeki asker sayısını 30.000’e çıkaracaktır. Yani bir bakıma ABD’nin Orta Asya’yı Ruslara terk etme niyetinde olmadığı burada altı çizilerek belirtilebilir. İşte bütün bu güçler nedeniyle Rusya Federasyonu’nun kendini Batıdan, Doğudan ve Güneyden kuşatılmış şekilde hissetmesi ve hatta tehdit edici tepkiler vermesi Ruslar açısından anlaşılabilir bir husustur. AVRASYA’DAKİ ABD ÜSLERİ Amerikan Üs Organizasyonu ve Konuşlanma Anlayışı: ABD’nin bütün dünyada üs edinirken öngördüğü ilkeler temelde askeri gücün ve kullanılan ileri kontrol konumundaki askeri üssün konuşlandırılmasının optimizasyonu esasına dayanır. Buna göre, stratejik hava ve deniz güçleri gerektiğinde bu üslerin imkanlarından faydalanırken kendi sınırlı olanaklarının uzaklık nedeniyle ortaya çıkarabileceği sakıncaları telafi edebilmelidir. Bu bağlamda; Ana Operasyon Üsleri, İleri Operasyon Noktaları ve Müşterek Güvenlik Mevkileri şeklinde üç ana üs ve ikmal merkezi anlayışı mevcuttur. Ayrıca bunları destekleyen Ön Konuşlu Noktalar ve Nakliye Hatları Tesisleri gibi yardımcı destek üsleri de vardır. Bunları genel olarak irdelersek; Ana Operasyon Üsleri; Almanya’daki Ramstein ve Spangdahlem Hava Üsleri, İspanya’daki Rota Deniz Üssü, İtalya’daki Vicenza 173. Hava İndirme Tugayı Üssü, Napoli ABD Akdeniz Merkez Komutanlığı, Aviano’daki hava üssü, Japonya’daki KadenaOkinawa Hava ve Yokosuka Deniz üsleri, Güney Kore’deki Camp Humphreys üssüdür. Bu üslerin organizasyon açısından konsolidasyonu ve birden çok güç tarafından kullanımının sağlanması esası realize edilmiştir. İleri Operasyon Noktaları: Bu mevkiler Ana Operasyon Üslerini desteklemek amacıyla Batı Afrika’dan, Güney Asya, Pasifik Okyanusu ve And Dağları’na uzanan istikrarsız kuşakta tesis edilmişlerdir. Bu üsler minimum Amerikan personeliyle işletilir. Aktif görev kuvvetlerinin destek ve ikmali için kurulmuşlardır. Bunlara örnek; Bosna’daki Kartal Üssü, Kosova’daki Camp Bonsteel, Türkiye’deki İncirlik, Umman’daki Tumrait ve Masirah üsleri ve Cibuti’deki Monier üsleridir. Bu üslerdeki personel ve güçler dönüşümlü olarak konuşlandırılır ve
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle