17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Çarşamba 9 Eylül 2015 EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 9 Tebaanızla birlikte Yunanistan’a gidin Tebaamız hakkında hükümetitatürk’ün başyaveri Salih Yani majestelerimin hükümetiBozok anlatıyor: ne savaş mı açıyorsunuz? nizden yazılı teminat istiyorum! Başkumandan, düşmanMustafa Kemal iyice öfkelenmişti Konsolos garip bir biçimde dikdan kurtardığı İzmir’de geçireceği lenmişti... fakat öfkesini tuttu ve Konsolos’a: ilk gecesinin tarif edilemez sevinSiz kiminle ve ne konuştuğunuPaşa’nın sesi havada kırbaç gibi cini yaşıyordu. zu biliyor musunuz? Ben Türkiye şakladı: İzmir’deki yeni evinde Mustafa Büyük Millet Meclisi Başkanı ve Yunanlılar zamanında kendi teKemal Paşa ilk gecesini Türk Orduları Başçalışarak geçirdi. Kendisi komutanıyım. Saiçin zengin bir sofra havaş açmaya, bazırlandığı halde hiçbir yerış yapmaya hakmeğe dokunmadan ufak kım var. tefek ile karnını doyurSiz kimsiniz! du ve geç vakitlere kadar Hükümetiniz adıçalıştı. Ertesi sabah erna savaş ve barış kenden uyanmıştık. Hagörüşmeleri yapfif bir kahvaltıdan sonra maya yetkili misivilayet konağına gittik niz? Böyle bir yetve doğruca Vali’nin odakiniz varsa görüsına girdik. Vali, İngiliz şelim. Yoksa (eliyKonsolosu ile konuşuyorle kapıyı gösterdi) buyurunuz efendu. Biz gelince Vali ayadim! ğa kalktı ve Konsolos ile O kasım kasım Mustafa Kemal Paşa’yı kasılan Konsolos, tanıştırdı. Konsolos, iyi Mustafa Kemal Türkçe biliyordu. Paşa’nın son cümPaşa Vali’ye sordu: lesi üzerine sapKonu nedir? sarı kesildi ve tek Vali anlattı: bir kelime söyleSayın Konsolos, İngiliz tebaasından olan va Yunanlı subaylar işgal günlerinde toplu halde İzmir sokaklarında meden kapıdan çıktı gitti. Mustatandaşlar ile Rum, Ermefa Kemal Paşa arni, Yahudi gibi azınlıkbaanızı daha emniyette mi görükasından bir süre baktıktan sonra; ların güven altında bulunduklarıyordunuz? Vali’ye döndü: nı belirtir bir “güvence” istiyorlar. Konsolos gerisinde İngiliz devleYüz vermeyin Vali Bey! Bunlar Ben kendilerine herkesin eşit bitinin bulunduğunu belli eden bir karşılarında hâlâ Babıali Hükümeti çimde güven altında olduklarını kasılma ile: var sanıyorlar. Bir zırhlısı önünde bildirdim. Evet, dedi. Yunanlılar burada pusacak, bir blöfü önünde yelkenMustafa Kemal Paşa, iken tebaamızı emniyette görüyorleri suya indirecek “devletçik” saKonsolos’un Türkçe bildiğini bilinıyorlar bizi! Küstahlığın derecesiduk. yordu, öyle olduğu halde öfkesini belirtmek için sordu: Öyleyse buyurun tebaanızla bir ne bakın, bana “Savaş mı açıyorsunuz” diye soruyor, barut kokan bir Ee, peki daha ne istiyormuş? likte Yunanistan’a gidin, efendim! odada sorduğuna bak! Savaş halinBu soruya Konsolos Türkçe cevap Konsolos kendisinden umulmade değil miyiz sanki! verdi. yacak bir cesaret gösterdi: Saygı beslemeyen saygı bekleyemez ollarında ve omuzlarındaki işaretlerdoldurabilirsiniz! Donanmanızın da en kısa den amiral rütbesinde olduğu anlaşızamanda limanı terk etmesini istiyorum! lan İngiliz Donanması Komutanı, Hükümet Mustafa Kemal Paşa’nın cümleleri, art arKonağı’nın kapısından girerek Mustafa Keda Osmanlı tokatları gibi Amiralin yüzünde mal Paşa’nın odasına doğruldu. Nazik, fakat şakladıkça, amiral ne yapacağını şaşırmış ve öfkeli bir hali vardı. Ruşen Eşref önüne çıen sonunda: kıp ne istediğini sorunca: İngiltere’ye savaş mı açıyorsunuz, demiş. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa ile göişte Paşa burada son sözünü söylemiş: rüşmek istiyorum! dedi. Savaş açmak mı? Siz yoksa Sevr Birlikte odaya girdiler kapı kapandı. AmiAntlaşması’nın hâlâ yürürlükte olduğunu ral önce: mu sanıyorsunuz? Biz onu çoktan yırttık... Çok güç koşullar altında bir savaş kazan Karşımda oturuşunuzu, sizi konuk saymama dınız, sizi asker olarak içtenlikle kutlarım. borçlusunuz! Fakat görüyorum ki, nezaketiÇanakkale’deki başarınızı rastlantıya borçlu mizi kötüye kullanmak eğiliminiz var... Buolmadığınız, kanıtlanmış oldu. Büyük bir as na müsaade edemem. Bizim gözümüzde “Bakerle tanıştığım için memnunum. rış antlaşması yapmamış” iki devletiz. SaAmiral bir süre sonra konuya girmiş: vaş hukuku yürürlüktedir. Gemilerinizi derÜlkenin kontrolünüz altında bulunan böhal karasularımızdan çekmenizi size ihtar lümünde bizim tebaamız ve sizin azınlıklaediyorum! rınızdan Ermeniler, Rumlar var. Yeni asBir balmumu heykeline dönmüş Amikeri yönetim altında bu insanların staral... Şişe şişe, gerine getüsü nedir? Güven de mirine girdiği Mustafa Kemal dirler? Paşa’nın odasında oturdur Siz yoksa Sev hâlâ yü ğu sandalyede küçüldükçe Hiç kuskunuz olmaAntlaşması’nın nu mu sın Amiral! Türkiye’deküçülmüş ve sonunda keki bütün insanlar gibi tekeleyerek: rürlükte olduğu u Biz on baanız ve sözünü ettiğiAffedersiniz! demiş ve sanıyorsunuz? Kar. .. ık tt ır y niz azınlıklar da TBMM n yerlere kadar eğilerek geta çok uzu, n şu ru u Hükümeti’nin eşit koruri geri kapıya gidip dışaot a d şım ama m y sa ması altındadır. Suç işlerı çıkar. k u on k sizi at gömeyenler, kendilerini bu Ruşen Eşref hem düçlusunuz! Fak etior b ak memlekette benim kadar ez şünceli hem de gülüyorn rüyorum ki, ullanmak güvende sayabilirler. du: k mizi kötüye ... Buna Suç işleyenler? Paşa, Amirali anasıneğiliminiz var em. Suç işleyenler Sayın dan doğduğuna pişman em müsaade ed Amiral, dünyanın her yeetti. “Kendisinin Türk rinde olduğu gibi, ülkemiztopraklarında bir savaşde de adaletin huzuruna çıçı olarak bulunduğunu” Paşa’dan öğkarlar... Suçlu iseler, cezalarını elbette çeke rendiği zaman sapsarı kesildi... Tutuklanacaceklerdir... ğını, tutsak edileceğini sandı. İnce dudaklaFakat Paşa Hazretleri, fevkalade günler rını ısırıyor, parmaklarını birbirine kenetlemiş titriyordu. geçirdik. Yunan ordusundan cesaret alan Karşısında Babıali Paşası bulacağını sanıRumların bazıları, şımarıklıklar yapmış olayordu herhalde... “İngiltere devletini kendi bilir. Bugün bu insanlar yerli halkın düşdevletine eşit gören” bir Paşa ile karşılaşmanlığı ile yüz yüzedirler. Ermeniler için tığı için, ihtiyatsızlık edip karaya çıktığına de başka açıdan aynı şeyleri söyleyebilirim. kim bilir nasıl lanet etmiştir... Biliyorsunuz, arkadaşlarının büyük bir böAradan bir saat geçti geçmedi... İngiliz gelümü göçe zorlandı ve önemlice bir bölümisinden bir müfreze ve bir teğmen çıktı. mü de hayatını kaybettiler. Bu ruh tedirginAmiralden devleti adına bir ültimatom getiliği içinde Yunan ordusu ile işbirliği yapriyordu, Başkomutan’a kendi eliyle verecekmış, bazı Türklere zor günler geçirtmiş olati. Paşa’ya bildirdim; bilirler. Bunlar, fevkalade günlerin olayla“Gelsin” dedi. rıdır. Bağışlanması, hoş görülmesi gerekir. Teğmeni içeri aldım. Ruşen Eşref tercüEğer bu kimseler, halkın husumetine bırakımanlık yapıyordu. İngiliz çakı gibi bir teğlacak olursa, bütün dünya aleyhinize kıyamendi. Paşa’nın karşısında gösterişli bir semeti koparır! lam verdi ve Ruşen Eşref aracılığıyla ültimaSon cümleye kadar Amiral’i gülümseyerek dinleyen Mustafa Kemal Paşa, dünyanın tomu Paşa’ya ulaştırdı. Paşa: Peki teğmen! Hükümetimiz ültimatomukoparacağı gürültü ile kendini tehdide girinuzu inceler ve hükümetinize gereken karşışince, sözünü bıçak gibi kesmiş: lığı verir. Siz geminize dönebilirsiniz... Şu “Efendi Devlet” rolünü bir kenara koAz sonra Ruşen Eşref’i yunuz Amiral! Milletleri de tehdit etmekten çağırdı: vazgeçiniz! Paşam Amiral ile İngiltere ve müttefiklerinin kıgörüştüklerinizin yayameti koparıp koparmayacağını zı ile de pekiştirilmedüşünmem! Bunlar memleketisi isteniyor. min iç işleridir; kimsenin bu işleÖyleyse Halide re karışmasına müsaade etmem! Hanım’ı (Edip Adıvar) Majestelerinin devleti memleketibulunuz, hemen tercümizin azınlıkları ile uğraşmaktan mesini yapsın ve metin vazgeçsinler!.. Kim bize saygı besolarak bana getirsin... lemezse, bizden saygı beklemeye Olay kısa bir süre içinhakkı olmaz! de şehirde duyulmuşAmiralin benzi kül gibi olmuş: tu... İngiliz ve Fransızİngiltere Hükümeti’nin tebaasılar, kendi devletlerinin nı her yerde koruma hakkı, devletuyruğunda olanları gemiler hukuku teminatı altındadır. Avrulere bindirmeye başlapa devletleriyle birlikte arkaladığımız mışlardı. Rum ve Ermenilerin güven içinde bulundurulmasını sadece rica ettik. Yoksa biz bu güvenliği sağlayacak güçteyiz... İşte o zaman Mustafa Kemal Paşa’nın tepesi iyice atmış: Arkaladığınız Yunan ordusunun denizde yüzen leşlerini herhalde görmüş olmalısınız! Türk ordusu asayişi sağlayacak güçte olduğu gibi, limanı (o dönemde İngiliz donanması İzmir limanında bulunmaktaydı) boşaltacak güçtedir de... İsterseniz, Türk’e ihanet eden tebaanızın ve azınlıklarınızın adaletten kaçan sefillerini geminize İzmir’de ilk gecesinin ardından Vilayet Konağı’na giden Mustafa Kemal Paşa İngiliz Konsolosu ile tartıştı K A C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle