02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Dr. Nuraniye HİDAYET EKREM TUSAM Uzak Doğu Pasifik Arş. Masası [email protected] BTC’nin Çin’e etkileri.. C S TRATEJİ 21 BTC Hattı’nın devreye girmesiyle Kazakistan, Rusya, İran ve Türkiye’ye doğru akan petrol miktarı artarken, Çin’e akan petrol azalabilir. BTC Hattı’nın hem bölgedeki Türkleri birbirine daha fazla yakınlaştıracak olması hem de boru hattıyla Çin’e akacak petrolün azalacak olması Çin’in istediği bir sonuç değildir. Çinli uzmanlara göre, BTC Hattı projesinin birçok coğrafi zorluğa, yüksek maliyete rağmen ve günde 1 milyon varil Azerbaycan petrolü aktarma kapasitesine sahip olmamasına karşın ABD’nin bu proje üzerinde ısrarla durmasının nedeni ekonomik değil, siyasîdir. Yani bölge enerjisinin uluslararası pazara ulaştırılması için Rusya’ya olan bağlılığın ortadan kaldırılması ve Rusya’yı devre dışı bırakacak bir hattın inşa edilmesi gerekiyordu. Amaç, Rusya’nın bölgedeki jeostratejik alanının daraltılmasıydı. Çinli stratejistlerin değerlendirmelerine göre, siyasî bir proje olan BTC Hattı’nın uzunluğundan dolayı masraflı olması, petrol kaynağının güvenliği sağlanmadan ve enerji rezervinin kesin tespiti yapılmadan projenin başlatılması, ABD’nin siyasî amacından kaynaklanıyordu. ABD’nin jeopolitik çıkarları uğruna bu risklere katlanmasının altında yatan sebepler şöyle sıralanabilir: 1. ABD’nin Hazar bölgesindeki siyasî ve ekonomik etkisini artırması; 2. Rusya’nın Hazar Denizi’nin "iç göl" olduğu tezini ortadan kaldırması; 3. ABD’nin ortak enerji çıkarlarını bahane ederek Rusya’nın Kafkasya ve Orta Asya bölgelerindeki etkisini ele geçirmesi; 4. ABD’nin Orta Asya’da askerî kuvvetlerini bulundurmasının tartışılmaz hale getirilmesi yatmaktadır. ABD’nin Orta Asya’daki askerî üsleri diğer stratejik üslerine göre daha uzaktadır. Bugün ABD’nin Kafkasya üzerindeki planları, kuzeyde Rusya’yı dengelemek, güneyde İran’a baskı yapmak, batıda NATO ile bağlanmak ve doğuda Çin’e yönelik tedbir almaktır. Bazı Çinli uzmanlara göre, Rusya’nın Kafkasya ve Orta Asya bölgelerindeki etkisini kırmak ve İran petrol ve doğalgaz güzergâhını bypass etmek için inşa edilen BTC Hattı, ABD’nin küresel stratejisinin kilit kısmını oluşturuyor. Örneğin Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev 2010 yılından önce Kazakistan’ın zengin petrol yatağı olan Aktau petrolünün BTC Hattı’na bağlanacağını beyan etmişti. Yani bir süre sonra BTC Hattı AktauBaküTiflisCeyhan (ABTC) Hattı’na dönüşecektir. BTC Hattı’nın petrol pompalaması için düzenlenen törenden bir gün önce Azerbaycan’ı ziyaret eden Nazarbayev, Kazakistan’ın petrolünü uluslararası pazara götürebilmesi için, Rusya ve Çin boru hatlarını kullanacağı gibi BTC ile de işbirliği yapacağını ve hatta İran yolunu da düşündüğünü beyan etmiştir. Çin tarafı ise, Kazakistan’ın Rusya, Türkiye ve İran’a doğru petrol akıtması nedeniyle Çin’e akıtılan petrolün yetersiz kalabileceğinden endişelidir. B irinci Dünya Savaşı’ndan sonra İngiltere Başbakanı Winston Churchill, "Bir damla petrol, bir damla kandan daha kıymetlidir" sözleriyle ve Fransa lideri Georges Clemanceau ise "Eğer ülkeler harpleri kazanmak istiyorsa kana olduğu kadar petrole de muhtaç olduklarını bilmelidir" diyerek petrolün gücüne vurgu yapmışlardı. 20. yüzyılda Kafkasya ve Ortadoğu’da sahnelenen büyük oyunun baş aktörü olan petrol, 21. yüzyılda da rolünü sürdürüyor ve petrolün gücü hâlâ dünya dengelerini etkilemeye devam ediyor. Irak Savaşı’nın perde arkasında kalan gerçekler arasında, "kara altın" olarak tabir edilen petrolün de olduğuna şüphe yok. 21. yüzyılda, büyük güçler arasında petrol kaynakları kadar, petrol nakil hatları üzerinde de etkili olma mücadelesi şiddetleniyor. "21. yüzyılın İpek Yolu" adı verilen BaküTiflisCeyhan (BTC) Boru Hattı’nın hizmete girmesiyle dünya petrol haritası değişeceğinden Orta Asya ve Kafkaslardaki jeopolitik düzende önemli değişiklikler yaşanacak. Ekonomik kalkınmasını sürdürebilmek için petrol nakil hatları üzerinde de etkili olmaya çabalayan Çin, BTC Hattı’nın ülkesi için yaratacağı olumsuz etkilerden de endişeli. Boru hattı Pekin’i kaygılandırıyor BTC’nin hizmete girmesiyle dünya petrol haritası değişirken, Orta Asya ve Kafkaslardaki jeopolitik düzende de önemli değişiklikler yaşandı. Ekonomik kalkınmasını sürdürebilmek için petrol hatları üzerinde etkili olmaya çalışan Çin ise, BTC’nin kendisi için yaratacağı olumsuz etkilerden de endişeli. Güney Kafkasya ve Orta Asya üzerindeki kontrolünü güçlendirerek Rusya ve İran’ın nüfuzunu azaltmayı bir yandan da Hazar bölgesini güvenilir ve istikrarlı bir petrol ve doğal gaz kaynağı haline getirmeyi hedefliyor. BTC Hattı’nın faaliyete geçmesiyle ABD, aynı zamanda bölgenin etkin ülkesi Rusya ile İran’ı dengeleme zemini bulmuş ve bu iki ülkenin stratejik manevra alanını daraltmıştır. Hat, İran’ın nükleer konuda sık sık oynadığı "enerji kartı" karşısında çaresiz kalan ABD için de yeni bir koz oldu. ABD ve Avrupa, BTC Hattı ile Ortadoğu’nun yanı sıra yeni bir petrol kaynağı elde ederken, bu ülkeleri Körfez petrolüne bağımlılıktan da kurtarmıştır. BTC Hattı’nın açılmasıyla Rusya, enerji tedarikini kesme tehdidiyle enerjiden yoksun komşularına baskı yapamayacak, petrolü caydırıcı bir silah olarak kullanamayacak, özellikle Bağımsız Devletler Topluluğu’nda yer alan Azerbaycan ve Gürcistan gibi giderek Batı’ya yaklaşan ülkeleri eskisi gibi kontrol edemeyecektir. Bu durum, enerji ve silah satışıyla ekonomik kalkınmasını gerçekleştirmekte olan Rusya için iyi bir gelişme değildir. Yani Rusya’nın jeostratejik kaybı olduğu kadar ekonomik zararı da vardır. BTC HATTI’NIN JEOPOLİTİK ÖNEMİ Hazar ve Akdeniz’i birbirine bağlayan ve doğubatı enerji koridorunun merkezinde yer alan BTC Hattı’nın, borunun geçtiği ülkelerin sosyoekonomik seviyelerinin yükselmesine katkıda bulunacağı görüşü hâkim. Dolayısıyla Batı’yı Ortadoğu petrolüne bağımlılıktan kurtaracağı ve Ortadoğu’nun bu alandaki etkisini kırmış olacağı için, ABD tarafından başından beri desteklenmiştir. BTC Hattı, bölgenin enerjisini dünya pazarına taşıyacağı gibi bölgesel istikrara katkıda bulunması açısından da önemlidir. Aynı zamanda, ABD’nin, global enerji kaynaklarını güçlendirmesi ve çeşitlendirmesi, bölgede demokrasiyi tesis etmesi, bölge güvenliğini koruması ve yatırımı güçlendirmesi bakımından BTC Hattı büyük önem taşımaktadır. BTC Hattı’nın hayata geçirilmesi, ABD için büyük önem taşıyor. ABD, bir yandan boru hattı aracılığıyla ABD’NİN ÇİN ENDİŞESİ B TC Hattı’nda petrol taşımaya başlanmasından bir gün sonra, 26 Mayıs 2005’te, ABD’li uzmanlar Heritage Foundation düşünce kuruluşunda "Çin’in Enerji Talebinin Artması ve ABD’ye Olan Etkisi" konulu bir panel düzenlemişlerdir. ABD Dış Politika Konseyi Başkan Yardımcısı Ilan Berman, Orta Asya enerji işletmesine aktif bir şekilde iştirak etmeye başlayan Çin’in, Rusya ile ABD gibi iki geleneksel gücün dışında Orta Asya’da etkili olmaya başlayan bir ülke haline geldiğini ileri sürmüştü. Berman’a göre, Orta Asya ülkeleri Çin’e ne kadar çok petrol ihraç ederse, onların ABD ve Avrupa ülkelerine satacak petrolü o kadar az olacaktır. ABD Küresel Güvenlik Analiz Enstitüsü (Institute for the Analysis of Global Security, IAGS) Başkanı Gal Luft da, ABD’nin Ortadoğu petrolüne bağımlılığını sürekli azaltmaya çalıştığını ancak Çin’in dünya petrol pazarına katılmasıyla birlikte ABD’nin Ortadoğu petrolüne olan bağımlılığının her geçen gün arttığını savunuyor ve Çin’in enerji konusundaki etkisini ortaya koyuyor. BTC Hattı’nın hayata geçirilmesi, Türkiye için yalnızca ekonomik değil stratejik açıdan da önemlidir. Türkiye, enerji hattının açılmasıyla Rusya ile verdiği mücadeleyi kazanmış oldu. Çünkü Türkiye’nin enerji alanındaki ulaşım merkezi rolünü güçlendiren BTC Hattı, aslında Türk dünyasını bir araya getiren ve Türk dünyası arasında fiili bağı oluşturan bir hattır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle