Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 ARALIK 2012 ÇARŞAMBA 5 Keçiboynuzuna Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü’nden Prof. Dr. Hamide Gübbük, Akdeniz ikliminin karakteristik bitkilerinden keçiboynuzu yetiştiriciliğine gereken önemin verilmediğini söyledi gereken önemin verilmediğini dile getirdi. Ülkemizde özellikle Akdeniz ve Ege Bölgesinde çok sayıda verimsiz ağacın mevcut olduğunu kaydeden Prof. Dr. Hamide Gübbük, “Bu ağaçların verimli ve kaliteli meyve veren çeşitlerle aşılanarak kısa sürede üretime kazandırılması, ülkemiz keçiboynuzu üretiminin çok kısa bir zamanda istenen düzeye gelmesine önemli katkı sağlayacaktır” dedi. Ülkemizde İspanya, İtalya ve bazı yetiştirici ülkelerde olduğu gibi kapama keçiboynuzu plantasyonlarının pek yaygın olmadığını dile getiren Hamide Gübbük, “Keçiboynuzu plantasyonları pek yaygın olmamakla birlikte, ülkemizde son yıllarda 2B arazilerinin kiralama yolu ile tahsisinde, zeytin ve badem yanında keçiboynuzu da bu alanların değerlendirilmesinde yaygın olarak kullanılan meyve türleri arasında yer almaktadır” diye konuştu. gereken önem verilmiyor eçiboynuzunun, toprak bakımından çok seSon yıllarda Akdeniz Bölgeçici olmaması, kurağa si’nde özellikle Adana ve Antaloldukça dayanıklı olya illerinde Orman Bölge Müdürması ve yaprağını döklükleri ile bazı Orman İşletme Mümemesi nedeniyle dodürlüklerinin keçiboynuzu yetiştiriğal çevre açısından ciliğine uygun alanlarda tohumdan büyük önem taşıdı direkt ekim yaparak ya da tohumdan yetiştirilmiş aşısız fidanların dikildiğini ğını kaydeden Prof. belirten Prof. Dr. Hamide Gübbük, Dr. Hamide Gübbük, “Bazı çiftçilerimiz de 2B kapsafarklı endüstrilerde gemında kiraladığı arazilerde gerek niş kullanım alanına satohum ekerek gerekse keçiboynuzu çöğürlerini kullanarak bahçe tesis etmeye başladı” dedi. K Ekimi başladı hip olmasının keçiboynuzunun ekonomik açıdan değerini arttırdığını söyledi. Prof. Dr. Hamide Gübbük, keçiboynuzunun geç meyveye yatması, verimin uzun yıllar sonra stabil hale gelmesi ve yetiştiriciliğe uygun yerlerde birim alandan elde edilen gelir bakımından diğer türler ile rekabet edememesi nedeniyle yetiştiriciliğe Patlıcana can dayanmıyor DEĞER KAVAZ GÜRGÖZ Türkiye'nin örtüaltı üretim merkezi Antalya'da domates ve salatalığın ardından patlıcan üreticileri de isyan etti. Düşük fiyatlar nedeniyle ürünlerini satamayan çiftçi, üretimin azalacağını belirtiyor A ntalya'da nüfusunun yüzde 90'ı ihracata uygun patlıcan üreticiliği yapan Doyran'da üreticiler, isyan etti. Uzun raf ömrüyle öne çıkan Doyran patlıcanı, başta Rusya ve Almanya olmak üzere dış ülkelere ihraç edilirken bu yıl hayvanlara yem oldu. Halde patlıcanın fiyatı Ekim ayında 2030 kuruşa kadar düşünce üreticiler, patlıcanı hale bile götürmeye gerek görmedi. ceğine önüne taş atılıyor" dedi. İç piyasanın üretilen patlıcanı kaldıramayacağını vurgulayan İşçi, patlıcan üreticisinin büyük bir sıkıntı içinde olduğunu söyledi. Çiftçinin gün geçtikçe çıkmaza sürüklendiğini belirten İşçi, fiyatların maliyetleri karşılamadığından yakındı. 20 yıldır böyle olmadı Üretici Hüsnü Uysal da 2 dönüm alanda patlıcan yetiştiriciliği yaptığını belirterek bu yıl 3 bin patlıcan fidesi diktiğini ve sadece fide maliyetinin bile 4 bin 500 lira olduğunu dile getirdi. Hüsnü Uysal, "Bu sadece fide maliyeti. İlacı, gübresi hariç" diye konuştu. Patlıcanda fiyatların 70 kuruştan 30 kuruşa kadar düştüğünü belirten Uysal, "Böyle giderse patlıcanı sökeceğiz. Başka türlü geçim şansımız kalmadı. İhracat olmazsa üreticinin hayatı durmuş vaziyette. Bizim başka türlü kurtuluş yolumuz yok. 1520 yıldır patlıcan yetiştiriyorum. Şu düştüğüm durumu hiç görmedim. Böyle giderse gelecek patlıcanı gelecek sene ekme şansımız artık yok" diye konuştu. Maliyetler yüksek Bölgelerinde ağırlıklı olarak patlıcan üreticiliği yapıldığını ancak özellikle bu yıl patlıcan üreticilerinin çok zor durumda olduğunu belirten Doyran Gökçam Mahalle Muhtarı Adem Yıldırım, düşük fiyatlara işaret ederek "Halde fiyatlar, 2030 kuruaşa kadar düştü. Bu fiyata vatandaş gübresini ilacını nasıl alır? Nasıl emeğinin karşılığını alır bilmiyorum. Aşılı bir patlıcan fidesinin bir tanesi zaten 1 lira 30 kuruş " dedi. 1,5 dönüm seranın yıllık maliyetinin ortalama 4 bin lira olduğunu kaydeden Adem Yıldırım, ihracat olmadığı takdirde sadece iç piyasada tü ketilecek olursa kış sezonunda da olsa patlıcanın fiyatının 50 kuruşu geçmeyeceğini ifade etti. Çıkmaza giriyoruz Patlıcan üreticisi Şeref İşçi ise, "Geçtiğimiz yıllarda hale götürdüğümüz ürünü iyi kötü satıyorduk. Ama son 23 senedir piyasa çok durgun" diye konuştu. Bu durumu ihracatın olmamasına bağlayan İşçi, ihracata teşvik verilmesini istedi. İşçi, "İhracat yok, ihracata teşvik verilmiyor. İhracat teşvik edile C MY B