02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

5 ARALIK 2012 ÇARŞAMBA 7 Antalya Tarım Yönetim Kurulu Başkanı Savaş Titiz, Türkiye'de tohum üretimindeki artışın olumlu olduğunu ancak ıslah ve çeşit geliştirmenin Türk ıslahçılarınca yapılmasının çok daha önemli olduğunu söyledi Yerli ıslahçılar desteklenmeli Kabakta zorlu bilmece A DEĞER KAVAZ GÜRGÖZ MESUT KURTULUŞ ntalya Tarım AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Savaş Titiz, son yıllarda tohum sektöründe yaşanan gelişmeler ve artan yerli tohum üretiminin sevindirici olduğunu söyledi. Türk ıslahçıları tarafından çeşit geliştirilmesinin üretim miktarından daha önemli olduğunun altını çizen Savaş Titiz, “Bakanlık tarafından verilen istatistiklere göre Türkiye'de üretilen tohumun yüzde 93'ü yerli. Bunun içerisinde tahıl, yem bitkileri, tarla bitkileri ve sebze var” diye konuştu. Bakanlığın sadece üretimin peşinde olduğun ama bunun tek başına yeterli olmadığını kaydeden Savaş Titiz şunları söyledi: “Üretilen tohumda bu denli yüksek orana ulaşılmasında son zamanlarda bakanlığın tarla bitkilerinde ticari tohumluk ithalatını yasaklaması da etkili. ''Tükettiğimiz tohumun ne kadarı Türkiye'de üretiliyor?'' diye sorduğumuzda büyük bir sıkıntı A başlıyor. "Biz neyin peşindeyiz?" Türkiye'de tohum üretilmesinin peşinde miyiz, yoksa Türkiye'de üretilen bu tohumların Türkiye'de ıslah edilmesinin, bütün arge faaliyetlerinin Türkiye'de yapılmasının ve Türk ıslahçıları olmasının mı peşindeyiz? Bakanlık bu ayırımı yapmıyor; bence değer taşıyan ıslahın Türkiye'de yapılması ve çeşidin Türkiye'de üretilmesi. Devlet yerli ıslahçıyı desteklemeli. Fakat Bakanlık üretimin peşinde. "Türkiye'de üretilsin, o bize yeter" diyor. Bu da tabi uluslararası işleri tartışmaya başladığınız zaman çok mantıklı bir düşünce tarzı olmuyor. Bizim ıslah işine giren ve başarılı çeşitler geliştirmiş olan firmalarımız, yurtdışında tohumunu rekabete sokabilmek için üretim maliyeti daha ucuz olan ülkelere gitmek istiyor. Ancak bakanlık millilik gider mantığıyla yaklaşıyor.“ ntalya' nın Aksu ilçesi Çamköy Mahallesi'ndeki kabak üreticileri, kabakta ruhsatlı tarım ilaçlarının bekleme süreleri nedeniyle sıkıntı çekiyor. Üreticiler, bir yanda hastalıklarla diğer yanda zirai ilaç kalıntısı problemiyle mücadele etmek zorunda kalıyor. Görmezden geliniyor Üretici Nejdet Karababa, son 78 yıldan beri sakız kabağı yetiştirdiğini dile getirerek kabakta ruhsatlı ilaç problemi nedeniyle sıkıntı yaşadıklarını anlattı. 5 dönümlük serasında kabak yetiştiren Karababa, yıllardır kabakta yaşanan ama görmezden gelinen ilaç problemine işaret ederek, "Kabakta en büyük sorunumuz ruhsatlı ilaçların bek leme süreleri. Piyasada var olan ve önerilen ilaçların bekleme süresi en az üç gün. Üç günden önce kabağı hasat edemiyoruz. Hasat edemeyince de kabaklar odun gibi oluyor. Olması gerekenden daha fazla büyüyor. Öyle olunca da alıcı bulamıyoruz. Ziraat Odası, Tarım İlçe Müdürlüğü çiftçiye sahip çıkmıyor" dedi. İlaçlar geri çekilsin Üretici Muhsin Kale ise hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üstünde gitmesinden dolayı yetiştiricilik anlamında sıkıntı yaşadıklarını dile getirerek "Sıcak hava nedeniyle hastalıklar fazla oluyor, verim ve kalite düşük oluyor" dedi. Hastalıklarla mücadele anlamında zorlandıklarını söyleyen Kale, "Zirai ilaç kalıntısı nedeniyle ihracatta sıkıntı yaşanıyorsa Bakanlık piyasadaki ilaçları geri çeksin ya da sıfır bekleme günü olan ilaçları satsın” diye konuştu. Tohum politikası liberalleşmeli evletin yabancı tohum firmalarına uyguladığı kısıtlamaların, sektördeki gelişimi olumsuz etkileyeceğini belirten Titiz, tohum poltikasının liberalleştirilmesi gerektiğini savundu. Titiz, ''Tohum politikası liberalleşmeli. Rekabetin olmadığı yerde gelişme de olmuyor. Bugün hibrit tohumculuğunda kapıları aç D tık. Bakanlıkta çıkan sesler şu; "Madem kendi tohumumuzu ıslah eder ve üretir hale geldik, kapıları kapatalım." Piyasayı canlandıran ve Türkiye'de tohum üretimine ivme kazandıran yabancı firmalara kapıları kapatmak demek sektörün artık yeterince geliştiğini söylemek demektir. Yabancı yatırımların tekrardan pazara dahil edilmesi, Türkiye'de kaliteyi arttıracak ve başarılı ıslahçıların artmasına olanak sağlayacaktır” diye konuştu. Çiftçinin destekçisi: . ANTALYA ALKOLLÜ IÇECEK B uğday işleme ve gıda alkolü üretimi tesisi ile Türkiye’de ilk ve tek; kendi elde ettiği buğday alkolünü kullanan Antalya Alkollü İçecek, gerçekleştirdiği yüksek miktarda ve sürekli alımlarla ülke tarımına katkı sağlıyor. Antalya Alkollü İçecek, birbirinden farklı lezzetlerden oluşan ürün gamıyla 2013’te de ağızları tatlandırırken, Türk tarımına da destek veriyor ca alıcılarından biri olarak öne çıkıyor. Antalya Organize Sanayi Bölgesi içinde ileri teknolojiyle donatılmış modern entegre tesislerde, yılda 3 milyon litre tarımsal kökenli gıda alkolü üretme kapasitesine sahip Antalya Alkollü İçecek bu amaçla, yılda 6 bin ton buğday, 9 bin ton yaş üzüm, 3 bin ton kuru üzüm, 200 ton anason alımı gerçekleştiriyor. Bölge kalkınıyor Topkapı Dağıtım çatısı altında bulunan markaları Topkapı Rakı, Burgaz Rakı, Votka 1967, Hare Likörleri ile öne çıkan Antalya Alkollü İçecek, ağırlıklı olarak Antalya bölgesinden tedarik ettiği üzüm, buğday ve anason ile kendi gıda alkolünü kendi üreterek tarım sektörünün başlı C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle