08 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Kuru incir üretimi ve ihracatında ilk sıradayız... Hedef, Çin pazarına girmek ZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Dünya kuru incir üretiminde ve ihracatında söz sahibi ülkelerin başında gelen Türkiye, bir dizi sorunla boğuşuyor. Üretimde yüzde 55'lik payla dünyada ilk sırada yer alan ülkemiz, ihracatta da yüzde 65'lik payın sahibi. Kalite yönünden aranılan özellikteki kurutmalık incirler, Aydın başta olmak üzere sadece Ege Bölgesi'ndeki Küçük ve Büyük Menderes havzalarında yetiştiriliyor. Aflatoksin, ilk yükleme tarihi, kota baskısı gibi sıkıntıların gölgesindeki üreticiler ve ihracatçılar, Çin pazarının gözardı edilmemesi gerektiğini vurguluyor. İncir üretimi, ülkemizde tüm kıyı şeridi ve akarsu kenarlarında yapılabiliyor. Ancak üstün kaliteli kurutmalık incir Aydın merkez olmak üzere sadece Ege Bölgesi’nde yetiştirilebiliyor. Bu bölgenin kendine özgü iklim koşulları, özellikle meyve olgunlaşma ve kurutma dönemindeki sıcaklık, nem ve rüzgar durumu gibi ekolojik koşullar, kuru incir kalitesini yakından ilgilendiriyor. Ülkemizde yaklaşık 11 milyon incir ağacı bulunuyor. Üretim ve ihracatta lider konumda olan ülkemiz, üretilenin yaklaşık yüzde 90'nını dışa satıyor. Dünyada diğer kuru incir ihracatçısı ülkeler arasında İran, İspanya, ABD ve Yunanistan yer alıyor. Kuru inciri en fazla Almanya, Fransa, ABD ve İtalya satın alıyor. Bu ülkeler iç tüketimlerinin yanı sıra, ithalat için de ürüne ilgi gösteriyor. Ülkemiz yıllık ortalama yaklaşık 39 bin ton kuru incir ihracatı gerçekleştiriyor. Geçen yıl yaklaşık 57 bin ton üretim gerçekleşti ve yine geçen yılın mayıs ayına dek ihracattan 89 milyon dolarlık gelir elde edildi. Kuru inciri bizden en çok Almanya, İtalya, Avusturya, ve Hollanda tercih ediyor. Ancak son yıllarda alım yapan ülkeler sıralamasında Çin'in daha fazla yer almaya başladığı dikkat çekiyor. Tariş İncir Birliği, uzun süren pazar araştırmalarının ardından Çin'e ilk kuru incir ihracatını gerçekleştirdi. Birlik Yönetim Kurulu Başkanı Günerçin Azbazdar, pazar araştırmalarının olumlu sonuç verdiğini vurgulayarak, Çin'in önemli hedefleri arasında yer aldığını vurguladı. Azbazdar, "Çin'e yapacağımız ihracat Avrupa pazarının da değişmesi demek. Avrupa'ya ihraç edeceğimiz miktar azalınca arztalep dengesi değişecek. Çin pazarına yönelik önümüzdeki yıl için büyük bir tanıtım atağına geçtik. Burada CD'ler, afişler, pankartlar ve panolarla etkin bir tanıtım kampanyası yürüteceğiz. Çin'in ardından da Hindistan pazarına yöneleceğiz" dedi. Kuru incir ihracatında en büyük sıkıntıyı, hasattan sonra bekleyen ürünlerin zamanla aflatoksin (bir çeşit küf mantarı) içererek, ihraç kapılarından geri dönmesi oluşturuyor. Tüm önlemlere karşın sıkıntı sürerken, sorunun lisanslı depoculuk yasasıyla aşılabileceği belirtiliyor. Tariş İncir Birliği Başkanı Azbazdar, lisanslı depoculuk konusunda ihracatçılarla birlikte hareket etmesi ve ortak şirket kurulması yönünde girişimler bulunduğunu belirterek, "Bunun için uygun yerlerimiz var. Lisanslı depoculuk incirin kurtuluşu. Bu depolar sayesinde incir uygun koşullarda saklanabilecek" diye konuştu. Aydın Ziraat Odası Başkanı Arif Gürdal da, aynı İ düşüncede olmasına karşın konuya üretici metil romid (MBr)’in kullanılmasının 2007 yılında boyutundan bakılmasını istiyoru. Kuru incir Türkiye’de tamamen yasaklanacağını anımsatarak, üretiminde Aydın'ın ön sırada geldiğine dikkat çeken "Amacımız incir sektöründe MBr’ye alternatif Gürdal, ilin ülke üretiminin yüzde 70'ine yakınını bulmaktır" dedi. İncirin güncelleştirilmesinde yoğun karşıladığını anımsatıyor. Ülke olarak rekabet kullanılan MBr gazının, ozonun parçalanmasına üstünlüğümüz olan bir üründe, yıllardır yanlış neden olduğunu, bu nedenle Dünya Bankası politikaların zararını gördüğümüzü, gerek üretim önderliğinde Mbr'nin yasaklanmasına yönelik proje gerekse pazarlama aşamasında sıkıntılar yaşandığı hazırlandığını anımsatan Aksoy, "Birleşik Milletlerin belirten Gürdal, "Üretim aşamasında baktığımızda, (BM) de desteklediği bu projeye göre Türkiye’de üreticilerimizin özellikle maddi yetersizliğinden 2007 yılına, dünyada ise 2015 yılına kadar MBr ötürü ürünü stoklayamadıklarını görüyoruz. Hasat yavaş yavaş kullanımdan kaldırılacak. Tarım sonrası fizyolojisini bilemediklerinden dolayı Bakanlığı’nın proje kapsamında bazı girişimlerde incirde bir çeşit küf mantarı olan aflatoksin sorunu bulundu. Şu ana kadar ülkemizde MBr’nin çıkıyor. Bu son yıllarda ihracatta yaşadığımız en büyük sıkıntı. Bunu ortadan kaldırabilmek, üreticiyi bilinçlendirmek için lisanslı depoculuk kapsamına geçilmesi gerekiyor. Çünkü incir, üreticinin sağlıksız koşullardaki yerine, bu tür kaliteli depolarda bekletilmeli" dedi. Üreticiler açısından bir diğer sıkıntının da "ilk yükleme tarihi" olduğuna dikkat çeken Gürdal, Hazine ve Dış Ticaret Müstaşarlığı'nın ihracatçıların dayatmasıyla bu tarihi belirlediğini söylüyor. Gürdal, dünyanın hiç bir ülkesinde böyle bir kısıtlama getirilmediğini belirterek, "Biz de ise özellikle, depolama gücü olmayan üreticinin elindeki ürünü almak için uygulanıyor. Biz, bu tarihin öne çekilmesini değil, tamamen ortadan kaldırılmasını istiyoruz. Ticarete böyle bir sınırlama getirilmesini anlamak mümkün değil. Yıllardır bize söz vermelerine karşın hala uygulamayı kaldırmadılar. Üreticinin sırtından haksız kazanç sağlamayı sürdürüyorlar. Bu nasıl bir lobi çalışmasıdır ki hala Türkiye’de 11 milyon incir ağacı var mücadele ediyoruz" diye konuştu. Gürdal kota söylentilerini de kesinlikle kabul yasaklanmasıyla ilgili 3 seminer yapıldı. Ancak incir etmeyeceklerini belirterek, kota getirilen ürünlerden sektöründeki bütün firmaların bu yasaktan haberdar tütünde yaşanan sıkıntılara dikkat çekti. Gürdal, Çin olduğunu söylemek zordur. Sadece birkaç firma bu pazarının önemine de değinerek, "Biz ihracatta şöyle konuda kendini hazırlamaktadır. Bu nedenle bizim bir hata yapıyoruz: Hep aynı pazardan pay almaya amacımız incir sektöründe 2007 yılında kullanımına kalkıyoruz. Böyle olunca alıcılar istedikleri gibi son verilecek MBr’ye alternatifler bulmaktır" diye davranabiliyorlar. Halbuki yeni pazarlara konuştu. yönelmemiz gerekiyor. Çin çok büyük bir ülke ve Bu arada geçen aylarda Aydın ve İzmir arasında, çok iyi koşullarda, fazla mal satabileceğimiz bir kuru incirle ilgili marka tescil gerginliği yaşandı. konumda. Henüz bu olanağı yeterince İzmir Ticaret Borsası’nın (İZTB’) inciri, Türk Patent değerlendirebilmiş değiliz" dedi. Enstitüsü’ne (TPE) başvurarak "Ege İnciri" Gürdal'ın verdiği bilgiye göre geçen yıl üreticinin markasıyla tescil ettirmesine Aydınlılar karşı çıktı. eline kilogram başına, kalitesine göre 1.2 2.5 YTL Onlar da "Aydın" adının kullanılmasını istediler. arasında para geçti. TPE'nin itirazlar üzerine yaptırdığı bilirkişi EÜ Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü incelemesinin ardından, her iki isim başvurusunu da Öğretim Üyesi Prof. Dr. Uygun Aksoy, kuru incirde ayrı ayrı onayladı. 11
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle